Sosyal Girişimci Ödülleri yarışması, toplumsal sorunlara yenilikçi çözümler bulunması için itici güç olacak.
Kapitalizmin ‘hep daha çok kâr etmek’ şeklinde özetlenebilen temel felsefesinin eskidiği, sosyal ve çevresel sorunların artması nedeniyle sadece ‘kâra odaklı büyüme’ modellerinin hızla rafa kaldırılmaya başlandığı bir dönemdeyiz. Bugün dünyada zenginle fakir arasındaki uçurum çok büyüdü. İş dünyası, toplumların giderek daha aydınlanması ve sosyal gerçeklerin farkına varması nedeniyle artık denizin bittiğinin bilincine vardı. Çünkü bugün sadece yaratılan ekonomik değer değil, genel olarak dünya ve tüm insanlık için ortaya konulan gelişmeler önem taşımaya başladı.
İşte bu noktada ‘sosyal girişimcilik’, dönüşümü sağlayacak en önemli çözümlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu tanımı dünyada ilk kez dile getiren Amerikalı Bill Drayton’a göre sosyal girişimciler, dünyadaki sosyal sorunlara en yenilikçi çözümler getiren kişiler. Drayton diyor ki “Sosyal girişimciler, asla bir balık vermekle ya da balık tutmayı öğretmekle yetinmez. Balık endüstrisinde topyekun gelişmeyi hedeflerler.”
İHTİYAÇ ARTIYOR
Ticari bir girişimcinin yeni sanayiler kurması gibi sosyal girişimciler de toplumsal sorunlara yenilikçi çözümlerle yaklaşır ve bu çözümleri geniş ölçekte uygular. ABD’de kadın hakları için mücadele veren ve bu konuda Anayasa değişikliğinin öncüsü olan Susan B. Anthony, Hindistan’da fakir köylülere yaklaşık 3 milyon dönüm toprağın bağışlanmasını sağlayan Vinoba Bhave, modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale, Fransa’da bugünkü Avrupa Birliği’nin temellerinin atılmasını sağlayan Jean Monnet, tarihteki ilk sosyal girişimci örnekleri…
Günümüzün ‘çok sorunlu’ dünya düzeninde, sosyal girişimciliğe olan ihtiyacın giderek arttığı önemli bir gerçek. Sosyal girişimciler bugün pek çok farklı alanda etkinlik gösteriyor, çevresel duyarlılıktan insan haklarına, sağlıktan eğitime kadar çok geniş bir alanda dönüşüm ve iyileştirme projelerine imza atıyorlar.
AÇIK DAVET
Metro Türkiye de geride bıraktığı 24 yıl boyunca görüştüğü, tanıştığı her yeni müşteri ve tedarikçinin girişimci ruhundan ilham alarak bu konuda önemli bir adım attı. Şirket, tanık olduğu başarı hikayeleriyle bir sosyal girişimcilik yarışması düzenleme kararı aldı. Toplum ve dünya için bir fark yaratan, ekonomik, sosyal veya çevresel açıdan değer katan girişimci iş insanlarını gün ışığına çıkarmak istediklerini belirten Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “Bu farkındalıkla ve Capital, Ekonomist dergilerinin de değerli katkılarıyla Sosyal Girişimci Ödülleri organizasyonunu gerçekleştiriyoruz. 21 Nisan-15 Haziran arası gerçekleştireceğimiz proje kabulünün ardından, eylül ayının ikinci haftasında kazananları belirlemiş olacağız. Şimdiden çok heyecanlıyız ve inanıyoruz ki bu yarışma, toplumsal sorunlara yaratıcı ve yenilikçi çözümler bulunması için itici bir güç olacak. İşine gönül katan tüm girişimcileri Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2014’e başvurmaya davet ediyoruz” diyor.
SOSYAL GİRİŞİMİN 3 KRİTERİ
Sosyal girişim ve sosyal şirket kavramı, son yıllarda iş hayatında adından güçlü bir şekilde söz ettirmeye başladı. Doğum yeri ABD olan, Avrupa’da da hızlı yayılan bu konsept sayesinde şirket sayısı da hızlı artıyor. Ancak, sosyal girişim denebilecek şirket/kuruluş sayısıyla ilgili kesin rakamlar düzenli olarak yayınlanmıyor. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte özellikle de Batı’da bütün girişimler içinde yüzde 1-6 arasında payının olduğu tahmin ediliyor.
Örneğin İngiltere’de, ekonomiye 24 milyar sterlinden fazla katkıda bulunan, 1 milyon kişiye istihdam sağlayan 62 bin sosyal girişimin olduğu söyleniyor. Bu veriler de İngiltere’deki Şirketler Bakanlığı’na ait. 2005 yılından bu yana düzenli olarak benzer veri yayınlayan bakanlık, 2003 yılında 5 bin 300 şirket olduğunu açıklamıştı. Buradan bakıldığında müthiş bir büyümeden söz etmek mümkün…
İngiltere’de gerçekleştirilen Küçük Şirketler araştırması da sosyal girişimle ilgili bir başka gerçeği ortaya koyuyor. Araştırmaya göre bir şirketin sosyal girişim olarak değerlendirebilmesinin 3 önemli koşulu var. Bunları yerine getirmeyenlere sosyal girişim demek doğru olmaz.
İşte o kriterler:
1- Kurucunun kendisini “sosyal girişimci” olarak görmesi.
2- Şirketin kârının yüzde 50’sinden fazlasını şirket sahiplerine ya da hissedarlarına dağıtmaması… Bir başka deyişle yüzde 50’sini hayır ve sosyal sorumluluk işlerine ayırması…
3- Gelirlerinin yüzde 25’inden fazlasını mal ve hizmet ticareti üzerinden kazanıyor olması… Bunların dışındaki şirketler ya da sahipleri de kendilerini “sosyal girişimci” olarak nitelendirebilir. Ancak bu, onların sosyal girişimci olduğu anlamına gelmez…
BETTER WORLD’ÜN ÖRNEK BAŞARISI
Dünyanın dört bir tarafında “sosyal girişim” ya da “sosyal şirket” kapsamına giren kuruluşların sayısı artıyor… ABD’de kurulu Better World Books, çeşitli ödüller de almış başarılı sosyal girişimlerden biri… Notre Dame Üniversitesi mezunu 3 arkadaş (Xavier Helgesen, Chris Kreece Fuchs ve Jeff Kurtzman) tarafından kurulan Better World’ün misyonu, dünyanın dört bir yanındaki kitaplarının değerini en yüksek düzeye çıkarmak ve global düzeyde okur yazarlık oranını artırmaktan ibaret…
Şirket, özellikle ikinci el ders kitaplarına değer kazandırmak, onları toplayıp site aracılığıyla satmak, ihtiyacı olanlara bağış yapılabilmesini sağlamak üzerine kurulu faaliyet yürütüyor. Özetle kullanılmış kitapları geri kazanma, ihtiyacı olanlara bağış yapma ve daha çok kitap okunmasını sağlama gibi hedefi var. Bu yolla 117 milyon kitap satışı gerçekleştirip 15 milyon dolar kazanıp eğitime harcadılar.
Şirketin kurucuları, başarılarını, kâr ve zarara değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel etkiyi de dikkate alarak değerlendiriyor.
MÜTHİŞ GELİŞMEYE DİKKAT!
Ağırlıklı iş dünyasına yönelik aramalar yapan Nexis adlı arama motorunda, 2001 yılında gerçekleştirilen araştırmada “sosyal girişimci” (Social entreprenuer) kelimesinin 389 yerde geçtiği saptanmıştı. Aynı kaynakta 2011 yılında yapılan araştırmada rakamın 3 bini geçtiği görüldü.
Sadece internette değil, başka alanlarda da sosyal girişimcilik daha fazla kendinden söz ettiriyor. Eğitimcilere danışmanlık veren Debbi D. Brock, 2002 yılında bu konuda birkaç adet kurs veren organizasyon olduğunu, 2008 yılında ise sadece sosyal girişime odaklı profesör sayısının 35 ülkede 350’ye çıktığını söylüyor. Brock’a göre, bu alana yönelik ilgi sayesinde yeni işler kuruluyor, konferanslar ve ödüller düzenleniyor. Hepsinden önemlisi de yakın geçmişte alınan mesafenin daha fazlası, yakın gelecekte alınacak…
0 yorum