Bugünlerde pozisyon fark etmeksizin herkes yoğun bir koşuşturmacanın içinde. Ajandalar dolu, yapılacaklar listesi her geçen gün kabarıyor. İşte bu noktada “The One Thing: The Surprisingly Simple Truth Behind Extraordinary Results/Tek Şey: Sıradışı Sonuçların Ardındaki Sürpriz Gerçek” adını taşıyan kitap önemli tavsiyelerle karşınızda. Kitabın yazarları Jay Papasan ve Gary Keller, biraz durup mola vermenizi öneriyor. Jay Papasan, “Eğer insanlar hayatlarındaki ‘tek şey’i belirlese, edinecekleri en büyük yarar, daha az önemli olan işlere ‘hayır’ diyebilmek. Bazı şeylere hayır diyebilmek sizi bugünün karmaşasından kurtaracak çok önemli bir güç” diyor.
Liderlik / Jay Papasan
Hande Yavuz [email protected]
Bugünlerde iş dünyasının en çok ilgi gösterdiği kitapların başında Jay Papasan ve Gary Keller’ın birlikte kaleme aldığı “The One Thing: The Surprisingly Simple Truth Behind Extraordinary Results/Tek Şey: Sıradışı Sonuçların Ardındaki Sürpriz Gerçek” geliyor. Kitabın bu kadar ilgi görmesinin nedeni kaotik yaşamlara ışık tutup herkese bir dakika durup ne yaptığını sorgulatması. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde iş dünyasının akıl dışı bir yoğunluk içinde olduğuna dikkat çeken Papasan, bu ortamda başarıya ulaşmanın da zorlaştığını ifade ediyor.
Başta yoğun iş insanları olmak üzere herkese, başarıya giderken çok fazla meşgul olmanın verimliliği olumsuz etkileyen kritik bir yanlış olduğunu hatırlatıyor. Önemli olanın hayatta öncelikle yapılması gereken “tek şey”i bulmak olduğunu söylüyor. Bunu nasıl yapacaklarını da şöyle anlatıyor: “Eğer insanlar hayatlarındaki tek şeyi belirlese, edinecekleri en büyük yarar daha az önemli olan işlere ‘hayır’ diyebilecek olmaları. Bazı şeylere hayır diyebilmek sizi bugünün karmaşasından kurtaracak çok önemli bir güç.”
Start Up, dünyada en çok satanlar listesinden düşmeyen “The One Thing: The Surprisingly Simple Truth Behind Extraordinary Results/Tek Şey: Sıradışı Sonuçların Ardındaki Sürpriz Gerçek”in yazarı Jay Papasan ile “tek şey”i bulmanın yöntemini ve kişilere sağlayacağı kazancı konuştu:
“ÖNCELİKLERİ BELİRLEYİN”
TÜM MESELE Hayatınızda her zaman belirleyemediğiniz ya da orantısız biçimde geçireceğiniz zamanlar oluyor. İşte tüm mesele de o sorunun cevabını bularak iş hayatınızı bir dengeye oturtmak. İnsanların çoğu ya her şeyi yapamamaktan ya bir şeyleri yetiştirememekten korkuyor.
ÖZGÜR BIRAKMAK Ancak bilmedikleri şey şu, her şeyi bırakıp sadece önceliklerine odaklanınca her şeyi yapar hale gelecekler. O cevabı bulmaları hayatlarını düzene sokmaya yetecek. Bu nedenle liderlerin, takımlarına o şeyi düşünmeleri konusunda izin vermeleri, özgür bırakmaları gerekiyor.
“SORUN VE HAREKETE GEÇİN”
ÖNEMLİ OLAN BAŞLAMAK Sorulması gereken sorunun yapısı hiçbir zaman değişmez. Aynı yapıdaki soruyu takımınıza da kendinize de sorabilirsiniz. Sadece farklı içerikle sorular değişir. En önemli şey başlamaktır. Eğer sizin en büyük hedefiniz, “bir sonraki çeyrekte satışları artırmak” ise o zaman sizi hemen yarın çalışmaya itecek soruyu sorun: “Önümüzdeki çeyrekte satışları artıracak o tek şey nedir?”
GİRİŞİMCİNİN YANLIŞI Cevabı bulduğunuzda harekete geçin. Birkaç ay sonra o soruyu sormak sizin alışkanlığınız haline gelecek ve bundan sonraki adımlarınızı bu şekilde geliştirmiş olacaksınız. Girişimciler ve nispeten daha küçük iş sahibi kişiler genellikle meşgul olmanın verimlilik olduğunu düşünür.
ÖNCELİKLİ ROL Girişimci şirketlerin en önemli özelliği birden çok şapka giymeleri gerektiğidir. Kendinizi bir an CEO olarak görürken bir an sonra kapıcının yaptığı işi yaparken bulabilirsiniz. Burada önemli olan hangi rolün işinizin başarıya ulaşmasında daha öncelikli olması gerektiği. İpucu: Eğer yeni kurduğunuz işte neyin o tek şey olduğunu biliyorsanız o zaman işiniz onu gerçekleştirmeye odaklanmaktır.
“The One Thing /Tek Şey” adlı kitabınızı yazmaya nasıl karar verdiniz?
Bulunduğumuz zaman ve ortam benzersiz fırsatları ve sorumlulukları barındırıyor. Hem kişisel hem profesyonel olarak yapabileceğimiz çok fazla iş olduğunu hissediyoruz, tüm bunları da var olabilmek adına yapmamız gerekiyor. Sonuç olarak günlük hayatımızda yapılacaklar listesi çıldırmış durumda. Ajandamız tamamen dolu ve yapılacaklar listesi kendini giderek aşıyor. Peki ama insanlar hem iş hem özel hayatında bunu nasıl yönetiyor? Bu soruya yanıt vermek için tam 5 yıl boyunca araştırma yaptık. Sorularımıza cevap aradık ve “The One Thing/Tek Şey”i ortaya çıkardık. Amacımız, okuyucularımızın günlerini doldurmak yerine, daha büyük işler için uğraşmalarını sağlamak.
Peki o “tek şey”den kastınız nedir?
Öncelikle “tek şey”i bulmak için kendinize bir soru sormanız gerekiyor. O soru da şu: “Hayatımda nasıl sadece bir tek şeyi yaparak, hayatımın geri kalanını kolaylaştırırım ya da geri kalanını gereksiz hale getirebilirim?” Bu basit ama etkili soru, sizin o “tek şey”i bulmanızı sağlayacak.
Bu şeyi şimdi, 1 hafta sonra, 1 ay sonra, 1 yıl hatta çok daha uzun sürede de keşfedebilirsiniz. Pek çoğumuzun mükemmel bir fikri ve cevabı var. Ancak kendimize bunu nasıl daha önce keşfedemedik diye kızabiliriz. Öte yandan bu sorunun cevabını bulamayabiliriz. Bir adım geriye gidin ve soruya cevap verin. Kendinize hangi şeyin çok önemli olduğunu hatırlatın.
Tek şeye odaklanmanın avantajı nedir?
Eğer bugünün iş dünyasını birkaç kelimeyle anlatmanız gerekseydi muhtemelen o kelimeler şunlar olacaktı: Çok fazla… Çok fazla e-mail, çok fazla fırsat, tabağınızda çok fazla yemek, ajandanızda çok fazla konu, beyninizde düşünecek çok fazla sorun… Eğer insanlar hayatlarındaki tek şeyi belirlese, edinecekleri en büyük yarar daha az önemli olan işlere “hayır” diyebilecek olmaları. Bazı şeylere hayır diyebilmek sizi bugünün karmaşasından kurtaracak çok önemli bir güç.
Çok fazla bilginin ve çok fazla engelin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla tek bir şeye odaklanmayı önerirken, bu engellerden nasıl kurtulacağımız konusunda tavsiyeleriniz var mı?
Eğer o “tek şey”in ne olduğunu biliyorsak, zamanımızı bloklamalıyız. Böylece o tek şeye gerektiği ilgiyi verebiliriz. Bunun da en etkili yolu, kendi kendimize randevu vermekten geçiyor. Tercihen bu zaman dilimi kendimizi en iyi hissettiğimiz zaman yani günün erken saatleri oluyor. Bu zamanı o tek şeye odaklanarak geçirin. Ve bu önemli zamanda hiçbir engelle karşılaşmamak adına dikkatli davranın. Cep telefonunuzu kapatmak ya da “rahatsız etmeyin ” yazısı yazmak bir çözüm olabilir.
BAŞARINIZ NEYE BAĞLI?
BÜYÜK HEDEFLER Birçok insan kendisine büyük hedef koyuyor. Büyük hedeflere doğru koşarlarken asıl yapabileceklerini atlıyor, yanlış kararlar alıyorlar. Çünkü büyük düşündükleri için büyük hareket etmeleri gerekiyor.
KÜÇÜK HAREKETLER Ancak birçok başarılı kişi büyük düşünüp, küçük hareket ediyor. Bu kişiler odaklanmaları gereken 2-3 aktiviteye bağlılıkla odaklanıyor ve geri kalan her şey başarıyla tamamlanmış oluyor. Aslında başarınızın büyüklüğü odaklanarak yaptığınız az sayıda aktiviteye bağlı. Evet bu sezgilere aykırı gibi duruyor ama gerçek.
Peki siz kendi adınıza belirlediğiniz o tek şeyden ve bunu nasıl başardığınızdan bahseder misiniz?
Aslında “tek şey”in en güzel yanı, o tek şeyi bulduktan sonra bunu hayatınızın her yerine geçirebilme olanağınızın olması. Yani finansal hesaplarınızdan özel hayatınızdaki ilişkilerinize kadar… O tek şey, hayatınızın her yerine sızabilir ve hayatınızı mükemmel şekilde yönetebilir. Geçtiğimiz 12 yıl boyunca Gary ve ben 11 kitap yazdık ve bunların 6’sı ulusal olarak en çok satan kitaplar içine girdi. Bunu nasıl başardığımıza gelince… Bizim gün içinde yazma zamanımız vardı. Gün içinde 4 saatimizi yazarak geçiriyorduk. Ve bu zamanı büyük bir mücadeleyle mutlaka koruyorduk. Yapacak çok işimiz ve sorumluluğumuz vardı, hatta yazma zamanımız bu işleri bazen engelliyordu ama biz yine de bu anlaşmayı iptal etmedik. Bu iş için belirlediğimiz tek şey buydu ve bunu da gerçekleştirdik.
Eğer o “tek şey”in ne olduğunu biliyorsak, zamanımızı bloklamalıyız. Böylece o tek şeye gerektiği ilgiyi verebiliriz.
Liderlerin o tek şeye odaklanmaya çalışırken yaptığı ortak hatalar neler?
Liderler inanılmaz derecede meşgul. E-mail’leri sınırını aşmış durumda. Yapılacaklar listeleri aşırı derecede dolu. Takvimlerine uyacak durumları kalmadı. Artık gereğinden fazla dolduklarını hissetmeleri çok normal. O tek şeyin amacı da bu karmaşayı durdurup, neyin önemli olduğuna odaklanmalarını sağlamak. Bu liderlere neyin en önemli hedefleri olduğunu göstermek ve bu hedefleri belirledikten sonra sonuçları yönetebilecek durumda olmalarını sağlamak gerekiyor. Zaten kitabın amacı da liderlerin ve takımlarının bu şeyi öğrenmelerini sağlamak.
0 yorum