Samuel West, İsveç’teki Başarısızlık Müzesi’nin (The Museum of Failure) kurucusu. Dünya devleri tarafından geliştirilen ancak kullanım alanı bulamadığı için “çöp olan” servis ve ürünleri, girişimcilere “ders vermesi” amacıyla müzesinde sergiliyor. Başarısızlıktan öğrenmenin başarıya giden en kestirme yol olduğunu düşünen West, “Güçlü lider olmak iyidir ama hatalardan öğrenen güçlü ve bilge bir lider olmak daha da iyidir” diyor.
ASLİ SÖZBİLİR [email protected]
Çok güçlü, kendine fazla güvenen ve kendinden başka kimsenin lafını dinlemeyen bir girişimci alın. Buna herkesin beklentisini yükselten heyecan verici bir teknoloji ve biraz da kötü tasarım ekleyin. Son olarak ürününüzü ya da servisinizi tasarlarken son kullanıcıyı hiç göz önüne almayın. Bence bu üçüyle mükemmel bir başarısızlık hikayesi yazabilirsiniz.”
2017’de İsveç’teki Başarısızlık Müzesi’ni (The Museum of Failure) kuran endüstriyel psikoloji uzmanı ve inovasyon araştırmacısı Samuel West, “Bize başarısızlığın resmini çizebilir misiniz” sorumuza böyle yanıt veriyor. West, bugün iş dünyasında “başarı” fikrinin çok abartıldığını, başarısızlığın ise sadece büyük boyutlarda gerçekleştiğinde ancak “ders verici” bir niteliğe ulaşabildiğini söylüyor.
West, asıl başarı formülünün şirketlerin sürekli cezalandırmaya meyilli olduğu küçük hatalarda saklı olduğu görüşünde. Amazon gibi “deneme, yanılma” yöntemiyle küçük başarısızlıklara izin veren ve bunlardan ders alarak ilerleyen şirketlerin sürdürülebilir gerçek başarılara imza attığını anlatıyor ve şöyle konuşuyor:
“Başarısızlığı başarıya dönüştürebilen tek süreç öğrenme. Başarı bizim için tek olasılıktır diyen liderler saçmalıyor, çünkü başarısız olmak da her zaman bir olasılık. Başarısızlık Müzesi’nden çıkarılması gereken ders, sadece büyük hatalardan değil yaptığınız küçük hatalardan ders çıkarmak konusunda da daha iyi olmanız gerektiğidir.”
West ile dünyadan gerçek örneklerle başarısızlıklardan ders çıkarmanın önemini konuştuk:
Başarısızlık Müzesi’nin kurulmasını sağlayan fikir neydi?
Başarısızlık Müzesi, tüm dünyadan başarısız olmuş inovasyonların bir koleksiyonu. Yani geliştirilmiş, ancak sonra ticari, ahlaki veya diğer nedenlerle işe yaramamış olan ürünler, servisler, iş modelleri… Bu başarısızlıkları alıp müzemize koyduk.
Müzenin ana odağı şu: Başarısızlığı kabullenmek ve bundan gerekli dersleri çıkararak daha ileriye gitmek. Projeye başlama nedenim de başarısızlıktan öğrenme konulu araştırmalara olan ilgiyi artırmak.
Diğer bir neden de şu: Ben aslında psikoloğum ve içinde yaşadığımız toplum kafayı tamamen başarıya takmış durumda. Gazeteciler sadece iyi şeyleri haber yapıyor. Bence gerçek başarısızlık hikayelerinden de haberdar olmamız gerekiyor.
Başarısızlık neden bu kadar çekici?
Başarısızlık gerçek ve samimi… Gerçek hikaye başarısızlık, insan olmanın göstergesi. Başarı fotoşoplanmış bir resim gibi. Şirketler ürünlerinin ne kadar başarılı olduğunu anlattığı zaman bu, çoğunlukla doğru değil. Gerçek hikaye her zaman çok başarılı olunmadığı. İnovasyon projelerinin yüzde 90’ı başarısızlıkla sonuçlanıyor ama biz bu hikayeleri hiçbir zaman öğrenemiyoruz, çünkü şirketler bunları saklıyor.
Peki müzenizde şu anda sergilenen yenilikçi ürünlerden hangileri en başarısız olanlar?
Bazı başarısızlıklar finansal olarak çok önemli, ne kadar para batırdıkları gibi. Örneğin Amazon’un 4-5 yıl önce Apple ve Android’le rekabet etmek için piyasaya sürmek istediği cep telefonu Firephone, şirkete 1 milyar dolardan fazla zarar ettirdi. Ama Amazon başarısızlığın önemini biliyor ve gerekli dersleri çıkarıyor. Bu nedenle de Amazon bugün dünyanın en büyük şirketlerinden biri.
Müzenizdeki başarısız ürün ve servislerin ortak özellikleri neler?
Keşke size kolayca cevap verebilsem, birçok değişik ortak tema var. Biri üst yönetimin mühendisleri dinlememesi. Eğer bir ürün ya da servisi piyasaya sunmak konusunda istekli, güçlü bir CEO varsa ve mühendislerini, müşterilerini dinlemiyorsa bu genelde başarısızlıkla sonuçlanan bir proje oluyor. Bir diğer tema da ürün ya da servisler hakkında beklentinin fazla yükseltilmesi. Bugünün medya ortamında bazen tam geliştirilmemiş ürünler çok fazla pompalanabiliyor. Bu tip durumlar da genelde başarısızlıkla sonuçlanıyor.
Bu bahsettiğiniz ortak temalardan yenilikçilerin ve şirketlerin çıkarması gereken dersler hangileri?
Şirket liderlerinin çıkarması gereken ders, başarısızlıkları ciddiye almak. Başarısızlığı başarıya dönüştürebilen tek süreç öğrenme. Başarı bizim için tek olasılıktır diyen liderler saçmalıyor, çünkü başarısız olmak da her zaman bir olasılık. Mühendislerinizi dinleyin, müşterilerinizi dinleyin. Güçlü bir lider olmak iyidir ama güçlü ve bilge bir lider olmak daha da iyidir, özellikle de inovasyon konusunda… Başarısızlık Müzesi’nden çıkarılması gereken ders, sadece büyük hatalardan değil yaptığınız küçük hatalardan ders çıkarmak konusunda da daha iyi olmanız gerektiği. Bugün piyasadaki liderlerin çoğu, zaten yaptıkları büyük hatalardan ders çıkarmakta iyiler, çünkü buna mecburlar. Araştırmaların söylediği şu: Küçük hatalardan ders çıkarabilirseniz büyük hatalar yapmazsınız.
Sizce şirketlerde ve CEO’larda başarısızlıktan öğrenme gibi bir temayül var mı?
Hayır. Şirketler başarısızlıklarından ders çıkarma konusunda çok başarısız. Bunun nedeni şirketlerde başarının ödüllendirilmesi. Başarılı oldukça kazancınız artıyor ve terfi ediyorsunuz. Yani kurumsal yapılar başarısızlığı cezalandırıyor, sorun bu. Liderler sadece başarılı insanları terfi ettirdiği için şirketler başarısızlıklarını irdeleme ve onlardan ders çıkarma şanslarını yok ediyor. Bu çok büyük bir sorun. Bu konuda iyi olan az şirket var, Amazon bunlardan biri.
Bir start up’ın başarılı olması nelere bağlı?
Tecrübe tasarlamak konusunda iyi olmalılar. Çünkü gereksiz riskler almak istemezsiniz. Anlamlı riskler derken bahsettiğim şey sonunda başarısız olmanın sorun olmadığı tecrübeler yaratmak. Başarılı start up’lara bakarsanız onların deli olmadığını görürsünüz, her şeyi riske eden deli ve vahşi kimseler değiller. Riske çok duyarlılar ve küçük şirketler sonunda başarısız da olunabilecek tecrübeler yaratarak bunlardan ders çıkarıyor. Büyük şirketler de bu girişimcilik bakış açısını öğrenmeye çalışıyor.
Girişimcilere başlangıç için tavsiyeleriniz neler?
Erkenden başarıya ulaşmaya fazla odaklanırsanız düşüş kaçınılmaz olabilir. Tavsiyem olabildiğince sürdürülebilir olmaları, çünkü müzemde erkenden başarılı olmuş ve bu başarıyı yönetememiş çok fazla start up var. Bu da felakete yol açıyor. Eğer ürününüz veya servisiniz erkenden çok tanınır ve başarılı olursa dikkatli olun. Tüketici size sadece tek şans verir, o şansı kullanamazsınız her şey biter.
Girişimcilerin dikkatli olması gereken konular neler?
Basının dikkatini çekmek iyi bir şey, ürününüzü satmanıza yardımcı olur. Ama eğer ürününüz fazla erken dikkat çekerse ve gereken temele sahip değilseniz mahvolursunuz. Bu, Google, Apple gibi büyük şirketlerin başına geldi. Müzemdeki bir örnek de, bilgisayar mouse’u olarak kullanabileceğiniz bir yüzük. Bilgisayara bluetooth’la bağlı ve teknolojik araçlarımı parmağımla kontrol edebiliyorum. Bu proje Kickstarter’daki en başarılı projelerden biriydi. Girişimcisi vizyoner biri, her şeyi parmağınızla kontrol edebileceğinize yönelik vizyonunu sattı, bu sihir gibiydi. Ama sonra yüzüğü gerçekten ürettikleri zaman yüzük çok büyüktü, çirkindi ve çalışmıyordu. Çok pahalıydı, hiçbir doğru tarafı yoktu. Satın alan insanlar çok kızdı, çünkü hiçbir şekilde çalışmıyordu.
Buna benzer başka örnekler de var mı?
2013’te piyasaya sürülen Google Glass var. İçinde ekranı olan, Wi-Fi bağlantılı bir gözlük. Google bu ürün için o kadar beklenti yarattı ki Google Glass’ı gazetecilere, blogger’lara verdiler. Ambalajı çok güzeldi, fiyatı 1500 dolardı. Herkes çok heyecanlandı ama doğru düzgün çalışmıyordu, herhangi bir uygulama alanı yoktu. Aynı şey oldu, potansiyeli çoktu ama Google ürün hakkında gereksiz beklenti yarattı. Tüketiciler Google Glass’ı satın aldığında büyük hayal kırıklığına uğradı.
HATADAN DERS ÇIKARANLAR
BEZOS MUCİZESİ Başarısızlıkla büyüyen şirket ve liderler konusunda benim idolüm Amazon’dan Jeff Bezos. Muhteşem. Bezos, Amazon’un DNA’sına büyük riskler almayı, deneysel olmayı, devamlı başarısızlıklar yaşamayı ama bu başarısızlıklardan gerekli dersleri çıkararak büyümeyi entegre etmeyi başardı. Amazon artık daha da büyük bir şirket olduğu için daha da büyük riskler alıyor. Bu şekilde lider kalabiliyorlar. Jeff Bezos bunu anlayan az sayıda liderden biri. Elbette Google ve diğer büyük teknoloji şirketleri de bunun farkında ama en başarılı olan Amazon ve Jeff Bezos.
SONY TECRÜBESİ Bir diğer örnek de Sony. Sony’nin Betamax kasetli videolarını hatırlarsınız. Sony bu ürünü ilk çıkaran şirketti ama küçük bir rakipleri olan JVC, VHS kasetli videoları çıkardı. JVC ufacık bir şirketken Sony bir devdi. Ancak JVC bu teknolojisini diğer üreticilere lisansladı ve bu sayede VHS’nin fiyatı Betamax’a göre çok daha makul oldu. Sony küçük bir rakibe karşı yenilgiye uğradı ve VHS kabul gören standart ürün haline geldi.
“BETAMAX” DERSİ Bu büyük bir başarısızlık. Ama Sony bu hatadan ders çıkardı ve yıllar sonra CD’yi piyasaya sürdükleri zaman önce bir müzik şirketi (CBS) satın aldılar ve bu sayede CD’ler piyasaya çıktığı zaman müzik CD’leri de piyasaya sürülebildi. Bugün Sony dünyanın en büyük eğlence sektörü oyuncularından biri. Yani Sony Betamax’taki hatalarından ders çıkararak CD projesinde başarılı oldu.
KORKU NASIL AŞILIR?
ERKEN YATIRIM Son zamanlarda başarılı olduğunu gözlemlediğim bir strateji şu: Şirketler fikri olan çalışanlarına az bir miktar para veriyor, mesela fikriniz üzerinde çalışmak için 10 bin dolar gibi. Eğer fikriniz pozitif yönde olgunlaşırsa da daha çok para alıyorsunuz. Yani çok çeşitli projelere erkenden yatırım yapılıyor ve bu projelerin şirket içinde kalarak başarısız olmasına izin veriyorsunuz.
RİSKE TEŞVİK Alphabet (Google) böyle yapıyor, fikir aklınıza gelir gelmez biraz para veriyorlar. Eğer fikriniz ilerlemezse sorun değil, bir sonraki projeye geçiyorsunuz, ilerlerse de daha çok para alıyorsunuz, bu şekilde çalışıyor. Bazı İsveçli şirketlere bu yöntemi uygulamak konusunda destek verdim. Burada milyarlarca dolardan bahsetmiyoruz. Amaç insanlara inovasyon bakış açısını aşılamak ve risk almaya teşvik etmek. Bunun şirkete maliyeti çok az.
0 yorum