“Büyük bir taleple karşılaştık”


Blesh, üç girişimci tarafından kuruldu. Mobil iletişim teknolojileri alanında çalışıyor. Kurucu Devrim Sönmez, Google ile yaptıkları işbirliğinin global bir şirket olma yolunda önemli bir adım olduğunu söylüyor.

Berrak KUTSOY [email protected]

buyuk-bir-taleple-karsilastik-2Blesh, mobil iletişim teknolojileri üzerinde çalışan bir start up. Bluetooth smart ile çalışan beacon teknolojisi üzerine geliştirdiği ürün ve AR-GE çözümleriyle Türkiye’de önde gelen marka ve şirketler danışmanlık hizmeti sunuyor. 49 ilde mağaza, restoran ve şube gibi 5 binden fazla noktada, 10 bini aşkın ebacon cihazıyla iş ortaklarına anlık konum bazlı iletişim ve pazarlama yapma imkanı sağlıyor. Şirket, Devrim Sönmez, Uğur Gökdere ve Selçuk Kızılkaya tarafından kuruldu. Melek yatırımcılar Turgut Gürsoy, Ali Sabancı, Emre Berkin ile Kemal Cılız’dan yatırım aldı. Kuruculardan Devrim Sönmez, Blesh öncesinde 5 yıl boyunca teknoloji alanında satın alma ve birleşme yöneticiliği, çeşitli teknoloji şirketlerinde yatırımcı ve yönetim kurulu üyeliği rollerini üstlendi. Kariyerinin ilk 4 yılını bankacılık sektöründe, sonraki 11 yılını da bilgi teknolojileri ve iletişim sektöründe çeşitli kademelerde görev yaparak geçirdi. Profesyonel olarak çalışırken girişimciliği tercih eden Sönmez, bu geçişi şöyle anlatıyor: “Girişimde bulunmadan önceki 5 yılımda birçok teknoloji şirketinin yatırımında, satın alınmasında ve yönetiminde aktif rollerim oldu. Özellikle erken evre girişim yapan şirketlerin ve girişimcilerin ne gibi zorluklar yaşadığını, yatırımcı gözüyle değerlendirme fırsatım oldu. İş fikrini, kurucu ortağım Uğur Gökdere ortaya koydu ve bana işin cazibesini anlatabilmek için kararlı bir şekilde iletişim kurdu. Bir süre sonra iş fikrinin potansiyelini fark edince bu işin geleceğini birlikte oluşturma kararı aldık.”

Turgut Gürsoy’un ardından Ali Sabancı, Emre Berkin ve Kemal Cılız’ın da bulunduğu yeni melek yatırımcılarımız hem finansal hem operasyonel hem de manevi olarak çok güçlü bir destek verdi.

Devrim Sönmez

Devrim Sönmez

UYGULAMAYA GEÇİLİYOR
Fikri benimsedikten sonra bir yandan teknolojiyi geliştirmek bir yandan da ticari bir iş modeli oluşturmak için çok detaylı bir çalışma dönemine girdiklerini anlatan girişimci, şöyle devam ediyor: “Platformumuzun beta versiyonunu tamamlarken paralelde Bluetooth Smart mikro-lokasyon sensör donanımı üzerinde çok çeşitli görüşmeler gerçekleştirdik. Bu çalışmalar yaptığımız döneminde, ortada geliştirilmiş ve ticarileştirilmiş herhangi bir Bluetooth sensör donanımı (Sonradan Apple tarafından iBeacon olarak markalaştırıldı) yoktu. Arkadaşlarım, geliştirme kitleriyle prototipleri yaptı. Ancak ticari yatırım ve yayılım kararı için yeterli bir olgunlukta değildi. Bu aşamada, Türkiye’de bize özel donanım tasarlayabilecek şirketlerle görüşmeye başladık. İlginçtir Türkiye’deki şirketler, bu tip durumlarda pek risk almaya istekli olmadı.”

ÇİNLİ GİRİŞİMCİ
“Çin’de bizim girişimci heyecanımıza uygun bir İspanyol girişimciyle tanıştık” diye hikayelerini anlatmaya devam eden Devrim Sönmez, sonrasında yaşadıklarını şöyle özetliyor: “O, bizimle birlikte bu alana yatırım yapma kararını verdi. Blesh olarak, dünyanın önde gelen mikro lokasyon platformu ve hiperlokal mobil pazarlama şirketi haline gelirken bizimle birlikte girişim yapan İspanyol dostumuz da bu alanda önde gelen donanım üreticileri arasına girdi. Halen de yakın işbirliklerimizi sürdürüyoruz. Bir önemli detay olarak, Türkiye’de Bluetooth sensörlerin kurulumuna başladıktan 1 ay sonra Apple iBeacon marka duyurusunu yaptı. Bu da işin geleceği ve potansiyeli açısından bizim doğru yolda olduğumuzun çok önemli bir göstergesi oldu ve büyük bir talep artışıyla karşılaştık.”

MENTORLARIMIZ ÇOK
Blesh’in ilk kuruluş ve gelişim aşamalarında en büyük desteği, yatırımcıların aldıklarını anlatan Sönmez, bu desteği ve destekçilerini şöyle anlatıyor: “Onlardan destek almaya da devam ediyoruz. Blesh’e bu süreçte inanan ve ilk yatırımcı olarak destek olan Turgut Gürsoy’un ardından Ali Sabancı, Emre Berkin ve Kemal Cılız’ın da bulunduğu yeni melek yatırımcılarımız hem finansal hem operasyonel hem de manevi olarak çok güçlü bir destek verdi. Bir diğer destekçimiz, Blesh’in yerel ve global pozisyonlanmasında çok değerli vizyonu ve katkıları olan Orhan Göksal’dır.”

“YA BAŞARISIZ OLURSAM”
Başarısız olma endişemiz oldu, hala da oluyor. Bu his, aslında bizi ve bizim gibileri ayakta tutuyor. Bu yüzden çalışmaya, araştırmaya, özellikle de yeni teknolojileri takip edip kendimizi geliştirmeye çok önem veriyoruz.

EN BÜYÜK DESTEKÇİ
Beni en çok teşvik eden ve heyecanımı hep ayakta tutan, Blesh’in değerli çalışanlarıdır. Her zor dönemin bir yıldızı ve kurtarıcısı oldu. Çok hızlı gelişen ve değişen mobil dünyada, ekibimizin yaratıcılığı, motivasyonu ve özverileriyle mücadele edebiliyoruz.

İLK BÜYÜK İŞ
Google ile iş birliği yaptığımız Physical Web ve Eddystone projeleri, Blesh olarak en büyük işimizdi. Bu işbirliğimiz halen devam ediyor. Bu iş birliği global bir şirket olma yönündeki hedeflerimizi, beklediğimizden çabuk gerçekleştirmemize yardımcı oldu diyebilirim. Physical Web projesi, Google ile ilk toplantımızla şekillenen, sayısız görüşmeler ve teknoloji geliştiremeleriyle ilerleyen bir süreçti. İki tarafın birbiriyle uyumu ile kısa sürede Physical Web cihazlarını dünyada ilk kez satışa sunan ve vizyonu ilk destekleyen şirket olduk.

“GİDECEK ÇOK YOL VAR”
Bu hissi zaman zaman yaşıyor gibi olsak da henüz bu seviyede, ben ve ortaklarım gidecek çok yolumuz olduğunu biliyoruz. Biz merak etmeye, kendimizi zorlamaya, daha yüksek hedefler koymaya devam ediyoruz. İçinde bulunduğumuz rekabetin, global ölçekte olduğunu hissederek hep daha hızlı ve esnek olmaya çalışıyoruz.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.