Girişimcilerin iş yapış biçiminin kurumlarda sonuç vermesi için kurumların içinde iç girişimcilere ihtiyaç var. Bu iç girişimcilerin çalışabildiği şirket iklimini yaratabilmek de günümüz liderlerinin ve İK yöneticilerinin en büyük hedefi.
İhsan ELGİN [email protected]
Profesyonel yöneticilerin ve yönetim danışmanlarının takip ettiği gözde yayınların kapakları, girişimcilik yöntemlerinin büyük kurumlara uyarlandığı hikayelerle dolmaya başladı. Bunun nedenlerini anlamak için bazı markaları hatırlamakta fayda var.
1- Bir zamanlar hikayelerimizi anlatma aracı olan Kodak, biz fotoğraf çekmeye devam etmemize rağmen artık hayatta yok.
2- İnsanları birbirine bağlayan dönemin mobil cihaz kralı olan Nokia, artık Microsoft’un küçük bir parçası.
3- 60 bin çalışanı 3 bin mağazasıyla Amerika’nın film kiralama devi olan Blockbuster, küçük bir internet şirketi olarak hayata başlayan Netflix’in hızla büyümesiyle mazideki yerini aldı. Mike Tyson’ın sözü, bu şirketlerin durumunu iyi anlatıyor: “İlk yumruğu yiyene kadar herkesin bir planı vardır.
YENİ BİR KAVRAM
Bu dönemi güçlenerek veya en azından yerini koruyarak atlatan büyük kurumlar da var. General Electric, BBVA ve Samsung, yenilikleri ve dijitalleşmeyi hayatına katarak bu dönemi başarıyla atlatan markalardan bazıları… Onların bu başarısı, Charles Darwin’in ünlü sözünü bize hatırlatıyor: “Ne en güçlü olanlar ne de en akıllılar hayatta kalabilir; yalnızca değişime en iyi uyum sağlayanlar yaşamlarını sürdürebilir.” Bu iyi ve kötü örnekler, şirketleri son 15 yılın en popüler kavramı olan, yenilik arayışına daha da odakladı. Fakat onları bir sürpriz bekliyordu: Nielsen’in yaptığı araştırmaya göre 2011-2013 arasında pazara sunulan 12 bin ürünün sadece 7’si hayatta kalmayı başardı. Bu istatistik, bize yenilikte başarı için çok deneme yapmamız gerektiğini anlatmak için yeterliydi. Ama bu kadar deneme için şirketlerin ne bütçesi ne zamanı ne de yeterli iş gücü vardı. Yöneticiler, bu düşünceyle uğraşırken GE gibi şirketler, “Peki o zaman girişimciler, bu kadar kısıtlı kaynakla bizim başaramadığımız işleri nasıl başarıyor” sorusunu sormaya başladı. İşte bu soru, kurum içi girişimcilik kavramının şirketlerinin hayatına girmesinin başlangıcı oldu.
FARKLILIKLAR
Yenilikçi ve lider şirketler, “Girişimciler gibi çalışarak az zamanda çok iş fikrini minimum maliyetle test ederek hayata geçirmeliyiz” hedefiyle modeller geliştirmeye başladı. Steve Blank, Eric Ries ve Alexander Osterwälder’in hayatımıza kazandırdığı müşteri geliştirme, yalın yeni girişim ve iş modeli kanvası bu çalışmaların en önemli araçları oldu. Bu yaklaşımı anlamak için işletmecilikle girişimciliğin birbirinden farklı iki kavram olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu farkları 5 maddede özetleyebiliriz:
1- Yürütme değil araştırma: Mevcut işletmeler, sadece bilinen iş modeli yürütmeye odaklanırken girişimciler denenmemiş iş modelini hayata geçirmeye çalıştıkları için sürekli bir doğru model arayışı içindedir.
2- İş planı yerine iş modeli: İşletmelerde sayfalarca uzunluğunda iş planları hazırlanırken girişimci bilinmeyen bir şeyin planlanamayacağı bilinciyle fikrini modeller ve sürekli değiştirmeye hazırdır.
3- Ürün değil iş geliştirme: Start up döneminde amacımız ürün geliştirmeye odaklanmak yerine o ürünün etrafında sürdürülebilir gelir yaratacak bir iş geliştirmektir.
4- Proje planı değil çeviklik geliştirme: Yeniliği ticarileştirirken müşterinin ve pazarın tepkisiyle sürekli ve hızlı geliştirmeler yapmak gerekli. Uzun vadeli proje planları yapmak ve buna sadık kalmak bizim doğru işi hayata geçirmemizi engeller.
5- Finansal muhasebe yerine inovasyon muhasebesi: Satış rakamlarının ve ciroların ön plana çıktığı finansal muhasebe yerine iş modelinin bloklarının doğru olup olmadığını test eden başarı kriterlerine odaklanmak gerekir. Yukarıda kısaca özetlediğimiz girişimcilerin iş yapış biçiminin kurumlarda sonuç vermesi için kurumların içinde iç girişimcilere ihtiyaç var. Kurumsal değişim ajanı olan bu iç girişimcilerin çalışabildiği şirket iklimini yaratabilmekde, günümüz liderlerinin ve insan kaynakları yöneticilerinin en büyük hedefi. Şirketlerin inovasyonu işler yapan, şirketleri geleceğe hazırlayan girişimcilik devrimini de içselleştirmesinin tam zamanı.
kitap Tavsiyeleri
Rebels At Work: A Handbook for Leading Change from Within- Lois Kelly/Carmen Medina Bu kitap, düşünme şeklinizi nasıl daha rafine hale getireceğiniz ve işte kendinizi nasıl yöneteceğiniz konusunda somut fikirler, teknikler ve tavsiyeler içeriyor. Lean Entreprise: How High Performance Organizations Innovate at Scale- Jez Humble/Joaane Molesky/Barry O’Reily Şirketiniz değişen pazar koşullarına nasıl adapte olur? Müşterilerinizin beklentileri ne? Bu rehber niteliğindeki kitap size “yalın” ve “çevik” prensipleri çerçevesinde bu metodolojileri kurumunuzda nasıl uygulayacağınızı aktarıyor. Running Lean: Iterate from Plan A to a Plan That Works-Ash Maurya Doğru ürün/hizmete daha az para, zaman ve güç harcayarak nasıl ulaşabilirsiniz? Bu ilham veren kitapta, hızlıca bu testleri yapabilmeniz için süreç hakkında önemli ipuçları var.
ETKİNLİK
Noah Conference: 12-13 Kasım’da Londra’da düzenlenecek. Konferans, katılımcılarına üst düzey bir networking imkanı, dijital ekonominin geleceğinin konuşulduğu bir platformda buluşma ve tartışma olanağı sunuyor.
Son dönemin en büyük başarısı hiç kuşkusuz Getir’in son yatırım turunda ulaştığı değerlemeyle bir unicorn olması ve hızla yurt dışına açılması oldu. Nilüfer Gözütok Ünal Her ne kadar pandemi...
Copyright © 2014 Start Up Dergisi.
Çerez Seçimini Sıfırla
0 yorum