Steve blank ve düşünce yapısı

Dünyadaki birçok gelişmiş ekosisteme bakıp şu anda ne yapıyorlarsa kopyalamaya çalışıyoruz. Ve bunların başarılı bir girişimcilik sistemi oluşturacağını umut ediyoruz.

Burak BÜYÜKDEMİR [email protected]

Pakistan’da üç tekerlekli motosikletten bozma taşıma araçları olan Tuk Tuks, taksi olarak kullanılır. Özellikle Güney Asya ülkelerine gittiğinizde yaygın olduklarını görürsünüz. Travly, 2 yıl önce Antalya’da düzenlediğimiz Startup Turkey konferansında sunum yapan girişimlerdendi. Geçen ay içinde eski iş modellerini pivot ederek Tuk Tuks için bir uygulama yaptılar ve Pakistan için taksi pazar yeri oldular. Geçtiğimiz haftalardaki büyüme rakamları onları da şaşırttı. Diğer ülkelerde nasıl büyüyebileceklerini planlıyorlar. Taskulu’nun kurucusu Farhad Hedayati, İran’da Asana, Trello ve benzeri SAAS’lara rakip bir servis geliştiriyor. Taskulu, şu anda 14 bin kullanıcıya ulaşmış durumda. Almanya ve Japonya’dan kullanıcıları var. Nims, Kenya’da iki geliştiricinin kurduğu mobil ödeme sistemi. Afrika’da mobil erişim, birçok ülkeden daha yaygın. Her türlü alışveriş mobil ödemeyle yapılabiliyor. Mobil paranın yoğun kullanıldığı Kenya’da, çalışanların maaşlarını mobilden alabilmelerini sağlayacak bir servis geliştiriyorlar.

1.500 BAŞVURU
Temmuz başından itibaren 78 ülkeden 1.500’ün üzerinde başvuru aldık. Bu girişimcilerin birçoğuyla görüştük ve 100’ünü Startup İstanbul’a davet ettik. Dünyanın önde gelen mentorlarını 5 günlüğüne İstanbul’da ağırladık. Microsoft ofislerinde ilk 2 gün mentorluk, 1 gün yatırımcı sunumları oldu. Pazar günü dünyanın bir çok ülkesinden gelmiş girişimcileri boğaz turuyla bir araya getirdik. İstanbul sadece Türkiye’nin değil Avrupa, Asya ve Afrika bölgesinin en önemli girişimcilik merkezlerinden olması için bu konferanslar önemli. Sadece fiziksel buluşma değil, düşünce yapısının değiştirilmesi için insanların buluşması çok değerli.

DÜŞÜNCE YAPISI
Steve Blank, Prof. Erhan Erkut’la yapmış olduğu sohbette düşünce yapısının Silikon Vadisi’nin temellerini oluşturduğunu anlattı. Girişimlerin büyük şirketleri kopyalamamaları gerektiğini, yeni iş modeli arayışında olan geçici olarak kurulmuş yapılara girişim denildiğinden bahsetti. MBA programlarının, 1900’ların başında şirketler için yönetici yetiştirmek amacıyla kurulduğunu girişimcilik için uygun olmadığının altını çizdi. Yalın girişim metodolojisinin kurucularından olan Blank, girişimciliği sanat ve müzik dersleri gibi öğretilebilir olduğunu, ancak herkesin girişimci olmayacağını, bunu isteyenlerin yapabileceğini söyledi.

DEĞİŞİM ŞART
Dünyadaki birçok gelişmiş ekosisteme bakıp şu anda ne yapıyorlarsa kopyalamaya çalışıyoruz. Şu anda çalıştıkları binaları, masaları ve koltukları kopyalıyoruz ve bunların başarılı bir girişimcilik sistemi oluşturacağını umut ediyoruz. Bunun görsel dekorasyon malzemeleriyle ilgisi olmadığını, düşünce yapısının değiştirilmesi gerektiği gerçeğini hep halı altına itiyoruz. En zoru ve uzun sürecek olanı, ‘düşünce yapısı’ devrimini gerçekleştirebilmek olacaktır. Bu düşünceyi ektikten sonra sulamak gübrelemek, korumak ve meyvelerini toplamak uzun yıllar alıyor. Eğer orman oluşturmak istiyorsak yüzyıllar alıyor.

KOPYALAMAMAK İÇİN…
Eğer teknoloji kopyalamaktan çıkmak istiyorsak tüm düşünce yapısını değiştirmek gerekiyor. İlk olarak hiyerarşiden uzaklaşmakla başlıyor. Yani organizasyon şemalarında yüksek kutularında olanlarla veya devletin yüksek mevkilerinde oturanlarla aynı düzlemde konuşabilmek ve sadece fikirlerin konuşulmasını sağlamaktan geçiyor. Fikirlerin hiyerarşiden bağımsız olduğu gerçeğini öğrendiğiniz ve karşı tarafı bastırmaya çalışmadığımız zaman, ancak bu düşünce yapısını değiştirebileceğiz.