“20 bin öğrenciyle yola devam ediyoruz”

Cem Topuz ve Savaş Ateş, “İngilizceyi konuşarak öğrenin” sloganıyla yola çıktı ve www.konusarakogren.com’u kurdu. Şimdi 150’den fazla eğitmenleri, 20 bin öğrencileri var.

Berrak Kutsay  [email protected]

Türkiye’de eğitim sistemindeki sıkıntılar, yabancı dil öğreniminde de etkili oluyor. Dil öğrenerek eğitim hayatını tamamlayanların sayısı oldukça az. İşte bu gerçekten yola çıkan girişimciler, dil eğitiminde yarattıkları yeni iş modelleriyle dikkat çekiyor. Bu girişimcilerden ikisi de Cem Topuz ve Savaş Ateş. “İngilizceyi konuşarak öğrenin” sloganıyla yola çıkan iki girişimci www. konusarakogren. com’u kurdu. Ana dili İngilizce olan eğitmenlerle çalışan sistem, sabit telefon, bilgisayar veya cep telefonunu aracılığıyla kullanılıyor. Kurucu ortaklardan Cem Topuz ve Savaş Ateş, işi yaratma, oluşturma ve hayata geçirme süreçlerini şöyle anlattı:

FİKİR NASIL OLUŞTU?
“Girişim yapmadan önce ortaklar olarak hepimiz bilgisayar yazılımı üzerine işlerde çalışıyorduk. İşlerimiz haricinde kendimizce ve bize lazım olan programları arka planda geliştiriyorduk. Yine kendi kullanımımız için ClickIVO sözlük yazılımını geliştirdik. Daha sonra bu yazılımı insanların kullanımına sunduk. Kullanım oranı günden güne arttığından yazılımımızın farklı dillerde versiyonlarını çıkardık ve 52 dilde hizmet veren bir sözlük yazılımımız oldu. Kullanıcılardan zamanla geri bildirimler gelmeye başladı. Bu bildirimlerden yola çıkarak neredeyse tüm kullanıcılarımızın telaffuz ve konuşma noktasında sorunlar yaşadığını gördük ve neler yapabiliriz sorusunun yanıtlarını konuşmaya başladık.

ÖNCE ARAŞTIRMA
Fikir tam olarak 2008 yılında netleşti ve araştırmalara başladık. Öncelikle benzer girişimlerin olup olmadığını araştırdık. Ülkemizde benzer bir girişim yoktu. Yurtdışında ise bizim girişimimizle benzer noktaları olan birkaç şirket vardı. Hepsinin bize göre avantaj olan kısımlarını, ülkemize uyarlamamız gerektiğini gördük. En önemlisi, derslerin birebir yapılması gerektiğine karar verdik. Kendimizde ve çevremizde testlere başladık. Birbirimizden çokça fikir ve bu fikirlerle ilgili destek aldık. Ayrıca bir arkadaşımızın yönlendirmesiyle projenin KOSGEB’e sunulması fikrini netleştirdik. Projeyi son hale getirdiğimizde, benzersiz bir proje olmasından dolayı İstanbul Teknik Üniversitesi KOSGEB Teknoloji Geliştirme Merkezi’ne kabul edildik.

İLK TEPKİLER
İşe başladığımız dönemde krizin etkileri hissedilmeye başlanmıştı. Bu sebeple çevremizden olumsuz bazı yorumlar aldık. Ancak ailelerimiz bu konuda hep destek veren tarafta bulundu. Bu sebeple olumsuz yorumlara çok kulak astığımız söylenemez. Ailelerimizin desteği oldukça önemliydi. İşe yeni başladığımızda gece 12.00’de eve girip, sabah 06.00’da çıktığımız günler oldukça fazlaydı ve hafta sonları da aynı tempoda çalışıyorduk. Bu da ailelerimiz ile olan ilişkileri kısıtlamamız anlamına geliyordu. Ancak bunu sorun etmeden yaptığımız işte sürekli bizi desteklediler. Ayrıca KOSGEB’in sunduğu çalışma ortamının da bizi ayrıca teşvik ettiğini söylememiz gerekir.

BAŞARISIZLIK ENDİŞESİ VAR MIYDI?
Bahsettiğiniz durum her girişimcinin ya da girişimci adayının en çok düşündüğü durumlardan biri ve biz de bu duyguya henüz başlamadan kapıldık. Çünkü hepimiz mevcut işlerimizden ayrılarak bir şirket kurduk ve başarılı olup olmayacağımızı bilmediğimiz bir yola çıktık. Bu yüzden bu düşüncenin biz ve tüm girişimciler için normal olduğunu düşünüyoruz.”

En çok nerede zorlandık?
Para! Tahmin ediyoruz ki her girişimcinin en çok zorlandığı konu paradır. Biz şirketimizi en son maaşlarımızı bir araya getirerek kurduk. Bir de KOSGEB’den aldığımız 10 bin TL’lik bir girişimcilik desteği vardı ve bu destekle bilgisayar, masa gibi ihtiyaçlarımızı karşıladık.

İLK BÜYÜK İŞ
Bize göre ilk büyük işimiz, eğitim vermeye başladıktan 5-6 ay sonra büyük bir otel zincirinin teknik ekibini toplu olarak kayıt etmekti. Tesadüfler zincirinin tüm halkaları birleşerek yaklaşık 20 kişilik bir grubu, ilk defa toplu olarak sisteme dahil etmemizi sağlamıştı. Daha sonra çok daha büyük katılımlarla kurumsal sözleşmeler gerçekleştirdik ama ilk büyük işimiz buydu.