Bugün adından söz ettiren birçok start up kurucusu, aslında girişimciliğe çocukluk yıllarında adım attı. Kimi yaz tatilinde bisikletini kiralayıp üç bisiklet parası kazandı kimi arkadaşlarında olmayan misketleri bulup onlara sattı. Aralarında işportacılık yapan da var, parti organize eden de… İşte bugünkü start up kurucularının tüm kariyerlerine yön veren çocukluk girişimleri…
Özlem Bay
[email protected]
Girişimci olacak çocuk küçüklüğünden belli olur” lafı hiç de yanlış değil. Bugün önemli işlere imza atan pek çok ismin çocukluk yıllarında bir girişim tecrübesi olması da bunun en güzel kanıtı. Örneğin, dünyanın en büyük online alışveriş sitesi olan Amazon.com’un kurucusu Jeff Bezos, 12–13 yaşlarındayken büyük babasının çiftliğini bir yaz bilim kampına dönüştürüp çocuk başına 600 dolar kazandı. Microsoft’un kurucusu Bill Gates ise daha 17 yaşındayken ilk bilgisayar yazılımını geliştirdi ve okuduğu liseye 4 bin 200 dolara sattı. Virgin Group’un patronu Richard Branson’un ilk girişimi, 11 yaşında muhabbet kuşu yetiştirip satmak oldu. 5 yaşındayken yakın komşularına kibrit satarak girişimciliğe başlayan IKEA’nın kurucusu Ingvar Kamprad ise daha sonra bisikletiyle başka uzak çiftliklere de ulaşmaya başladı. Zamanla kibritle başladığı satışlarını, çiçek tohumlarından kaleme kadar çeşitlendirdi.
Türk girişimcilerin de benzer öyküleri var. Mesela kurduğu havayolu şirketiyle Türk havacılık sektöründe fark yaratan Ali Sabancı’nın ilk girişimi, çocukluk yıllarında yazlık evlerinin önünde olta satışı yapmaktı. Ailesinin Almanya’dan getirdiği oltaları İstanbul’daki yazlıklarında satarak ilk parasını kazandığını belirten Sabancı, 3 ayda 200 mark kazandığını söylüyor. İş dünyasının duayenlerinden Hüsnü Özyeğin’in ilk girişimcilik macerası da 6 yaşındayken dedesinin mağazasında satış yaparak başladı.
İşte iş dünyasının başarılı isimleri ve onların çocuklukta başlayan ilk girişimlerinin hikayesi…
MİSKET SATTI
‘Cebindeki Taksi’ sloganıyla yola çıkan, taksicilerle yolcuları akıllı telefon uygulamasında buluşturarak hızlı, kolay ve güvenli seyahat ortamı sağlayan BiTaksi, Mart 2013’te kuruldu. 60 kişilik bir ekibe sahip olan BiTaksi, yüzde 100 yerli yazılıma sahip. Yolcularına kredi kartıyla ödeme imkanı gibi kolaylıklar da sunan uygulamaya kayıtlı İstanbul’da 9 bin, Ankara’da ise binin üzerinde sürücü bulunuyor. iOS ve android işletim sistemli akıllı telefonlara 850 bin kişi tarafından indirilen uygulamanın kurucusu Nazım Salur, ilk girişimcilik deneyimini 8–10 yaşlarındayken yaşadı. Mahallede misket oynayıp kazandığı misketleri satan Salur, küçük yaşlardaki bu iş deneyiminin kendisine dünyanın neresinde olursa olsun, hayat boyu karnını doyurabileceği fikrini aşıladığını söylüyor. Üniversite yıllarında ise girişimcilik hamlelerinin devam ettiğini dile getiren Salur, üç yıl boyunca öğrencilere yönelik hem kış hem yaz turları düzenlediğini, eğlence sektörüne yönelik organizasyonların da hep içinde yer aldığını belirtiyor. Bu işlerden kazandığı paralarla üniversite hayatı boyunca ailesinden para istemeyen ve kendi deyimiyle ‘ayaklarının üzerinde durmayı öğrenen’ girişimci, o dönem bir yerli araba alacak kadar para kazandığını hatırlıyor. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra 5-6 yıllık bir profesyonel iş yaşantısı olduğunu, ancak o süreçte çalıştığı şirketlerde istediği huzuru ve ortamı bulamadığını da sözlerine ekliyor. Salur, “Daha önceden kendi işimi yapmanın bana verdiği güvenle biraz fazla dik kafalı davrandım. O nedenle profesyonel hayatta kalıcı olmayı düşünmedim. Son 20 yıldır kendi işini yapan bir girişimciyim” diye konuşuyor.
Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı’nın çocukluk girişimi Almanya’dan getirdikleri oltaları yazlıklarında satmak olmuş…
İLK GİRİŞİM
HotelRunner, turizm sektörüne yönelik olarak geliştirdiği küresel çözümlerle konaklama tesisi, acente yönetimi ve dijital pazarlamayı kolaylaştıran bulut tabanlı bir platform. 2011 yılında faaliyetlerine başlayan şirketin kurucu ortağı Arden Agopyan, çocukluğundan beri içinde iş yapma ve para kazanma dürtüsü olan bir isim. Girişimci bir ailede büyümesinin de bunda etkisi çok. Para kazandığı ilk girişimini 13 yaşındayken gerçekleştiren Agopyan, “Bir arkadaşımla birlikte mahalle civarında bulunamayan, Eminönü’ne gidip satın aldığımız özel misketleri mahallede iki veya üç katı fiyatına satıyorduk. Aynı zamanda misket takası yaparak bu işlemlerden hizmet ücreti de alıyorduk. Üç ayda o kadar iyi para kazanmıştık ki sonraki bir yıl boyunca harçlık alma ihtiyacım olmamıştı” diye anlatıyor. Girişimlerinin 16 yaşındayken web tasarım işiyle devam ettiğini ifade eden Agopyan, bu işin okul yıllarında kendisine ciddi maddi destek sağladığını da belirtiyor.
TAKAS YAPTI
Big Chefs’in kurucusu Gamze Cizreli’nin de bir çocukluk girişimi var. Küçük yaşlardan itibaren çikolata tutkunu olan Cizreli, 9-10 yaşlarındayken bir gün çikolata yeme konusunda limitlerini zorlayıp hastanelik olmuş. Sonrasında annesi üç ay kadar çikolata yemesini yasaklamış, eve de çikolata sokulmaz olmuş. Hatta çikolata almasını engellemek için harçlığı da kesilmiş. Böylece Gamze Cizreli için kendi ifadesiyle kâbus bir dönem başlamış. Ama çikolatadan asla vazgeçmeyen Cizreli, bu durumu kabullenmediği için çözüm aramaya başladığını anlatıyor. Sonraki gelişmeleri de şöyle paylaşıyor: “Aslında benim ilk ticari girişimim para kazanma odaklı olmadı. Tamamen takasa dayalı bir alışverişti. Bakkalın oğluna annemin yaptığı tarçınlı üzümlü kurabiyeleri götürüp karşılığında çikolata almaya başladım. Kazanç olarak kurabiye karşılığında çikolata keyfime bir süre daha devam edebildim. İnsan ilişkilerine dayalı bu karşılıklı fayda sağlama anlayışı, sonraları iş hayatımda çok işime yaradı diyebilirim.”
ÖZÜM SÖNMEZALP
BURGER HOUSE KURUCU ORTAĞI
“BİSİKLET KİRALAYARAK GİRİŞİMCİ OLDUM”
KARNE HEDİYEM Ailemin Antalya Kalkan’da turizm işletmeleri var. Çocukluğumda yazları 3-4 ay Kalkan’da kalırdım. 8 yaşındaydım. Babam karne hediyesi olarak o dönem çok popüler olan BMX bisiklet almıştı. Kasabada zaten 3-4 çocuğun bisikleti vardı. Benim BMX en üst sıraya oturmuştu.
İLHAMI NEREDEN ALDIM? Çocuklar bisikletimle tur atmak istiyordu. Ben de bir fırsat gördüm ve değerlendirmeye karar verdim. Kalkan yat limanında bir parkur belirledim ve bisikletimi isteyenlere kiraya vermeye başladım. 3. gün şemsiyem, taburem ve termosumla ilk mağazamı açmış oldum. Kalkan’da otomobil kiralama şirketi olan bir aile dostumuz vardı. Onun yaptığı iş bana yol gösterdi.
ÜÇ BİSİKLET PARASI KAZANDIM O dönemde üç tane bisiklet parası kazanmıştım. Bu durum babamın çok hoşuna gitmişti, fakat bir süre sonra beni durdurdu. Köy çocuklarının çok imrendiğini ve bu yaptığımın adil olmadığını söyledi. Hatta bir adım öteye gitti ve ben 4 gün boyunca tüm çocukları bedava bisikletime bindirdim. Sonra da bisiklet kiralama dükkanım kapandı.
YANLIŞLARDAN ÖĞRENDİM Hep aklına koyduğunu yapan bir adam oldum. Çocukken de böyleydim. Mantıklı olduğunu düşündüğüm her şeyi denedim. Hayatta denemeden kazanılacak hiçbir şey yoktur. Benim tüm girişimlerin bu şekilde yol buldu. Burger House markasını planlarken Günaydın ile bu markayı kurmayı hayal ettim. Tüm çevremden negatif yorumlar aldım. Bense dinlemeyip Cüneyt Asan’ın karşısına çıktım. Projemi sundum. Herkes yanıldı. O gün Cüneyt Bey benim elimi sıktı ve Burger House’un temelleri atıldı. Doğru kararlar da aldım. Yanlışlardan öğrendim ve öğrendiklerimle yeni girişimlerde bulundum.
HASAN BURSALIOĞLU
SATIŞ AJANSI
YÖNETİCİ ORTAĞI
“TOPTANCIDAN SAKIZ ALIP PARKTA SATTI”
PARA KAZANMA HEYECANI Bütün ailem ticaretle uğraşıyordu, çevremde maaşlı çalışan neredeyse yoktu. Bu nedenle hep girişimcilik hikayeleriyle büyütüldüm. Maddi olarak iyi durumdaydık ancak para kazanmak heyecanlı geliyordu. İlk girişimim 6 yaşındayken sakız satmak oldu. Ablam ve kuzenimle biriktirdiğimiz paralarla toptancıdan sakız aldık ve parkta satmaya başladık.
SALYANGOZ TOPLADIM Yaşımız küçük olduğu için babam günün sonunda bütün sakızları bizden satın aldı ve sonra bize geri dağıttı. Tabii geri alıp tekrar satışa başlamayalım diye dağıtımı gün aşırı yaptı. 13 yaşımda denizden salyangoz toplayarak sattığım da oldu, ancak denizde depoladığımız mahsulün neredeyse tamamını, satacağımız gün çıkan fırtına sebebiyle kaybettik.
HEDEFİM KENDİ İŞİMİ KURMAKTI Hedefim her zaman için kendi işimi kurmaktı. Ancak öğrenmem gereken çok şey olduğunu hissettim. Bu nedenle önce aile şirketlerimizde çalıştım ve bunu da hep eğitimimin bir parçası olarak gördüm. Sonra yaşım daha fazla ilerlemeden kendi işimi kurmaya karar verdim. İnşaat projelerine proje öncesi fizibilite çalışmaları ve sonrasında satış konusunda danışmanlık hizmetleri veren Satış Ajansı’nı kurdum.
FARK YARATMAK GEREK Çocukluk girişimlerimden çok çalışkan olmayı ve işimi severek yapmam gerektiğini öğrendim. İşe mutlaka farklı bir gözle bakmanın, yenilik getirmenin en büyük avantaj olduğunu gördüm. İşleri başkalarının yaptığı gibi ele almanın sıradan olmaktan öteye taşımadığını, mutlaka farklılık yaratmak gerektiğini öğrendim. Bir de deniz salyangozunda yaşadığımız deneyim sayesinde tedbirli olmanın zorunluğunu tecrübe ettim.
Orvital Gıda Kurucu Ortağı Muherrem Doğan, küçükken buzlu su da satmış, ışıklı şapka da…
U2 SEVGİSİ ETKİLEDİ
Yemeksepeti.com’un kurucusu Nevzat Aydın’ın ilk girişimcilik öyküsü çocukluk değil ama gençlik yıllarına dayanıyor. 21 yaşındayken bir arkadaşıyla birlikte Selanik’teki U2 konserine giden Aydın, arkadaşının “Bu konsere Türkiye’den bizim gibi başka U2 severleri de götürelim” teklifine “Tamam” diyor. Ciddi bir organizasyonla 700 kişilik bir ekip toparladıklarını, herkesin vizesini ve bilet işlemlerini ayarladıklarını belirten Aydın, bu organizasyon girişimlerini şöyle anlatıyor: “Son gün öğrendik ki İpsala’daki sınır görevlileri greve girmiş. Yine de hiçbir şeyi iptal etmedik. Yunanistan Konsolosluğu aracılığıyla Ekonomi Bakanı’nı ikna ettik ve bizim için kendi yardımcısını sınıra yolladı. Ancak sadece ‘Bireyler sınırı geçebilir, bavul ve otobüsler kalır’ dendi. Sınırdan bizi alacak ikinci otobüsleri de ayarladık. Herkesi konser alanına tüm zorluklara rağmen ulaştırdık. Tabii maddi bir kazancımız da oldu.” Bu ilk girişiminde U2 sevgisinin ve girişimci ruhunun kendisini tetiklediğini ifade eden Aydın, “14 yıl önce Yemeksepeti’ni kurarken de yemeğe olan sevgim etkili oldu” diyor.
PARTİ ORGANİZE ETTİ
AloTech’in CEO’su Cenk Soyak da çocukken girişimciliğe soyunanlardan… Lise yıllarında parti organizatörlüğü girişimi olan Soyak, “Arkadaşımla birlikte bir parti organize ettik. Parti mekanı için bir restaurantla anlaştık. Ön ödemeyi harçlıklarımızdan yaptık. 100 kişi gelirse parti kendi yatırımını çıkarıyordu. 200 bilet bastırdık. Tam 164 bilet sattık. Bu ilk girişimcilik tecrübemin bir miktar maddi kazancı oldu ama manevi etkileri daha fazla oldu” diye anlatıyor. Soyak, üniversite yıllarında mekanlarda gitar çalıp şarkı söyleyerek kazandığı paralar ve babasının da ufak bir desteğiyle ilk arabası olan 1967 model Volkswagen’i aldığını da belirtiyor.
MUHARREM DOĞAN
ORVİTAL ORGANİK
GIDA KURUCU ORTAĞI
“9 YAŞINDAYKEN BUZLU SU SATTIM”
İŞPORTACILIK DENEYİMİM İlk girişimcilik deneyimimi annemin desteğiyle 9 yaşında buzlu su satarak gerçekleştirmiştim ama ikinci deneyimimi gerçek girişimcilik öyküm sayıyorum. 1990 yılında lise 2. sınıfı bitirdiğim yaz tatilinde arkadaşlarımdan birinin jean pantolon, tişört gibi ürünlerin toptancılığını yapan ağabeyinden işportacılık telifi aldık.
IŞIKLI ŞAPKALAR Bu teklifi kabul ettik ve Ankara’nın en popüler yeri olan Gençlik Parkı’nda o dönem için bir ilk olan ışıklı şapkalar satmaya başladık. İşporta tezgahı düşüncesi bizi ciddi ciddi tedirgin etmişti ama yine de kabul ettik. Şapkalardan yayılan ışık özellikle çocukları çok cezbediyordu. İlk gün bir adet satabildik ama ikinci gün 18 adet sattık. Bir sonraki gün yeni ürünleri almak için depoya gittik ve Ankara’da satılan ışıklı şapkaların yarısını tek başımıza sattığımızı öğrendik.
MASRAFLARIMI KARŞILADI
O dönemde Kayseri Fen Lisesi’nde yatılı okuyordum ve hatırladığım kadarıyla o yılki tüm kitap, kırtasiye ve giysi masraflarımı kendim karşılamıştım. Hatta ilk 3-4 ay evden harçlık bile almamıştım. Bu girişimcilik deneyimi bana çok şey öğretti, çocuklarımı da bu konuda hep destekledim. “Pazarda olmayan bir fikirle gelin ve çözümü de koşullar ne olursa olsun siz bulun” diye öğütledim. Bir işi başaracağınıza inanarak başlamalı, esnek bir yapıda kurgulamalı, ilklere imza atmalı ve kriz senaryolarına açık olmalısınız. İşte o zaman başarı, işiniz de yaşınız da ne olursa olsun ardından geliyor.
0 yorum