“100 ŞUBEYE ULAŞMAK İSTİYORUZ”


Urban Station, mobil çalışanları ve yüksek ofis kirası ödemek istemeyen şirketleri hedefleyen bir ofis kafe markası. 3 yılda 7 bin bireysel çalışana hizmet verdiklerini söyleyen Gökhan Beydoğan, “7 şubemizi 100’e çıkarmak istiyoruz” diyor.

1.Proje
Türkiye’de yaklaşık 6,5 milyon mobil çalışan bulunuyor. Bunların büyük kısmı evden çalışıyor ve ofisleri bulunmuyor. Urban Station da mobil çalışanların ofis ihtiyacından doğmuş bir girişim. Türkiye’nin ilk ofis kafesi olan şirket, ofisi olmayan mobil çalışanlara ofis hizmeti veriyor. İş yerlerine yüksek kiralar vermek istemeyen şirketlere de uydu ofisler kuruyor. Beybi Giz, Zorlu gibi iş merkezlerinde ofis kafe açan Urban Station, gerçek bir ofis ortamı isteyen mobil çalışanlara masa kiralıyor. Ofis masaları saatlik, günlük ve aylık kiralanabiliyor. Urban Station’ın diğer kafelerden en önemli farkı ise buraya kesinlikle çocukların, çiftlerin kabul edilmemesi. Herkesin işine konsantre olması hedefleniyor. Urban Station’ın kurucusu Gökhan Beydoğan, yarattığı yeni ve farklı iş modelini şöyle anlatıyor:

Gökhan Beydoğan

Gökhan Beydoğan

“ARJANTİN’E GİTTİM”
“35 yaşındayım. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra Cornell Üniversitesi’nde işletme mühendisliği alanında yüksek lisans yaptım. Benim için “seri” girişimci denilebilir. Üniversiteden beri arkadaşlarımla iş kurma fikri hep aklımda olan bir konuydu. İlk şirketimi 25 yaşında kurdum, bu yıl 10’uncu yılını dolduruyor. Dünyadaki trendleri yakından takip eden bir çevrem var. Gayrimenkul ve inşaat sektöründeki tecrübemle kendim de dahil olmak üzere etrafımızdaki insanların ihtiyaçlarını gözlemlememiz sonucunda ofis kafe açma fikri doğdu. Bu konuda araştırma yaparken Türkiye’den yaklaşık 13 bin kilometre uzaklıktaki Arjantin’de ofis kafelerin hizmet verdiğini gördük. Enteresan bir şekilde bu iş fikri, Avrupa ve Amerika’da keşfedilmemişti. Türkiye’de ise bu alanda tamamen bakir bir pazar olduğunu gördük. Arjantin’e gidip işin inceliklerini öğrendik.

Şirket adı: Urban Station Kafe ve Ofis Hiz. A.Ş. Marka: Urban Station Girişimci: Gökhan Beydoğan Kuruluş tarihi: Ağustos 2012 Sektörü: Hizmet Faaliyet alanı: Profesyonel hiz. ve ofis hizmetleri Melek yatırımcı: Yok Sermaye ihtiyacı: Yok

DAHA VERİMLİ OFİSLER
Yaklaşık 3,5 yıl önce Arjantin’de temeli atılan ofis kafe konseptini Avrupa ve Türkiye’ye uyarlayarak işe başladık. 2012’nin sonuna doğru da fikrimizi hayata geçirerek ilk şubemizi açtık. 1 milyon dolarla yola çıktık. İşimize inandıkça sermayemizi 4 milyon dolara kadar çıkardık. Bugün 2’si Ankara ve İzmir’de, 5’i İstanbul’da olmak üzere 7 şubeye ulaştık. Hedefimiz mobil çalışanlara verimli, konforlu ve uzun süreli çalışmalar yürütebilecekleri mekanlar sunmak. Ayrıca toplantı odası kullanmak isteyen şirketlerin ve ofiste odaklanamayan profesyonellerin sakin bir ortamda çalışmalarına yardımcı oluyoruz.

“UYDU OFİSLER KURUYORUZ”
Son zamanlarda operasyonel masrafları kısmak isteyen şirketlere uydu ofisler kurmaya başladık. Buyaka Urban Station’ın üst katını tamamıyla Ericsson’a özel dekore ederek, 80 kişilik bir çalışma mekanı hazırladık. Ericsson bu çalışmayla Great Place to Work’te ödül aldı. Daha sonra Ankara’daki ofisini de Ankara Urban Station’a taşıdı. Sunduğumuz profesyonel çalışma ortamları bireyler arasındaki işbirliklerinin gelişmesine zemin hazırlıyor. Ev ortamından uzaklaştırdığımız ve mobilite çemberine dahil ettiğimiz kullanıcılar daha verimli çalışıyor. Uydu ofislerle şirketlerin çalışma biçimini de değiştirdik. Bugüne kadar 7 bin bireysel çalışana ve 500 kurumsal şirkete hizmetlerimizi ulaştırdık. Hızla büyümeye devam ediyoruz. Hedefimiz 5 yıl içinde şube sayımızı 100’e çıkarmak.”

2.Proje HEDEFİ ÖNCE TÜRKİYE SONRA AVRUPA
Organickid, internetten organik çocuk kıyafetleri satışı yapıyor. “Organik ürün pahalıdır” algısını değiştirmek istediğini söyleyen Merve Akıncı, önümüzdeki dönemde hem yurtiçi hem yurtdışında mağazalaşacaklarını belirtiyor.

Organickid markasının yaratıcısı Merve Akıncı, 30 yaşında genç bir girişimci. Amerika’da North Carolina Üniversitesi’nde tekstil tasarımı okudu. İş hayatına New York’ta düzenlenen haute couture defilesinde asistanlık yaparak başladı. 7 yıl önce de asıl işi iplik ve kumaş üretimi olan aile şirketi Topkapı İplik’in hazır giyim bölümünün başına geçti. 2012’de ise kızının doğumuyla bebek hazır giyim sektörüyle daha yakından ilgilenmeye başladı. Bu dönemde ilgisini organik bebek giyim pazarı çekti. Akıncı, 2 yıl önce de Organickid markasını kurdu. “Her zamankinden renkli, canlı ve ekonomik organik ürünler satmak istiyorum” diyen Akıncı, markasının hikayesini ve 2 yılda geldiği noktayı şöyle anlatıyor:

Merve Akıncı

Merve Akıncı

ÜRÜNLERİ ÇEŞİTLENDİRDİ
“Bebek ve çocuk giyimi üzerine çalışıyoruz. Markamız yüzde 100 organik, renkli ve ekonomik ürünler sunuyor. Başta sadece yeni doğan bebeklere odaklandık. Ancak talep arttığından ve organik giyimde Türkiye’de fazla marka olmadığından 6 yaşına kadar olan çocuklara koleksiyon hazırlamaya başladık. Home Collection adı altında, bebekler için organik nevresim takımları satıyoruz. Annelere ve anne adaylarına da özel ürünler sunuyoruz. Çeşitli tamamlayıcı ürünlerin distribütörlüğünü aldık. İtalya’dan bebek ve yetişkinler için organik sebzeyle üretilen Linea Mamma Baby markalı banyo bakım ürünlerini getirdik. Yine İtalya’dan Rustichella markasının çocuklar için özel olarak ürettiği organik, glütensiz ve sebzeli Zerotre makarnalarını da ithal ediyoruz.

Şirket adı: Topkapı İplik Marka: Organickid Girişimci: Merve Akıncı Kuruluş tarihi: Mayıs 2013 Sektörü: Bebek ve çocuk giyim Faaliyet alanı: Tekstil, e-ticaret Melek yatırımcı: Yok Sermaye ihtiyacı: Yok

FAIRTRADE SERTİFİKALI
Organik bebek kıyafetlerinin satışı konusunda Türkiye pazarı, yurtdışından çok farklı ve çok geride. Mağazalaşma konusunda Türkiye’de örnekler var. Ancak bunların sayısı oldukça az. Bu markaların da genellikle İstanbul’da mağazaları bulunuyor. Dolayısıyla bu işe başlamak için en güzel platform ‘internet’ diye düşündük ve bu şekilde işe başladık. Aslında markamız doğduğu andan itibaren yurtdışında pek çok noktada bulunuyordu. Ancak biz Türkiye’de e-ticaret üzerinden satış yaparak işe başladık. Organickid ürünleri organik sertifikalı olmasının yanı sıra bir de Fairtrade sertifikalı. Amacımız hem sağlıklı hem adil şartlarda üretilen ürünleri son tüketiciye sunmak.

“BAYİLİK VERECEĞİZ”
Organickid şu anda sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın da birçok yerinde satılıyor. İsviçre, Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra şimdi de İtalya’dayız. Ürünlerimiz İtalya’da www.beetuned.com adresinden satışa sunulacak. Organik ve Fairtrade sertifikalı ürünlere dünyada ilgi hızla artıyor. Çok yakında Amerika ve Asya pazarlarına da girmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz, başta Türkiye’de daha sonra da Avrupa’da organik giyimde önde gelen markalardan biri olmak. Gelecek planımız mağazalaşarak büyümek ve tüm çocukların organik giyinmesini sağlamak. Şu an Türkiye’de kendi sitemizden ve birtakım e-ticaret kanalları üzerinden satışa devam ediyoruz. Ancak bu yılın sonlarına doğru mağazalaşacağız. Öncelikle mağazalarımızı İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki AVM ve cadde mağazalarında görmeye başlayacaksınız.”

3.Proje DİJİTAL BAĞIŞ KUMBARASI YARATTI
Yuvarla, bağış yapmayı yeni ekonomiye uyarladı. Kurucularından Emre Danacı, “Online alışverişinizdeki küsuratlı tutarı yukarıya yuvarlayabilir ve aradaki farkı istediğiniz sivil toplum kuruluşuna arada aracı olmadan bağışlayabilirsiniz” diyor.

Yuvarla, Türkiye’de bireysel bağış kültürünü geliştirmek için kurulan bir start up. Kurucuları Emre Danacı ve Erdi Yerebasmaz, oldukça genç iki girişimci. Her ikisi de çocukluk arkadaşı ve bölümleri farklı olsa da aynı okullardan mezun. İstek Atanur Oğuz Lisesi’nden sonra Yeditepe Üniversitesi’ni, ardından da İsveç Kraliyet Teknik Üniversitesi’ni bitirmişler. 28 yaşındaki Erdi Yerebasmaz, bilgisayar mühendisi. Bilgisayar ağları konusunda yüksek lisansı var. Emre Danacı ise bilişim sistemleri mezunu. İnovasyon yönetimi alanında yüksek lisans yapmış. Kendi şirketlerini kurmadan önce ortağının Huawei, kendisinin de TBWA’de çalıştığını söyleyen Danacı, iş fikirlerinin nasıl doğduğunu ve projelerini şöyle anlatıyor:

Erdi Yerebasmaz-Emre Danacı

Erdi Yerebasmaz-Emre Danacı

OFİS, GİRİŞİM FABRİKASI’NDA
“Üniversiteden itibaren kendi işimizi kurma fikri kulağa çok hoş geliyordu. Bu yüzden girişimcilik üzerine yüksek lisans yaptım. Fakat esas harekete geçmemiz, 2012 yazında Girişim Fabrikası’na girmemizle gerçekleşti. En zor kısım iş fikrinden emin olmaktı. Yuvarla, eskiden mağazalarda görmeye alışık olduğumuz bağış kumbaralarının yeni ekonomiye uyarlanmış hali. Kredi kartıyla yapılan online alışverişlerde eski tip şeffaf bağış kumbaralarına hasret duyulmasın diye ‘Yuvarla’ sistemini geliştirdik. Daha sonra bu sistemi Morhipo, Biletix gibi duyarlı markaların sitelerine entegre ettik. Yuvarla sayesinde artık online alışverişlerinizde küsuratlı tutarı kolayca yukarıya yuvarlayabilir ve aradaki farkı istediğiniz sivil toplum kuruluşuna arada hiçbir aracı olmadan bağışlayabilirsiniz.

Şirket adı: Yuvarla Bilişim ve Danışmanlık Marka: Yuvarla Girişimciler: Emre Danacı ve Erdi Yerebasmaz Kuruluş tarihi: Eylül 2014 Sektörü: E-ticaret, sivil toplum Faaliyet alanı: Bireysel bağışlar Melek yatırımcı: Var Sermaye ihtiyacı: Sponsor arıyor

“500 TL İLE İŞE BAŞLADIK”
Girişim Fabrikası danışmanlarından Murat Tortopoğlu’nun verdiği 500 TL borçla yola çıktık. Genelde şirketlerin bir ya da iki müşteri segmenti oluyor. Bizim pazaryeri olduğumuzu düşünürsek alıcı ve satıcı gruplarını aynı anda idare etmek işleri biraz daha karışık hale getirdi. Farklı iş modelimizi kurmak ve bunu test etmek pek kolay olmadı. Bir de 1980’lerden kalma yardım toplama kanunu ve değişen e-ticaret yasaları tecrübesizliğimizin üzerine eklenince, işin içinden çıkıp ilk bağışın yapılmasını sağlamak 6 ayımızı aldı. Sonuçta Yuvarla sayesinde birçok insana hayatlarında ilk defa bağış yaptırdık.

MANEVİ TATMİN YÜKSEK
Çevresel ve sosyal sorunların çözümü için çalışan sivil toplum kuruluşlarına finansal kaynak yaratmak, manevi olarak bizi son derece tatmin eden bir iş oldu. Dijital bağış kumbaralarımızı, yani Yuvarla modüllerini GittiGidiyor, Boyner, Biletix, Morhipo, Yargıcı, Gold gibi 20 civarındaki büyük ve duyarlı markanın online alışveriş sitesine entegre ettik. Bankalararası Kart Merkezi’nin sosyal girişimimize verdiği destekle Yuvarla modülünün BKM Express’e entegrasyonu da gerçekleşti. Şu anda bu modüllerle TEMA, AKUT, UNICEF ve Kızılay gibi ülkemizin en saygın sivil toplum kuruluşlarından 15’i için kaynak yaratılıyor. Yaklaşık 1,5 yılda 200 bine yakın alışverişe minik bir iyilik katarak, duyarlı insanların başka insanların hayatlarına dokunabilmesine yardımcı olduk ve olmaya devam ediyoruz.”

4.Proje 700 MİLYON SAYFAYI KİŞİSELLEŞTİRDİ
ShopKrowd, web’de kişiye özel alışveriş rehberi uygulaması sunuyor. Markanın kurucu ortağı Ali Selim Aytuna, “700 milyon sayfayı kişiselleştirdik. Beraber çalıştığımız mağazalara yüzde 10’a varan ciro artışı sağladık” diyor.

Global marka adı Perzonalization olan, Türkiye’de ise ShopKrowd markasını kullanan SK Bilişim Teknolojileri, 2 yıl önce kuruldu. Yaptığı iş kişiye özel alışveriş rehberi uygulaması sunmak. İki eski iş arkadaşı Ali Selim Aytuna ve İlke Karaboğalı tarafından kurulan start up, şimdiye kadar 21 e-ticaret sitesine öngörüsel kişiselleştirme hizmeti verdi. Bugüne kadar Morhipo, Bimeks, Defacto ve Mavi gibi şirketlerle çalıştıklarını söyleyen Ali Selim Aytuna, “700 milyon sayfayı kişiselleştirdik, beraber çalıştığımız mağazalarda yüzde 10’a varan ciro artışı sağladık” diyor. İlk işini 2005’te kuran ancak tahsilat problemleri nedeniyle kapatmak zorunda kalan Aytuna, iş arkadaşıyla kurduğu yeni işini ve projelerini şöyle anlatıyor:

Ali Selim Aytuna-İlke Karaboğalı

Ali Selim Aytuna-İlke Karaboğalı

İLKİNDE ZARAR ETTİ
“İlk işimi 2005’te kurdum. Yüksek lisans yaparken bir arkadaşımla yurtdışına master ve doktora başvurusu yapan öğrencilerin kargo gönderimi sırasında sorun yaşadığını fark ettik. Hızlı ve makul fiyatlı gönderim yapabilmeleri için basvurum.com’u kurduk. Ardından, KOBİ’lerin kargo gereksinimlerini kolaylaştıran paketim.com’u geliştirdik. Hakkımızda haberler yapıldı ancak uzun süre tahsilat problemleri yaşadığımız için şirketi kapatmak durumunda kaldık. Ben de kurumsal hayata atıldım. 8 yıllık kurumsal hayat ve girişimcilik tecrübem sonrasında Nokia Türkiye’den iş arkadaşım İlke Karaboğalı ile SK Bilişim Teknolojileri’ni kurduk. İş fikrimiz Nokia’da çalışırken yaptığımız sohbetlerde filizlendi.

Şirket adı: SK Bilişim Teknolojileri Marka adı: ShopKrowd Global marka adı: Perzonalization Girişimciler: İlke Karaboğalı, Ali Selim Aytuna Kuruluş tarihi: 2013 Sektörü: Bilişim teknolojileri Faaliyet alanı: Kişiselleştirme Melek yatırımcı: Yok Sermaye ihtiyacı: Var

Göksenin Göksel-Doruktan Türker

Göksenin Göksel-Doruktan Türker

“FİKİR İHTİYAÇTAN ÇIKTI”
İnternetten alışveriş yaparken tavsiye alabileceğimiz, güvenilir insanları bulmakta zorlanıyorduk. Fiziksel mağazalarda beraber alışverişe gittiğimiz arkadaşlarımız, sevdiğimiz insanlar, online alışveriş sırasında yanımızda olmuyordu. Biz de bu sorunu çözebilmek için alışveriş tercihleri birbirine benzeyen kullanıcıları gerçek zamanlı olarak bulacak ve bu kullanıcıların birbirine akıllı bir yöntemle destek olmasını sağlayacak bir teknoloji geliştirdik. Kendi geliştirdiğimiz gerçek zamanlı mikro-segmentasyon yaklaşımını kullanarak öngörüsel kişiselleştirme yapıyoruz. İnternetteki kullanıcı davranışını gerçek zamanlı olarak analiz ederek birbirine benzer kullanıcı gruplarını buluyoruz.

“CİRO ARTIŞI SAĞLADIK”
Genelde bizim hizmetimize e-ticaret sitelerinde ‘Size özel önerilerimiz’ ya da ‘Size benzer kullanıcılar bunları da beğendi’ başlıklı alanlarda rastlıyorsunuz. KOSGEB’den yeni girişimci desteği, TÜBİTAK’tan da AR-GE desteği aldık. Ofisimizin yer aldığı Özyeğin Üniversitesi Girişim Fabrikası bize ilk günlerimizde yalın girişimi öğretti ve 3 yıldır da bize manevi anlamda destek oluyor. Şimdiye kadar 21 e-ticaret sitesine öngörüsel kişiselleştirme alanında hizmet verdik. 700 milyon sayfayı kişiselleştirdik, beraber çalıştığımız mağazalarda yüzde 10’a varan ciro artışı sağladık. Türkiye pazarındaki dağılımımızı artırırken uluslararası pazarda da ilk etapta küçük ve orta büyüklükteki sitelerle çalışabilmeyi amaçlıyoruz.”

5.Proje İŞ MODELİNİ YURTDIŞINA TAŞIYACAK
Akıllı telefon ve tabletlerden erişilen Yodiviki, Türkiye’nin ilk sesli içerik platformlarından biri… Kısa öykü anlatımından bebek bakımına kadar çok farklı konularda en fazla 20 dakika uzunlukta “sesli içerikler” sunuyor.

Yodiviki’nin ilk iki hecesi “yolda dinle” kelimelerinin kısaltmasından oluşturuldu. Akıllı telefon, TV ve tabletlerden erişilebilen platformda, bebek bakımından araba tamirine kadar çok farklı konularda en fazla 20 dakika uzunlukta hazırlanmış “sesli içerikler” yer alıyor. Bu sayede gitmeye vakit bulamadığınız kişisel gelişim seminerini arabanızda rahatlıkla dinleyebiliyorsunuz. Yodiviki sayesinde takip ettiğiniz köşe yazarlarını işe giderken yazarın kendi sesinden dinlemeniz de mümkün. Markanın kurucu ortaklarından Göksenin Göksel, içerikleri keyifli, sıkılmadan dinlenebilecek bir formatta hazırladıklarını söylüyor. Türkiye’de hayata geçirdikleri iş modelini Rusya, Ortadoğu ve Balkanlar’a taşımak istediklerini belirten Göksel, Yodiviki’yi ve hedeflerini şöyle anlatıyor:

FİKİR AÇIK RADYO’DA OLUŞTU
“20 yıldan uzun bir süre medyanın hemen hemen tüm dallarında çalıştım. İş hayatımın çok büyük bir bölümü, kendi işimi yaparak geçti. 2006’da ise sesli prodüksiyonlar alanına yoğunlaştım. Yodiviki’nin ana fikri de 1995’te Açık Radyo’da yaptığımız ‘Amma Hikaye’ programında doğdu. Hafta içi her gün Türk ve dünya edebiyatından seçilmiş öyküleri radyo için uyarlayıp seslendiriyorduk. O dönemde kaset/CD’lere kaydedilmiş sesli kitap işi, ABD ve Avrupa’da oturmuş, sektörleşmiş bir alandı. Türkiye’de bir-iki deneme dışında maalesef hiçbir şey yoktu. Biz de ‘Sesli kitaplar, radyo programları gibi sesli içerikleri CD’lere kaydedip bir şeyler yapabilir miyiz’ diye araştırmaya başladık. Fakat neresinden tutmaya çalıştıysak elimizde kaldı.

Şirket adı: Yodiviki Sesli İçerik Platformu Marka: Yodiviki Girişimciler: Göksenin Göksel, Doruktan Türker Kuruluş tarihi: 2014 Sektör: Medya ve prodüksiyon Faaliyet alanı: Sesli içerik tasarımı ve üretimi Melek yatırımcı: Yok Sermaye ihtiyacı: Var

15 YIL SONRA GERÇEKLEŞTİ 1990’lı yıllarda hayal ettiğimiz 15 yıl sonra doğdu. 2011’de Yodiviki’nin çok uzun süre rafta beklemiş ‘iş fikri’nin tozunu üfledik ve ortağım Doruktan’la kolları sıvadık. 3 yıl boyunca masa başı çalışması yapıp planları hazırladık. 2014’ün Aralık ayında da ‘Yodiviki Sesli İçerik Portali’ Android uygulamasıyla yayına başladı. 100 bin TL’lik bir bütçeyle işe başladık. Platformda sadece sesli yapımlara yer veriyoruz. Ancak Yodiviki tek başına bir sesli kitap uygulaması değil. İçinde kısa öyküden reklamcılığa, kişisel gelişimden astrolojiye, sinemadan kadın-erkek ilişkilerine kadar çok farklı konularda en fazla 20 dakika uzunlukta hazırlanmış sesli içerikler yer alıyor.

IPHONE’DA DA OLACAK
Yodiviki’nin Android uygulaması Google uygulama mağazasından indirilebiliyor. Ekim 2015 itibarıyla uygulamamız 50 binden fazla Android cihaza yüklü. iPhone uygulaması da 2016 başında uygulama mağazasında yerini alacak. Kullanıcılar ücretsiz uygulamayı indirdikten sonra içerikleri istedikleri zaman istedikleri yerde dinleyebiliyor. Vestel ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde Venus telefonlara fabrikadan ön yükleme yapıyoruz. 2016 stream modelini de devreye alıyoruz. Kullanıcılar ilgi duydukları kategorilerdeki içerikleri bir radyo dinler gibi kesintisiz dinleyebilecek. Kanallar ve çalma listeleri olacak. Bu kanallara reklamlı yayınla ücretsiz ya da çok makul bir aylık abonelik bedeliyle reklamsız erişebilecekler. Kurduğumuz iş modelinin Türkiye’deki büyümesinden sonra iş modelini Rusya, Ortadoğu ve Balkan ülkeleri için de uygulamak istiyoruz.”

1 Comment

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.