Yurtdışında gördüğümüz değerlere çıkabilmek için girişimlerin muhakkak global pazarları hedeflemesi gerekir. Bunun örneğini şimdiye kadar göremedik ama gelecek yıllarda bu hedefle yola çıkan internet girişimlerinin olacağına inanıyorum.
GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ SORULARINIZI BEKLİYOR
Emre KURTTEPELİ [email protected]
1- Girişimcilik mottunuz nedir? Bugüne kadar kaç girişime yatırımcı olarak destek verdiniz?
Mottom, “Bulduğunuz çözüme değil, problemin kendisine odaklanın.” Her şeyden önce ne değer yarattığınızı, hangi soruna çözüm olarak ortaya çıktığınızı iyi bilmeniz önemli. Yolda çözüm yolu değişebilir, iş modeli “pivot” edebilir, ancak çözülen sorunun kaynağı sağlamsa başarılı olma ihtimali çok daha yüksek olacaktır. Çoğunlukla kendi kategorisinde lider olan e-ticaretten dikey sosyal network sitelerine, mobil ve oyun şirketlerine kadar birçok internet ve teknoloji şirketinin kurucusu veya melek yatırımcısıyım. Galata Business Angels’ın (GBA) başkanı ve üyesi olarak yaptığım yatırımlarım dışında Trendyol, Evidea, Hediyemo, Mobilecraft gibi 20’nin üzerinde bireysel yatırımım da var. Bugüne kadar hem bireysel hem yatırım ağının bir parçası olarak toplamda 50’nin üzerinde girişime yatırımcı olarak destek verdim.
2- Girişimcilik hikayeniz nasıl başladı?
1996 yılında Türkiye’nin ilk kurumsal internet servis sağlayıcısı olan Fornet’i kurduktan sonra kısa sürede Türkiye’nin en büyük kurumsal internet hizmet sağlayıcısı haline geldi. Fornet’in Koç Holding şirketi olan Koçnet’e satılmasından sonra 1999 yılında Mynet’i hayata geçirdim. Bugün Mynet, aylık 22 milyon ziyaretçisi, 48 farklı ürün ve servisiyle Türkiye’nin lider internet portali konumunda. Şu anda Mynet Şirketler Grubu’nun yönetim kurulu başkanlığını da yürütüyorum. Bu süreçte girişimci olmayı değil, girişim yapmayı istedim. Aile işine çok zıt bir sektörde girişimciliğe adım attım. İnternetin dünyada ve Türkiye’de büyük değişim yaratacağına inandım. Mynet’le birlikte başlayan serüvenimde bu değişimin bir parçası olmaya karar verdim. Hayallerimi hayata geçirmek için çok etkili bir platform olduğunu düşünmüştüm, yanılmamışım ve birçok şey planladığımın çok ötesine geçti.
3- Yatırımcı olarak kriterleriniz neler?
Yatırım yaparken en önemli kriterlerim, girişimcinin tutkusu ve konusuna hakimiyeti başta olmak üzere seçtiği ekibin özellikleri ve yeni girişimiyle çözdüğü sorun ve buna yaklaşımı. Beni çeken, bulduğu çözümün mevcut problemi daha iyi çözen, çözümü optimize eden bir şey olmasından çok, tamamen değişik bir bakış açısıyla kökten değişim yaratacak bir çözüm olup olmadığı. Yani vitamin değil de Aspirin olup olmadığı… Bana göre, girişimcinin problemi ne şekilde olursa olsun çözmeye tutkulu olması veya kendi bulduğu çözüme delicesine bağlı olması doğru değil. Çözülen sorunun kendisine takıntılıysanız, çözümün ne olduğu ikinci planda kalıyor ve o girişimin başarılı olma ihtimali çok daha yüksek oluyor. Son olarak da çözümün ölçeklenebilir olması çok önemli. Hitap ettiği kitlenin büyüklüğü ve büyürken her kazandığı kullanıcıyla kullanıcı maliyetinin sabit kalmayıp düşüyor olması gerekiyor.
4- Şu ana kadar sizi en çok tatmin eden, geri dönüşünden en çok memnun kaldığınız yatırımınız hangisi oldu?
GBA olarak yatırım yaptığımız tüm girişimlerin hem Türkiye’de hem yurtdışında önemli yerlere geleceklerine inanıyoruz ve bu yönde desteklerimizi sürdürüyoruz. Ancak bugüne kadar sağlam adımlarla ilerleyen ve büyüme stratejilerini çok etkili şekilde hayata geçirebilen bazı girişimlerden örnek verebilirim. Örneğin GBA yatırım portföyünde yer alan girişimlerden dördü,GBA üyesi olmayan sektördeki diğer yatırımcılardan ikinci tur yatırımlarını almaya başardı.GBA olarak bizi en çok tatmin eden yatırımlardan biri İnsider… GBA üyelerinde 400 bin TL yatırım almıştı.ikinci turda sektördeki diğer yatırımcılardan da büyük miktarda yatırım alarak yurtdışı müşteri sayısını hızla artırma ve Endeavor Girişimcisi seçilme gibi başarılar yakaladı.İnsider temelde e-ticaret sitelerinin satış ve dönüşüm oranlarını artıran teknolojik uygulamalar üzerinde çalışan bir şirket.Türkiye’de daha önce olmayan bir teknoloji geliştirdikleri için TÜBİTAK teşviki de aldılar.Şu anda Avrupa,MENA ve Rusya pazarındaki 60’ı Aşkın kurumsal müşterileri,3 bölgedeki ofisleriyle küresel bir proje olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyolar.Dolayısıyla İnsider,GBA’nın en başarılı yatırımlarından biri diyebilirim.
5- Sizce start up’ları başarılı kılan kritik adımlar neler oluyor?
Geleneksel “ürün geliştirme” anlayışından uzaklaşarak pazara hakim olan girişimler kısa sürede yol alıyor, ilerliyor. Ürün fikrinin pazardaki yeri düşünülerek pazarın doymuş olabilme ihtimalini ve hangi projenin, hangi ülkede hacim kazanabileceğini hesaplayan, iş modeli doğru olsa dahi o ülkede ölçeklenebileceğinden emin olmak için gerekli araştırmaları ve incelemeleri yapan girişimler, beklenmedik durumlarla daha az karşılaşarak engelleri daha kolay ve daha kısa sürede aşabiliyor. Bu kritik özellikler, mentorlara ve ekosistemin içinde aktif kişilere danışılarak geliştirilebiliyor. Doğru fikri bulmak çok önemli ancak girişimin başarılı olacağının garantisini vermez. Girişimi gerçekleştirme yolunda adım adım ilerlerken her türlü engele karşı B planı tasarlayan ve bu engellere karşı mücadeleci olan girişimler kazanıyor.
6- Start up girişimcileri için sizce Türkiye’de fırsatların en iyi olduğu alanlar hangi alanlar?
GBA yatırımcıları olarak internet ve teknoloji sektörüne odaklanıyoruz. İnternet şu anda her sektörün gündemine girmiş durumda. Bu anlamda girişimcilik açısından her sektör bir potansiyel… Bunlardan ölçeklenebilir ve katma değeri yüksek tarafları seçmek lazım. Eğer Türkiye odaklı bir girişim olacaksa ülkemizin boyutundan kaynaklanan ölçeklenebilirlik daha da önemli bir konu haline geliyor. Bu yüzden her girişimin ölçeklenebilirliği konusunda piyasa araştırmasını iyi yapması gerekiyor. Amerika’da cazip olan bir iş Türkiye’de yeterli boyuta ulaşamayabilir.
7- Yurtdışında start up girişimcileri birden çok yüksek değerlemelere ulaşıyor. Türkiye’de start up’ların değer kazanma konusunda şansı nedir?
Odak olarak iki türlü girişim:Biri pazarı türkiyede olan girişimler ki bunlar örnek olarak e-ticaret siteleri verlebilir.Diğeri ise Global oyuncu olmayı hedefleyen girişimler.Ağırlıklı olarak türkiye’ye odaklı bir girişimin değerleme kısıtlaması haliyle Türk pazarı boyutu.Türk bankasıyla global oyuncu olan bir bankanın değerlemesi arasındaki fark gibi burada bu farkın olması normal. Yurtdışında gördüğümüz değerlere çıkabilmek için girişimlerin muhakkak global pazarları hedeflemesi gerekir.Bunun örneğini şimdiye kadar göremedik ama gelecek yıllarda bu hedefle yola çıkan ve başarma yolunda yürüyecek internet girişimlerinin olacağına inanıyorum.
8- Holdinglerin ve büyük şirketlerin de bünyelerinde start up’ları hayata geçirdiklerini görüyoruz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her şeyin çok hızlı değiştiği bir dönemdeyiz. İşler çok iyi giderken sektördeki keskin değişimlere ayak uyduramadığı için bir anda tamamen ortadan kalkmış şirket örnekleriyle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla büyük şirketlerin ve holdinglerin ayakta kalabilmeleri ve sürdürülebilir gelişim sağlayabilmeleri için yeniliklere öncülük etmeleri, yeni fikirleri kendi bünyelerinde hayata geçirmeleri gerekiyor. Büyük şirket ve holdinglerin bünyesinde hayata geçirilen start up’lar da bu ihtiyacın en önemli göstergelerinden biri. Bu tür kuruluşların, konusunda deneme yanılma anlamında daha çok opsiyonu var. Çok sayıda deneme yapabilecek güçleri ve kaynakları var. Dolayısıyla aslında bu kadar deneme arasından başarılı girişim çıkarma olasılıkları da bireysel girişimcilere kıyasla daha fazla denebilir. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemlerde Türk şirketlerinin bu alana ilgisi artış gösterecektir.
9- Melek yatırımcıların risk almadığı, daha çok yol alan projelere yatırım yaptığı yönünde eleştiri var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Risk, yatırımcıya göre değişen bir kavram. İnternet/teknoloji geçmişi olan bir yatırımcıyla diğer sektörlerden gelen yatırımcı arasındaki risk tanımında farklılıklar olduğunu düşünüyorum. Özellikle sanayi, gayrimenkul gibi geleneksel bir geçmişe sahip yatırımcıların, internet girişimlerindeki riski anlaması ve hazmetmesi kolay olmuyor. Geleneksel bir yatırımcıya, yeni kurulan internet girişimcilerinin birçoğunun 1 yıl sonra ayakta kalmayacağını, işin ruhunda bu riskin olduğunu ve bunu kabul etmek gerektiğini anlatmak kolay değil. Bu zamanla aşılacak bir konu. Benim açımdan, internet girişimcisi olduğum ve uzun yıllardır bu konuda yatırım yaptığım için yatırımın riski konusu ikinci planda. Ana konu girişimcinin hayalini başarıp başaramayacağının değerlendirilmesi. Hayal ettiği ne kadar zor olursa olsun girişimcinin eğer başarabileceğini düşünüyorsanız, riskiniz getiri potansiyeline göre çok düşük kalıyor.
10- Yatırımcıların kendilerini hangi alanlarda geliştirmesi gerekiyor? Son yıllarda yatırımcı sayısındaki artış, girişimciler için önemli fırsatlar yaratıyor. Çünkü ne kadar çok yatırımcı olursa o kadar çok yatırım yapılabilecek proje ortaya çıkar. Fakat melek yatırımcıların da hem kendilerini hem sektörü genişletecek ve geliştirecek adımlar atmaları gerekiyor. Melek yatırımcıların, potansiyel yatırımlara özenle yardımcı olmaları ve şahsi networklerini birbirleriyle tanıştırmaları sektörü büyütüp zenginleştirir. Ayrıca melek yatırımcılığın mantığında mentorluk olduğu için girişimlere maddi desteğin yanı sıra mentorluk sağlama konusuna daha açık ve yatkın olmak lazım. Aynı zamanda farklı sektörlerde faaliyet gösteren yatırımcıların da melek yatırımcılık konusunda devreye girmesini diliyoruz. Çünkü farklı sektörlerin devreye girmesi, çeşitli bilgi birikimlerinin paylaşılması ve girişimcilere yol gösterebilecek farklı iş uygulamaları anlamına geliyor. Türkiye’de bu sektörün önü çok açık. Önümüzdeki yıllarda hem yatırımcı hem girişimci tarafında büyüme oranlarının artacağına inanıyorum. Devlet desteği de bu büyümeyi önemli ölçüde tetikleyecektir.
0 yorum