Belki de işin en zor aşamasıydı. Girişimci bir ruh, iyi bir fikir ve fikri anlatan güzel bir proje vardı; ama paraları yoktu. Önce birikimler devreye girdi. Yetmedi eş, dost, akrabalar ikna edildi. Az sayıda şanslılar ise bir yatırımcının desteğini alabildi. İşte Türkiye’deki öncü girişimcilerin kuruluş sermayesi bulma hikayesi özetle böyle. Bugün tablo değişmiş durumda. Artık sayıları yetersiz olsa da fonlar ve melek yatırımcılar devrede. Geçmişe göre sermaye için daha fazla kaynak bulmak mümkün. Ancak bunun için de nüfusu artan girişimci ruhların arasından sıyrılmak gerekiyor.
Ayşegül Sakarya
[email protected]
Girişimci bir ruh, iyi bir fikir ve fikrinizi anlatan bir proje… Bu üç sacayağını tamamlayan bir girişimci için geriye tek bir kritik soru kalıyor: Sermayeyi nereden bulacağım? Yapılan araştırmalar, geçmişte de bugün de girişimcilerin en çok sıkıntı çektiği konulardan birinin sermaye bulmak olduğunu gösteriyor. Türkiye’deki başarılı örneklere baktığımız zaman kuruluş sermayesinin genellikle eş, dost, akrabadan borç alınarak sağlandığını görüyoruz. Az sayıda girişimci ise bir yatırımcıdan destek alarak yola çıktı. Bugün ise girişimciler melek yatırımcı ve fon gibi farklı pek çok kaynağa sahip olsa da rekabet iyice artmış durumda. Zira 2000’lerin başında internet sektörü çok yeniydi ve birçok alanda fırsatlar vardı. O dönemde küçük sermayelerle başarılı projeler hayata geçirmek çok daha kolaydı. Bugün ise yatırımcı sayısıyla birlikte girişim ve proje sayısı da artış gösterdi. Eskiden bin dolar sermayeyle bir girişimin temelleri atılabilirken günümüzde en düşük yatırımın büyüklüğü 50 bin dolar civarında. Bu bile günümüzde kuruluş sermayesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Girişimci sayısının ve doğal olarak rekabetin artması nedeniyle fonlar ve melek yatırımcılar daha seçici davranıyor. Bu durum sermayeye ulaşmak isteyen girişimciler arasında kıyasıya bir rekabet ortamı yaratıyor.
NİSPETEN DAHA KOLAY
Türkiye’de son dönemde kurulan başarılı girişimlere baktığımızda ya girişimcilerin kendi veya aile birikimlerini kullandığını ya bir yatırımcının desteğini alarak yola çıktıklarını görüyoruz. Örneğin sosyal e-ticaret platformu olan İncir. com, 2012’de Kaan Karamancı, Emre Aydın, Cem Tüfekçi ve Çağlar Erol’un tohum yatırım destekleri sayesinde kuruldu. 200 bin TL yatırım yapılan proje, test sürümüyle faaliyete geçti. İlk versiyonuyla büyük ilgi gören proje, 2013 yılında Hasan Aslanoba’nın yapmış olduğu 1 milyon dolarlık yatırımla bugünkü haline dönüştü. İnternet ekosistemi çok gelişmeden önce sektörde çok fazla boşluk ve çok fazla yeni fikir şansı olduğu için küçük sermayelerle büyük işler yapmanın mümkün olduğunu söyleyen İncir.com’un kurucusu ve CEO’su Yusuf Yıldırım, sermayenin girişimcilik için öneminin arttığını düşünen girişimcilerden
FEDAKAR GİRİŞİMCİLER
Mezun.com isimli ilk şirketini 25 yaşındayken ABD’de kendi biriktirdiği 500 dolar gibi bir sermayeyle kuran Serkan Sevim’e kısa bir süre sonra ailesi aldığı bir dizüstü bilgisayarla destek oldu. Üzerine şahsi kredi kartlarından aldığı borçla şirkete yatırıma devam eden Sevim, toplam yatırdığı sermayenin vakit ve bilgi hariç 20 bin doları bulduğunu söylüyor. Ardından 444cicek.com ve Medianova ile girişimciliğe devam eden Serkan Sevim’in, daha sonraki işlerinde sermayeye ulaşımı daha kolay oldu. Örneğin Medianova’yı ciddi bir bilgi birikimi ve 300 bin dolarlık bir sermayeyle kuran Sevim, kalan ihtiyaçları ise borçlanmayla çözdüğünü anlatıyor. Sevim, “Önemli olan girişimcinin kendini iyi bir şekilde geliştirmesi ve yatırımcının önüne hazırlıklı çıkmasıdır” diye konuşuyor. Ideasoft, henüz üniversite öğrencisi olan ortakların kendi birikimleri ve ailelerinden aldıkları borçla 10 bin TL’ye kuruldu. O dönemde pek çok fedakarlık yaptıklarını söyleyen Ideasoft Genel Müdürü Seyhun Özkara, “Proje iyiyse, girişimci projesine inanıyorsa ve bunu yatırımcıya hissettirebiliyorsa, geçmişte de bugün de aynı ve değişen bir şey olduğunu düşünmüyorum” diye konuşuyor.
İYİ BİR BAŞLANGIÇ
İlk yatırımını kuruluş aşamasında alan şanslı girişimlerden biri de Iyzico. Şirketin kurucuları Barbaros Özbugutu ve Tahsin Işın, sermaye arayışında tanıdıkları bir isme başvurmayı tercih etti. İki girişimci, Barbaros Özbugutu’nun daha önce çalıştığı ödeme sistemleri şirketi Firstdata’nın tepe yöneticilerinden Stefan Klestil’e projelerini anlattı. Ödeme sistemleri ve bankacılık konusunda tanınmış bir isim olan ve ayrıca Avusturya eski cumhurbaşkanının oğlu olan Stefan Klestil, projeyi beğenerek iki girişimciyi Viyana’ya davet etti. Barbaros Özbugutu ve Tahsin Işın, burada Avrupa ödeme sistemleri sektörünün önde gelen 8 temsilcisine sunum yaptı. Sunumun ardından, bu yatırımcılar tarafından oluşturulan Pahicle Invest’ten 1 milyon dolar tutarındaki ilk dış yatırım alındı. Türkiye’de başlangıç sermayesi bulmanın kolaylaştığını söyleyen Iyzico CEO’su Barbaros Özbugutu’ya göre büyüme sürecindeki projeler için kaynak bulmak çok daha zor.
“KÜLTÜR GELİŞTİKÇE MALİYETLER AZALACAK”
ERHAN ERDOĞAN
500 STARTUPS TÜRKİYE YATIRIM ORTAĞI
TUTKULU GİRİŞİMCİLER Start up’ların en büyük sermayesi, fırsatları hayata geçirebilecek birikime ve özgüvene sahip tutkulu girişimciler olmaları. Bu özelliklere sahip olsanız da sermaye dışındaki maliyetler de önemli… İlgili maliyetler o ülkedeki yaşam maliyetiyle doğru orantılı. Örneğin Lahore’daki bir geliştirici ayda 467 dolarla, İstanbul’da 912 dolarla, San Francisco’da ise 4 bin 325 dolarla geçinebiliyor.
İHTİYAÇ AZALACAK İnternet ve teknoloji dünyası anlık olarak bu hızla gelişmeye devam ettiği sürece sermayeler yaşama maliyetlerinin üstüne çıkmayacak. Hatta Türkiye’de start up kültürü geliştikçe maliyetler azalacak. Girişimciler, şirket kültürlerinin oluşmaya başladığı ilk günlerinde ekip olarak her gün pizza ya da kır pidesi yiyecekler, 3-4 yılın sonunda da onlarca insan için istihdam yaratabilecek kadar büyüyecekler.
TWENTIFY’A KANADA’DAN DESTEK
Boğaziçi Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği okuyan ve sınıf arkadaşı olan Tolga Bakkaloğlu ile Çağlar Bozkurt, farklı startup’larda çalışırken TRPE Ventures ile tanıştı. Bu sürecin ardından Kanada’da 6 haftalık bir kampa giden girişimciler, yatırımcılarından biri olan Sir Terry Matthews’un evinde misafir kalarak, 6 hafta boyunca tüm girişimcilik ekosisteminin paydaşlarıyla beyin fırtınası yapma fırsatı buldu. Türkiye’ye dönerek bir iş planı oluşturan iki girişimci Şubat 2014’te ortakları İlker İnanç’ın da katılmasıyla Twentify’ı kurmaya karar verdi. İş planının TRPE Ventures tarafından onaylanmasıyla 1 milyon dolarlık yatırım aldıklarını söyleyen Twentify Kurucu Ortağı İlker İnanç, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Kendinizi duyurmak ve onların akıllarında kalmak için artık çok daha fazla çalışmanız gerekli.”
TÜRKİYE’DE DURUM NASIL?
CEM SERTOĞLU
EARLYBIRD VENTURE CAPITAL YÖNETİCİ ORTAĞI
ÖNEMİ ARTIYOR Türkiye’deki start up’ların kuruluş sermayesi, Batı ülkelerine kıyasla genelde daha düşük. Bunun sebebi de Türkiye’de insan kaynağı maliyetlerinin daha az olması. Yeni bir işin kuruluşunda yeterli sermaye önemli, hangi seviyenin yeterli olacağı da o işin nitelikleriyle alakalı. Bugün her alanda daha çok rekabetin olduğunu gördüğümüzden, gerekli sermayenin varlığı bir şirket için avantaj haline gelebiliyor. Bu yüzden bugün daha önemli diyebiliriz.
DAHA MI KOLAY Türkiye’de bugün yerel pazara odaklı yaklaşık 200 milyon dolarlık girişim sermayesi kaynağı olduğunu tahmin ediyoruz. Bu, geçmişteki miktardan çok daha fazla. Sadece Earlybird olarak biz, yaklaşık 100 milyon doları Türkiye kaynaklı teknoloji şirketlerine yatırıyoruz. Melek yatırımcıları saymıyorum bile. Erken aşama sermaye ihtiyacı olan bir şirketin işi bugün, geçmişe kıyasla çok daha kolay.
YATIRIMLA GELEN BÜYÜME
Meal Box, İstanbul’da istedikleri gibi yemek hizmeti bulma konusunda sıkıntı çeken, beyaz yakalı ve bekar şehirli üç işadamı Cüneyt Gürbüz, Murat Demirhan ve Bülent Demirhan tarafından 50 bin TL sermayeyle kuruldu. Kendi birikimlerini bu işe yatıran üç girişimci, bu parayla şirket kurulumunu yaptıktan ve demo ürünlerini çıkarttıktan sonra asıl büyümeyi Hasan Aslanoba’dan aldıkları yatırımla yapmaya başladı. Hasan Aslanoba’dan Temmuz 2013’te aldıkları 1 milyon dolar yatırımla hızlı bir büyüme sürecine girdiklerini söyleyen Meal Box Kurucu Ortağı Murat Demirhan, sermayenin bugün çok daha önemli olduğunu düşünüyor. Tasarımcıları, zanaatkârları ve sanatçıları tek bir çatı altında bir araya getiren Zet.com, Can Turanlı ve Murat Yıldırım tarafından 250 bin dolarlık bir sermayeyle kuruldu. Girişimciler 250 bin dolarlık ilk yatırımlarını, çevrelerinden, ailelerinden ve Shine Angel isimli bir melek yatırım şirketinden sağladı. 1 milyon dolarlık ikinci yatırımlarını ise 2013 Ağustos’ta Aslanoba Capital’den aldılar. Zet.com Kurucu Ortağı Can Turanlı’ya göre sermayenin önemi ne iş yaptığınıza bağlı olarak değişiyor. Mal alıp satılan alışveriş sitesi gibi işlerde sermayenin çok önemli olduğuna dikkat çeken Turanlı, “Ama Zet.com gibi bir iş yapıyorsanız sermaye o kadar önemli değil, en büyük giderimiz çalışanlar ve teknik detaylar oluyor” diyor.
Başlangıç sermayesini bulmak hala start up’ların çözmesi gereken sorunların başında yer alıyor.
“ENGEL OLARAK GÖRMEYİN”
SADOK KOHEN
SARAN ONLINE CEO’SU
EKİP KALİTELİ OLMALI Bence sermaye başarılı bir işin kuruluşunda hiçbir zaman önemli bir faktör olmadı. Başarılı bir işin hak ettiği yere varabilmesinde ise çok önemli bir rolü var. Bu açıdan aslında girişimcilerin önünde geçmişte de bugün de başarıya giden yolda en önemli hususlar, halen oluşturabildikleri ekibin kalitesi, yapmak istedikleri işe hakimiyetleri ve bunu gerçekleştirebileceklerini gösteren somut bir ürünün ortaya çıkmış olması.
ÜRETMEYE BAŞLAYIN Benim girişimcilere en büyük önerim, sermayeyi kendilerine bir engel olarak görmeden, ekip kurmaya ve bir şeyler üretmeye başlamaları olurdu. Üretirken, yaptıkları işe mümkün olduğu kadar çok hakim olmaları için kendilerini geliştirmelerini, ürünlerini geliştirirken bunu büyük bir özenle yapmalarını tavsiye ederim. Amaçları sermaye bulmak değil, yaptıkları işin başarılı olması için çabalamak olmalı.
AR-GE DESTEĞİ ALDI
2007 yılında Amerika’da kurduğu GirlsAskGuys yatırımı için 30 bin dolar harcayan Tolga Tanrıseven, ilk sermayesini kendi imkanlarıyla oluşturdu. Geçmişte sermayenin daha önemli olduğunu düşünen Tanrıseven, bugün internet bazlı girişimler için hem teknik hem servis alanında çok fazla olanak olduğunu söylüyor. PlusOneMinusOne, 2009 yılında Prof. Dr. Emin Anarım ve Tolga Kurt tarafından 50 bin TL sermayeyle kuruldu. Bu yatırımı kendi yaptıkları danışmanlık çalışmalarıyla toparlayan girişimciler, sermayeleri yeterli olmadığı için KOSGEB’in AR-GE teşviklerinden faydalandı. Bu teşvikler sayesinde şirketi kurduklarını söyleyen PlusOneMinusOne’ın (P1M1) kurucusu Tolga Kurt, “Projemiz kabul edilince, KOSGEB’den ücretsiz ofis, toplantı alanı gibi destekleri aldık” diyor.
“SERMAYE BULMAK ZORLAŞTI”
SİNA AFRA TÜRKİYE GİRİŞİMCİLİK VAKFI YKB
DAHA ÖNEMLİ
Türkiye’de takriben 300-500 TL’ye bir girişim kurulabileceğini tahmin ediyorum. Ama net olarak söylemesi çok zor. Girişimciler değişik noktalardan başlayabiliyor. Finansman, bugün geçmişe nazaran başarının çok daha büyük bir parçası oldu. Sermayeye ulaşım size rekabet avantajı yaratıyor. SAYI ARTTI Artık Türkiye’de de fonlar ve melek yatırımcılar var. Ancak yurtdışıyla karşılaştırdığımızda bunların sayıları hala Türkiye’de yeterli değil. Bunun tersine girişimci adayı ve proje sayısı eskisine göre çok daha fazlalaştı. Bugün arz ve talep dengesinden dolayı sermaye bulmanın zorlaştığını söyleyebilirim.
0 yorum