Early Bird Digital East Fund, sadece teknoloji şirketlerine yatırım yapıyor. Toplam 300 milyon dolarlık bir büyüklüğe sahip. Yatırımlarının yarısını Türk start up’lara yapmayı planlıyor.
ÖZLEM BAY YILMAZ
[email protected]
Yıllık 20 milyon dolarlık yatırım bütçesi olan fon, önümüzdeki dönemde 15-20 şirketi desteklemek hedefinde… Early Bird Digital East Fund Kurucu Ortağı Cem Sertoğlu, “Her başarı hikayesi bir mucize. Mucize hikayeleri bulup desteklemeye çalışıyoruz” diyor.
2013 yılında kurulan Early Bird Digital East Fund, bugüne kadar GittiGidiyor, Yemeksepeti, Trendyol, Dolap, Tapu.com ve Paraşüt gibi Türkiye’den çıkan yıldız start up’lara yatırım yaptı. Toplam 300 milyon dolarlık bir hacme sahip olan fonun odağında Türkiye ve Doğu Avrupa’daki teknoloji şirketleri var.
Ağırlıklı global oyuncu olma yolundaki girişimlere ya da iç pazarda iddiasını artıran start up’ların pazar lideri olmaları için sermaye desteği sağlamaya çalışan Early Bird Digital East Fund, 150 milyon dolarlık ilk fonunda 15 girişime yatırım yaptı.
Geçen yıl hayata geçirdiği 150 milyon dolarlık ikinci fon kapsamında ise üç şirkete yatırım gerçekleştirdi. Önümüzdeki dönemde 15-20 şirkete daha yatırım yapmayı planlayan fon, Türkiye pazarıyla da yakından ilgili. Yatırımlarının yüzde 50’sini Türkiye’ye yapacaklarını belirten Early Bird Digital East Fund Kurucu Ortağı Cem Sertoğu, “Yıllık yatırım bütçemiz 20 milyon dolar.
Bu bütçenin yarısını Türk start up’lara yatırım yaparak değerlendireceğiz” diyor. Early Bird Digital East Fund Kurucu Ortağı Cem Sertoğu ile yeni fonları, yatırım kriterleri ve korona virüsün yatırım hedeflerini nasıl etkilediğini konuştuk:
Early Bird Avrupa’nın en büyük venture capital fonlarından biri. Early Bird nasıl bir fon?
Lükemburg’ta yerleşiğiz. Orada Sermaye Piyasası Kurumu’na regüleyiz. O yüzden vereceğimiz bilgiler konusunda çok da esnek değiliz. 1997 yılından beri Avrupa’da faaliyet gösteren bir yatırım şirketi şemsiyesinin altındayız. Türkiye ve Doğu Avrupa bölgesinde otonom yönettiğimiz bir girişim sermayesi fonuyuz.
Fonun kurucuları kim?
Ben, ortaklarım Roland Manger, Dan Lupu ve Evren Üçok. Fonun öncesinde Evren ile ben Türkiye’de bireysel melek yatırımcı olarak faaliyet gösteriyorduk. 2011’den beri ortağız ve her fırsata birlikte yatırımları değerlendiriyoruz.
Bugüne kadar kaç fonla faaliyet gösterdiniz? Bu fonların bir değerlendirmesini yapar mısınız?
150 milyon dolarlık iki fonumuz var. 2013 yılında kurduğumuz birinci fonun yüzde 60’ı, 2019 yılında kurduğumuz ikinci fonun ise yüzde 50’si Türkiye’ye ayrılmış durumda. Türkiye’de Türk şirketlerine yılda ortalama 20 milyon dolarlık yatırım yapıyoruz.
Fondan önce yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz?
Bu fonla yola çıkmadan önce bugüne kadar Türkiye’deki en büyük exit’lerin ilk yatırımcılarıyız. Bunların ilki GittiGidiyor. GittiGidiyor, 2011 yılında 220 milyon dolar değerlemeden, 2016’da ise 500 milyon dolar değerlemeden eBay’e satıldı. Ben kişisel olarak ilk yatırımımı 2006’da GittiGidiyor’a yaptım. 2008 yılında da Yemeksepeti’nin ilk yatırımcılarından oldum.
Ortağım Evren Üçok ise 2009 yılında Trendyol’un ilk yatırımcısı oldu. Zaten eşinin kurduğu bir işti. Türkiye’nin bugüne kadarki en büyük üç teknoloji exit’inin ilk yatırımcısı olmak gibi bir farklılığımız var. Bunun üzerine yatırım boyutlarımızı artırmak ve şirketlere olan desteğimizi daha uzun süreli kılabilmek için 2013 yılında ilk fonumuzu kurduk.
İki fon kapsamında yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz? Kaç girişime ne kadarlık yatırım yaptınız?
Early Bird Digital East Fund’ın ilkinde, 150 milyon dolarlık Türkiye ve Doğu Avrupa odaklı teknoloji yatırımları yapan bir fon olarak ayağa kalktık. Bu aynı zamanda bu bölgenin en büyük fonu. Teknoloji dışında yatırım yapmıyoruz.
Birinci fonumuzda 15 yatırım yaptık. Bunun 9’u Türkiye’de, 6’sı Doğu Avrupa’da. Fon portföyümüzdeki 12 şirketimiz hala aktif. Birinci fondan Türkiye’den 2 exit’imiz de oldu. Bunlar Dolap ve emBonds. 2019’da hayata geçirdiğiniz ikinci fonunuz hangi yatırımları gerçekleştirdi?
Henüz birinci yılındaki ikinci fonumuz 150 milyon Euro’luk bir fon. Genç bir fon olmasına rağmen ilk üç yatırımımızı tamamladık. Bunların birincisi Türk teknoloji şirketi Picus. ikinci şirketimiz FintechOS adında Romanya’dan bir şirket. Üçüncüsü ise bir Bulgar şirketi olan Payhawk.
Yatırım stratejiniz ve kriterleriniz neler? ilkinde olduğu gibi bu fonumuzun da stratejisi ve coğrafyası aynı. ilk çekimiz 3-5 milyon dolar ya da Euro civarında. Daha sonra şirketleri desteklememiz için rezervlerimiz de var. Türkiye ve Doğu Avrupa’daki teknoloji şirketlerine yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Portföyünüzde hangi Türk şirketleri bulunuyor?
Birinci fonumuzda Hazelcast en büyük yatırımımız. Vivense, Obilet, Mikro, Tapu.com, UberCould, emBonds ve Dolap diğer girişimlerimiz. ikinci fonumuzda Türk girişimi olarak sadece Picus var. Biliyorsunuz Mikro’dan sonra, Mikro ve Zirve olarak Paraşüt’ü de satın aldık.
Portföyünüzdeki en başarılı şirketler hangileri? Portföyümüzün en büyük yıldızı UiPath. Bu şirket dünyada gelmiş geçmiş en hızlı büyüyen yazılım şirketi.
21 ay içinde 1 milyon dolar ARR’dan (yıllık mükerrer gelir), 100 milyon dolar ARR’ye ulaştı. Geçen yılı 350 milyon dolar üzerinde ARR ile kapadı. 12 kişiden 3 bin kişiye 4 yıl içinde büyüdü. En son finansman raundunda 7 milyar doların üzerinde değerleme aldı. Biz de şirketin ikinci en büyük hissedarıyız. Romanya kökenli New York merkezli bir şirket. Bizim radarımıza Romanya’da girdi, tanıştığımızda bir Romen şirketiydi. Bugün ise global bir şirket.
Sizi hayal kırıklığına uğratan girişimler oldu mu?
Hayal kırıklığı yaratan kişisel olarak birkaç, fon olarak da 1 girişim oldu. Yatırım yaptığınız start up’lardan beklentileriniz neler? Bizim için başarı tanımı, fonumuzun ömrü süresince 100 milyonlarca dolarlık exit gerçekleştirmek. Bizim yatırımcılara olan vaadimiz bize yatırmış oldukları 50 milyon dolarlık sermayenin onlara 10 yıl içinde en azından 3-4 kat olarak dönmesi. Yani 500-600 milyon dolarlık bir
getirisi olması lazım. Biz her yatırımdan exit ettiğimiz noktada minimum 50-60 milyon dolarlık bir geri dönüş alabilecek miyiz diye bakıyoruz. Fonun ömrü 10 yıl. Her bir yatırımımızı 5-6 yıl çerçevesinde tutacağımızı varsayıyoruz. Ama her zaman bu olmuyor tabii. Bazen daha kısa oluyor. Mesela Tapu.com’u 2 yıldan sonra exit ettik. Hazelcast ise 7 yıldır portföyümüzde.
Önümüzde 3-5 yıla ilişkin yatırım planlarınız neler? Birinci fondaki stratejimiz birebir aynı devam ediyor. Kökleri bu bölgeden gelen, genellikle global pazarı hedefleyen ve hedeflediği konuda başarılı olabileceğine dair ipuçlarını bugünden bize gösterebilen şirketlere yatırım yapıyoruz.
Genellikle 3-5 milyon dolarlık yatırımlar yapıyoruz ama daha sonraki raundlarında da bu şirketlere destek olabilmek için her yatırdığımız miktar için en az o büyüklükte bir miktarı da fonumuzda rezerv ediyoruz. Önümüzdeki yıllara bakarsak bu fonda da 15-20 şirketi destekleyeceğimizi öngörüyoruz. Bunun yarısı Türkiye’de olacak.
Türk start up’ları nasıl buluyorsunuz?
Aslında start up’lar dünyanın her yerinde aynı. Biz hepsini aynı değerlendiriyoruz. Her biri küçük bir mucizeyi gerçekleştirmeye çalışan yetenekli, çalışkan olmak zorunda olan küçük girişimciler. Her başarı hikayesi bir mucize. Büyük engelleri aşarak yaratılan başarı hikayeleri olduğu için biz de o yüzden çok zorlanıyoruz. Mucize hikayeleri bulup desteklemeye çalışıyoruz. Biz, getirileri yılda yüzde 30-40 bandında olan girişimleri hedefliyoruz.
“TURİST YATIRIMCILAR ÇEKİLECEK”
HAZIRLIK
Korona virüs, bu yılki yatırım planlarımızı etkilemedi. Şu anda aslında yeni bir yatırım üzerine de çalışıyoruz. Yani ikinci fonumuzun 4’üncü yatırımını gerçekleştirmeye hazırlanıyoruz. Bölgeden bir girişim. Tipik yatırım tutarımız yılda 20 milyon dolar ya da Euro seviyesinde. Bunun da yarısını Türkiye’ye yapıyoruz. “Türk şirketi” diyoruz ama Türkiye’de kurulan kurulan, şu anda işi global olan şirketler de bu kavrama dahil.
İLGİ ALANI
Sağlık yatımlarıyla ilgilenmiyoruz. Bizim sağlık teknolojileriyle ilgilenen bir kardeş fonumuz var. Onlar sadece sağlık yatırımları yapıyor. Biz sağlığın çok kendine özgü kuralları olduğunu düşünüyoruz. O nedenle karşımıza çıkan sağlık fırsatları olursa kardeş fonu haberdar ediyoruz.
“ÇIKIŞLAR OLACAK”
20 yıllık bir dönemde pek çok kişi ve şirket, bilgisi olmasa da venture capital işine girdi. Getiri peşinde olan, bizim ‘turist’ diye tabir ettiğimiz birtakım yatırımcıların salgının yarattığı daralmaya bağlı olarak bu alandan çekileceğini öngörüyoruz. Zor bir dönem olacak. Start up’lar arasında da daha sürdürülebilir olanlar devam edecek. Değer donesi yüksek olanların, yurt dışı vizyonu olanların başarılı olacağını düşünüyoruz.
“TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNE YATIRIM YAPIYORUZ”
“BENZİN VERİYORUZ”
“Bir fikrim var” ya da “Bir ürün yaptık ama pazarda hiç test etmedik” aşamasındaki girişimler, bizim için çok uygun olmuyor. Şirketlerin yarattığı çözümlerin pazarda finansal karşılığını gördükten sonra yatırımcı oluyoruz. Yarış arabası yol aldıktan sonra benzine ihtiyacı oluyor. Biz bir anlamda o benzini veriyoruz. Sadece teknoloji şirketlerine yatırım yapıyoruz.
SERMAYE DESTEĞİ
Şirketlerin ilk müşterilerini edinip bu müşterilerle sürdürülebilir bir ilişkileri olduğunu gördüğümüz noktada onların global pazara açılımı konusunda sermaye sağlıyoruz. Türkiye hedefli bir şirketse pazardaki konumunu güçlendirip pazar lideri konumuna gelmeleri için sermaye desteği yapıyoruz.
0 yorum