“En zoru hızlı büyümeyi yönetmekti”


Online tesettür giyim satışında birinci olan Modanisa.com’u, Kerim Türe ve 3 arkadaşı 2011’de kurdu. Her yıl 5 kat büyüyerek bu noktaya ulaşan şirkette, ilk yıllarda en zor iş hızlı büyümeyi operasyonel mükemmeliyetten taviz vermeden yönetmekti.

Modanisa, Türkiye’den 2010 sonunda yola çıkıp 5 yıl gibi bir sürede alanında dünya birincisi unvanını alabilmiş bir start up. Tesettür giyim alanında hızlı koşan bir marka. Cirosunu açıklamasa da uzmanlar, çift haneli milyon dolarlar mertebesinde olduğunu tahmin ediyor. Modanisa.com, tam 75 ülkeye satış yapıyor ve cirosunun yüzde 47’sini yurtdışına yaptığı satışlar oluşturuyor. Yurtdışı satışların yarısından fazlası ise Avrupa ülkelerine yapılıyor. Online alışveriş sitesi Modanisa.com, Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslüman, tesettürlü kadınlardan büyük ilgi görüyor. Suudi Arabistan, Suriye, Mısır, Lübnan ve Azerbaycan da önemli miktarda sipariş alınan ülkeler arasında… Modanisa’nın kurucusu olan Kerim Türe ise tam bir seri girişimci. Ticaret hayatına 10 yaşında babasının beyaz eşya bayisinin önünde kartpostal satarak başlamış.

Sedef Seçkin Büyük

Sedef Seçkin Büyük

Samsun Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne devam etmek üzere İstanbul’a geldiğinde 4 arkadaşıyla birlikte 5 otobüs kiralayarak okulun öğrenci servisi işini üstlenmişler. Türe, “8 aylık eğitim-öğrenim yılı boyunca 500 bin dolar kadar ciroya ulaşıyorduk. Ancak servis işletmeciliğini işten saymıyor ve hobi olarak yapıyorduk” diye anlatıyor o yılları… Mezun olduktan sonra ünlü işadamı Erol Aksoy’un vakfından burs alan ve ABD’de Boston Üniversitesi’nde “iletişim” (communication) yüksek lisansı yapan Türe, döndüğünde bursunun karşılığı olarak 4 yıl boyunca çiçeği burnunda ve biraz da Türkiye yayıncılığından bihaber bir bursiyer olarak Show TV’de çalışıyor. Türe, o yılları “Profesyonel hayatı pek sevmedim. Bu 4 yıl bana gerçekten mecburi hizmet gibi geldi ve 4 yıl biter bitmez ayrıldım” diye anlatıyor.

Modanisa’yı kurduğumuz ilk yıllarda büyürken en büyük sıkıntı, e-ticaret konusunda yetişmiş insan kaynağı olmamasıydı.

İLK DİJİTAL GİRİŞİM
O dönemde kendi işini kurmak üzere Show TV’den ayrılan Türe, ABD’deki dizileri Türkiye’de internet üzerinde yayınlayabileceği bir site kurmayı planlıyor. Ancak aklını Vestel.Net’ten aldığı bir teklif çeliyor. Vestel ile ortak olarak Sanal.net diye bir şirket kuruyorlar ve Türe sonra bu şirkete ortak oluyor. Bu şirkete ABD’li Dexar da ortak olarak katılıyor ve Türkiye’de o yıllarda problemli olan internet hızı üzerine odaklanıyorlar, Türk insanına hızlı internet erişimi sunmak üzere yola çıkıyorlar. NeoKanal.net adresinde internet üzerinden hızlı video erişimi sunan bir siteden filmler, film fragmanları, müzik klipleri, video kartlar ve şakalar gibi çeşitli içerikler sunuyorlar. Cüneyt Arkın’ın ellerini çırparak “Bugün senin doğum günün. Haydi oyna bakalım” dediği eski filmlerinden kırpılan ve çok popüler olan video kart hala akıllarda… 2001 krizden sonra Vestel.Net’in aboneleri Superonline’a adeta haraç mezat devrediliyor ve kapatılıyor. O dönemde NeoKanal adlı video içerik sunan şirket ise zaten ortağı olan Kerim Türe’ye devrediliyor. Aynı yıl Interpro Bilişim Ödülleri kapsamında “En İyi İnternet Projesi” kategorisinde birinci seçilen NeoKanal, Turkcell, Soyak İnşaat gibi 4-5 tane vizyoner reklam verenden reklam alarak ayda 3 bin dolar civarında gelir elde etmeyi başarıyor. NeoKanal deneyimi Türe’ye internet dinamiklerini öğreterek çok değerli bir know-how edinmesini sağlıyor. Ardından ise Türe için “seri girişimcilik” devri açılıyor.

SERİ GİRİŞİMCİLİK DÖNEMİ
Kerim Türe, 2002’den itibaren yaşadıklarını “Sonra bir sürü şirket kurduk” diye özetliyor. 2000’li yıllarda 7 mi yoksa 8 mi şirket kurmuştuk inanın hatırlamıyorum” diyor. Bu seri girişimcilik yıllarını Türe, şöyle anlatıyor: “Pazarlama iletişimi üzerine bir şirket kurduk. Youth Republic adlı bu şirketimiz şu anda Vodafone’un gençlere yönelik pazarlama ajansı. Ülker’in bazı markalarıyla ve P&G’nin ana markasıyla da çalışıyor. Kampüs Medya adında bir şirket daha kurduk, büyüttük ve onu yabancı bir yatırımcıya sattık. Cebimde para olunca 2007’de Burak Büyükdemir ile birlikte ETohum’u kurduk ve melek yatırım işlerini yapmaya başladık. Çoğunluğu teknoloji şirketi olmak üzere aralarında Balerin.com, Alisverisklupleri.com gibi sitelerin de bulunduğu 7-8 şirkete yatırım yaptım. Yatırım yaptığım şirketlerin kiminden biraz kâr kiminden de zarar ettim, toplamda başa baş sayılırım. Zamanla hepsinden çıktım.”

Kerim Türe

Kerim Türe

MODANİSA NASIL DOĞDU?
Türe, melek yatırımcılık serüveni sırasında kendi profilinin yatırımcılığa değil girişimciliğe daha uygun olduğunu anlıyor ve 2011 başında 3 arkadaşıyla birlikte Modanisa’yı kurmak üzere yola çıkıyor. Fikrin doğuşunu ve nasıl hayata geçirildiğini Türe, şöyle anlatıyor: “Modanisa’nın iş fikri ailemizde ve arkadaş çevremizdeki muhafazakar, kapalı giyinen kadınların giyim alternatiflerinin ne kadar az olduğunu fark etmemizle birlikte olgunlaştı. Tesettürlü kadınların beğendikleri kısa kollu bluzdan 2 tane alıp terziye bir tane uzun kollu bluz yaptırdıklarını bile gördük. Seçenekleri az olduğundan istedikleri halde modayı takip edemiyorlardı. Bu nedenle 55 yaşındaki anne ile 25 yaşındaki kızının neredeyse aynı kıyafetleri giydiğini de gözlemledik. Arkadaşım Lale Tüzün ile birlikte iş fikrini pişirdik. Ardından çocukluk arkadaşlarım olan Gökhan Kavasoğlu ve Yener Özaydın’a da anlattık ve onlar da para koyarak bize ortak olmaya karar verdi. İlk olarak 500 bin TL yatırımla şirketi kurduk ve sonraki 6 ay içinde 500 bin TL daha yatırım yaptık. İlk kuruluşta benim yüzde 40, Lale Tüzün’ün yüzde 30, Gökhan’ın yüzde 20 ve Yener’in yüzde 10 hissesi vardı.”

İLK YILIN ZORLUKLARI
İlk yıl içinde Modanisa’ya çok sayıda rakip site kuruluyor. Ancak Türe’yi asıl uğraştıran rekabet değil başka zorluklar oluyor. Türe, karşılaştıkları zorlukların ne denli çetin olduğunu şöyle anlatıyor: “E-ticaret para kazanmanın gerçekten zor bir yolu. Modanisa’dan önce çok sayıda şirket kurmuş deneyimli bir girişimci olarak para kazanmanın daha kolay yolları olduğunu biliyorum. Eğer bana 2012 yılında Modanisa’yı kurduktan 1 yıl sonraki halimi bir gösteren olsaydı, bu işe girmemeyi düşünürdüm. Ancak girdikten sonra da zorlukları aşmayı başardık.” Karşılaşılan ilk zorluk ise ürün tedarik etmek konusunda yaşanıyor. Bu sorunu ve nasıl aştıklarını Türe’nin ağzından dinleyelim: “Temmuz ayında Osmanbey’e gidip uzun kollu bluz aradığımızda bulamadık. Üreticileri ürün yapmaya ikna etmemiz zor oldu. ‘Biz uzun kollu bluz istiyoruz’ dediğimizde ‘Temmuz ayında uzun kollu bluzu ben satamam, sen de satamazsın. Sen batarsan bizim paramızı da ödeyemezsin. Parasını peşin verirsen üretiriz’ yanıtını aldık. Önceleri parasını vererek ürünleri yaptırdık. Sonra onlar sattığımızı gördüler ve siparişlerimizi almaya başladılar. İlk zorluğu böylece aştık.”

en-zoru-hizli-buyumeyi-yonetmekti-2HIZLI BÜYÜMEYİ YÖNETMEK
Modanisa’yı büyütürken Kerim Türe’nin geçmişteki internet deneyimlerinden büyük fayda görüyorlar. Sitenin tanıtımı Facebook ve Google üzerinden yapılıyor ve iyi bir geri dönüş alınıyor. Katalog satışı, internetten alışveriş gibi konularda gelişmiş bir kültürü ve deneyimi olmayan Türk tüketicisi bu tanıtımlarla siteye çekiliyor ve iyi bir trafik yaratılıyor. Bu başarının ardından hızlı büyümeyi yönetmek gibi bir zorlukla tanışıyorlar. Türe, hızlı büyümenin getirdiği sıkıntıları ve bunların nasıl aşıldığını şöyle anlatıyor: “Mal satmaya başladığınızda hızlı büyüyorsanız, her şeyin aynı anda büyümesi gerekiyor. Geride kalan her şey sorun oluyor. Diyelim muhasebe departmanınızın sistemi geride kaldı ya da çalışan sayısı yetersiz kaldı. Zamanında fatura kesemiyorsunuz. Satış artışına paralel olarak müşteriden gelen ürün iadelerinin sayısı da artıyor. O prosedürü tamamlamak için yetişmiş insan kaynağına sahip olmalısınız. Uygun insanı bulup eğitip aranıza katmalısınız.” Bir diğer zorluk ise bayramlar, anneler günü gibi özel günlerde artan alışveriş yoğunluğunun yönetilmesi oluyor. Bugünlerde müşteri memnuniyetinden ödün vermeden hizmet sunabilmek için ihtiyaç duyulan yapı kuruluyor. Şirket büyürken ‘operasyonel mükemmeliyet’ kadar ‘görsel mükemmeliyet’ de ön planda tutuluyor. Ürün görselleri sürekli iyileştirilerek müşterinin seçim yapmasını kolaylaştıracak nitelikte net fotoğraf çekimleri yapılıyor. Türe, “Moda ürünü satıyoruz, görsellik çok önemli. Ürünü olduğundan fazla değil az da değil, tam olduğu gibi gösterebilmeliyiz ve insanlara stil anlatabilmeliyiz. Ürünün kendisinde yaratacağı etkiyi anlatabilmeliyiz onlara. O nedenle görsel mükemmelliyeti operasyonel mükemmelliyet gibi ön planda tuttuk.”

Mal satmaya başladığınızda hızlı büyüyorsanız, her şeyin aynı anda büyümesi gerekiyor. Geride kalan her şey sorun oluyor.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.