Girişim elçileri yaratıyor


Girişimcilik Vakfı, geçtiğimiz yıl Sina Afra tarafından kuruldu ve hemen sonrasında çok önemli bir programa başladı. Fellow adını taşıyan programla 17-24 yaş aralığındaki üniversite öğrencilerine girişimcilik kültürünün aşılanması hedefleniyor. Programa kabul edilenler, kendilerine rol model olabilecek başarılı girişimcilerle bir araya gelme ve aylık 500 TL’lik burs alma hakkı kazanıyor. Girişimcilik Vakfı Başkanı Sina Afra, “Vakfın amacı, girişimciliğe yatkın olan gençleri seçip onlara ilham vermek. Türkiye’de girişimci olmak isteyenler şu an yüzde 10’u geçmez. Biz bu oranı 5 yıl sonra yüzde 25’e çıkardığımızda girişimcilik kültürünü yaydığımızı düşüneceğiz” diyor.

NİL DUMANSIZOĞLU  [email protected]

Sina Afra, bir blog yazısında “İlham, ‘o yaptıysa, ben de yaparım’ demekten başka bir şey değil. Hayatınızda ilham olmayınca, ufkunuzu genişletemiyorsunuz. Türkiye’de rol modeli kavramının çok dar bir alana hapsedilmiş olduğu aşikar. Genelde sporcu veya sanatçılara hayranlıklar ön planda oluyor. Yeni nesilde bunun değişeceğini net bir şekilde gözlemliyorum” diyor. İşte Afra, tam da bu düşünceyle kurduğu Girişimcilik Vakfı’nın Fellow programında, üniversite öğrencilerinin, kendilerine rol model olacak isimlerle bir araya gelmesini sağlıyor. Vakıf bünyesinde yürüttükleri Fellow programıyla gençlerin bakış açısını değiştirmeyi ve girişimcilik kültürünün yayılmasını sağlamayı amaçladıklarını ifade eden Afra, programa katılan gençlerin birer ‘girişim elçisi’ olduklarını söylüyor. Afra, hem vakfın kuruluş hikayesini hem Fellow programıyla Türkiye’de girişimcilik ekosistemine nasıl bir katkıda bulunmayı planladıkların Start Up’a anlattı:

Girişimcilik Vakfı’nın kuruluş amacı nedir?
Türkiye’de ve dünyada, girişimcilik ekosistemine baktığımızda var olan oluşumlar girişimcilere para, network ya da eğitim veriyor. Bunlardan yararlanabilmek için gençlerin halihazırda bir girişiminin ya da en azından bir girişim fikrinin olması gerekiyor. Girişimcilik Vakfı bunların hiçbirini yapmıyor, ne para ne eğitim veriyor. Şu anda uyguladığımız Fellow programı, vakfın kuruluş amacıydı. Vakfın amacı, girişimciliğe yatkın olan gençleri seçip onlara ilham vermek. Girişimcilik kültürünün gençler arasında yayılmasını sağlamak.

Böyle oluşumların dünyada başka örnekleri var mı?
Türkiye’de girişimcilik hep konuşuluyor ama baktığımız zaman çok gelişmiyor. 2010 yılında olduğumuz yerin biraz ilerisindeyiz. Burada para bir sorun ama girişimcilik kültürünün Türkiye’de gelişememesi de bu sorunların başında geliyor. Amerika’da gençler Stanford Üniversitesi’ne girişimci olmak isteyerek başlıyor. Bu kültürü Türkiye’de nasıl geliştiririz diye düşünürken böyle bir program aklıma geldi. Sonra kurucu 30 kişilik mütevelli heyetinin hepsiyle teker teker konuştum, hepsi “tamam” dedi. 1,5 yıl sonra da vakıf kuruldu. Bu çok özgün bir fikir, dünyada da başka bir örneği yok. Bu yüzden yurtdışından da önemli isimler mütevelli heyetimize giriyor. Örneğin Google, ilk defa Amerika dışında bir STK’nın yönetim kuruluna girdi. Facebook ve Skype’ın erken aşama yatırımcılarından Klaus Hommels de mütevelli heyetine girdi.

İsrail’i başarılı yapan ne?
Girişimcilik Vakfı’nın fellow’larından Yusufcan Bozkuş, “Ne İşin Var Oğlum İsrail’de” başlıklı blog yazısında, Tel Aviv gezisinin ayrıntılarını ve kendisine kattıklarını anlatıyor: “Neden İsrail’de girişimcilik bu kadar yaygın, İsrail’i başarılı yapan ne?” sorusunun cevabı şöyleydi: “İsrail’in eğitim sistemi çok iyi, çok iyi mühendisler yetiştiriyoruz. Devlet teknolojiye destek veriyor. Para da bizim için bir avantaj olabilir. Ancak bunların hiçbiri yeterli değil. İsrail’i başarılı yapan şey kültürüdür. Burada anneler çocukları kendini bilmeye başladıktan sonra onları çalışmaya, üretmeye teşvik eder. Bence İsrail’i farklı yapan bu. Biz çalışkan ve üretken bir kültüre sahibiz.”

KAÇ FELLOW GİRİŞİMCİ OLDU?
40 fellow’umuzdan 15 tanesi şimdi kendi girişimini kurdu.
Fellow programında neler yapıyorsunuz?

Ciddi bir eleme sistemiyle seçilen öğrenciler, aramıza katıldıktan sonra ‘fellow’ oluyor. Hepsinin Girişimcilik Vakfı Fellow’u olduklarına dair kartvizitleri var. Gittikleri konferanslarda, tanıştıkları kişilere bu kartvizitleri veriyorlar. Program kapsamında 6-8 haftada bir Fellow Up’lar düzenliyoruz. Öğrenciler, başarılı bir girişimciyle kapalı kapılar arkasında buluşuyor. Alemşah Öztürk ve Gülden Yılmaz bu isimlerden birkaçı… Bu hikayelerde çok iniş çıkışlar var ve bunlar aslında basında fazla anlatılmıyor. O yüzden görüşmelerin kapalı kapılar arkasında olması, daha samimi bir ortam oluşmasını sağlıyor. Öğrenciler bu kişilere istedikleri, merak ettikleri her soruyu soruyor. Gençler, bu hikayeleri dinledikçe, “Evet, ben de yapabilirim” diyor. Zaten bizim kuruluş amacımız, bu gençlere ilham olabilmek. Sonra öğrenciler çevrelerinde bunlardan bahsediyor ve girişimcilik kültürü yayılıyor. 40 fellow’un 40’ı da blog yazılarında burada yaşadıklarını anlatıyor. Bu da birçok kişinin konudan haberdar olmasını sağlıyor.

“EN YÜKSEK BURSU VERİYORUZ”
AYDA 500 TL VERİYORUZ: Okulları bitene kadar, kesintisiz 12 ay boyunca 500 TL burs veriyoruz. Bu şuan Türkiye’nin en yüksek bursu. Eğer diğer vakıflar 500 TL vermeye başlarsa biz bu miktarı yükseltiriz. Türkiye’nin en yüksek bursunu verme konusunda iddialıyız.

ANA HEDEFİMİZ: Türkiye’de bir kariyer araştırması yaptığınızda insanlar genelde Türkiye’nin veya dünyanın büyük kurumsallarında çalışmak istiyor. Girişimci olmak isteyen şu an yüzde 10’u geçmez. Biz bu oranı 5 yıl sonra yüzde 25’e çıkardığımızda biraz da olsa girişimcilik kültürünü yaydığımızı düşüneceğiz.

“GIVE BACK’ KÜLTÜRÜNÜ YAYACAĞIZ”
TÜRKİYE’DEKİ BAKIŞ: Türkiye’de ‘give back’ kavramı gelişmiş değil. Bayramda 100 TL harçlık vermeyi, kurban kesmeyi ‘give back’ olarak görüyoruz. Ben ‘give back’ derken Bill Gates gibi insanlardan bahsediyorum. 35 milyar doları olan bir adam, neden bu servetin 30 milyar dolarını bir vakfa bağışlar? Türkiye’de böyle bir şey yapıldığında aile birbirine girer, çünkü bizde servet nesilden nesile miras kalması gereken bir şey olarak görülüyor.

BALO PLANIMIZ VAR: Bill Gates, bir hastalığın kökünü kazımak için servetinin önemli kısmını Gates Vakfı’na verdiğini söylüyor. Biz buradaki çocuklara bu kültürü de aşılamaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda bir balo planımız var. Oraya konuşmacı olarak ‘give back’ yapmış, Richard Branson, Melinda Gates gibi bir profil davet edeceğiz. Biletler pahalı olacak ve elde edilen gelir vakıf yararına kullanılacak. Nasıl girişimcilik kültürünü yayıyorsak bu kültürü de yaymalıyız. Benim ‘give back’im de Girişimcilik Vakfı.

Peki, yurtiçi ve yurtdışı konferansların imkanlarından bütün fellow’lar yararlanabiliyor mu?
Evet. Türkiye’deki Webrazzi, Start Up gibi etkinliklerin dışında yurtdışındaki konferanslara da fellow’ları gönderiyoruz. Bu etkinliklere kura ile katılıyorlar. Bir etkinliğe katılan aynı etkinliğe bir daha katılamıyor. Şu ana kadar Moskova, Almanya ve İngiltere’deki etkinliklere katıldılar. Örneğin NOHA’ya giden öğrenciler oldu. Önümüzdeki yıl DLD’ye de 2 kişiyi göndereceğiz. Bunun dışında bütün fellow’ları kura çekmeden Tel Aviv’e götürdük. Tel Aviv, 500 bin kişilik bir şehir ve bu şehirden 7 bin start up çıktı. Ayrıca Tel Aviv’deki şirketler ayda 1 milyar dolarlık exit yapıyor. Türkiye’de 1.500 start up var, böyle exit rakamlarını da tüm şirketleri toplasanız ancak elde edersiniz. Bunun için bizim fellow’larımızın bu şehri ve buradaki ekosistemi görmelerini istedik. Önümüzdeki yıl da San Francisco’ya götürmek istiyoruz. Buradaki ekosistemi görmelerinin de çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Fellow’a katılmanın şartları neler?
Üniversite öğrencisi olan 17-24 yaş aralığındaki herkes katılabilir. Başvuruları online olarak alıyoruz. Öncelikle bir CV doldurmalarını istiyoruz. Bir puanlama yapıyoruz ve burayı geçenlerden ikinci aşamada, neden girişimciliği destekleyen bir vakfa başvurduklarını bir videoyla anlatmalarını istiyoruz. 3’er dakikalık bu videoların hepsini izliyor, notluyoruz. Bu aşamayı geçenler üçüncü aşamada DISC kişilik envanteri testini çözüyor. Bu testte bizim baktığımız bir kısım var. Girişimcilik profiline çok yakın sonuçlar veriyor. Bunu saptamak için öncesinde 100 girişimciye bu testi yaptık ve yüzde 90’ı aynı profilde çıktı. Dördüncü aşamadaysa yine bir kişilik testi olan Visual Questionary çözüyorlar. Bu daha çok görsel zeka üzerine kurulmuş bir test ve diğerlerinden daha fazla açıklama oranına sahip. Bu testi şu an Türkiye’de sadece biz kullanıyoruz. Bu aşama online olarak yapılan son aşama. Dördüncü aşamayı geçenleri son olarak mülakata alıyoruz ve seçim süreci tamamlanıyor.

FELLOW’A KİMLER KATILABİLİR?
Üniversite öğrencisi olan 17-24 yaş aralığındaki herkes katılabilir.

Mülakat sürecinde gençlerden ne duymak istiyorsunuz?
Kimler daha şanslı oluyor?
Mülakatlar 15-20 dakika süren kısa görüşmeler oluyor. Hepimizin kullandığı bir soru kataloğu var, o soruları soruyoruz. Onun dışında herkes kendi sorularını yöneltiyor. Örneğin ben, bir kez daha neden Girişimcilik Vakfı’na başvurduğunu öğrenmek istiyorum. Eğer beklentisi buradan yatırım alıp şirket kurmaksa bizim için bir şansı yok. Biz eğitim de vermiyoruz, yatırım da… Bunlar için başka oluşumlar, başka adresler var.

girisim-elcileri-yaratiyor-2“GİRİŞİM ELÇİLERİ BU KÜLTÜRÜ YAYIYOR”
“Geçen yıl program için 6 bin 400 başvuru geldi. Bunların arasından 40 kişiyi seçtik. Bu yıl ise başvuru sayısı 30 bine çıktı. Fellow programına 80 kişi alacağız. Sayıyı her yıl ikiye katlamayı düşünüyoruz. Bu artış bizim için çok önemli çünkü bizim konuyla ilgili hiçbir reklam kampanyamız olmadı. Sadece sponsorumuzun Twitter paylaşımları var. Başvuru sayısının bu kadar artmasının nedeni, fellow’larımızın birer girişim elçisi olarak okulun kantininde, çevrelerinde, ailelerinde Girişimcilik Vakfı’ndan bahsetmeleri.”

Gençlerin Fellow programından kazanacakları nedir?
Gençler burada, normalde bu yaşta tanışamayacakları insanlarla tanışıyor. Mütevelli heyetindeki herkes girişim dünyasının önde gelen isimleri. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışı konferanslarda hem kendileri gibi girişimci ruhlu gençlerle hem ilerleme kaydetmiş girişimcilerle tanışıyorlar. Bu da onlar için müthiş bir network demek oluyor. Daha öğrenciyken bu kadar insanla bağlantıya geçebilmeleri onlar için ileride çok büyük avantajlar sağlayacak. Örneğin uçak mühendisliğinde okuyan bir arkadaşımız Ali Sabancı’nın eskiden beri hayranı olduğunu ve tanışmak istediğini söyledi. Ali Sabancı da bizim mütevelli heyetimizde. Arkadaşımız bu imkanı değerlendirdi ve Ali’yle tanıştı. Daha sonra orada staj yaptı ve okulunu bitirdiğinde muhtemelen orada bir birimde çalışmaya başlayacak.

Buraya gelen girişimcilerden beklentiniz nedir?
Hepsinin bir girişim çıkarmasını bekliyor musunuz?
Hiçbir şey beklemiyorum. Zaten buraya gelenler bir fikri olduğu için gelmiyor. Daha önce belirttiğim gibi “fikrim var” diyerek gelenler de alınmıyor. Onlar için başka yerler var. Bu bir ekosistem ve hepimizin ayrı görevi var. Biz ekosisteme aşağıdan kömür dolduruyoruz. Ben öğrencilerin mezun olduktan sonra kurumsal bir şirkette çalışmalarını da çok normal ve faydalı buluyorum. Oradan da öğrenecekleri çok şey var; bütçe yönetimi, alt-üst ilişkisi, disiplin gibi… Ayrıca, girişimcilik kültürüne hakim oldukları için kurumsal yapı içinde de elçilik görevini sürdüren bireyler olmaya devam edeceklerdir. Onun dışında bizim 40 fellow’umuzdan 15 tanesi şimdi kendi girişimini kurdu.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.