Pisano, son olarak Avusturyalı Elevator Ventures’tan 2,5 milyon dolarlık yatırım aldı. Özellikle Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Balkanlar ve MENA bölgesinde büyümeyi hedefliyor. Gelecek yıl planlanan yatırım turuyla birlikte şirketin ABD’ye açılması gündemde. Pisano Kurucu Ortağı Emir Bostan, “5 yıl içinde exit etmiş oluruz” diyor.
ÖZLEM BAY YILMAZ
[email protected]
Sunduğu geri bildirim yönetimi araçlarıyla markaların müşteri deneyimi ihtiyaçlarına çözüm üreten Pisano, 2015 yılında Emir Bostan, Özkan Demir, Barış Michael Soylu ve Mustafa Kemal Akıllıoğlu tarafından kuruldu. Türkiyede İş Bankası’ndan AXA’ya, LC Waikikiden Vestel’e kadar pek çok şirketle çalışan Pisano, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya-Pasifik’te 30’dan fazla ülkede de hizmet veriyor.
Bugüne kadar üç turda toplam 4,5 milyon dolarlık yatırım çeken şirket, müşterisi Raiffeisen Bank International’ın yatırım şirketi Avusturyalı Elevator Ventures’tan aldığı son yatırım turuyla birlikte hedef büyüttü.
Önümüzdeki dönemde özellikle Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Balkanlar ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki etkinliklerini artırmayı hedeflediklerini söyleyen Pisano Kurucu Ortağı Emir Bostan, “Gelecek yıl bir yatırım turu planlıyoruz. Ama arada yine küçük turlar yapacağız.
2021 sonunda alacağımız çift haneli yatırımla beraber bu şirketin artık ABD’de bir ayağının olmasını istiyoruz” diyor.
Pisano Kurucu Ortağı Emir Bostan ile kuruluşlarından bugüne ulaştıkları noktayı ve gelecek hedeflerini konuştuk:
Pisano ne zaman kuruldu?
2015 Temmuz ayında kuruldu. Kurucular benim dışımda Özkan Demir, Barış Michael Soylu ve Mustafa Kemal Akıllıoğlu. Kimimiz işten, kimimiz okuldan arkadaştık. Sürekli “Birlikte bir şeyler yapalım” diye konuşuyorduk. Hepimizin farklı planları vardı ama iptal ettik ve Pisano’yu kurduk. Sonrasında da çok kısa sürede yatırım aldık.
Pisano şirketlere ne gibi hizmetler sunuyor?
Artık müşterilerle şirketlerin iletişime geçebileceği pek çok kanal var. Bundan 20 yıl önce belki bir şirketle ilgili sadece bir şikayet formu
dolduruyordunuz. Ancak şu anda sosyal medyadan, web’ den mobilden olmak üzere pek çok kanaldan şikayet gerçekleştirmek mümkün. 10 bin kişinin çalıştığı büyük bir şirketin, müşteriyi tek bir noktadan dinleyebilmesi zor bir iş. Mesela çağrı merkezini arayıp bir şikayette bulunuyorsunuz ama 5 dakika sonra o şirketten bir pazarlama mesajı alabiliyorsunuz. Mutsuzsunuz ama şirket hala size ürün satmaya çalışıyor. Şirketlerin bu işi tek bir merkezden yönetmesi gerekiyor. Pisano bunu yapıyor.
Müşterilerle tek bir platform üzerinden etkileşime geçilmesini sağlıyor. Mutsuz müşteriyle iletişime geçip sorunu çözüyor. Çünkü mutsuz müşteri, sorunu çözülmezse rakibi tercih ediyor. Bu da şirketlere müşteri ve dolayısıyla para kaybettiriyor. Pisano, müşteri kaybının önüne geçiyor.
İçinde bulunduğumuz dönem bir anlamda markaların müşterileriyle yeniden ilişki kurması gereken bir dönem. Sizin gözlemlediğiniz ihtiyaçlar neler, yeni ihtiyaçlara ne tür çözümlerle yanıt bulmaya çalışıyorsunuz?
Özellikle COVID-19 sonrasında ‘çalışan deneyimi’ dediğimiz yeni ürünümüze talep arttı. Şunu fark ettik ki müşteriler şirket çalışanlarından güler yüz ve iyi davranış bekliyor. Bunların müşteriler üzerinde maksimum etkisi var. Türkiye’de elimizde büyük bir müşteri memnuniyeti endeksi var.
Farklı sektörlerden müşteriler nelerden memnun, nelerden mutsuz diye baktık. Şunu gördük: Mutlu olan da olmayan da aldığı hizmetten ve çalışanların davranışından bahsediyor. O zaman çalışan mutsuzsa müşteri de mutsuz oluyor diye düşünebiliriz. 10-20 bin çalışanı olan şirketlerde tek tek çalışanlarla ilgilenmek çok zor ama çalışanları dinlemek gerekiyor. Bu konuya yönelik de ürünler geliştirdik. Dolayısıyla Pisano’nun yaptığı işe artık ‘bütüncül deneyim yönetimi’ diyoruz.
İlk yatırım turunuz ne kadardı?
1 milyon dolarlık çekirdek yatırımdı.
Pisano’nun bugünkü noktaya gelmesinde en önemli eşik neydi?
İkinci yatırımımız bizim için önemli bir eşikti. Çünkü ilk yatırımda Türkiye’yi hedefliyorduk. Öncelikle yurt içinde tutunmayı denedik.
İş Bankası gibi çok büyük müşteriler edindik. Bir sonraki turda da bizim ilk yatırımcılarımızdan olan Kanadalı Wesley Clover ve aynı zamanda müşterimiz olan Vestel de yatırımcımız oldu. Bu turla beraber kafamızı biraz daha Türkiye’den çıkarıp bu iş yurt dışında nasıl oluyor diye bakmaya başladık.
Globalleşme yolculuğunuz da bundan sonra oldu diyebilir miyiz?
Evet, globalde özellikle Dubai kaynaklı Orta Doğu ve Kuzey Afrika (The Middle East and North Africa -MENA) dediğimiz coğrafyada büyük müşteriler kazandık. Landmark Group gibi holdingler müşterimiz oldu. Onlarla beraber 30’dan fazla ülkede ürünümüz kullanılmaya başlandı. Sonra yatırım çekmeye devam ettik.
Bugüne kadar toplam ne kadar yatırım aldınız?
Üç turda toplam 4,5 milyon dolarlık yatırım aldık. Bunun 1 milyon doları tohum yatırımımızdı. Ardından ara turumuz 1 milyon dolardı. Son yatırım turumuzun boyutu ise 2,5 milyon dolar. Müşterimiz Raiffeisen Bank International’ın yatırım şirketi Avusturyalı Elevator Ventures’tan yatırım çektik. Yakın zamanda da başka turlar planlıyoruz.
Elevator Ventures’tan aldığınız 2,5 milyon dolarlık yatırımı ne şekilde değerlendirmeyi planlıyorsunuz?
Özellikle Elevator Ventures’ın bizim için çok önemli bir yeri var. Elevator Ventures’ın arkasındaki güç Raiffeisen Bank, Doğu Avrupa’da yaklaşık 20’ye yakın ülkede yatırımları olan büyük bir grup. Finans işi dışında da pek çok işleri var. Onlarla ilişkimiz ürünümüzü Raiffeisen Bank’ın kullanmasıyla başladı. Bize yatırım yapmayı seçtiler.
Bu turla beraber birinci amacımız, Avrupa’da Raiffeisen Bank’ın desteğiyle beraber oradaki bilinirliğimizi artırmak. Halihazırda orada büyük bir pazara ulaştık. Büyümeyi devam ettirmek istiyoruz. MENA bölgesinde satışlarımızın artmasını ve daha fazla müşteriye ulaşmak istiyoruz.
Gündeminizde olan başka pazarlar var mı?
En son girdiğimiz pazar Asya Pasifik. Singapur merkezli yürüttüğümüz bir operasyon var. Orada da yeni müşteriler kazanmak istiyoruz. Bu, işin satış tarafı. ikinci tarafta da aslında amaçladığımız şeylerden biri, bir topluluk yaratabilmek.
Bağlı bulunduğumuz, operasyon gösterdiğimiz coğrafyalarda bir ‘müşteri ve çalışan deneyimi’ topluluğu yaratmak istiyoruz. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor.
Pisano’da kaç kişilik bir ekip var?
Hızlı büyüyen bir şirket olduğumuz için ekibimizi iyileştirmek istiyoruz. Şu anda 25 kişilik bir ekibimiz var. Özellikle ürün ve satış ekiplerimizi genişletmeyi planlıyoruz.
Yurt dışında ofisleriniz var mı?
Yurt dışında ofislerimiz var. Pisano’nun genel merkezi Ingiltere’de. Dubai’de ve Singapur’da da bir ofisimiz var. Yakında Doğu Avrupa’da da ofis açacağız.
Şu anda hangi şirketle çalışıyorsunuz? Müşteri dağılımınızda yurt dışının payı nedir?
Yurt içinde Türkiye iş Bankası, AXA, LC Waikiki ve Vestel gibi, yurt dışında da Landmark Group, Raiffeisen Bank gibi pek çok şirketle çalışıyoruz. Müşteri dağılımımız şu anda yurt içi yurt dışı yarı yarıya diyebiliriz. Alacağımız global müşterilerle beraber yurt dışı gelirlerimiz yakın zamanda daha fazla olacak. Böylece yurt dışının payı yüzde 75’e çıkacak.
Uluslararası rakipleriniz var. Sizi bu noktada ayıran kritik unsurlar nedir?
Bizim bulunduğumuz alan, son 5 yılda herkesin ilgisini çekiyor. En büyük rakiplerimizin ikisi ABD kökenli Qualtrics ve Medallia. Bu şirketlere baktığımızda kuruluşları 2001. Qualtrics SAP’a yaklaşık 1 yıl önce 8 milyar dolara satıldı. Medallia da New York Borsası’nda halka açıldı. Dolayısıyla onların müthiş bir geçmişi ve iş gücü var.
Bundan dolayı üründe farklılaşmak çok önem verdiğimiz bir konu. Pahalı, kurulumu uzun süren ve hantal ürünler yerine Pisano kolay kurulabilir, ekonomik ve inovatif çözümler sunuyor. Potansiyel müşterilerimizin bizi tercih etmelerinde de bu çok etkili.
“YENİ TURLA ABD’YE GİRECEĞİZ”
MAKSİMUM BÜYÜME
Gelecek yıl bir yatırım turu planlıyoruz. Ama arada tabii yine küçük turlar yapacağız. Bir sonraki yıl alacağımız çift haneli yatırımla beraber bu şirketin artık ABD’de bir ayağının olmasını istiyoruz. Bugüne kadar aldığımız yatırımlar ABD’deki yatırım boyutlarına göre küçük. Bugün ABD’de bir ofis açmak, deneyimli satış elemanları koymak isterseniz bu paralarla olmaz. Bu zamana kadar aldığımız yatırımlarla beraber içinde bulunduğumuz coğrafyada maksimum büyümeyi sağlayıp 2021 ortaları ya da sonlarına doğru yapacağımız turla beraber artık ABD pazarına gireceğimiz bir yatırım turu hedefliyoruz.
YETENEĞE YATIRIM
5 yıl içinde exit etmiş oluruz. Exit’i sürekli düşünüyoruz ama daha çok yolumuz var. Büyümeyi amaçlıyoruz şu anda. Türkiye’nin exit konusunda çok deneyimi yok maalesef. Yemeksepeti, Peak Games gibi sınırlı örnekler var. Daha önce yolu açmış şirketlerin sayısı az. Biz böyle bir yatırım alsak, yapacağımız şey ekibe yatırım yapmak olurdu. En iyi kişileri toplardık. Yeteneğe yatırım yapmak lazım ki şirket büyümeye devam edebilsin.
“GİDECEK ÇOK YOLUMUZ VAR”
“ZORLANABİLİYORUZ”
Şu anda global olarak istediğimiz yerdeyiz ama daha gidecek çok yolumuz var. Türkiye’den çıkan bir şirket için 30’dan fazla ülkeye yayılmak çok zor. Çok farklı kültürlerle karşılaşıyoruz. Bazı ülkelerde Türkiye’den çıkan bir şirket olarak zorlanabiliyoruz. O nedenle bu işi yapmanın kolay olduğu coğrafyalara önce girdik. Özellikle Doğu Avrupa bu anlamda bir Türk şirketi olarak daha rahat iş yapabildiğimiz bir coğrafya.
BANKACILIK ÖNDE
İlk başta belli bir sektöre yönelik ürün geliştirmedik. ‘Müşteri deneyimi’ dediğimiz zaman bir ulaşım şirketi de temizlik ya da finans şirketi de Pisano’yu kullanıyor. Müşteri boyutu olarak düşündüğümüzde ise bankacılık önde geliyor. Çünkü bu sektörde ürün çok daha iyi çözüm sunabiliyor. Sonra sigortacılık, ardından da dijitalden ve mağazalardan satışı olan şirketler geliyor.
0 yorum