“Çocukları mucit yapıyoruz”

Ahmet Alpat, elektrik mühendisi. Kendi kızı için 3D yazıcıdan oyuncak üretirken bunu bütün çocuklar için yapmaya karar verdi. Ortaya Alya 3D yazıcı çıktı. Alpat, bu ürünle çocukların içindeki mucidin ortaya çıkacağını düşünüyor.

Ahmet Alpat, Katı Hal Arge A.Ş.’yi TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı desteğiyle 2013’te kurdu. Şirket, o tarihten beri sanayi tipi 3D yazıcı üretiyor. Şirketin tasarım ofisi ve üretim atölyesi, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde yer alıyor. “5’i mühendis, 2’si AR-GE destek personeli olmak üzere 7 kişilik bir ekibiz” diyen Ahmet Alpat, elektrik mühendisi. 10 yıla yakın ürün geliştirme, sistem tasarımı ve seri üretim tecrübesine sahip. Alpat, University of Warwick’te yüksek lisansını sürdürüyor. Girişimini Ahmet Alpat, şöyle anlatıyor:

KIZI OLUNCA KARAR VERDİ
“Proje fikrinin ortaya çıkışı, benim ilk baba olduğum döneme denk geliyor. Kızım için 3 boyutlu yazıcıdan oyuncak üretirken çocukların kendi oyuncaklarını üretebilmesi için 3 boyutlu yazıcı yapmaya karar verdim ve ilk prototipleri geliştirdim. Yazıcımız adını kızım Zeynep Alya’dan aldı. Alya’yı, çocukların yaratıcılıklarını körüklemek, üç boyutlu düşünme yeteneklerini geliştirmek ve teknolojiyi üretmelerini sağlamak için tasarladık. Ardından seri üretim için ihtiyaç duyduğumuz 100 bin TL’yi Arıkovanı’nda kitlesel fonlamayla toplamaya karar verdik. Proje kampanyamız birkaç hafta önce sona erdi. Hedeflediğimizden çok daha fazla miktarda; 143 bin TL destek aldık. Gerek sosyal medyadan gerek platform üzerinden çok olumlu geri dönüşler oldu. Şu an ürünlerimizi teslim etmek için çalışmaya başladık.

ALYA’NIN FARKI NE?
Alya 3D yazıcı, çocukların teknolojiyi tüketici olarak değil üretici olarak kullanmalarını sağlıyor. Çocukların zihnindeki yaratıcı fikirler ve sıra dışı tasarımlar, form kazanarak hayata geçiyor. Onların, 3 boyutlu düşünme yeteneğini ve yaratıcılıklarını geliştirip içlerindeki mucidi ortaya çıkarıyor. Oyuncaktan araç gerece kadar kendi tasarladıkları objeleri üretebilmelerini sağlıyor. Alya 3D yazıcı, sağlığa ve çevreye zararlı değil. Kullanılan kartuşlar PLA’dır. Buğday, mısır, şeker kamışı gibi nişasta özlü bitkisel kaynaklardan üretilir. Çocuklar gönül rahatlığıyla oynayabilir. Kasası lego bir zeminle kaplı.

DERSE DESTEK
Çocuklar, tasarladıkları ve ürettikleri parçaları internet platformuna yükleyerek arkadaşlarıyla paylaşabilir; diğer kullanıcıların tasarladıkları parçaları indirip kullanabilirler. Alya ile birlikte gelen 3 boyutlu tasarım programı, çocukların aşina olduğu bir çizim programı. Bu yazılım, çocukların oluşturdukları karakterleri ve çevrelerini elle tutulabilir hale getirmenin yanı sıra istedikleri her türlü 3 boyutlu parçayı da üretebilmelerini sağlıyor. Okulların teknolojiyi eğitime adapte etmesinin önündeki en büyük engel, uygun içeriği, uygun müfredata adapte edememesidir. Bir sonraki büyük sorun ise öğretmenlerin bu teknolojiyi kullanmak için yeterli birikime sahip olmamalarıdır. Alya 3D yazıcıyı bu problemleri çözmek üzere geliştirdik. Alya, her derse ve müfredata uygun içerik sağlıyor ve öğretmenlerin konuları sürdürülebilir bir şekilde vermelerine destek oluyor. Çocukların yaptıkları her deneyi, atom veya organ modelini eve götürmeleri kalıcı öğrenmeyi sağlayacak. ”

Proje:Alya Ekip: Ahmet Alpat Tür: 3 boyutlu yazıcı Hedeflediği fon: 125.000 TL Toplanan fon: 143.070 TL

“BİLİMİ SEVDİRECEĞİZ”
Twin Bilim Kiti, Didem Yücel, Oğuz Dumanoğlu, Gediz Morgil, Bilal Taşçı, Fulden Küçük tarafından hayata geçirildi. Ekibin amacı, çocukların zihinlerindeki bilim tanımını değiştirmek ve daha iyi bir dünya için geleceğin yenilikçilerini yetiştirmek.
“Daha küçük yaşta ‘İçini açma bozarsın, elleme çarpılırsın’ sözleriyle büyüyen çocuklar, bilimden korkuyor. Büyüdüklerindeyse ‘Zor işler bunlar, benim kafam çalışmaz’ , ‘Fizik çok sıkıcı’ gibi tabularla bilimden uzak duruyor. Twin ekibi olarak, bu tabularını ortadan kaldırıp çocukların zihinlerindeki bilim tanımını değiştirmeyi ve daha iyi bir dünya için geleceğin öncü yenilikçilerini yetiştirmeyi hayal ettik” diyor Didem Yücel ve bu nedenle Twin Bilim Kiti’ni tasarladıklarını anlatıyor. Oğuz Dumanoğlu, Gediz Morgil, Bilal Taşçı, Fulden Küçük ile birlikte bu ürünü tasarladıklarını söylüyor. Projelerini hayata geçirmek için gerekli olan kaynağı yaratabilmek için de Arıkovanı üzerinden kitlesel fonlama sürecini başlatan ekip üyeleri, 2 aylık kitlesel fonlama sürecinde hedeflerinin üzerine çıkarak 924 kişiden 182 bin 874 TL destek buldu. Didem Yücel, girişimleriyle ilgili şunları anlatıyor:

TASARIM SÜRECİ SÜRÜYOR
“Teknolojiyle hiç ilgisi olmayan çocukların bile hızlıca ve keyif alarak öğrenebileceği, birbiriyle kolayca birleşebilecek parçalardan oluşan Twin Bilim Kiti’ni 10- 14 yaş aralığındaki çocuklar kullanabilir. Günlük hayatta gördükleri cihazların mantığını keşfedebilir, komplike gibi görünen devrelerin aslında ne kadar kolay olduğunu görebilir, kendi hayal ettikleri yaratıcı deneyleri yapabilirler. Umuyoruz ki bu kit sayesinde, dünyayı değiştirecek yenilikçi projeler yapabilecekler. Twin’in diğer bilim kitlerinden farkı çocukların normalde ellerine hazır gelen elektrik motoru gibi parçaları en baştan kendileri oluşturabilmeleri. Sonraki fazlar için de su arıtma cihazı, geri dönüşüm cihazı, akıllı telefonlara entegre sistemler gibi hem teknolojik hem daha iyi bir dünya için çocukların hayal edebileceği modülleri tasarlamaya devam edeceğiz. Aynı zamanda kitin içine koyduğumuz deneylerde ders müfredatına uygun olacağı için okullarda da kullanılabilir olacak. Diğer bir güzel tarafı ise alınan her bir bilim kiti için Arçelik’in de dezavantajlı bir çocuğa bilim kiti ulaştırması. Bu sayede her çocuk için fırsat eşitliği yaratmayı hedefliyoruz.

Proje: Twin Ekip: Didem Yücel, Oğuz Dumanoğlu, Gediz Morgil, Bilal Taşçı, Fulden Küçük Tür: Bilim kiti Hedeflediği fon: 160.000 TL Toplanan fon: 182.874 TL

NASIL BİR YAPISI VAR?
Twin’in yapısını kısaca anlatmak gerekirse mıknatıs yardımıyla kolayca birleştirilebilen, küçük elektronik twin parçalarından oluşan bir bilim kiti. Twin’lerin enerji ve veri iletimi 3 noktadan temas eden güvenli bağlantı ara yüzleriyle sağlanıyor. Çocuklar hayal güçlerini kullanarak istedikleri deneyleri kolayca yaratabiliyor. Projemizi hayata geçirmek için gerekli olan kaynağı yaratabilmek için Arıkovanı üzerinden kitlesel fonlama sürecini başlatmıştık. 2 aylık kitlesel fonlama sürecinde hedefimizin üzerine çıkarak yüzde 113 başarı oranıyla fonlama sürecini tamamladık. 924 kişi, 182.874 TL destekte bulundu. Twin bilim kitinin hayata geçmesinden sonra bilimi sevdirmek adına hayallerimiz için çalışmayı sürdürüyoruz. Çocukların projelerini arkadaşlarıyla paylaşabileceği online bir paylaşım platformu üzerinde çalışıyoruz. Bu platformda çocuklara bilimi sevdirecek, özgün anlatımlı videolar bulunacak. Tüm çocukların kendi yaptıkları deneyleri paylaşmasına da imkan sunacak; kendini besleyen, sürdürülebilir bir ekosistem oluşturacağız.”

AKILLI BEBEK KAMERASI ÜRETTİLER
İnvidyo, Özgür Deniz Önür, Ekin Dino ve Yağız Yaşaroğlu tarafından hayata geçirildi. Akıllı bebek kamerası olan İnvidyo, ebeveynlerin hayatını kolaylaştıracak bir çözüm. Girişim, melek yatırımcı Selçuk Saraç’tan da yatırım aldı.

Özgür Deniz Önür, Ekin Dino, Yağız Yaşaroğlu, ortaokul yıllarından beri arkadaşlar. Lise ve üniversiteyi de birlikte okuduktan sonra iş hayatında da birlikte olmaya karar veren ekip, video işleme konularında AR-GE çalışmaları yaptıkları Mobilus şirketini kurdu. Daha sonra ekip, akıllı bebek ve bakıcı izleme servisi İnvidyo’yu geliştirdi. İnvidyo, akıllı bir bebek kamerası. Şu anda arikovani. com üzerinden 500 adet ön sipariş alan ekibin çalışmaları sürüyor. İnvidyo’yu ekip üyelerinden Özgür Deniz Önür, şöyle anlatıyor:

DİJİTAL ARŞİVİNİZ DE OLUYOR
“Amacımız, anne ve babaların işe giderken bakıcı nezaretinde evde bıraktıkları çocuklarının güvende ve mutlu olduklarından emin olmalarını sağlamak. İnvidyo sıradan kamera sistemlerine göre çok üstün özellikler içeriyor. Yüz tanıma özelliği sayesinde hem eve tanımadığınız biri gelirse size anında bildirim gönderiyor hem bebeğinizin yüzünü de tanıdığı için bebeğin gün içinde kameraya gözüktüğü anları tek tıkla önünüze getiriyor. Ayrıca bebeğin yüz ifadesinden gülümsediği anları otomatik olarak algılıyor ve bu güzel anlardan dijital bir albüm oluşturuyor. Ayrıca İnvidyo, evdeki yüksek sesleri tespit edip bu sesler arasında bebek ağlaması olup olmadığını tespit edebiliyor. Bu sayede bebeğiniz ağladığı an haberiniz oluyor. Böyle bir durumda İnvidyo’nun iki yönlü ses özelliğini kullanarak bebeğe uzaktan ninni veya kendi sesinizi dinleterek onu sakinleştirebiliyor veya bakıcıya seslenerek duruma müdahale etmesini sağlayabiliyorsunuz. İnvidyo içerisinde yer alan sıcaklık, hava kalitesi ve nem sensörleri sayesinde bebeğinizin bulunduğu ortamı da sürekli takip ediyor.

FİKİR NASIL OLUŞTU?
Yıllar geçtikçe arkadaşlarımızın çoğu evlenip bebek sahibi oldu. Bebeklerini izleyebilmek için piyasadaki hiçbir kamera ihtiyaçlarını karşılamıyordu. İstedikleri gibi bir kamera bulamayan arkadaşlarımız bizden kamera sistemi geliştirmemizi istedi. Bunun üzerine İnvidyo’yu geliştirmeye başladık. İnvidyo serüvenimiz 2013’te başladı. İlk olarak kameralardan gelen görüntüleri bulutta kayıt edebilen ve görüntüdeki hareketleri tespit eden bir yazılım geliştirdik. Daha sonra herkesin kurulumu kolayca yapabilmesini sağlayacak kamera içi yazılımlar geliştirmeye başladık. Geri bildirim ve talepler doğrultusunda kullanıcı deneyimini istediğimiz gibi iyileştirebilmek için kendi kameralarımızı üretmenin doğru olduğuna karar verdik.

“YATIRIM ALDIK”
Bu maliyetli ve ciddi yatırım gerektiren iş için Haziran 2015’te melek yatırımcı Selçuk Saraç’tan yatırım aldık. Böylelikle uzun zamandır hayalini kurduğumuz İnvidyo Bebek ve Bakıcı İzleme Servisi’ni geliştirme fırsatını yakalamış olduk. O tarihten beri tüm enerjimizle İnvidyo’yu geliştirmek için çalışıyoruz. Şu anda arikovani.com üzerinden 500 adet ön sipariş aldık ve bu siparişlerin üretimine başladık. Haziran ayı içerisinde hem Türkiye’de hem Amerika pazarında ürünümüz satışa çıkacak. Önümüzdeki yıllarda Avrupa pazarına da giriş yaparak, tüm bu pazarlarda çalışan anne ve babaların işe dönerken yaşadığı sıkıntıları azaltmak, çocuk bakımı maliyetlerini düşürmek ve çocukların özel anlarını en güzel şekilde anne babaların erişimine sunmak gibi hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.”