Doküman paylaşımı hizmeti sunan DocSend, girişimcilerin sunumlarında üç hata yaptığına dikkat çekiyor. Buna göre ürüne odaklanan sunumlar, 4 kez daha az başarılı. Sunuma “Neden” sorusuyla başlamayanların ise yatırım alma şansı az.
Fatoş KARAHASAN [email protected]
Yatırımcılarla şirketler arasında doküman paylaşımı hizmeti sunan DocSend, 2017- 2018 arasında dört kat büyümeyi başarmış bir kuruluş. DocSend verilerine göre, geçen yıl yatırımcıların incelediği dosyalar yüzde 35 oranında artmış. DocSend’den Russ Heddleston sitedeki tanıtım dosyalarından yola çıkarak girişimcilerin dosyalarında yaptıkları üç hataya dikkat çekiyor.
Hata 1: Ürüne odaklanmak
Ürünün ne kadar harika olduğunu, geliştirmek için ne kadar çalıştıklarını anlatmak, teknik kökenli girişimcilere çok çekici gelebilir. Ancak DocSend sonuçları, ürüne odaklanan sunumların dört kez daha az başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Veriler, yatırımcıların girişimlerin pazarın ihtiyaçlarına ne kadar cevap verdiği noktasına odaklandığını gösteriyor. Heddleston şunları hatırlatıyor: “Hedef yatırımcılarınız aynı zamanda sizin hedef müşteri kitlenizdir. Onlara ürün detayları göstererek kafalarını karıştırmayın. Şu sorulara cevap verin: “Ne arıyorlar? Bu neden önemli? Bu ürün nasıl büyük bir iş imkanı sunacak?”
Hata 2: “Neden” sorusuyla başlamamak
Kazanan dosyaların ortak noktası, sunumların şirketin amacı, ekibin tanıtımı ve sunulan ürün için neden doğru zaman olduğunu anlatarak başlamaları. Başarılı dosyaların izlenme oranlarına, bakıldığında, yatırımcıların “Neden şimdi? Neden siz?” sorularının yanıtına ortalama 27 saniye ayırdığı görülüyor. Buna karşın, başarısız olanlarda bu noktada 62 saniye harcanmış. Bu da yatırımcıların emin olmadıkları durumlarda ekibi ve yetkinliklerini daha uzun bir süre sorguladıklarını ortaya koyuyor.
Hata 3: Öykü anlatmamak
Öykü anlatmak yerine rekabet ortamına, şirketin iş modeline ve ürün özelliklerine ağırlık veren dosyalar daha az ilgi görüyor. Verileri çekici bir öykü biçiminde anlatarak şirketin amacını ve getireceği çözümü akılda kalacak hale getiren şirketler başarılı oluyor. Yatırımcılar ürün, ekip ve mali yapıdan çok şirketin sunduğu fırsatlara yöneliyor. Öykü anlatan dosyalar daha çok kişi tarafından inceleniyor ve paylaşılıyor. @rheddleston @docsend
DANİMARKA’YA DİKKAT!
Imperial College Business School’un yayınladığı Dijital Girişimcilik Endeksi’ne göre, Danimarka dijital alanda yatırım yapılacak en uygun Avrupa ülkesi konumunda.
The European Index of Entrepreneurship Systems (EIDES), AB üyesi 28 ülkeyi, dijital ve dijital olmayan girişimcilik altyapısına göre değerlendiriyor. Çalışma AB ülkeleri arasında kıyaslama imkanı sunuyor. Ayrıca, dijital girişimcilik açısından geride olan ülkelerdeki koşulları iyileştirmek için birlikte neler yapabileceğine dair senaryolar geliştiriyor. Danimarka aşağıdaki kriterlere göre, bir şirket kurmak ve yönetebilmek için en iyi genel çerçeveyi sunuyor:
Danimarka ayrıca insan kaynağı; bilginin üretilmesi ve paylaşılması; finans; networking ve destek yapıları açısından da en yüksek skorlara sahip. Endekste, Danimarka’yı İsveç, Lüksemburg ve Finlandiya izliyor.
5 BİYOGİRİŞİMCİ ABD’YE GİDİYOR
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) ve ReDis Innovation iş birliğinde gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji temalı hızlandırıcı programı BIO Startup, Nisan 2019’da dördüncü kez düzenlendi. Programa bu yıl 65 başvuru geldi. Kabul edilen biyogirişimciler, önce bir online eğitim ve mentorluk süreci yaşadı, daha sonra 17-19 Nisan tarihlerinde İstanbul’da Biyogirişimcilik Kampı’na katıldı. Kampın ilk günü İTÜ Magnet’te, ikinci günü AIFD ofisinde, üçüncü günü ise BIOExpo’da TÜSEB “Güçlü Bir Biyoekonomiye Doğru: Biyoteknolojide Öncelikler ve İşbirlikleri” sempozyumu kapsamında gerçekleşti. Kazanan 5 biyogirişimci ABD programına katılma hakkı elde etti.
GERÇEK ZAMANLI TAKİP
TEK MERKEZDEN YÖNETİM
Etkinlik yönetimi, eş zamanlı yönetilmesi gereken çok fazla kalemi olan, birden fazla ekibi ve farklı tedarikçileri bir araya getiren, zorlu bir süreç. Holacon, kayıttan, konaklama ve transfer yönetimine; yerleşim ve oturma planlarından, ekip yönetimine kadar karmaşık operasyonel süreçleri tek merkezden yönetme imkanı sunan bir girişim. Geliştirilen “Dashboard” sayesinde süreçler gerçek zamanlı olarak takip edilebiliyor ve detaylı raporlar elde edilebiliyor. Bulut üzerine inşa edilmiş API tabanlı yapısıyla birçok çözümü de yanında getiriyor.
KATILIMCILARLA ETKİLEŞİM Holacon aynı zamanda etkinliğin kimliğine uygun bir web sayfası ve mobil uygulama sayfası yaratıyor. Etkinlik öncesinde tüm tanıtım ve kayıtların bu uygulamalar üzerinden yapılmasını sağlıyor. Etkinlik süresince mobil uygulamanın tüm interaktif özellikleri aktif hale geliyor. Böylece katılımcılar, etkileşim kurabilme imkanı buluyor. Holacon App, katılımcıların interaktif deneyimler edinmesine, networking olanaklarına erişmelerine ve etkinliğe bütünüyle dahil olmalarına olanak sağlıyor. www.holacon.com
Geliştirici: Internative yazılım ve dijital çözümler www.internative.net
ROBOTLA RİSK AZALTILIYOR
Amazon depo robotik alanına yatırım yapan Canvas Technology’yi satın aldı. Canvas, bir depo içinde sürücüsüz olarak çalışabilen bir sisteme sahip. 3D görüntüleme yapan ve özel bir yazılımı araçlara entegre eden kuruluş, robotlarla insanların birlikte çalışmasına izin veriyor.
GÜVENLİ ORTAM
Amazon’un robotik bölümü, 2012’de Kiva Systems’ın satın alınmasıyla doğmuştu. Kiva’nın robotları, Amazon’un pek çok dağıtım noktasında raflardaki yerleştirme ve tedarik işlemlerini üstlenmiş durumda. 25 merkezde yaklaşık 100 bin dağıtım sistemine sahip. Japon sanayi devi Fanuc gibi farklı üçüncü parti tedarikçilerle çalışan kuruluş, otomasyona yeni yatırımlar yaparak, teslimattaki verimliliği daha da artırmayı hedefliyor.
Bu bağlamda, kendi otonom sistemiyle çalışan Canvas, işçiler için daha güvenli bir ortam yaratıyor.
0 yorum