Bu meslek 10 yıl sonra tarihe karışacak

Onur Afşar/ Matbuu.com CEO’su

Matbaacılık gelenekçi bir meslek. Dijital ortama adapte edilmesi de en zor sektörlerden biri. Buna karşın sektörün, önümüzdeki 10 yıl içinde büyük oranda online sisteme geçeceğini öngörüyoruz. Teknolojik gelişmelerle kendini tamamen yenileme sürecine giren matbaa sektörü, bayrağı dijitale devretme yolunda hızla ilerliyor. Biz de yaklaşık 2 yıllık AR-GE çalışması sonrası hayata geçirdiğimiz Matbuu.com ile yüz yüze yürüyen matbaacılığı internet ortamına taşıyarak daha hızlı ve ekonomik çözümlerle hizmet veriyoruz. Matbuu.com, Türkiye’de Web to Print (W2P) sisteminin yaygınlaşmasında öncü olarak yaklaşık 4 yıldan bu yana internet üzerinden hizmet sunuyor. Şu ana kadar hem kullanıcılardan hem sektörden oldukça büyük ilgi gördü.

Onur Afşar/ Matbuu.com
Web to Print sistemi tüketici ve üretici için avantajlara sahip. Bir kartvizit için bile olsa kullanıcı, istediği ürüne ulaşabilmek için matbaaya gitmek zorunda kalabiliyor. Özellikle Anadolu’da yaşayan insanlar için bu ihtiyaçlarını kolayca karşılayabilmek zor oluyor. Büyükşehirlere ve uzun yollara razı olmak durumunda kalabiliyorlar. Bu durum yalnızca tüketici için değil aynı zamanda talep edilen ürüne hatasız ulaşma çabasında olan bir matbaacı için de iletişim açısından hayli zorlu bir süreç. Klasik matbaa anlayışı ciddi bir masraf ve zaman kaybı olsa da işler yakın zamana kadar bu şekilde yürüyordu. Hızla değişen teknoloji ve bilgisayar kullanımındaki artış ile matbaa sektörü de kendini yenilemeye başladı.

DAHA HIZLI ÇÖZÜM
Üstelik online matbaa kurgumuz sayesinde klasik matbaalardan 3’te 1 oranında kısa sürede işleri çözüyoruz. Normal matbaa bir işi 10 günde teslim ediyorsa, biz Matbuu.com’ da 3 günde teslim ediyoruz. Süreyi kısaltırken olası tüm hata ihtimallerini de minimuma indirmek için çalışıyoruz. Kullanıcılarımızın verdiği siparişin hatasız teslim edilebilmesi için farklı kontrol departmanları kurduk. Birinin gözden kaçırdığı hatayı, diğeri yakalıyor. Siparişe dayalı bir üretim bandına sahip olmamıza karşın, binde 5 hata payıyla yolumuza devam ediyoruz. Matbuu.com içerisinde bulunan tüm ürünlere tasarımcı ve grafikerlerimiz yeni yüzler kazandırarak kendi ürünleri haline getirebiliyor. Şu anda 140 grafikerimizin, içerisinde kendi tasarımlarını sattığı sayfamız var. Sistemimizde planladığımız yeniliklerle bu kişiye özel sayfalar mağazalar haline dönüştürülüp satışa açılacak. Sadece grafikerler değil dernek, kulüp gibi topluluklar kendi ürünlerini Matbuu.com üzerinden mağazalarında sergileyip satabilecek.

“KİMYA SEKTÖRÜ FIRSATLARLA DOLU”
Korgün Şengün -MKS DevO Kimya Kurucusu
40 yaşındayım, tekstil makine yüksek mühendisiyim. Kurucusu olduğum MKS DevO Kimya, Unilever, Procter&Gamble, Hayat Kimya gibi birçok şirketin teknolojik hammaddelerini üretiyor ve evlerde kullanılan Domestos, Ariel, Bingo gibi hijyen ve temizlik maddelerinin içinde polimer teknolojileriyle yer alıyor. Bu arada ülkemizde kullanılan hazır betonun yüzde 40’ından fazlasının içinde MK DevO’nun polimerleri bulunuyor.

18 PATENTİMİZ VAR: Bize bu başarıyı getiren AR-GE’ye verdiğimiz ciddi destek ve patentli ürünler oldu. Şu an 18 patentimiz var. Y ılda yaklaşık 10 milyon TL olan AR-GE bütçemizi de önümüzdeki yıl 14 milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Sadece hızlı tüketim ürünleri sektörüne yönelik değil tekstil sektörüne yönelik de üretimimiz var. Örneğin kurşun geçirmez kumaş üretimi yapıyoruz. Siyah kotlarda boya için 80 litre su kullanılırken biz sahibi olduğumuz patentle bu su tüketimini 4 litreye düşürdük. Türkiye’deki tüm denim üreticilerine bu alanda hizmet veriyoruz.

TEK YERLİYİZ: Kimya sektörü Türkiye’nin en kritik sektörlerinden… 35 milyar dolarlık ithalat yapılan sektörün ihracat miktarı, 10-12 milyar dolar seviyesinde. Bu haliyle en çok cari açık verdiğimiz sektörlerden biri kimya. Dünyada kimya sektörü fırsatlarla dolu. Ancak Türkiye’de kimyanın yatırımcısı ve sanayicisi az. Kimya deyince herkes duruyor. Biz ise buradaki fırsatı görerek sektöre girdik. Şu anda bulunduğumuz alanda Türkiye’de faaliyet gösteren tek yerli şirketiz. Hatta kimya şirketlerine sunduğumuz hammadde bileşenlerini bir araya getirip tek bir pakette sunan Avrupa’daki tek şirket olduğumuzu da söyleyebilirim. Kimya sektöründe yapılacak çok yenilik ve iş olduğunu düşünüyorum. Burası çok zengin uçsuz bucaksız bir sektör. Burada patent yazılabilir, buluşlar hayata geçirilebilir.

Dünyanın en samimi sosyal medyası
Nazlı Özkul/Scorp App Marka İlişkileri Yöneticisi
Scorp, 3 ay gibi bir sürede 180 bin kullanıcıya sıfır pazarlama bütçesiyle ulaşmış bir sosyal medya uygulaması. Uygulama ilk olarak bu yıl 7 Şubatta Apple Store’da kullanıcıya sunuldu. Ondan önce de 6 aylık bir beta dönemi vardı. Kurucuları Koç Üniversitesi öğrencileri İzzet Zakuto ve Sercan Işık. Scorp, yazılımı dahil tamamen Türk menşeli bir uygulama. Türkiye’deki sözlüklerden ve global sosyal medya girişimlerinden ilham alarak hayata geçen bu uygulamanın amacı, Türk yapımı bir mobil sosyal mecranın eksikliğini gidermek. Scorp ile sözlük kültürünü 15 saniyelik mikro video çekimiyle birleştirdik ve videolu sözlük yaptık. Scorp’un mottosu kullanıcılarının ona yakıştırdığı samimiyet. Dünyanın en samimi sosyal medyası olarak yola çıkıldı ve bunu global bir platformda da duyurmayı amaçlıyoruz. Kurucuların da belirttiği gibi yerli üretim eksiğimiz, otomobil ve cep telefonu ile sınırlı değil. Kullanımında dünya ikincisi olduğumuz sosyal medyada da üretici değil tüketiciyiz. Ama küçük de olsa bu alanda girişimler var. Videolu sözlük Scorp onlardan biri. Süreklilik arz eden bir sosyal üretim, Scorp’un hedefi olabilir. Scorp, 6’ncı haftanın sonunda en çok indirilen 100 uygulama listesinde yer aldı. 33’üncü sıraya kadar da çıkıldı. Uygulamanın kullanıcı kitlesinin yaş ortalaması 21,5. Günlük aktif kullanıcı sayımız 60 bin. Aylık ortalama 1 milyon 800 binin üstünde ziyaret alıyoruz. İlk 3 ayda kullanıcıların çektiği video sayısı 1 milyondu. Şimdi ise 2 milyonu geçti. 12 tane çakılı kategoriyle insanlar ilgilendikleri alanlara yoğunlaşabiliyor. Ayrıca markalar da bu kategorilere sponsor oluyor ya da kendileri için süreli kategori açabiliyor. Uygulama kısa zamanda Amerika dahil 27 üniversiteye de yayıldı. Hedefimiz Türkiye’den çıkan bir uygulamanın global bir marka olabileceğini kanıtlamak.