Mobil Action, mobil uygulamalar için veri sağlayan, rakip analizi yapan ve tüm tehdit ve fırsatları veriyle sunan bir pazarlama teknolojileri ajansı. Bugün globalde 300 bin mobil uygulamanın müşterisi olduğunu açıklayan ve pazar payının yüzde 15 olduğunu söyleyen Mobil Action Kurucusu Aykut Karaalioğlu, “Her yıl 2’ye katlayarak büyümeye devam ediyoruz” diyor. Girişimcinin bundan sonraki amacı ise Mobile Action’ı borsaya açılabilecek duruma getirmek…
ÖZLEM AYDIN AYVACI
[email protected]
Mobil Action Kurucusu Aykut Karaalioğlu, sıra dışı bir girişimci. Lise yıllarında Capital Dergisi’nde okuduğu yazılım şirketlerinin başarı hikayelerinden etkilenerek Bilkent’te uluslararası ilişkiler okudu; ardından San Francisco’ya tek yön uçak biletiyle giderek hayalinin ilk aşamasını gerçekleştirdi.
Mobil uygulamaların yaygınlaşmaya başladığı dönemde mühendis olmamasına rağmen online eğitimlerle yazılımda da kendini geliştirdiğini söyleyen Karaalioğlu, “Bunu esnaf çocuğu olmanın içgörü yeteneği ve müşteri odaklılıkla birleştirdim” diyor.
Karaalioğlu’nun 100 yıl önce Amerika’ya altın aramaya gelenlerle onlara altın aramak için kürek satanların hikayesinden esinlenerek kurduğu Mobil Action, mobil uygulamalar için veri sağlayan, rakip analizi yapan, tehdit ve fırsatları veriyle sunan bir pazarlama teknolojileri ajansı.
Bugüne kadar müşterisi olan pek çok girişimin milyarlarca dolarlık değerlemeye ulaştığını anlatan Karaalioğlu, “Eskiden kürek satıyorduk şimdi unicorn’ların boynuzlarını takıp son noktayı koyuyoruz” diyor.
Mobile Action Kurucusu ve CEO’su Aykut Karaalioğlu ile girişimcilik hikayesinden girişimini büyütme hayallerine birçok konuda konuştuk:
Girişimci olmaya nasıl karar verdiniz?
Ankara’da doğdum, büyüdüm, yetiştim. Bilkent Üniversite’sinde uluslararası illişkiler okudum. Lise yıllarından beri hep Capital dergisine bakardım; en büyük şirketler hep yazılım şirketleri olurdu. Hepsinin de San Francisco’da Silikon Vadisi’nde olduğunu görünce kendime “Ankara’dan mezun olunca İstanbul’a gitmeyeceğim” dedim. 13-14 yaşımda “San Francisco’ya gideceğim” demiştim.
Hayalimi bir şekilde gerçekleştirdim ve 24 yaşımda buraya yerleştim. Cuma günü Bilkent’ten mezun olup pazartesi dönüşü olmayan bir biletle Amerika’ya geldim. Girişimci olmaya kararlıydım.
ABD’de sizi destekleyen girişimci var mıydı? Eren Bali ile tanışıyor musunuz?
Onunla çok sonradan tanıştık, düğünüme geldi. Çok gurur da duyuyorum. Kendimize örnek aldığımız insanlardan biri, ama onlar hep mühendis kökenli olduğu için bir yerlerde çalışıp işlerini öyle kurmuşlar. Ben hem mühendis değildim hem İngilizcem çok yeterli değildi hem de param yoktu ve dünyanın en pahalı yerine gelmiştim. Epey zorlandım. Bana buradaki insanlar yardım etti.
Silikon Vadisi’nde yardımlaşma kültürü var. Herkes herkese yardım ediyor, çünkü yarın kimin ne olacağı belli olmuyor. Girişim fikrinizi hemen hayata geçirebildiniz mi? Benim sürecim biraz ilginçti. 2007-2008’de ilk iPhone elime geçtiğinde fark ettim ki telefon çok akıllı ama akıllı olmasının nedeni kullandığımız uygulamalar. O dönemden itibaren AppStore ve uygulamalar dünyasının içindeyim.
Asıl ilginç olan şey, 1800’lü yılların sonunda Kaliforniya’ya herkes altın aramaya geliyor. Aslında hiç değişmiyor. Şimdi de insanlar yazılım şirketi kurmak için buraya geliyor. Herkes 2011-20122013 yıllarında mobil uygulama yapmaya başladı.
Ben o zaman “Bir şey yapayım, altın aramaları kolaylaşsın” dedim. Bu bir kürek olabilir, altın bulsalar da bulmasalar da kürek satanlar para kazanacaktı. Kürek yapmak teknik olarak zordu ama en azından garantiydi. Elbette altın bularak çok zengin olabilirsiniz. Zamanında 5 milyon insan gelmiş, 5 bini altın bulmuş ama 5 milyon kürek satılmış. O anolojiden gittim.
Yaptığım iş, uygulama yapan insanların uygulamalarının AppStore’da bulunabilmesini sağlamak. Mobil Action, bir fikriniz varsa ya da uygulama haline geldiyseniz doğru pazarlama stratejileriyle, doğru optimizasyonlarla en az parayı harcayarak en fazla görünürlüğe ulaşmanızı sağlıyor. Uygulama yapanların harcadıklarının çok daha fazlasını onlara veriyoruz.
Nasıl bir fark yarattınız?
Ne yaparsak yapalım müşteri odaklı oldum. Bir de her şeyin yapılabileceğine olan inancım ve enerjim müşteriler arasında tanınmama neden oldu. Teknik olarak eğitimimin olmaması, her şeyin yapılabileceğine dair beni daha özgüvenli kıldı. Şimdi baktığımda bu aşırı bir özgüvenmiş ama işimi kolaylaştırdı.
Sonra da tabii farklılaştık. Piyasada hiç kimsenin yapmadığı, her uygulamaya skor vermeye başladık. Bu, dünyada bir ilkti. Kredi skoru gibi her uygulamanın skoru oldu. Bizim verdiğimiz skora göre uygulama sahibine ne yapması gerektiğini söylüyoruz. Tüketici değil de iş zekası tarafına dair çözümlerimiz var. insanlar kendi uygulamalarına bakıp aynı zamanda rakiplerinin uygulamalarıyla karşılaştırma yapabiliyor.
Kim ne kadar para kazanıyor, kim hangi ülkede, nerede reklam yapıyor, bunu datayla görebiliyor. Mobil uygulama yapanlar Mobil Action sayesinde doğru analizlerle doğru kararlar alabiliyor.
Bir ajans olarak işi teknolojiyle otomatik hale getirdim. ilk başladığımızda 10-15 müşteriyle aynı anda çalışırken, şimdi 300 bin uygulama aynı anda bizim platformumuzu kullanabiliyor.
Ortağınız var mıydı?
Hayır, tek başıma şirketi 2012’de kurdum. Sonra San Francisco’dan, Uzak Doğu ve Avrupa’dan yatırımcıları şirkete aldım.
Gelir modeliniz nedir?
300 bin kullanıcımızın alabildiği belli veriler var. Daha fazlasını isterlerse aylık abonelik sistemiyle ilerliyoruz. Bu da dünyada çok büyüyen bir trend. Biz başladığımızda çok popüler değildi. Sales Force ve Microsoft gibi şirketler veri aboneliğini başlattı. Verinin de paketleri var. Hangi paket müşteriye uygunsa ya da hangisini alabiliyorsa ona göre aylık ödemeler yapıyorlar. Ayda 10 bin dolar ödeyen müşterimiz de var, 50 dolar ödeyen de… Bireysel abonelerimiz de bulunuyor.
Bütün dünyaya mı hizmet veriyorsunuz?
Apple ve Google’ın mobil uygulama servis ettiği dünyadaki 130-150 ülkeye hizmet sunuyoruz, yani dünyanın her yerinde uygulama dükkanı varsa bizim de orada verimiz var. Dünyanın yaklaşık 75 ülkesinde müşterimiz bulunuyor ve takımımızın büyük çoğunluğu da Ankara’da çalışıyor.
Pandemiden mobil uygulamalara olan talep nasıl değişti?
E-ticaret, eğitim gibi artık her sektörün mobil uygulaması var. Hayatında hiç mobilden ya da e-ticaretten sipariş vermemiş insanlar bu dünyaya girdi. Sporu bile mobilden yapar hale geldik. Eğitim uzaktan yürütülüyor. Uzaktan çalışıyoruz. Yani günlük yaşamımızda ne yapıyorsak artık mobilden yapıyoruz. Tabii bu da mobil alanda büyük bir rekabeti getirdi.
Uygulama sahiplerinin rakiplerinin arasından sıyrılabilmek için rakiplerini çok iyi bilmesi ve reklam harcamalarını çok iyi optimize etmesi gerekiyor. Biz o iki tarafta da yardımcı oluyoruz. Bir casus gibi pazar verisi sağlıyoruz. Salgın bitse bile insanlar bu alışkanlıkları kazandı. Mobilin katlanarak büyüyeceğini düşünüyorum. Şu an hem bize gelen yatırım teklifleri hem veri sağladığımız müşterimizin büyümesi ortada…
Sizden veri ve pazarlama desteği alarak yaratılan başarı örnekleri neler?
Direkt bizden dolayı büyümediler belki ama Adidas, eBay, Adobe, 10cent gibi şirketlerin başarılarında önemli katkımız var. 2020 yılının başında Apple ile partner olduk, AppStore’da bir kelimeyi arattığınızda popülerliğe göre organik sıralama geliyor. Apple bunun üzerine reklam alanı yarattı. O reklamların büyütülmesi ve optimize edilmesinde Apple ile ortak olduk.
Geçen yıl Apple’a bizim üzerimizden yaklaşık 60 milyon dolar gönderdik. Bu yıl da ortalama 100-200 milyon dolarlık reklam, bizim üzerimizden yönetilmiş olacak. insanlar platformumuzu kullanarak Apple içerisinde arama reklamları yayınlayabiliyor. Bu şu an sadece 50 ülkede kullanılıyor, henüz Türkiye’de yok. Apple’a 150 milyon dolar üzerinde reklam geliri yönlendirmiş bir şirketiz.
2020 sonunda Mobile Action’ın cirosu ne oldu?
Yeni yatırım ve ortaklık sürecinde olduğumuz için rakamlardan bahsedemiyoruz ama 2019 ciromuzu ikiye katladık. 2021’de de 2020 cirosunu ikiye katlayacağız.
Şu ana kadar ne kadarlık yatırım aldınız?
Bu zamana kadar 2014-2015’te iki tur yatırım aldık. Sonrasında almak istemedik. Çünkü toplamda 3,5 milyon dolara yakın yatırım aldık, bu aslında rakiplere göre az bir tutardı. Biz milyar dolarlık değerlemelerin oluşmasına sebep olan bir şirketiz ve bunların bir kısmında da doğrudan payımız var. Amacımız, dünyadaki tüm mobil uygulamaların Mobil Action’ı kullanması. Bu zamana kadar 300 bini kullanmış, daha gidecek çok yolumuz var.
Sizin bir exit planınız var mı, yoksa devam etmek mi istiyorsunuz?
Google ve Apple bu platformda olduğu müddetçe ben olmasam bile şirketimiz devam edecek. Biz 2 milyon mobil uygulamaya hizmet verelim sonra ne olacağına bakarız.
Biz eskiden kürek satıyorduk şimdi unicorn’ların boynuzlarını takıp, son noktayı koyuyoruz. 33 yaşındayım, Mobil Action’a 26 yaşında başlamıştım. Başarılı girişimcilerin de ortalama yaşları 35-40 yaştır. Bundan sonraki amacım, Mobile Action’ı borsaya açılabilecek duruma getirmek.
“DÜNYAYI APP’LER KURTARACAK”
Hiçbir zaman insanlara inanmayın, veriye inanın. “İnsanlar yalan söyler ama veriler yalan söylemez” diye meşhur bir söz var. Eğer bir yerde hızlı büyüme varsa bu uzun vadede daha da büyüyecektir, kesinlikle göz ardı edilmemeli. Ben dünyayı app’lerin kurtaracağına inanıyorum.
Çünkü telefonumuzda ne kadar çok iş yapmaya başlarsak ve işlerimizi çözersek bize sevdiklerimizle daha fazla vakit kalacak. Günlük hayatımızda ve bilgisayarda geçirdiğimiz vakit aslında mobil uygulama aracılığıyla bir-iki dokunmayla kısalabilir.
“GLOBALDE PAYIMIZ YÜZDE 15”
“KRİSTAL KÜRE GİBİYİZ”
Dünyada pazarın yüzde 15’ine sahibiz. Mobil Action sayesinde yüzlerce milyon yatırım alan hatta borsaya açılan, yakın zamanda bu verilere bakıp yatırım şirketi kuranlar var. Bizi kristal küre gibi düşünebilirsiniz. Veriye bakıp neler olabileceğini gösteriyoruz.
“VERİ FIRSATTIR”
Siz bir yatırımcıysanız veri sizin için yatırım fırsatı demek. Girişimciyseniz uygulama geliştirme fırsatı demek. Pazarlamacıysanız rakiplere göre nerelere yatırım yapmak gerektiğini görmek demek. Verinin kullanım alanı çok farklı. Hatta Mobil Action kullanıcıları arasında bankalar, üniversiteler var.
“MOBİL DAHA YENİ BAŞLADI”
Mobil uygulama dünyasında olmayan insan yok. Salgın sonrası müşterilerimiz de arttı, çünkü artık dijitalleşmeye geçmeyen eski kurumlar da dijitalleşmek zorunda kaldı. Bu yüzden mobil uygulamalar hayatımızın her yerinde, biz de herhangi bir veriye ihtiyacınız varsa onu sunuyoruz. Şu an insanlar mobile ağırlık verirse faydasını görür. Mobil daha yeni başladı. 2024-2025 yılı mobilin zirve yapacağı yıl olarak görülüyor. Mobile Action da daha yeni başladı sayılır.
“TÜRKİYE APPSTORE’DA HIZLI BÜYÜYOR”
BITCOIN VE COVID-19 ETKİSİ
Türkiye AppStore da ilk 10’da değil ama çok hızlı büyüyor. Oyun gibi bazı kategorilerde çok iyiyiz. AppStore’da para harcamak için ülkedeki gelir durumunu yükseltmek gerekiyor. Dünyada mobil uygulamalarda en çok para harcayan ülkeler Amerika, Çin, Japonya, İngiltere ve Kanada. Türkiye’de 16 Nisan 2021 tarihinde en çok indirilen uygulamalar Binance TR, E-Nabız, Paribu, Papara, Hayat Eve Sığar, Zoom, BtcTürk, WhatsApp ve Getir.
“RANDEVUDA ÖNDEYİZ”
Türkiye Appstore’da randevu kategorisinde önde. İçinde en çok para harcanan uygulamalar TikTok, PubG, Azar, Youtube, Pasha Fencer, Tinder, 101 Okey, BIGO LIVE, Clash of Clans ve Top War: Battle Game ilk 10’da yer alıyor. Uygulamayı indirirken ücret ödenenlerde ise ilk sırada Fatih Beceren’in Messiah’ı geliyor. Onu Minecraft, Plague, Hitman Sniper, Zarchiver, Harika Haftalar, yine Fatih Beceren’in Başkanlar app’i, Football Manager, Earn to Die 2 ve Bridge Constructor izliyor.
0 yorum