Öncelikle bir soru sorayım: Şirket için çizdiğiniz bir rota var mı? Bu misyon veya vizyon dediğimiz klişe sözlerden oluşan sözcük öbekleri bir şirket için “rota” olamaz. Tabii ki onların da bir anlamı var ama önemli olan şirketinizi 5-10 yıl sonra nerede görmek istediğinizdir. Dolayısıyla eğer bir “rotanız” yoksa hemen çizmeniz de fayda var
1. Bir “ROTA” çizin ve stratejinizi oluşturun:
• Rota: XX yılda YYY bölgesinde ZZZZ sektöründeki en büyük oyuncu olacağım.
• Strateji: ZZZZ sektörüne girmem lazım. Bunun için YYY bölgesinin dinamiklerine göre projeler oluşturmalıyım.
2. İyi bir yönetim takımı kurun: Şirketin beyni olacak ve stratejik hedeflerinize inanarak çalışan başarılı bir yönetim takımı kurmak önceliklerden biri.
3. Stratejik bir PMO kurun: Eğer şirketinizde bir proje yönetim kültürü yerleşmemişse öncelikle bu kültürü oluşturacak bir PMO ile eğitim, sertifikasyon ve yönetim yetkinliklerinin artırılması çalışmalarına destek vermelisiniz.
4. Rotayı ve sapmaları yakın takip edin: Elinizdeki yönetim kadrosu ve PMO’yu çok iyi kullanabilmelisiniz. PMO, Hem şirketi hem sizi vereceği bilgilerle beslemelidir.
5. Başarılı proje ekip üyelerini şirkete çekin: Sektöründe en iyisi olanlarla çalışın. Bu insanları işe alıp onlara da “konfor alanı” bırakın ki kendilerini göstersinler.
6. İyi bir İK ekibi ve performans sistemi kurun: Her ekibiniz gibi insan kaynakları ekibiniz de konusunda en iyisi olsun. Hem içerideki yetenekleri keşfetmeli ve onları şirkette tutmanın yollarını bulmalı hem dışarıdan en iyileri şirkete çekebilmelisiniz.
7. Çalışan memnuniyetini artırın: Evet önceliğiniz bu olmasa bile bunun olmasını hayal ederek çalışanlarınıza değer verin; bu sayede hem siz hem şirketiniz kazansın. Zira memnuniyeti artan bir çalışan hem daha verimli çalışır hem yetenek içeride kalmış olur.
8. Şirket içi süreç takip sistemi kurun ve kaliteyi yakalayın: Buradaki süreçler sadece projelerinizdeki süreçlerinizle kısıtlı kalmasın, aynı zamanda eksik gördüğünüz noktaları tespit ve düzeltme için de süreçler oluşturun. Sonuç ise “kaliteli ürün veya hizmetler” olacaktır.
9. Başarılı bir CRM ekibi kurun ve müşterilerinizi dinleyin: Artık günümüz dünyasında iletişimin hat safhaya ulaştığı sosyal medyada bir ürününüz veya şirketiniz hakkında çok iyi bir haber de çok kısa sürede yayılabilir çok kötü bir haber de… Bu nedenle hem müşterinizi dinlemek hem onları anlamak zorundasınız.
10. Teknolojiye yatırım yapın: Hem mevcut iş süreçlerinizin devamlılığı, verimliliğinin artması için teknoloji/altyapı yatırımları yapın hem yeni nesil sistemleri takip edip kendinize uyarlamaya çalışın.
BİR START UP İÇİN İK’NIN ÖNEMİ
Start up’larda bildiğimiz anlamda bir İK yapılanmasına görmek zor. Start up’lar genelde sınırlı kaynağın maksimize edilmesi ilkesi üzerinden çalıştığı için belli bir büyüklüğe gelene kadar İK yatırımı yapmaları çok nadir görülen bir durum. Bununla birlikte İK departmanı olsun olmasın aslında tüm şirketlerde, yeni birisini işe alma sürecine başladığınız andan itibaren İK fonksiyonları bir şekilde var olmaya başlıyor demektir. Bu yüzden İK, şirket bir start up da olsa göz ardı edilebilecek ya da doğrudan girişimci tarafından yürütülebilecek bir fonksiyon değil.
EN BÜYÜK HATA
İK konusunda start up’ların yaptığı yanlış İK’yı yeniden keşfetmek oluyor. Örneğin, belirli bir süre sonra çalışanların performansını ölçme ihtiyacı doğal olarak ortaya çıkıyor ve bu durumda girişimci kendi aklıyla bir çözüm üretiyor. Benzer bir durum işe alım için de geçerli. Girişimci işe almak için görüşeceği adayları değerlendirme konusunda kendine has yöntemler icat edebiliyor. Oysa İK konularıyla ilgili onlarca yıl önce ortaya konmuş, zaman içerisinde bazıları kabul görmüş bazıları ise vazgeçilmiş pek çok çözüm var. Kendi başına yaparak öğrenmek yerine iyi uygulamaları örnek alarak ilerleyebilirler. Aksi halde ileride çalışanlara dair çözülmesi zor pek çok sorun onları bekliyor olacak. Başlangıçta İK konusunda doğru adımlar atarlarsa insan yönetimi konuları ajandalarını çok fazla meşgul etmeyecek.
DÜNYANIN EN İYİ ROBOTİK TAKIMI
Bahçeşehir Koleji olarak bugünlerde ayrı bir gurur yaşıyoruz. Çünkü, Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi robotik takımımız “INTEGRA 3646”, ABD Houston ‘daki FIRST Robotics Competition’da, 2 ödül kazanarak tarihi bir başarıya imza attı. Kaliforniya’da düzenlenen FRC Turnuvası’ndaki yarışmanın en saygın ödülü olan “Chairman’s Award”u ülkemize ikinci kez kazandıran öğrencilerimiz, Houston’da gerçekleşen dünya şampiyonasında 4 bin takım arasından ilk 3’e girerek “California Bölgesel Şampiyonluğu ve Chairman Dünya Finalistliği” ödüllerinin sahibi oldu. Bu başarımızın temelinde fen ve teknoloji lisemizde, 2006’da uygulamaya başladığımız STEM eğitim sistemi yatıyor. Tüm gün kesintisiz hareketin devam ettiği lisenin koridorları, sık sık proje hazırlayan öğrencilerin koşturmacasına sahne oluyor. Öğrencilerimiz, fizik, kimya, genetik, matematik ve biyoloji laboratuarları yanı sıra robotik yarışmalarına hazırlandıkları robotik laboratuvarı ve içinde CNC makineleriyle 3D yazıcıların bulunduğu üretim atölyelerinde durmaksızın çalışıyor. Robotik ve kodlama eğitimini uygulamalı alan öğrencilerimiz turnuvalarda tarihi başarılar elde ederek eğitim sisteminin farkını ortaya koyuyorlar.
0 yorum