Aslında en moral bozucusu Markafoni ve Tazedirekt’in kapanmasıydı. Yatırım sıkıntısı da bulunmayan bu iki start up’ın gidişi tam bir şok etkisi yarattı. Türkiye’deki tabloya baktığımızda her 10 start up’tan 9’unun, ilk 18 ay içinde kapandığını görüyoruz. 18 ayın sonunda ayakta kalmayı başarabilenlerden 3’üncü yılını göremeden kapananların oranı ise yüzde 35’i buluyor. Yani kapanma, start up ekosisteminin bir gerçeği… Peki neden başarısız oluyorlar? İşte nedenleri…
“Hoşçakalın!
2010 yılında başladığımız maceranın sonuna geldik. Türkiye’de ilk kitlesel bağış toplama platformunu kurma misyonuyla çıktığımız yolculuğumuzun başında, BenVarım gibi bir projenin ülkemizin sosyal ve hukuki dirençleri altında çalışabileceğine kuşkuyla bakılıyordu. Türkiye’nin önde gelen 12 sivil toplum kuruluşuna bağış toplanması, BenVarım’ın katma değer yaratan bir fikir olduğunu kanıtlamış oldu. Buna rağmen bir internet girişiminin yakalaması gereken büyüme ivmesini yakalayamadığımız ve üstlendiğimiz rolün sorumluluklarını yerine getirebilecek organizasyonu kuramadığımız için Benvarim.com’un operasyonlarına devam etmeme kararı aldık.
Birçok hata yaptık ve öğrendiklerimiz sayesinde, hiçbir şeyle değişmeyi tercih etmeyeceğimiz bir deneyim edindik. Öğrendiklerimizi, aktarmaya her daim hazırız. Bu iyi niyetimizin bir işareti olması amacıyla öğrendiklerimizin kısa bir listesini sizlerle paylaşıyoruz. Ayrıca ‘Ben varım!’ diyen 1.069 gönüllü sayesinde 36 bin 743 TL bağış toplandığını da belirtmek istiyoruz.” Bu veda, Gerçek Karakuş ve Levent Baş tarafından kurulan Türkiye’nin ilk kitlesel bağış platformu olan ve sadece 3 yıl yaşayan BenVarım’a ait.
BenVarım aslında yine de yaşam süresi açısından şanslı bir girişim. Çünkü Türkiye’de kurulan her 10 start up’tan 9’undan fazlası ilk 18 ay içinde kapanıyor. 18 ayın sonunda ayakta kalmayı başarabilen start up’lardan 3’üncü yılını göremeden kapananların oranı ise yüzde 35′, buluyor.”
DÜNYADA NASIL?
Gelişmiş ülkelerde de start up ömürleri, Türkiye’den çok farklı değil. Gelişmiş ülkelerde de kurulan her 10 start up’tan 9’unun kapandığını görüyoruz. Bu oran da tahminen yüzde 85-90 civarında seyrediyor. Üçüncü yılını göremeden kapanan start up’ların oranı ise gelişmiş ülkelerde yüzde 25.
500 Startup Yönetici Ortağı Rina Onur Şirinoğlu, Amerika gibi teknoloji girişimlerine finansmanın çok yüksek olduğu ülkelerde, bir girişimin son aldığı yatırım turu ardından ortalama yaşam ömrünün 20 ay olduğunu söylüyor. Şirinoğlu, dünyadaki durumu şöyle açıklıyor: “Kapanan start up’ların yüzde 55’i, 1 milyon doların altında yatırım almış. Kapanmış start up’ların aldığı yatırım ortalaması ise 1,3 milyon dolar.”
Aslında neden kapandıkları sorusu start up’ların doğasında var. Start up’lardan sürekli agresif büyümesi ve değişim yaratması bekleniyor. “Bunu yapmak o kadar zor ki” diyen Otsimo Kurucu CEO’su Hasan Zafer Elçik, sağlıklı büyümek için 3 önemli konuya dikkat çekiyor ve bunları şöyle açıklıyor:
“Ürün-pazar uyumu, takım ve nefeslerini sürdürebilecekleri kadar nakit. Tüm dünyada yapılan araştırmalar gösteriyor ki start up’ların yarısı doğru ürünpazar uyumunu bulamamaktan batıyor. İki ve üçte ise kaynak eksikliği ve takım içi sorunlar geliyor.”
Rina Onur Şirinoğlu
“Kapanmış start up’ların yatırım ortalaması 1,3 milyon dolar.”
İŞTE GERÇEKLER
Aslında Türkiye’de start up’ların batmasında tüm ekosistemin fikir birliği ettiği çok sayıda neden var. Boğaziçi Ventures Kurucu Ortağı Burak Balık, bunlardan en önemlilerini şöyle ifade ediyor:
“Öncelikle araştırma yapmadan işe kalkıştıkları için görülebilecek birçok şeyi görmeden zaman ve para harcayabiliyorlar. Doğru ekibi kurmakta zorlanıyorlar.
Hayal ettikleri projeyi olması gerektiği gibi hayata geçiremiyorlar ve üçüncü ana sorunları da gerekli finansal kaynaklara ulaşamıyor olmaları. Maalesef Türkiye’de start up dünyası üzerine çok konuşan, seminerler veren fakat hayatı boyunca tek bir start up içinde yer almamış çok kişi var. Kısacası bu konuda sohbet eden çok ama yatırım yapan az.”
Bulutistan Genel Müdürü Orçun Özalp ise kepenk vurduran sebepler arasında zamanlama sorununa dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:
“İyi bir fikri kötü zamanlama batırabiliyor. Bir diğer kritik başarı faktörü ise yeni iş kurmanın özünde bir oyun kurmaya benziyor olması.
Eğer oyunun içindeki herkes doğru rolde ve kurallar da net değil ise o zaman ikinci bir viraj start up’ları kazaya zorluyor.” Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir, start up’ların kapanmasının nedenleri arasında girişimci adaylarının gerçekten kararlı olmamalarını sayıyor. “Girişimcilik tam zamanlı yapılacak bir iş ve işe tam anlamıyla yoğunlaşmak gerekiyor” diye konuşan Büyükdemir, girişimci olmaya karar verdikten sonra yol arkadaşlarının iyi seçilmesi gerektiğini söylüyor.
DOĞRU ZAMAN
Peki bir start up kötü gidişata ne kadar dayanmalı? Kapatma kararı ne zaman alınmalı? Revo Capital Genel Müdürü Cenk Bayrakdar, temelde bir start up için kapanma kararını müşterinin yaratılan ürün ve servis hakkındaki düşüncelerinin belirlemesi gerektiğini düşünüyor.
Bayrakdar, müşteri için sürdürülebilir bir yarar sağlanamamışsa o start up’ın kalıcı olmasının çok zor olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Fark yaratılan konuda içeride ne kadar know how ve uzman kadro oluşturulduğu önemli. Bu aşamada içerideki teknik bilgi ve kadro büyük önem taşıyor. Tüm bunların finansal yansıması olarak brüt kâr marjının negatif olduğu bir resim uzun süre sürdürülemez oluyor. Kısacası müşteri gözünde ürün ya da servisin birim değeri onu üretmek için harcadığınız efordan az oluyor. Bu resim dahilinde eğer ekip dağılmış ve şirket içi güçlü olunan alanlara yönelik bir pivot fırsatı gözükmüyorsa şirketi kapamanın zamanı gelmiş demek oluyor.”
Letven Kurucu Ortağı Kamil Kılıç, ölçeklenebilir, pazarla ilişkisiz bir iş modeli varsa hızlı şekilde kapanması ya da iş modelinde yapılacak değişiklikle işin farklı bir modele pivot edilmesi gerektiğini belirtiyor. Yatırıma göre yapılan planlamada eğer hedeflenen ikinci yatırıma uygun performansı gösteremediyse kapanması gerektiğini söylüyor.
Startup.watch Kurucusu Serkan Ünsal da problemi sabit tutup tüm diğer değişkenleri değiştirdikten sonra da sonuç alınamıyorsa kapatma kararının alınmasından yana. Ünsal, “Yani çözüm değişebilir, gelir modeli değişebilir, ekip değişebilir, pazar değişebilir ama kullanımlar hala kötü seviyelerdeyse o zaman kapatmak gerekiyor” diyor.
Arman Acar
“Yanlış zamanda yanlış kişilerle ortaklık ve gelir gider dengesizliği nedeniyle start up’ımı kapattım.”
KİMLER RİSK ALTINDA?
Startup.watch Kurucusu Serkan Ünsal, ürün yönetimi ve pazarlama konusunda girişimciler daha fazla bilinçlenirse kapanma oranlarının bir nebze azalabileceğini düşünüyor. İyzico CEO’su Barbaros Özbugutu, Türkiye’de start up ekosisteminin büyümesi için ekosistemde bulunan herkesin çaba sarf ettiğine dikkat çekiyor. Start up’ların kendilerine kolayca mentor ve yatırımcı bulabilecekleri etkinliklerin sayısının da arttığını belirten Özbugutu, “Artık daha doğru kurulan start up’ların sahneye çıkacağını, kapanma eğiliminin de zamanla azalacağını düşünüyorum” diyor.
Secelektrik.com Kurucu CEO’su Arman Gürkan, Türkiye’de ürün ve pazar uyumunu yakalamanın hiç kolay olmadığını belirtiyor. Gürkan, “Özellikle B ve C segmentinde bulunan tüketicilerin alım gücü çok düşük. Farklı ürünlere çok fazla bütçe ayıramıyorlar. Yeni bir ürün yaratan veya sunan tüm iş modelleri risk altında.
Diğer yandan yenilik yapmadığınız sürece de büyük rekabet bariyeri karşınıza çıkıyor” diyor. Buldumbuldum.com Kurucusu ve CEO’su Güçlü Gökozan, özellikle döviz maliyetleri yüksek olup kur riski altında olan start up’ların çok büyük risk altında olduğunu düşünüyor.
Bu start up’ların kendilerini hedge edecek ya da dengeleyecek yapılara bir an önce çevirmeleri gerektiğini ifade ediyor. Gökozan, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bunun dışında yüksek yatırım gerektiren, sermaye almadan yaşama şansı zor olan yüksek operasyon maliyetli start up’lar da riskli. Ayrıca regülasyonlara bağlı olarak iş modelinin etkilenebilme olasılığı olan start up’ların da riskli olduğunu görüyoruz. Bunu özellikle booking.com ve itaksi örneklerinde çok yakın zamanda gördük.”
HASAN ASLANOBA ASLANOBA CAPITAL
ÜRÜN-PAZAR UYUMU Start up’ların kapanmalarının en önemli nedeni, ürün-pazar uyumunun sağlanamaması. Henüz ürün-pazar uyumu sağlanamamış bir girişimse bu girişim ya en başta hiç yatırım alamıyor ya takip eden yatırımı alamadığı için parası tükeniyor ve kapanmak zorunda kalıyor. Çok farklı denemelere rağmen uyum gerçekleşmiyorsa daha fazla para yakmadan kapatma kararı verilmesi en doğrusu.
YETERSİZ BÜYÜME Diğer önemli nedense girişimin aldığı yatırımı çok hızlı tüketmesi ve karşılığında sağlanan büyümenin yetersiz olması. Yatırımcı, eğer çok para yakılıyorsa bunun karşılığında en azından çok hızlı büyüme görmek ister. Hızlı büyürken işin birim ekonomisine de dikkat edilmesi şart.
BÖYLE BİR EĞİLİM YOK Türkiye’de kapanma eğilimi diye bir kavramdan bahsetmek anlamlı değil, hatta muhtemelen dünyadaki kapanma oranları bizden daha yüksek. Çünkü gelişmiş ülkelerde sermaye bol olduğu için aslında yatırım almaması gerekenler de yatırım bulabiliyor. Günün sonunda, start up’lar yüksek risk-yüksek getiri özelliğinde yatırımlar. Bu riskleri azaltmak için çok sayıda ve tabii ki olabildiğince iyi girişimlere yatırım yapılarak risklerin dağıtılması şart. Ancak mobil odaklı olmayanlar, pazar liderini takip eden ve farklılaşamayan tüm işler daha fazla başarısızlık riski altında.
BARIŞ ÖZAYDINLI FITWELL KURUCUSU VE CEO’SU
“KAPANMALAR MORAL BOZUCU OLDU”
EKOSİSTEMİ ETKİLEDİ Yatırım alamayan birçok girişim, daha birinci yılını doldurmadan veya en fazla ikinci yılında kapanıyor. Son zamanlarda çok büyük yatırım almasına, ciddi yatırımcılar ve büyük ekiplerle çalışmalarına rağmen kapanan Markafoni veya Tazedirekt gibi girişimler, tüm ekosistem açısından moral bozucu oldu..
FİYAT SAVAŞLARI Her iki örnekte de nakit akışı, gelir gider dengeleri ve maliyet yapısının olması gereken düzeye gelememesi önemli etken olarak gözüküyor. Türkiye’de yaşanan fiyat savaşlarının da burada etkili olduğunu düşünüyorum. Tüketiciler indirimlere ve promosyonlara o kadar alıştırıldı ki normal fiyatlı satış yapılamaz hale geldi. Bu da şirketlerin kârlılığını çok olumsuz etkiliyor..
İLHAM VEREN DE VAR Türkiye’nin mevcut politik durumunda, girişimciler gerçekten özgün ve rekabetçi fikirler ve sürdürülebilir iş modelleri geliştirmedikleri sürece kapanma eğilimi sürer. Normalleşme sağlanmadan, girişimcilik ekosisteminin daha da zorlanacağını düşünüyorum. Türkiye’de çok zorlanan, yatırım bulamadığı için Silikon Vadisi’ne taşınan Eren Bali’nin hikayesi ilham verici. Sıfırdan milyar dolarlara ulaşan değeriyle Udemy, dünyanın en önemli eğitim teknoloji şirketlerinden biri haline geldi.
SORUN NEREDE?
FİNANSA ERİŞİM Snapbuy Kurucu Ortağı ve CEO’su Utkan Menteş, Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinde, start up’ların başlangıç değerlemesinin Türkiye’den çok daha yüksek olduğunu söylüyor. “Fon kaynakları da daha geniş olunca, özellikle SaaS girişimleri için ortalama yaşam süresinin gelişmiş ülkelerde daha yüksek olması doğal bir sonuç” diyor. Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz da Türkiye’de en önemli sorunun finansal kaynaklara erişim olduğunu düşünüyor.
“Türkiye’de sorun, ekosistem geliştikçe aşılabilir” diyor. Kolektif House Kurucusu Ahmet Onur’da konuyla ilgili şöyle konuşuyor: “Girişimciler önlerine çıkan problemleri çözmekte zorlanıyor. Kapanmalarda her zaman temel nedenin girişimci olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yatırım hacmi az, hukuk yapımız bazı konulara adapte olmakta hantal, teşvikler verimsiz kullanılıyor.”
SAKINCALI DEĞİL Ofisim Kurucusu ve CEO’su Serdar Turan, “Sürekli öğreniyoruz ve daha iyiye gideceğiz. Örneğin kuluçka merkezlerimiz eskiye nazaran çok daha profesyonel. Türkiye’deki melek yatırım ve risk sermayesi fonlarının sayısı artıyor. Hayatta kalan start up’ların çok daha kaliteli olacağı kesin” diyor. Armut.Com Kurucu Ortağı Erol Değim, kapanmaların devam edeceğini düşünüyor ve sözlerine şöyle sürdürüyor: “Kapanan girişimlerin yerini yenileri alacak. Daha iddialı, daha çok yatırım alan ve daha iyi girişimcilere sahip yeni start up’lar açıldığı sürece, kapanmaların ekosistemin sağlığı açısından bir sakıncası yok.”
BÜYÜME POTANSİYELİ Kolay İK Kurucu Ortağı Efecan Erdur, 2’nci ve 4’üncü yılını atlatabilen girişimlerin finansal planlarında büyük hatalar yapmadığı sürece ayakta kalabildiğine dikkat çekiyor. Erdur, “Dördüncü yılına ulaşabilenler içinse büyüme sorunu varsa bu dönemde de kapatma kararı alınabiliyor” diyor. Unite.ad Genel Müdürü Arman Acar, kapatma kararını zor aldığını hatırlıyor ve şöyle anlatıyor: “Bir girişimden ayrıldım, iki girişimimi de piyasaya sunmadan kapattım. Sebeplerim yanlış zamanda yanlış kişilerle ortaklık ve gelir-gider dengesinin iyi planlanamamasıydı.”
0 yorum