ACLteslim, e-ticaret siteleri, KOBİ ve bireyler için aynı gün teslimat ve kurye hizmeti sunuyor. 2014’te Fatma Taş ve Ali Serdar Alemdar tarafından kuruluna ACLteslim, 10 kişilik yönetim ekibi ve onlarca kurye ile aylık 20 bin teslimat gerçekleştiriyor.
ynı üniversitede eğitim alan iki arkadaş Fatma Taş ve Ali Serdar Alemdar, üniversite sonrasında lojistik ve e-ticaret odaklı işlerde çalışmaya başladı. Her iki alanda edindikleri deneyim de onlara lojistikte teslimat noktasındaki sıkıntıları görme fırsatı verdi. 2014 yılında da kurye şirketlerini müşteri talepleriyle anlık olarak eşleştirecek bir platform olan ACLteslim’i kurmaya karar verdiler. Bir pazaryeri girişimi olan ACLteslim, e-ticaret siteleri, KOBİ’ler ve bireyler için aynı gün teslimat ve kurye hizmeti sunuyor. Girişimin, 3 yıl önce 2 kişiyle başlayan yolculuğu bugün 10 kişilik yönetim ekibiyle sürüyor. ACLteslim platformunda bulunan onlarca kuryeyle aylık 20 bin teslimat gerçekleştiriliyor. 81 ilde dört farklı dikeyde hizmet veren girişimi kurucu ortağı Fatma Taş, Start Up’a şöyle anlattı:
DENEYİMİN SONUCU
“Üniversite yıllarında dahi girişimcilik ve yeni ekonomiyle alakalı her zaman konuştuğum bir ortam vardı. ACLteslim’i beraber kurduğum ortağım Serdar ile üniversiteden sonra lojistik e-ticaret odaklı işlerde çalışmaya başladık. Bu da bize Türkiye’de lojistikle alakalı özellikle teslimat noktasındaki sıkıntıları sahada analiz etme fırsatı verdi. Üniversite sonrasında dış ticaret, lojistik ve bankacılık alanlarında deneyimlerim oldu. İş fikri aslında deneyimlerin getirdiği bir sonuç diyebilirim. Bu süreçte ortağımla birlikte lojistik, e-ticaret ve pazarlama gibi alanlarda şahsi deneyimlerimiz oldu. Buluştuğumuzda yine ne yapabiliriz mevzuları açılıyordu. Buluştuğumuzda yine ne yapabiliriz mevzuları açılıyordu.
ORTAK SORUNLAR
İkimiz de sektörle alakalı sıkıntılardan bahsederken hep dağıtım ve lojistik tarafında ortak sorunlar buluyorduk. Bu konuşmalar zamanla e-ticaret dahil diğer her sektörde hızlı veya özel teslimat çözümlerinin yeteri kadar olgunlaşmadığı, mevcut çözümlerin ise teknolojiyi yeteri kadar kullanmadığı ve bu sebeple yetersiz kaldığı tespitine kadar gitti. Bir yerden sonra artık sadece problemleri konuşmanın yeterli olmayacağını karar verdik ve çözüm sunmak için arayışa koyulduk. Önce bunu nasıl çözebileceğimizi gerek lokal imkanlara bakarak gerek yurt dışındaki mevcut yenilikçi çözümleri inceleyerek oturtmaya çalıştık. Tüm bunların ardından çözümün, fazlasıyla fragmente olan kurye şirketlerini müşteri talepleriyle anlık olarak eşleştirecek bir platform kurmak olduğuna karar verdik.
“EN BÜYÜK DESTEKÇİMİZ”
Aslında geleneksel bir aileden geldiğim için girişimcilik, kurye gibi konular çok anladıkları bir durum değildi. Onlara bunu mümkün mertebe anlatmaya çalıştım, anlamadıkları noktada ise bana olan güvenlerini dile getirerek arkamda durdular. Bunun yanı sıra arkadaşlarım ve diğer fikrine değer verdiğim büyüklerim, özellikle Zeynep Özçoban sonuna kadar hem manevi hem maddi destek oldu. Bize hem iş çevresini hem kendi iş yerinde bir ofis açarak sıfır maliyetle en çok ihtiyacımız olan noktada en değerli desteği sundu. Burada sizin aracılığınızla kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.
“YA BAŞARISIZ OLURSAM”
Başarısızlık kaygısı tabii ki oldu, ama bu girişimciliğin doğasında var. Bunu göze alarak girmek gerek. Girişim dediğimiz şey zaten denenmemiş ve dolayısıyla üzerinde risk barındıran bir yapı. Başarısızlık oranı yüksek olan bir uğraş. Bizim başarılı olmaktan ziyade üretmeye ihtiyacımız var. Biz yılmadan üretelim, yanlış olsun, başarısız olsun hiç fark etmez yeter ki üretmekten vazgeçmeyelim. “Hep yenilelim ama yine de deneyelim”, bence asıl başarı budur…
İLK FATURA
Böyle bir fikirde teknoloji önemli olsa da asıl işi yapan kişiler sahada. Dolayısıyla fikrin ortaya çıkmasıyla beraber sahada kuryelerin ve dağıtım elemanlarının olduğu alanlarda onlarla iletişime geçtik. Onların problemlerini ve neyi nasıl kullanabileceklerini, onlarla ortaklaşa nasıl çalışabileceğimizi anlamaya çalıştık. Müşteri tarafı ve buradaki problemler çok genişti. Dolayısıyla başlangıçta tek bir noktaya odaklanarak işe başlamanın şart olduğuna karar verdik. Mevcut bağlantılarımız ve bilgilerimizi ele aldığımızda e-ticaretin bunun için en uygun sektör olduğunu düşündük. E-ticarete yönelik çözümümüz için hızlıca bir MVP tasarladık ve yazılımcı bir arkadaşımıza bu MVP’yi yaptırdık. MVP hazırlanırken ParkBravo’yu bu çözüme ikna ettik ve MVP tamamlandığında onlarla çalışmaya başladık. İlk faturamızı da ParkBravo’ya kesmiş olduk.
“KAFAMIZIN DİKİNE GİTTİK”
İlk başlarda gerek üniversitedeki hocalarımız gerek sektörde saygı duyduğumuz birçok kişiye akıl danıştık. Ama genel olarak kendi kafamızın dikine gittik diyebilirim. Şirketi kurduktan bir müddet sonra tıkanacağımızı görmeye başladık ve destek almak amacıyla hızlandırma programlarına başvurmaya karar verdik. Bu süreçte İTÜ Çekirdek’e kabul edildik. Oradaki birçok mentordan çok değerli fikirler aldık. E-ticaret sektörünün dışına nasıl genişleyebileceğimizi, diğer potansiyel pazarların hangileri olabileceğini yine İTÜ Çekirdek sürecinde ortaya çıkardık. Daha sonrasında BigBang’de finalist olduk ve yine bu süreçte tanıştığımız Can Pars’ı CTO’muz olarak ekibe kattık.
AYDA 20 BİN TESLİMAT
Bu yolda beni en çok teşvik eden ortağım Serdar oldu, onu da sanırım ben teşvik ettim. Biz bu yola birlikte çıktık, ilk başta birbirimize sonra da işimize inandık. Bu inanç olunca zaten teşvik de motivasyon da peşi sıra geliyor. Bunun yanı sıra tüm arkadaş çevrem çok destek oldu. Yeri geldiğinde beş kişilik çağrı karşılayan ekip oldular, yeri geldiğinde operasyon müdürü… İki kişi başladığımız ACL teslim, şimdi 10 kişilik yönetim ekibine sahip. Girişimimiz onlarca kurye ile aylık 20 bin teslimatı kendi mühendisleriyle ürettiği teknoloji sayesinde yapıyor. 81 ilde dört farklı dikeyde hizmet veriyoruz.”
0 yorum