“Düğün ülkesi olmamıza güvendim”


Berrak Kutsoy

Berrak Kutsoy

“Türkiye bir düğün ülkesi, yılda 600 binden fazla düğün yapılıyor. Bu durumdan emin olmanın verdiği hisle bu işe girdim.”

Berrak Kutsoy  [email protected]

Türkiye’de yılda 600 bin çift evleniyor ve bu durum yıllık 30 milyar TL’lik dev bir pazar yaratıyor. İşte bu fırsatı gören Emek Kırbıyık, 2006 yılında harekete geçerek dugun.com’u kurdu. Bir girişimci olarak onun en büyük şansı, iş modelini daha önce dünyanın en rekabetçi pazarı Amerika’da deneyimlemiş olmasıydı. Her aşamada yaşayacağı riskleri öngörerek işe başladığında da çok zorlanmadı, kararlılıkla yoluna devam etti. Bugün yaklaşık 5 bin şirketle işbirliği yapan dugun. com, şu ana kadar 200 bin çifte hizmet verdi. Sektörün en büyüğü konumunda olan şirket, her yıl yüzde 100’ler civarında büyümeye devam ediyor. İlk andan itibaren Türkiye pazarına ve yaptığı işe çok güvendiğini belirten Emek Kırbıyık, girişimcilik hikayesinin tüm aşamalarını Start Up ile paylaştı:

KARAR SÜRECİ
“Ben aileden girişimciyim diyebilirim. 10 yaşımdan itibaren babamın girişimlerinde çalıştım. Üniversite yıllarında, yazları Antalya’daki pansiyonumuzda çalışırdım. Üniversite 3. sınıfta internetin doğuşuyla birlikte internet servis sağlayıcılarında çalışmaya başladım. Bilgisayar network’lerini daha iyi öğrenmek için Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yüksek lisansımdan sonra Amerika’ya gittim. Amerika’da çalışmaya başladığım şirketteki patronumla bir şirket kurduk. O da bir start up’tı. 2001–2013 yılları arasında şirkette, CTO olarak görevimi sürdürdüm. 2006 yılında Türkiye’ye döndüm ve Amerika’da yaptığım işin hemen hemen aynısı olan dugun.com’u kurduk. Dugun. com’u, Amerika’da yaptığım işin Türkiye’deki devamı olarak nitelendirebiliriz.

En büyük şansım
Türkiye’deki düğün sektörü, Amerika’dakinin iki yıl gerisinden geliyordu. Bu da dugun.com’un en büyük şansı oldu. dugun.com kurulduğunda 2 yıl sonra nerede olacağımızı tahmin edebiliyorduk. Kuruluş sonrası kullanıcı hareketlerini ve hizmet paketlerimizi satın alan şirketlerin hareketlerini takip ettik. Amerika’da aynı şeyleri 2 yıl önce de yaşadığımızı gördük. 2 yıl sonrasını bilerek hareket etmek, bizim için çok büyük bir şanstı. Zamanımı ve tüm kişisel kaynaklarımı bu işe yatırdım. dugun.com öncesi başka işlerim de vardı. Örneğin dünya çapında hizmet veren bir dating sitesine sahiptim. Amerika’dan dönüp İstanbul’da hostel kurmuştum. Hepsi için harcadığım zamandan biraz alarak dugun.com’a ayırdım.

İYİ ANALİZ ETTİM
Bu işe girdiğimiz zaman düğün sektörüne hizmet eden şirketlerin, internete reklam vermek gibi bir anlayışları ve yaklaşımı yoktu. Bütün büyük otellerin muhasebe defterlerine, internet reklamı olarak düştükleri ilk kayıt dugun.com’a aittir. Bu bahsettiğim 2006–2007 yılları arasında yaşanıyor. Her şeyin bu kadar yeni olduğu bir dönemdi ve dolayısıyla akıl alabileceğimiz pek kimse de yoktu. Konuştuğum insanlar, “Abi tamam, kolay gelsin” demekten başka bir şey söyleyemiyordu. Yurtdışında bu işin çok iyi yapıldığı bir yerden geliyor olmam, bu işi çok iyi analiz etmiş olmamdan dolayı çok cesurdum. Birinin aklıyla hareket etmedim. Sonuçta Türkiye bir düğün ülkesi, yılda 600 binden fazla düğün yapılıyor. Bu durumdan emin olmanın verdiği hisle bu işe girdim.

İLK TEPKİLER OLUMLUYDU
Ailem de çevrem de olumlu ve destekleyici tavırlarla, tepkilerle karşıladı. İlk başta insanlar internet işi yaptığınızı duyunca, sizin çalışmadığınızı düşünüyor. Oysa ki aslında olması gerekenden daha çok iş odaklı düşünmeniz ve hareket etmeniz gerekiyor. İşinizi geliştirmek için doğru kararlar vermeniz şart. İnternet şirketisiniz ve kullanıcınızı hiçbir zaman fiziksel olarak göremiyorsunuz. Kullanıcıyı sürekli görebilseniz, onlarla konuşabilseniz onların ne istediğini daha hızlı anlayabilirsiniz. Demek istediğim şu ki internet işi dışarıdan göründüğünden çok daha zor. Bu noktada çevrenizin, ailenizin destekleyici ve olumlu tepkilerle size yaklaşması çok önemli.

38 YILDA 30 İŞ YAPTIM
38 yaşındayım. Şu ana kadar 30 tane iş yaptım. İlk 24’ünde ya battım ya da o işlerin mantıklı olmayacağını düşünerek bıraktım. 25’inci işim hosteldi. 26’ncı ve 27’nci işlerimde yine battım. 28’inci işim dugun.com’du. 29, 30’da yine battım. Sonuçta bu, iş hayatı. “Başarısız olacağım” diye bir düşüncem yok. Çok inandığınız bir iş bile çok kısa süre sonra yolunda gitmeyebiliyor. Ama her başarısızlıktan sonra tecrübeniz daha da artıyor ve bir sonraki işi batırma riskiniz azalıyor.

EN BÜYÜK MOTİVASYONUM
Bu yolda bildiğimiz anlamda bir teşvikten söz edemeyiz. Ancak çocukluğumda babamın yaptığı girişimler sayesinde edindiğim tecrübeler, yurtdışında beraber çalıştığım patronumun giriştiği işlere ve iş yapış şekline dair gözlemlerim, sürekli bu çevrede bulunmam, bu çevrede yetişmem başlı başına bir teşvikti. Ben hep çok iyi örnekler gördüm etrafımda. Bu örnekler, bu işi yapabileceğimi anlamamı sağladı. Türkiye’de çalışırken Turk.net’in, ilk 15-20 çalışanından biriydim. O şirketin hangi hareketlerle büyüdüğünü gözlemledim. Türkiye’de start up olmanın bir fırsat olduğunu fark ettim. Tüm bunların bir araya gelişi, teşvik de diyebileceğimiz motivasyonu kendi içimde bulmamı sağladı.

“BAŞARDIM” DEDİĞİM AN
Çok önemli müşterilerimiz var, çok iyi oteller, çok iyi fotoğrafçılar, çok iyi organizasyon şirketleri… Bu şirketlerin, bizzat bize gelmeye başladıkları gün, “Tamam, oluyor” dediğimiz gündü. Önceden bütçeleri olmadığını söyleyen şirketlerin, zaman içinde bizi arıyor olmaları bizim için çok güzel sinyallerdi. Ama en önemlisi satış hedeflerimizdi. Yılın ilk 3 ayının sonucu, bu hedeflerin ulaşılır olup olmadığına dair bir göstergedir. Her yıl ilk 3 ay sonrası “Bu yıl da hedeflerimize ulaşıyoruz, bu yıl da yüzde 100’ün üzerinde büyüme yakalıyoruz” dediğimiz anlar bizim için güzel anlar.

GELECEK HEDEFİM
Şimdiki derdimiz Türkiye’nin ilk 10 internet şirketi içinde olmak. Hedefsiz yaşamamız mümkün değil. Hedefimiz, bugün Türkiye’nin çok akıllıca iş yapan internet şirketleri arasına girmek. 2014 sonbaharı itibariyle yurtdışı açılımına ciddi ağırlık veriyoruz. İlk etapta Körfez ülkeleri, Mısır Tunus ve Fas’a dugun. com’un bir benzerini açacağız. Ülkelerdeki gidişe göre, yaratacakları trafiğe göre hangi ülkelerde büyümek istediğimizi, hangi ülkelere yatırım yapmamız gerektiğini göreceğiz. Çok heyecanlıyız açıkçası. 2015 ve 2016’da da yüzde 100’ün üzerinde olan büyüme oranımızı korumak istiyoruz.

NEREDE ZORLANDIM?
İlk 2-3 yıl çok zordu. Yurtdışındaki gibi “Fikrim çok güzel, şirketi kurayım, hemen çekirdek bir yatırım alayım. Sonra büyüyeyim” gibi durumlar Türkiye’de yok. Türkiye’de ilk 3 yılda şirketlerin çoğu ne yazık ki kapanıyor. Bu dönemin adı “ölüm vadisi”. Ben de burada çok zorlandığımı ifade etmeliyim. Ama daha önce de belirttiğim gibi Amerika’nın 2 yıl gerisinden gelen ve aynı şartlarda ilerleyen bir sektör olması, geleceği görmemizi sağladı. Zorlandığımız anlarda grafiklerimizin yukarı çıktığını ve bunun çok kısa süreçte olumluya döneceğini biliyorduk. Çünkü daha önce tecrübe etmiştik. O yüzden ilk 3 yıl zorlanmamıza rağmen kolayca toparladık.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.