Sefamerve son yılların en başarılı start up’larından biri. Tesettürlü kadınlara sunduğu yenilikçi kıyafetlerle rekabetten sıyrılan girişim, 3 yıl gibi kısa bir sürede 60 milyon TL’lik bir ciroya ulaştı. Bu başarıyla da yatırımcıların ilgi odağı oldu. Bugüne kadar çok sayıda ortaklık ve satın alma teklifi aldıklarını belirten Sefamerve’nin kurucusu Mehmet Metin Okur, birçok start up girişimcisinin aksine bu tekliflere olumsuz yanıt veriyor. Zaten kârlı ve büyüyen bir iş yaptığını belirten Okur, “En azından 100 milyon dolarlık ciro hedefimize ulaşana kadar yatırımcı almak istemiyoruz” diyor.
SİBEL ATİK [email protected]
Sefa Merve
Tesettürlü kadınların ihtiyaçlarına inovatif ürünlerle yanıt vermek üzere hayata geçen e-ticaret sitesi Sefamerve. com, henüz üç yıllık bir geçmişi olmasına rağmen kısa zamanda 60 milyon TL’lik ciroya ulaştı. Sitenin kurucusu Mehmet Metin Okur, bir e-ticaret girişimi için oldukça iyi bir rakam olan bu ciroyu ikiye katlamadan yatırım almayı düşünmediklerini söylüyor. Facebook üzerinden 4,3 milyon gerçek üyeye ulaşan Sefamerve, üye sayısındaki başarısını satışlarda da sürdürmeyi istiyor. E-ticaret siteleri için hep söylenen “para kazanmama, kâr yapamama” söylemlerine karşılık Sefamerve’nin kısa zamanda yakaladığı satış başarısı, Amerika’nın popüler dergisi Red Herring’in de dikkatini çekmiş. 2013 yılında dergi tarafından inovatif yaklaşımlarıyla ödüllendirildiklerini belirten Mehmet Metin Okur, profesyonel yöneticilik deneyiminin ardından siteyi nasıl kurmaya karar verdiğini, satış stratejileri ve yatırımcı almakta kendilerine neden sınır çizdiklerini Start Up’a anlattı:
CİRODA HEDEF NE?
Bugün 60 milyon TL olan ciromuzu, 2’ye katlayarak 120 milyon TL’ye taşımayı hedefliyoruz.
Sefamerve henüz üç yıllık bir geçmişe sahip bir girişim fakat özelikle satış başarısıyla hızlı yol almış bir site. Bu girişimi hayata geçirmeye nasıl karar verdiniz? Bir erkek olarak tesettürlü kadınlara özel çözümler getiren ürünler için fikri kimden aldınız?
Eşim öğretmen ve tesettürlü değil. Fakat kurucu ortağımız kız kardeşim Oya Okur Erciyeş, benim için kılavuz oldu diyebilirim. 17 Ağustos depreminin ardından kız kardeşim kayınvalidesini görmeye 1 aylığına Kanada’ya gitti, fakat 12 yıl kaldı. Orada moda tasarım eğitimi aldı. O süreçte yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri kıyafet olmuş. İnancına göre istediği kıyafetlerle ilgili bin türlü sıkıntı yaşamış. Türkiye’ye döndüğünde bu durumdan bana da söz etti. Onun yaşadığı sıkıntılardan yola çıkarak tesettürlü kadınların inancına uygun, fakat rahat giyebilecekleri kıyafetler üzerinde ciddi ciddi düşünmeye başladık. Neticede böyle bir girişimle her şeyden öte ihtiyaçların karşılık bulmasını istedik.
“ÇOK SAYIDA TEKLİF ALDIK”
1 YIL DAHA İHTİYAÇ YOK: Yatırım alma konusunda aslında bizim çabamızdan çok bize gelen teklifler olduğunu söylemek daha doğru olur. Örneğin Texas Pacific Group başta olmak üzere yerli ve yabancı birçok yatırımcıdan çok sayıda teklif aldık. Fakat biz bir süre en azından 100 milyon dolarlık hedefimize ulaşana kadar yatırımcı almak istemiyoruz. Hiç yatırım almadan bugünlere geldik. Bir yıl daha da hiç yatırım almaya ihtiyacımız yok.
CİROYU 2’YE KATLAYACAĞIZ: Neden böyle bir karar aldığımıza gelince… Açıkçası e-ticaret şirketleri yatırım alıp alıp kendilerini şişiriyor. Ama baktığınızda birçoğu kârlı değil. Fakat biz kârlıyız. Çünkü optimum çalışanla ilerliyoruz. Peşin çalışıyoruz, markaların ürünlerine aracılık etmiyoruz, kendi ürettirdiğimiz ürünleri markamızla satıyoruz. Dolayısıyla bugün 60 milyon TL olan ciromuzu en yakın dönemde 2’ye katlayarak 120 milyon TL’ye taşımayı hedefliyoruz.
Siteyi kurduğunuzda üye sayısını artırmak ve bilinirliği sağlamak adına nasıl bir yol izlediniz?
Bir ihtiyaçtan dolayı yola çıktık. İşe başlarken bu kadar para kazanacağımızı da hiç düşünmemiştim. Fakat asıl etkili olan Facebook üzerinden yürüttüğümüz pazarlama stratejisi oldu. Facebook üzerinden ilerledik. Burada sayısı 4,3 milyon gerçek üyeye ulaştık. Üç yıl gibi kısa bir sürede büyük kârlılığa ulaştık.
Tesettür giyimde birçok marka var. Siz farkı nasıl yakaladınız?
İlk etapta bone, eşarp ve şal ürünlerinin yer aldığı sitemiz üzerinden kısa sürede 300 bini aşan siparişi aldık. Ve yapılanmamızı buna göre değiştirip yeni ürünlerle zenginleştirdik.
Peki rekabetten nasıl sıyrıldınız?
Bonede çok önemli bir başarı sağladık. Bu da kimsenin yapmadığı bir şeydi. Boneyi takan kadınlar, etrafının polyester iple dikilmesi nedeniyle belli bir saat sonra sıktığı için baş ağrısı çekerken, biz dikişi kaldırdık. Bonelerimizde alın kısmında dikiş yapmadık ve bu çok tuttu. Biz dini gerekliliğin sınırlarını bozmadan ihtiyaca yönelik ürünler sunuyoruz. Boynun görünmemesi lazım. İstanbul tarzı bağlama denilen şekilde yaptığınızda boyun ve kulaklara doğru açık kalıyor.
Gevşek bağlandığından boynun görülmesi gibi inanca aykırı durumlar oluşurken, bizim boyun kısmını da kapatan bonemizle bu da aşıldı. Yine etekler hep dikkat ederseniz 95 santimdir. Yani normalde tesettür giyimde etek boyu 95 cm olur. Ancak bunlar bacaklarını tam kapatmadığı için biz 105 cm uzunluğunda etek yapalım istedik. Kumaş enden daraldığı için boya verilir ve iki kat fazla kumaş harcamanız gerekir. Bu da ciddi ek maliyettir, kimse yapmaz. Biz Gaziantep’te bir şirkete 105 santimlik etekler yaptırdık. Bir de ürünlerimizi fason olarak kendi markamızla ürettirdik. Dolayısıyla marka bilinirliği ve pazar oluşturma konusunda başarılı olduk.
Üye sayınız ve günlük ürün satış rakamlarınız nedir?
Türkiye de dahil olmak üzere Hollanda ve Fas’ta ofislerimiz var ve yıl sonuna kadar Endonezya ve Malezya’da da ofis açmayı planlıyoruz. Dolayısıyla siteden siparişlerde artışlar olacaktır. Ortalama ürün satışımız 30 TL. Günde yaklaşık 4 bin 800 paket yolluyoruz. Verilen siparişler 3 dakika içerisinde depodan çıkıyor ve 24 saatte adrese ulaşıyor.
İşi nasıl bir ekiple yönetiyorsunuz? Nasıl bir çalışma temponuz var?
Biz 55 kişilik bir ekiple çalışıyoruz ve Facebook üzerinden gelen taleplere üç dakika içinde yanıt vermeye çalışıyoruz.
NASIL BİR BÜYÜME HIZINIZ VAR?
Biz hızlı değil, yönetilebilir bir büyüme istiyoruz. Hızlı iniş çıkışlara çok iyi bakmıyoruz.
TESETTÜRLÜ SPORCULARA SPONSOR OLUYOR
YURTDIŞINDA DA AKTİF: Marka için izlediğimiz pazarlama iletişiminde özellikle sporculara yöneldik. Sadece Türkiye değil, dünyadaki tesettürlü önde gelen isimlere ulaşmaya çalıştık ve 17 sporcu çıktı. Mesela sonradan kapanan Indira Kaljo FİBA’ya başörtüyle basketbol oynamayı kabul ettirdi.
Mehmet Metin Okur ve kız kardeşi Oya Okur Erciyeş’in kurduğu Sefamerve’yi 55 kişilik bir ekip yönetiyor.
YAŞAM TARZIYLA BÜTÜNLEŞME: Biz bu isimlere ulaşıp sponsorluklarını üstleniyoruz. Sefamerve’yi yaşam tarzıyla bütünleştirmek istiyoruz. Bu insanları nasıl daha sosyalleştiririz, nasıl hayata adapte ederiz, bunu sağlamaya çalışıyoruz. Ama dinin gereklerini yerine getirerek, dinden koparmadan bunu yapmaya çalışıyoruz.
Bu başarıya ulaşırken kendinize örnek aldığınız bir girişim ya da girişimci oldu mu?
Koysepete.com diye bir site vardı ve başarısız oldu. Onun yöneticisiyle çalıştım. Ne yapmamam gerektiğini buradan çıkardım. Bence bir girişimci işinin başında olmadığı sürece profesyonellerle bu işi yönetemez. Girişimci kendi işinin başında durmalı. Nereden ne kâr ve zarar ettiğini görmeli.
Bundan sonra nasıl bir büyüme temposuyla ilerlemeyi planlıyorsunuz?
Mesela bir e-ticaret sitesi için en büyük sorun, satışlar veya siparişlerdeki hızlı iniş çıkıştır. Çok talep olursa eleman yetmez depoyu genişletmeniz gerekir, fakat o ölçüde de iadeler artar. Biz hızlı değil, yönetilebilir bir büyüme istiyoruz. Hızlı iniş çıkışlara çok iyi bakmıyoruz.
0 yorum