Yeni para birimi: veri

Microsoft CEO’su Satya Nadella, yılın başında Türkiye’yi ziyaret etti. Microsoft Türkiye’nin düzenlediği IoT ve Big Data Konferansı’ndaki konuşmasında, ‘cloud computing’ ve ‘more personal computing’ diye iki yeni konsepte dikkat çekti. Ona göre bulut teknolojilerinin ve bilgisayar üretkenliğinin kalbinde, nesnelerin interneti ve büyük veri yer alıyor.

Özlem BAY YILMAZ [email protected]

Teknolojinin hızına paralel olarak yeni konseptler ve yeni terminolojiler de aynı hızla hayatımıza giriyor. ‘bulut bilişim’ ve ‘daha kişiselleştirilmiş bilgisayarlar’ daha sık duymaya başlayacağımız iki yeni konsept. Bulut teknolojilerinin ve bilgisayar üretkenliğinin daha kişisel bir deneyime dönüştüğü bu alanların kalbinde ise şüphesiz nesnelerin interneti ve büyük veri yer alıyor. Basit bir analoji ile “Veri, yeni para birimi” diyen Microsoft CEO’su Satya Nadella, bu yeni para biriminin, nesnelerin içine gömülü teknolojiler aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurmaları sayesinde değil, bu iletişim sonucu toplanan bilginin dış dünya için anlamlı olabilecek şekilde analiz edilmesi sonucu ortaya çıktığını belirtiyor. Yani artık, tek başına akıllı nesneler ya da inanılmaz bir miktarda üreyen büyük veri değil, bunları kullanarak anlamlı ve akıllı aksiyonlar alabilecek şekilde verileri analiz edebilen şirketler veriyi paraya çevirecek.

BİR SONRAKİ FAZ
Dünyada 1 milyardan fazla PC ve 1,8 milyon akıllı telefon var. Ama Gartner’ın tahminine göre 2020 itibariyle dünyada 25 milyar IoT cihazı kullanılacak ve 1,7 trilyon dolarlık bir IoT pazarı oluşacak. Geçtiğimiz günlerde tamamlanan Consumer Electronics Show (CES) etkinliğinde de 2020’de 200 milyondan fazla aracın buluta bağlı (connected car) olmasının beklendiğini ifade eden Nadella, “Yani önümüzdeki günler, yeteneklerimizin teknolojiyle güçlendirilmesi sonucunda büyük bir devrimin habercisi” diyor. İnovasyonun, gözümüzle göremeyeceğimiz bir güç, akıl ve kapasite sunan buluta yönelmekle başlayacağının altını çizen Nadella, değerlendirmesine şöyle devam ediyor: “Gözümüzle gördüğümüz cihazlar değil, o cihazların içinde ve etrafında oluşan gözümüzle göremediğimiz makine öğrenmesi, güçlü algoritmalar, bulut, veri analizi gibi konseptler inovasyonu getirecek. Teknoloji daha az görünen ama daha güçlü, daha fazla sayıda sorunun çözülmesini sağlayacak. En önemlisi de insan aklının bir sonraki faza geçip yeni bir çağı başlatmasını sağlayacak.”

ÖNE ÇIKAN GİRİŞİMLER
İşte tam da bu noktada inanılmaz boyutlara ulaşan verilerden anlamlı yorumlar çıkarmak, onları iş fırsatlarına çevirmek gençler ve girişimciler için geleceğin anahtarı. IDC’nin 2015 raporlarına göre, 2020 yılında büyük verinin oluşturacağı pazarın büyüklüğü 1,6 trilyon dolar olacak. Satya Nadella’nın Türkiye’de yaptığı sunumunda verdiği örnekler de tam bu noktada ön plana çıkan Türk girişimleri oldu. BizSpark üyesi Reengen, Fitwell, Elba HR ya da Cloud Car gibi örnekler, büyük verinin ve akıllı nesnelerin yarattığı ekonomiden payını almaya başlayan girişimler.

YENİ BİR RÖNESANS DÖNEMİ
Microsoft CEO’su Satya Nadella, “Baktığınız yönü değiştirdiğinizde, gördüğünüz dünyayı değiştirirsiniz” diyor. Teknoloji odaklı girişimlerin yaşadığımız dünyayı değiştirecek güce sahip olduğunu da vurguluyor. Teknolojinin değişiminin yeni bir Rönesans’ın habercisi olduğuna da değinen Nadella, şöyle devam ediyor: “Teknoloji, basit birer eğlence ya da çalışma aracı olmaktan çoktan çıktı ve insanların, toplumların daha iyi yaşamasını sağlayacak gerçek birer itici güce dönüştü. Dünya standardında teknolojik çözümler üretecek olan girişimciler sadece bugünün değil, geleceğin şekillenmesi için önemli yapı taşları olacak.”

KİŞİSEL BİLGİSAYAR DENEYİMİ
Daha kişisel bir bilgisayar deneyimi sunmaya odaklanan yeni konsepte de değinen Nadella, artık tamamen kesintisiz ve her türlü ekranda aynı deneyimi sunan bir işletim sistemi geliştirmekle dönüşümün başladığını söylüyor. Nadella şöyle devam ediyor: “Her cihazda tek bir platformla yazılım ve uygulama geliştirebilmek girişimciler için yepyeni kapıları açıyor. Oyun konsolları, telefonlar, tüm akıllı cihazlar artık tek bir platformla geliştirmeye izin veriyor. Bu dönüşüm günlük hayatta sadece daha verimli çalışmayı değil aynı zamanda eğlenmeyi de beraberinde getiriyor.” Microsoft Student Partner’lardan Onur Tırpan tarafından geliştirilen ‘Kahve Falı’ uygulamasını buna örnek olarak gösteren Nadella, geleneksel bir alışkanlığın, arkada çalışan bulut ve makine öğrenmesi teknolojileri ve eğlenceli bir kullanıcı arayüzüyle nasıl teknolojik bir ürüne dönüştüğünden bahsediyor.

YAZILIM İHRACATI YAPABİLİYOR
BizSpark Plus üyesi olan Reengen, IoT ve büyük veri analizlerini tek bir platformda bir araya getirerek binaların enerji tüketimlerini optimize eden çözümler üretiyor. Reengen’in geliştirdiği veri analizi teknolojileri ve makine öğrenmesi sayesinde büyük binaların elektrik, yakıt, havalandırma, su gibi tüm enerji tüketimleri anlık olarak takip edilerek, verilerin anlık analizi sonucu akıllı aksiyonlar alınarak düzenli bir optimizasyon yapılıyor. Bu sayede çevreye verilen zarar azaltılırken binaların yönetim giderlerinden de tasarruf ediliyor. Bugün ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Meksika, Brezilya, Çin gibi ülkelerde iş yapan Reengen, global teknoloji pazarında oyuncu olarak yazılım ihracatı yapabiliyor.

KİŞİSEL KOÇLUK HİZMETİ SUNUYOR
FIT WELL
CEBİNDEKİ KOÇ
Bir diğer BizSpark Plus üyesi Fitwell ise kişisel koçluk hizmeti sunan bir mobil uygulama. Tüm beslenme düzenini, spor aktivitelerini düzenleyen bu kişisel koçluk uygulamasını benzerlerinden ayıran en temel fark, uygulamanın arka planında çalışan veri analizi algoritması. Kişinin akıllı telefonu ve Microsoft band gibi giyilebilir teknolojik cihazlarından toplanan anlık veriyi analiz eden bulut sistemi, kişisel koç olarak çalışan uygulamanın kullanıcıya düzenli olarak sağlığıyla ilgili bilgi vermesini, gerekli uyarı ve hatırlatmaları yapmasını ve kişisel spor ve beslenme programını verilere göre sürekli şekillendirmesini sağlıyor.