Eğer bu makaleyi okuyan bir şirket kurucusuysanız eşsiz ve hızlı büyüyen bir organizasyon kurmak için ilk sorunuz, “Peki bunu nasıl yapacağım” olacaktır.
Biz kendi araştırmalarımızda ölçeklenebilir bir organizasyon kurmanın 10 adımı olduğunu bulduk. İşte bu adımlar:
1. AMAÇ BELİRLEYİN Kendinize Google’ın “Dünyadaki Tüm Bilgileri Sınıfla” veya Quirky’nin “İcatları Erişilebilir Kıl” gibi büyük ve dönüştürücü bir amaç (MTP) belirleyin. Araştırdığımız bütün eşsiz ve hızlı büyüyen organizasyonların, yani ExO’ların (Exponential Organizations) böylesi misyonları vardı.
2. TOPLULUKLARA KATILIN Meetup gibi uygun topluluklara katılın veya onları kendiniz yaratın. Chris Anderson’ın DIY Drone topluluğu mükemmel bir örnek. Burada 50 binden fazla uzaktan kumandalı helikopter meraklısı bir araya geliyor. En gelişmiş şirketlerde topluluk amaç dışında her şeyi belirler.
3. KURUCU EKİP OLUŞTURUN Kurucu bir ekip oluşturun. Bu ekiplerin optimumu 4 kişi olmalı. Bizden size tavsiye, bu ekip bir vizyoner, bir kullanıcı deneyimi uzmanı, bir mühendislik üstadı ve bir iş/finans uzmanından oluşsun.
4. YEPYENİ BİR FİKİR SEÇİN Kendinize statükoyu minimum 10 ile çarpan yepyeni bir fikir seçin. Dikkat ederseniz burada çekirdek bir fikirle yola çıkmıyoruz. Bu sayede kendinizi belirli bir çözümle sınırlandırmak yerine sorun uzamının kendisine odaklamış olursunuz.
5. İŞ MODELİNİZİ KURUN İş modeli tuvalinizi kurun. Bu basit süreç aslında iş modelinde dikkate alınacak, içinde ortaklığın, pazar kanallarının, benzersiz satış önermesinin de olduğu 9 kilit bileşeni üretir.
6. NASIL PARA KAZANACAKSINIZ? Kendi iş modelinizi yaratın: Temel olarak nasıl para kazanacaksınız? Bugün çok sayıda teknoloji şirketi, kalıtsal şirketlerle rekabet etmenin bir yolu olarak yeni iş modelleri yaratıyor. Bunun önde gelen örneklerinden biri Netflix.
7. YAPILABİLİR ÜRÜN Yapılabilir minimum ürünle ortaya çıkın. Sizi pazara götürecek ve kullanıcılardan geribildirim almanızı sağlayacak en küçük özellik ne olabilir? Çok sayıda başarılı web ürününün, örneğin Twitter, Foursquare ve Facebook’un ilk sunumlarının tel tel döküldüğüne, yani tasarımlarının kusurlu ve kullanıcı etkileşimlerinin tartışılabilir olduğuna dikkat edin. Ancak onlar müşterilerden gelen verilerle çabucak kendilerini düzeltti ve nihayetinde başarıyı yakaladı.
8. PAZARLAMA KANALLARI Pazarlama ve satış kanallarının geçerliliğini kontrol edin. Groupon satış ve pazarlama ayak izlerini analiz etmek için tek bir şehirde 18 ay harcamıştı. Ardından bu işlemi düzinelerce şehirde çabucak yapmışlardı.
9. KRİTİK İŞLEVLER Çekirdek misyonun-kritik işlevlerin çekirdek organizasyonun dışında yapılmasına olanak verecek şekilde organize olun. Örneğin Uber’in sürücü ve yolcu eşleştirmesini kendi çekirdek ekibi yapmıyor.
10. BİR PLATFORM OLUN Bir platform olmayı hedefleyin. Apple, Google, Amazon gibi başarılı ExO’ların hepsi birer platformdur. Yahoo, Blackberry ve Nokia gibi bunu başaramayan şirketlerin başı eninde sonunda belaya girer.
Salim İsmail/Girişimci
ETKİLİ İLK İNTİBA NASIL YARATILIR?
İŞ İLİŞKİSİNDE İLK DAKİKALAR Aslında tüm işletmeler gibi start up’ların da pazarlama faaliyetlerinin ilk durağı online varlık olmalı. Bir şirketi tanımanın ilk adımı, internette birkaç tıkla yapılan aramadan başlıyor. Sizi buluyor, hatta hızlı bulamazsa vazgeçiyor, bulduğunda sitenize bakıyor, resimlerinize göz atıyor, sitenizdeki yazı başlıklarını hızlıca tarıyor, iletişim bilgilerinize zıplıyor; adresinize, şubelerinize, çalışma saatlerinize bakıyor. Tüm bu davranışlar, bir iş ilişkisinin kurulacağı ya da sonlanacağı ilk dakikalar… Bir başka deyişle o ünlü “ilk intiba”. Bu yıllardır pazarda olan markalar, kuruluşlar için kritik olmayabilir ama bir start up için ne kadar kritik olduğunu düşünebiliyor musunuz? Adı üstünde start up’sanız, her şeye yeni başlıyorsunuz. Müşterilerin, olası iş ortaklarının ve yatırımcıların sizi tanımaya başladığı nokta dijital varlığınız; siteniz, sosyal medya hesaplarınız, arama motorlarındaki iki satırda kendinizi anlatışınız… Buralarda bulunmamak ya da kötü bulunurluk, start up’ınız için pek çok fırsatın başlamadan bitmesi demek olabilir.
EN BÜYÜK ARTISI
Dijital platformlarda var olmanın en büyük artılarından biri, hızlı bir şekilde ve sürekli bulunur olmaktır. Size ulaşmak isteyenler, şirketiniz hakkında temel bilgileri edinir. Ürün ve hizmetlerinize göz atarlar. Yönetici kadronuzu inceler, e-mail ya da form aracılığıyla size ulaşmayı denerler. Mobilden bilgilerinize bakıyorlarsa, telefonunuzu tıklayıp sizinle hemen iletişime geçmek isteyebilirler. Tüm bunlar, yeni kurulan bir start up’ın en temel bulunurluk ve ulaşılma ihtiyacını karşılayan kanallardır. Tüm şirketler gibi start up’ların da kendilerini bulunur kılması önemli. Tanınma basamaklarının başında oldukları için internetten en hızlı ve maksimum şekilde faydalanmaları, hızla yayılmaları lazım. Tanıtım bilgilerini şirket rehberlerine, sosyal medya platformlarına, dijital haritalara yaymalılar. Bu aşamada en sık ve kolay yapılan hata, farklı platformlara farklı, tutarsız ya da eksik iletişim bilgileri bırakmaktır. Buna dikkat etmek lazım. Start up’lar, bulundukları sektöre uygun online platformları arayıp bulmalı, hepsine kaydolmalı, düzenli olarak güncellemeli, arama motorlarında bulunurluğunu sürekli iyileştirmeli.
Semin Özmoralı/Yellow Pages Türkiye
Vadi’de ortalama görevde kalma süresi
Dave Morin, geçen hafta San Fransisco’da şu anda ortalama görevde kalma süresinin tamı tamına 15 ay olduğuna dair bir tweet attı. Geçenlerde görevde kalma süresinin Google ve Amazon gibi şirketlerde 1 yıl veya Apple’da 2 yıl gibi kısa olduğunu yazan bir rapor görmüştüm. 15 ay içinde birtakım işleri halledebilirsiniz ama çok şeyi değil. Hele büyük işleri hiç değil. Bu sürede ne bir iPhone ne bir iWatch boyutunda iş yapmak mümkün olamaz. Ben Twitter’a katılmadan önce Microsoft’ta 4,5 yıl ve ondan önce de Nokia’da 4 yıl çalıştım. Microsoft’tan ayrılırken meslektaşlarımdan bazıları çok erken ayrıldığıma dair bana bayağı zor günler yaşatmıştı. Arkadaşlarım en azından birkaç kere bana “kısa süreci” diye şakayla karışık takılmışlardı. Microsoft’ta insanların 10-15 yıl veya daha uzun süre çalışması pek olağandışı sayılmaz. Ben oradayken Windows Phone ve “Metro” tasarım lisanı üzerinde çalışma fırsatı yakaladığım için çok şanslıydım. “Şanslıydım” diyorum, çünkü doğru zamanda Microsoft’a kapağı atmıştım. Metro işinin liderlerinden biri olan Bill Flora, tam 19 yıldır Microsoft’taydı ve 1995 yılından bu yana Encarta gibi ürünler üzerinde Metro fikirleriyle oynamaya başlamıştı. O da aslında tıpkı Bill gibi Microsoft’un iyi tasarım işleri çıkarmasını sağlayan koşulların kurulmasına öncülük yapan uzun sürecilerdendi
Mike Kruzeniski/Twitter Tasarım Lideri
0 yorum