Aslında bugünün başarılı girişimcilerinin ortak bir noktası var. Pek çoğu, kendi yaşadığı sıkıntıdan ilham alarak start up’ını kurdu. Vitringez. com’un kurucusu Natali Yeşilbahar, bu isimlerden biri. Onun girişimciliği ayakkabısının yırtılmasıyla başladı ve Vitringez.com’u kurdu. Boyacı ve nakliyeci sıkıntısı yaşayan Başak Taşpınar Değim, Armut.com’u hayata geçirdi. İşte yaşadıkları sıkıntılardan ilham alan girişimciler…
Gözde Yeniova
[email protected]
Ofiste giymek için bacağı nemlendirmeyen bir çorap arayışı, bugün ABD’li Sara Blakely’ye “dünyanın kendi çabalarıyla zengin olan en genç kadını” unvanını kazandırdı. Toplayıcı ve görünmez çorap korseleri geliştiren Blakely, bugün 1 milyar dolar ciro yapan dev bir şirketin sahibi. Disney World’ün Florida’daki şubesinde sıradan bir çalışanken parmakları açık ve vücudu toparlayan bir çoraba ihtiyaç duyan Blakely, bu ürünü kendisi yapmaya karar verdi.
Daha önce hiçbir moda veya pazarlama deneyimi bulunmamasına rağmen biriktirdiği 5 bin dolarını çorap işine yatırmak için ayırdı. Ülkede dolaşarak istediği türden çorabı dikebilecek fabrika aramaya başlayan Blakely, fikir ve marka hakları konusunda da yine kimseden yardım almadan hareket etti. Akılda kalması kolay olduğu için markasına “Spanx” ismini uygun buldu. Pazarlama teknikleri ve logo hazırlamayı da internet üzerinden öğrendi. Tek başına ilerlemekte ısrarcı olan Blakely, bu tavrının karşılığında dünyanın 104 kadın milyarderi arasına girdi.
Kendi ihtiyacını iş fikrine dönüştürerek başarılı bir girişime imza atan Blakely gibi bugün dünyada birçok girişimci, iş fikrini benzer bir çıkış noktasında yarattı. Örneğin Türkiye’de Vitringez.com’un kurucusu Natali Yeşilbahar için girişimcilik ayakkabısının yırtılmasıyla başladı. Ayakkabı almak için internette gezinmeye başlayan Yeşilbahar, yoğun arayışı sonucunda istediği ayakkabıyı bulamayınca, “Bu işin daha kolay bir yolu” olmalı diyerek Vitringez.com’u hayata geçirdi. Armut.com’un kurucusu Başak Taşpınar Değim de boyacı ve nakliyeci bulmak konusunda sıkıntı yaşayınca Armut.com’u kurmaya karar verdi. Start Up yaşadığı sıkıntıdan ilham alarak girişimci olanları bir araya getirdi. Hikayelerini bizzat girişimcilerden dinledi.
Kendi ihtiyacını iş fikrine dönüştürerek başarılı girişimlere imza atan örnekler dikkat çekiyor.
DUYGU BADUR – EZGİ AKINCILAR
HAPPY MILK’İN KURUCU ORTAKLARI
“EMZİRMEYE UYGUN GİYSİ BULAMADIK”
AYNI DÖNEMDE ANNE OLDUK İş fikrimiz, tamamen kendi ihtiyaçlarımızdan oluşan ve gelişen bir düşünceyle başladı. İki ortak olarak aynı dönemlerde anne olduğumuzda, kendimizi hiç bilmediğimiz bir dünyanın içerisinde bulduk. Hamilelik döneminde araştırıp bebek hazırlığı için satın aldıklarımız tamamen bebeklerimize odaklı ürünlerdi. Emzirme dönemi başlayınca, bu dönemde emzirmeye uygun giyinmenin ne kadar önemli ve hiç de üzerinde düşünülmeyen bir konu olduğunu kendi aramızda konuşup tartışıyorduk. Hamilelik döneminde aldığımız elbiselerin, bluzların ve mevcut kıyafetlerimizin hiçbiri emzirmeye uygun değildi.
HAMİLELİĞİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ
Kendimizi hala şık ve iyi hissetmeye de çok ihtiyacımız vardı. Bu nedenler, bizi “Neden emzirmeye uygun, şık ve her zaman giydiğimiz gibi ürünler yok” gibi düşüncelere itti. Bu düşünce, kendi işimizi kurma planlarını yeşertti. Üretim için atölyelere giderek numuneler topladık. Bu prototipleri hamile ve emziren annelerden oluşan yakın çevremize denettik ve yorumlarını aldık. Alternatif renkler için bile hedef kitlemize uygun bir kitleden fikir topladık. Hiç durmadan araştırdığımız husus şuydu: “En iyi kalitede en konforlu modeli nasıl çıkartırız?” Hamilelikten itibaren giyilebilen akıllı tasarımlara sahip Happy Milk emzirme kıyafetleriyle bu dönemi kolaylaştırmak, annenin sadece ama sadece bebeğine odaklanmasını sağlamak istiyoruz.
Sibel TÜRKER
MONİST KURUCUSU
“17 YILLIK KARİYERİMİ BIRAKTIM”
KONFORLU GİYSİLER Türkiye’nin önemli denetim şirketlerinden birinde, denetim ortağı olarak görev yaparken radikal bir kararla 17 yıllık profesyonel iş hayatımı bırakarak hazır giyim sektörüne yönelmeye kadar verdim. Kurumsal bir şirkette olmak hem kaliteli hem şık hem de konforlu giysiler giymeyi gerektiriyor. Fazla seçenek olmadığı için iş arkadaşlarınız veya müşterilerinizle aynı kıyafetleri giymek zorunda kalabiliyorsunuz.
ULAŞILABİLİR FİYAT Bir bluzun çok şık ve kaliteli olması yeterli değil, aynı zamanda kol ölçüsü, yaka açıklığı gibi birçok faktörün doğru tasarlanmış olması gerekiyor. En önemlisi, çok çeşitli kıyafetler kullanmak durumunda olduğunuz için bu ürünlerin ulaşılabilir fiyatlarda olması asıl hedef. Ürettiklerimin kullanılabilir olması da önemli. Tüm modelleri kendim deneyerek üretiyorum. İşte tüm bunlar Monist’i ortaya çıkarttı.
FİKRE İNANMALI Benim girişimcilere ilk önerim fikirlerine inanmaları. Bu süreçte pek çok kişi beni vazgeçirmeye çalıştı. Tekstilin çok zor olduğunu, bu piyasada ayakta kalmamın mümkün olmadığını söylediler. Ancak kendimi mevcut tekstilcilerden farklı bir yere koydum. Benim amacım bir tüketici olarak istediğim mükemmellikteki ürünü yaratmaktı. Bu ürüne çoğu kadının ihtiyacı olduğunu da biliyordum. Sonrasında süreci tamamen modelleştirmelerini öneririm. Her adımda ne yapacağınızı bilmek, ona göre etrafınızı yönlendirmek çok önemli.
İŞ YARATAN SORUNLAR
BonnyFood.com da yaşanan bir sorunu gidermek için hayata geçen start up’lardan… Kurucusu Didem Alsoy’un hastanede yattığı bir dönemde kendisine gelen yüzlerce çiçeği, alerjik risklerden dolayı odasına alamaması, başarılı bir iş fikrinin ilk tohumlarını attı. Çiçeklerin güzel kokusundan mahrum kaldığını düşünen Alsoy, kafasında çiçek ve tatlıyı birleştirerek misafirlere de ikram edilebilecek bir ürün yaratmak istedi. Yenebilen lezzetli çiçekler fikriyle kurulan BonnyFood.com, ilk yılında 1,1 milyon TL ciroya ulaştı.
Esra Kokel Lombard, 13 yıl İngiltere’de yaşadıktan sonra oğlu Ethan Buğra’nın Türkçe öğrenmesi için eşiyle beraber Türkiye’ye yerleşmeye karar verdi. Türkiye’ye geldikten sonra İngiltere’de oğlu için kullandığı organik bebek ve çocuk ürünlerinin burada olmadığını fark edince bu ürünleri almak isteyen annelere yardımcı olmak için Bebekish.com’u kurdu.
Lombard, bu süreci şöyle anlatıyor: “Oğlumun alerjik reaksiyonları çok erken yaşta başladı, bu yüzden her bebek ürününü kullanamaz hale geldik. İngiltere’den geldiğimde ise çocuk ürünlerinin daha kısıtlı olduğunu, kullandığım ve güvendiğim bu ürünlerin Türkiye’de olmadığını anlayınca kendim getirmeye karar verdim. Şirketimiz ilk önce internet üzerinden satışla başladı. Geçtiğimiz aylarda da İstanbul Suadiye’de ilk Bebekish mağazasını açtık.” Lombard, eğer oğlunda böyle bir rahatsızlık olmasaydı bu ürünleri daha sağlıklı diye kullanabileceğini ama oğlu üzerindeki iyileştirici etkisini göremeyeceğini ve tavsiye edip satamayacağını ifade ediyor.
Murat Demirhan, “Meal Box’ı kurmadan önce çalışırken sağlıklı yemek alternatifi bulamamaktan şikayetçiydik” diyor.
TAVSİYEDEN DOĞAN FİKİR
Yurtdışından Türkiye’ye dönüş yapıp bir girişime imza atan kişilerden biri de Tavsiye Kanalı ve Tavsiye Evi’nin kurucusu Renan Tavukçuoğlu. Türkiye’ye döndüğünde tam bir yabancı gibi olduğunu belirten Renan Tavukçuoğlu, “İlk evimizden çocuk doktorumuza, hangi deterjanı kullanacağımdan nerede yemek yenileceğine kadar hep ailemiz ve arkadaşlarımızın yönlendirmeleriyle hareket ettik. Yani ağızdan ağıza pazarlamayı birebir yaşadık. Amerika’da gelişen trend, kullanıcı yorumlarının önemine yönelik pek çok farklı açılım içeriyordu. Türkiye’de henüz hiç el atılmamış bakir bir alan olduğunu görmek, konunun ticari anlam kazanmasını sağladı” diyor. Türkiye’ye döndükten sonra öğrenciyken ilgisini çekmeyen konuların da önemini fark ettiğini ifade eden Tavukçuoğlu, gündemin kahvelerde, kuaförlerde, kampüslerde, kadın günlerinde konuşularak belirlendiğini fark edip bunun gücüne karşı konulamayacağına emin olduğunda bu işi ticarileştirme kararı aldığını açıklıyor.
LEZZET ARAYIŞI İLHAM VERDİ
Çalışma hayatında fast food yemekten bunalan üç arkadaş da hem lezzetli hem sağlıklı yemek yemek fikrinden yola çıkarak Meal Box’ı ortaya çıkardı.
Meal Box’ın kurucularından Murat Demirhan, “Çalışanların, bekarların ve yeni evlenenlerin ortak problemi, yemek yapmaya vakit bulamamak oluyor. Bu durumda sürekli fast food tüketmekten rahatsızlık duyuyorlar. Meal Box’ı kurmadan önce biz de çalışma hayatımızda sağlıklı yemek alternatifi bulamamaktan şikayetçiydik. Ev yemekleri yapan çok yer olmasına rağmen aradığınız titizlikte, lezzette yemek bulmak çok zor oluyordu. Büyük bir kitlenin yaşadığı bu probleme karşı biz de bir fikir geliştirdik. İnsanlara hem lezzetli hem sağlıklı yemek yemenin keyfini yaşatmak için Meal Box markasını yarattık” diyerek hikayelerini anlatıyor. O sıkıntıyı yaşamasalardı böyle bir şirket kurmanın akıllarına büyük ihtimalle gelmeyeceğini ifade eden Demirhan, “Çünkü en yaratıcı fikirler insanların kendi yaşadıkları sıkıntıların ya da eksikliklerin farkına varmasıyla bulunuyor” diye ekliyor.
GÜVEN SORUNU YARATTI
Aslanoba Gıda ve Aslanoba Capital Kurucusu Hasan Aslanoba da ihtiyaçtan doğan bir girişimi hayata geçirenlerden… Nakliyecilerle yüklerini taşıtmak isteyen şirketleri online platformda buluşturan Webnak projesinin mimarı olan Hasan Aslanoba, bu fikrin Erikli Su’yu yönettiği dönemde yaşadığı sıkıntıdan doğduğunu belirtiyor ve bu dönemi şöyle anlatıyor: “Erikli Su’yu yönettiğim 23 yıl içinde, uygun fiyatlı ve hızlı nakliye hizmeti bulmada sorun yaşadım. Ambalajlı su işinde, ürünlerin nakliyesi maliyet ve hız olarak çok önemliydi. Ancak aynı zamanda büyük bir problemdi. Özellikle suyu en çok sattığımız ilkbahar ve yaz aylarında uygun fiyatlarda nakliye işimizi yapacak kamyoncu bulmak büyük sıkıntı yaratıyordu. Bazı şehirlere uzun süre uygun kamyoncu bulamıyor, bazen piyasadan rastgele bulunan kamyonculara güvenmekte sorun yaşıyorduk.”
Bu sorun üzerine Aslanoba, hizmet almak ve hizmet vermek isteyeni buluşturan online platform Webnak’ı yarattı. Bu platform sayesinde artık şirketler akıllı telefonlar üzerinden yük taşıma ihaleleri düzenliyor ve bu ihalelerde kamyoncularla yüklerini taşıtmak isteyen şirketler bir araya geliyor.
0 yorum