Decacorn olabiliriz

Yarkın Sakuçoğlu, geçtiğimiz yıl 6 milyon dolarlık yatırım alan etkinlik pazarında faaliyet gösteren Socio’nun kurucu ortağı ve CEO’su. Henüz 24 yaşında olan girişimci, ABD’de üniversite eğitimini yarıda bırakıp kısa zamanda iyi bir yol aldı.

ELÇİN CİRİK
[email protected]

Hatta Amerika’da Teknoloji Alanında En Etkin 30 Yaş Altı 30 Kişi listesine girmeyi başardı. Sakuçoğlu, önümüzdeki dönemde daha büyük başarılar peşinde. Socio’yu 2-3 yıl içinde unicorn yapmayı hedeflediklerini söylerken, “Ardından da decacorn olma hedefimiz var” diyor.

Lise eğitimi için ABD’ye giden Yarkın Sakuçoğlu, babası gibi girişimci olma hayaliyle büyüdü. “Teknolojinin gücü beni büyüledi” diyen 24 yaşındaki girişimci, çok küçük yaştan itibaren teknoloji girişimcisi olmayı hayal etti. 2016’da Purdue Üniversitesi’nde okurken okuldan iki arkadaşıyla Socio’yu kurma kararı aldı.

Bugün Socio, 1 trilyon dolarlık global etkinlik pazarında etkinlik alanında baştan sona çözüm sunan önemli bir platform. Hatta geçtiğimiz yıl 6 milyon dolarlık Seri A yatırımı aldı.

“Bu yatırımla gelirimizi 2019 ve 2020’de üçe katlamayı hedeflemiştik. Mart ayına kadar her şey yolunda gidiyordu” diyen Sakuçoğlu, salgınla birlikte binlerce etkinliği yöneten bir sistemin durduğunu ve değişim için fırsat gördüklerinin altını çiziyor. “3 ay içinde piyasaya 3 yeni ürün sunduk.

Bu süreçte hiç büyümediğimiz kadar hızlı büyüyerek rekor kırdık. Yeniden 2020 yılı için 3 kat büyüme hedefimize döndük” diyen genç girişimci, geleceğe dair de “Amacımız müşterilerimizin etkinliklerini şu an yaptıklarından yüz kat, bin kat iyi yapmasını sağlamak. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde unicorn olmak istiyoruz. Ardından da decacorn olma hedefimiz var” açıklamasını yapıyor.

Amerika’da Teknoloji Alanında En Etkin 30 Yaş Altı 30 Kişi listesine giren Socio CEO’su ve Kurucu Ortağı Yarkın Sakuçoğlu ile girişimciliği ve gelecek planlarını konuştuk:

Üniversite eğitiminizin ikinci yılında okulu bırakıp 2016 yılında ortaklarınızla Socio’yu kurdunuz. Bu kararı nasıl aldınız? Sizi girişimci olmaya iten süreç nasıl gelişti?

Açıkçası çok genç yaştan itibaren hep girişimcilikle ilgiliydim, şanslıydım babam da girişimciydi. Benim için okul sonrası organik adım, bir iş başlatmak olurdu. Şanslı bir jenerasyondayım, teknolojiyle erken yaşta tanıştık. Teknolojinin gücü beni büyüledi.

Çok küçük yaştan itibaren teknoloji girişimcisi olmak hayalimdi. ABD’ye lise eğitimim için geldim. Üniversitenin ikinci sınıfının başındayken okuldan iki arkadaşımla Socio’yu kurmaya karar verdik. Tabii kolay bir karar değildi, ancak üzerinde çalışacağımız fikrin başımıza bir kere gelebilecek bir olay olduğuna inanıyorduk. Üniversiteye istersek dönebiliriz ama bu fikri biz yapamazsak başkası yapar diye düşündük ve üçümüz de eğitime ara verdik.

Peki girişim fikri nereden geldi?

En başta başka bir fikre sahiptik. Bugünkü gibi ilerlemeyecektik. Ama pek çok girişimcinin başına geldiği gibi bir fikirle yola çıktık, sonrasında o fikirleri değiştirerek bugünkü hale geldik. Socio’yu 19 Mayıs 2016’da kurduk.

İlk fikrimiz, insanların aynı anda birçok kişiyle buluştuğunda sadece telefon numarasıyla değil farklı ve tüm sosyal platformlarından da kolayca birbirlerini ekleyebilmeleri üzerineydi.

Ancak baktık ki pazarın böyle bir şeye ihtiyacı yok ve yön değiştirdik. Ocak 2018’de bugünkü iş platformumuzun ilk ürününü pazara sunduk. Yani ilk 1,5 yıl bir ürün tanıtıp olmayınca geri çekip ardından şu andaki pazarımıza girmiş olduk.

Şu an etkinlik yönetimi yazılımı yapıyorsunuz…

Çok farklı ve büyük nodüllerden oluşan bir platforma sahibiz. SaaS modeliyle B2B olarak yani direkt şirketlerle çalışıyoruz. Dünyada etkinlik pazarı 1 trilyon doların üzerinde bir hacme sahip ve küçük şirketlerden çok uluslu devlere kadar milyonlarca etkinlik yapılıyor.

Bir şirket pazarlama bütçesinin yüzde 24’ünü etkinliklere harcıyor. Bu etkinliklerin hem lojistik hem yatırım getirisinde çalışılıyor.  Bizim ürünümüz etkinliği organize eden şirketle katılımcılar, sponsorlar gibi farklı partilerin arasında tüm lojistik problemlere çözüm getiriyor.

Etkinliğin her adımında baştan sona yani etkinlik yapma kararı alınan günden, etkinlik sonrasına kadar tüm adımları bizim ürünümüzle atabiliyorlar. Etkinliğin öncesi, sırası ve sonrasında tüm bilgileri biz yönetiyoruz. Ayrıca oluşan tüm datayı da yatırım getirisinin anlaşılması adına etkinliği düzenleyen şirkete veriyoruz.

Son dönemde yapılan araştırmalara göre salgın nedeniyle şirketlerin yüzde 65’i 2022’ye kadar yüz yüze etkinlik düzenlemek istemiyor. Etkinliklerin sanal dünyaya taşınması sizin girişiminizi nasıl etkiledi?

Tam biz ürünümüzü bulduk, her şey güzel gidecek derken salgın oldu. Geçtiğimiz yıl 6 milyon dolarlık bir Seri A yatırımı aldık ve bu yatırımla gelirimizi 2019 ve 2020’de üçe katlamayı hedeflemiştik. Bu hedef için ilerliyorduk ve yaptığımız etkinliklerin yüzde 90-95’i yüz yüze etkinliklerdi.

Mart ayına kadar her şey yolunda gidiyordu, 2019’da 3 kat büyümüştük. Martın ikinci haftasında COVID-19 patladı. Bir anda binlerce etkinliği yöneten bir sistem durdu. Sonra müşterilerimizle konuşmaya başlayınca başımıza gelen en büyük felaketin aslında büyük bir fırsat da olabileceğini gördük.

Bizim alanımızın büyük bir değişim geçireceği belliydi ve kendimize “Saklanıp değişimi izleyecek miyiz yoksa bu değişimi biz mi yapacağız” sorusunu sorduk. Ekibimize de “Zor günler geçireceğiz ama bu değişimi yakalarsak güçleneceğiz” dedik. Üç ay içinde piyasaya 3 yeni ürün sunduk. Üç ay üst üste hiç büyümediğimiz kadar hızlı büyüyerek rekor kırdık. Yeniden 2020 yılı için 3 kat büyüme hedefimize döndük.

Kasım başı itibarıyla geçen yıla göre 2,5 kat büyüdük, yıl sonunda da rahatlıkla 3 kata varacağız. Sıfır cirosu olan yepyeni bir ürünü, 6 ay gibi kısa bir sürede iki yıldır sattığımız ürünler kadar büyük bir hacme getirdik, milyon dolarlık bir satış hacmine ulaştı. Burada olay, pazardaki değişime hızlı yanıt vermemiz oldu. COVID-19 sürecinde hiç işten çıkarma yapmadık, 100 kişilik bir ekibiz. COVID-19 salgını sonrası ekibimize 30-40 kişi daha alacağız.

Geliri 2021de de üçe mi katlayacaksınız?

Gelirimizi ve şirket değerlemesini açıklamıyoruz. Girişimcilik dünyasında büyümede 2 yıl 3 e katla, 2 yıl 2’ye katla formülü vardır. Biz de 2021de geliri 2’ye katlamayı hedefliyoruz. Aslında bugünden 2021 için etkinlik pazarını tahmin etmek zor, çünkü aşı çıkar mı bilemiyoruz ama ne olursa olsun hem yüz yüze hem online etkinlik yapabildiğimiz için bizim için iyi bir yıl olacak.

Socio için kırılma noktası olan müşteriniz hangisiydi?

Microsoft kırılma noktamız oldu. 2018 sonrasında onlar bizi buldu. Tabii zaman içinde yaptığımız işler değişti ama o bir kırılma noktasıydı.

Genelde girişimlerin 3-4 büyük müşterisi olur, onlar gelirin büyük kısmını yapar. Bizde ise gelir yapısı müşterilere çok dağılmış durumda. O yüzden bizi belirli şirketler değil kurduğumuz sistem büyüttü. Geçen yıl net tavsiye skorumuz 70’in üzerindeydi. Bu, yüksek bir puan.

Geçen yıl 6 milyon dolar yatırım aldınız, yeni yatırım arayışınız var mı?

İlk yatırımımızı 2016da kuruluş aşamasında bir melek yatırımcıdan 24 bin dolar olarak almıştık. Ardından 700-750 bin dolarlık bir melek yatırım turuna çıktık. Geçen yılki 6 milyon dolar yatırım sonrası geçen süreçte pozitif nakit akışına geldik. Aslında yatırım almamıza gerek yok ama bizim amacımız unicorn olmak, milyar dolarlık bir girişim yaratmak. O nedenle yatırım almaya devam edeceğiz. Stratejik yatırımları da her zaman konuşmak isteriz. Hedefimiz hızla büyüyerek pazarı yıkmak.

Bugün odağınızda hangi teknolojiler hangi ürünler var? Nasıl bir büyüme yolculuğunuz olacak?

İşimize etkinlik öncesi, etkinlik sırası ve sonrası diye bakıyoruz. Bizim bu yıl öncesinde yatırımlarımız etkinlik sırasındaki ürünlereydi. Şu anda etkinlik öncesi ve sonrasına yatırım yapıyoruz. ileride etkinliklerin yüz yüze ve online birlikte yani hibrit olacağını düşünüyoruz.

Bizim bile şu an bilmediğimiz yeni ihtiyaçlar çıkacak. Burada büyük bir pazar oluşacak. 800den fazla müşterimiz var ve onlarla ne, nasıl yapılır diye bakıyoruz. Amacımız değişim gerçekleştirmek, bu yolda üründe büyük gelişmeler olacak.

Bugün şirket tarafında kurumsal yazılımlar çok geride kaldı. Sektörün geleceğine baktığımda beni heyecanlandıran teknoloji, yapay zeka ürünleri. Etkinliklerde ana sorunlardan biri, çok fazla insan, çok fazla konu ve çok fazla sponsor var. Bunları kişiselleştirmek gerekiyor. Bunun da yapay zeka, makine öğrenmesi olmadan çok verimli şekilde yapılabileceğine inanmıyorum.

Bu nedenle önümüzdeki yıllarda yapay zekanın, makine öğrenmesinin içeriğin kişiye göre oluşturulması konusunda kullanılacağına şüphem yok. Biz de burada ileride olmaya çalışacağız. ikinci önemli teknoloji de sanal gerçeklik. Bu yıla kadar olur mu olmaz mı diye sorguladığımız sanal gerçeklik, artık hem donanım fiyatlarının düşmesiyle hem yazılım yeteneklerinin artmasıyla ilerliyor. Artık etkinlikleri zaten evinizde koltuğunuzda oturup izliyorsunuz. Bu iki alan bizim sektörümüzü de değiştirecek.

İstanbul EMEA ofisi açtınız. Kaç ülkeye ne kadar sürede yayılmayı planlıyorsunuz?

Evet, İstanbul’da bir ofisimiz var, çalışanlarımız 6-7’den fazla şehirde bulunuyor. Bugün istanbul ve ABD Indianapolis ve San Francisco’daki ofislerimizle çok mutluyuz. 70’ten fazla ülkede müşterimiz var. Şu anda 20’ye yakın dilde ürünümüz sunuluyor.

Aslında dünya o kadar hızlı globalleşiyor ki nerede olduğumuz önemli değil, sonuçta yazılım satıyoruz. Ama hızlı büyümeye çalıştığımız için büyük şirketler yakın olmak istiyor. Farklı ülkelerde müşterilerin farklı istekleri olabiliyor. Bu amaçla önümüzdeki yıllarda önce Avrupa’da ardından Asya’da bir ofis açarız. Böylece bu bölgelerdeki en iyi yetenekleri alabiliriz.

B2B iş modelinden ileride doğrudan tüketiciye dokunan bir işe döner misiniz?

Amacımız, müşterilerimizin etkinliklerini şu an yaptıklarından yüz kat, bin kat iyi yapmasını sağlamak. Socio’da B2B işi yapıyoruz ama bizi kullanan milyonlarca kullanıcı var. Günlük 40 bin kullanıcıya sahibiz. Bu, hem bize zevk veriyor hem işi zorlaştırıyor.

Tüketiciye dokunduğumuz için yazılımımız hem çok güzel hem kullanışlı olmak zorunda. iş modeli olarak B2C’ye geçmeyiz ama bugün bile bu modelde iş yapıyor gibiyiz. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde unicorn olmak istiyoruz. Ardından da zamanlamasını tam olarak veremesem de decacorn olma hedefimiz var.

Hem müşteri adedinde hem yaptığımız kontratların hacminde büyüyoruz. Katlanarak büyüme peşindeyiz. Etkinlik pazarında oldukça rekabetçi bir yapı var. Yüzlerce şirket etkinlik tarafında bir problemi çözmeye çalışıyor. Ama platform olarak etkinlik işini baştan sona yapabilen şirket sayısı birkaç taneye iniyor.

Örneğin en büyük rakibimiz 1999da kurulmuş ve binlerce çalışanı olan Cvent isimli bir şirket, ama pazarda büyük payı olan şirket 20 yıllık olunca inovasyon yapması zor oluyor. Burada biz avantajlıyız, tüm ürünlerimiz orkestra gibi işliyor. Ayrıca etkinliklerin yatırım getirisinin ne olduğuna dair de çalışabiliyoruz. Amacımız bu değişen pazarda tüm rakiplerimizden daha hızlı büyümek.

“FİKİR ÇOK ODAKLANMAK ŞART”

Amerika’da Teknoloji Alanında En Etkin 30 Yaş Altı 30 Kişi listesinde en genç kişi olarak yer aldınız. Amerika’da sektördeki konumunuzdan bahseder misiniz? Böyle bir listede yer almak size ekstra bir sorumluluk da yükledi mi?

Tabii çok gurur duydum. Socio’ya ben ve ortaklarım çok emek verdik, bu şirket bizim bebeğimiz oldu. 100 kişilik bir ekiple 800’den fazla müşteriye hizmet vermek büyük bir sorumluluk.

Bu durum ne benim ne de kurucu ortakların kişisel hayatında bir değişiklik yaratmadı. Biz işimizi dünya klasmanında yönetmek istiyoruz, sürekli nereye kadar çıkabiliriz diye yürüyen insanlarız.

Socio dışında yeni girişim hayalleriniz var mı?

Bu işi çok severek yapıyorum. Bir hafta içinde stresli olduğum dakikalar, mutlu olduğum dakikaları neredeyse hep geçiyor. Ancak işi severek yaptığınızda devam etmek istiyorsunuz. İşimizi büyütürken önümüze pek çok fikir geliyor, işi yaparken daha çok problem görmeye başlıyoruz. “Nasıl bunları çözmemişler” diyoruz.

İnsanlar da bize fikirlerini getiriyor. Ama bu noktada dengeli bir bakış açısı lazım. İşe odaklanmak çok önemli… Yaptığımız işe odaklanmazsak, odaklanan biri tarafından geçiliriz. Tabii girişimcilik dünyasında birkaç gelecek senaryosu var: Ya çok büyüyüp borsaya açılırsınız ya bu hedefle çalışan bir şirket tarafından satın alınırsınız ya da her şey kötü gider, batarsınız.

Düşünün Yahoo, arama motorunda Google tarafından bitirildi, bu bize niye olmasın? Biz uzun vadeli düşünüyoruz. Socio ile hızlı bir çıkış planımız yok.

“ETKİNLİKLER HİBRİT OLACAK”

PANDEMİYLE GELEN DEĞİŞİM

Etkinlik pazarında bilmemiz gereken nokta, online etkinlikler artık hep olacak. Online etkinlikler yapmayı, hem şirketler hem medya şirketleri hem de katılımcılar öğrendi, artık bu yetenek kazanıldı. Her zaman kullanılabilecek bir seçenek olarak hayatımızda kalacak.

Ancak insanoğlu etkileşmek zorunda, ben bu yüzden yüz yüze organizasyonların ölmeyeceğine inanıyorum. Artık evlerde yaşıyoruz, evden çalışıyoruz. Şoförsüz otomobiller, online alışveriş olanakları insanı yavaş yavaş izole ediyor. Bu nedenle de etkinlik pazarı deneyim olarak patlamaya devam edecek.

ZORLUKLAR OLUŞTU

Sosyal medya çıktığında etkinlik olmayacak demişlerdi, tam tersi etkinlikler arttı. Bu trend devam edecek. Ama etkinlik için bazısı saatlerce uçak yolculuğu yapmak yerine evden katılacak bazısı da yüz yüze katılmak isteyecek, etkinlikler hibrit hale gelecek.

Global etkinlik pazarı derken 1 trilyon dolarlık bir pazardan bahsediyoruz. Online etkinliklerde birçok zorluk var. Sponsorluk, network yaratma, etkileşim noktaları daha zor. Ama sektör bu zorluklar hiç yokmuş gibi davranıyor, bu doğru değil. Bu nedenle Socio olarak sponsorluk ve networking ürünlerimizi geliştirmek için çalışıyoruz.

Gelecekte olacak hibrit model etkinliklerde hem verilen mesaj ve içeriğin doğru olacağını hem daha çok kişiye ulaşacağına inanıyoruz.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.