Kadın üreticiyi kitlelerle buluşturuyoruz

Kadınların Elinden, Anadolu’daki kadın üreticileri büyük pazarlarla buluşturan bir sosyal girişim. Bugün 300’den fazla üreticiyi, 200’den fazla kurumsal şirketle buluşturan girişim, 2 turda aldığı yatırımla 13,5 milyon TL’lik şirket değerlemesine ulaştı.

Berrak KUTSOY
[email protected]

Sabancı Üniversitesi öğrencileri tarafından kurulan Kadinlarinelinden.com Anadolu’daki kadın üreticilerin ürettiği ürünleri büyük pazarlarla buluşturan bir sosyal girişim. 2018 Haziran’da kurulan Kadınların Elinden, bugün 300’den fazla üreticinin ev ekonomisini güçlendiriyor.

150 bin kullanıcı ve 200’den fazla kurumsal şirketle büyük pazarlarda yer almaya devam ediyor. Toplam 2 turda aldığı yatırımla 2020 Temmuz itibarıyla 13,5 milyon TL şirket değerlemesine ulaşan girişim, tedarik zincirini şeffaflaştıracak blockchain teknolojisini geliştiriyor.

Kadinlarinelinden.com Kurucu CEO’su Mustafa Alp Dumrul, girişimin hikayesini şöyle anlatıyor:

“GEÇMİŞİMİZ”

“Ekibimizden Alp, Yaşar Üniversitesi’nden Sabancı Üniversitesi’ne geçiş yaptıktan sonra İsviçre’de stajını tamamlıyor; Hande, Anadolu Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Amerika’da çalışmaya başlıyor ve Atakan ise Hong Kong’taki eğitimini tamamlamış ve Sabancı Üniversitesi’nde okumaya devam ediyordu.

Alp ve Atakan olarak Sabancı Üniversitesi’nde tanıştık ve henüz öğrenciyken kurumsal şirketlere, start up’lara ve üst düzey yöneticilere özel danışmanlık ve yazılım hizmetleri sunan Creatiful Minds’ı kurduk.

Y ve Z kuşağı odaklı ekip yönetimi, pazarlama, iş planı oluşturma, içerik oluşturma, growth hacking gibi konular danışmanlık kapsamımızı oluştururken aynı zamanda şirketlerin web site ve mobil uygulama ihtiyaçlarını karşılıyorduk.

Hande ise Amerika’da iş hayatını sürdürüyor, aynı zamanda sık sık dünyadaki kadın odaklı girişimler konusunda bizi bilgi bombardımanına tutuyordu.

YOLA ÇIKIŞ HİKAYESİ

2016’dan bu yana fayda yaratarak ticaret yapma konusuna hep daha çok eğilimliydik ve ‘tarım’ İsviçre’de tanıştığımız ve teknolojiyle birlikte Türkiye’de derhal yapılması gereken bir olgu olarak hayatımıza girdi, Kadınların Elinden böylelikle başladı.

Büyük bir baraj diye nitelendirdiğimiz ‘tarımdan’ önce gıdayı, pazarı, üreticiyi, hepsinden önemlisi üretim olgusunu öğrenmek için bir kanal kuralım, bu kanalda uygun ve büyük pazarlar bulamayan Anadolu’daki üretici kadınların ürünlerini geniş kitlelere ulaştıralım diye yola çıktık.

Tarım alanlarının hızla yok olmaya başladığı ülkemizde, böylelikle tarımı tekrar kurgulayarak, bu sektöre yönelik hem know how hem maddi yatırım toplayalım istedik.

“ÖNCE HAYAL KURDUK”

İlk önce aklımızda ne varsa ortaya döktük ve her konu üzerinde tartıştık. Kısa ve uzun vadeli yapabileceklerimizin önce hayalini kurduk, sonra planını yapmaya başladık ve bir yandan da pazar ve rakip araştırmaları, tahmini bütçe hesaplaması yaptık.

Örneğin ilk genel hedef kitlemiz olan ‘kurumsal şirket çalışanları’ sınırlamamızı bu mart ayında geride bıraktık ve hedef kitlemizi genişlettik. Ayrıca kadın kooperatifleriyle görüşüp problemlerini dinledik, doğal gıda tercih eden kişilerle anketler yaptık.

Tüm bunlar devam ederken hızlı bir şekilde MVP web sitemizi oluşturduk ve kadın kooperatifleriyle anlaşıp ürünlerini ilk kullanıcılarımızla buluşturmaya başladık. Kadın kooperatiflerimizin ve birlikte çalıştığımız üretici kadınların sayısı arttıkça arz edebileceğimiz ürün sayısı arttı.

“HİBE ALDIK”

Bizi Sabancı Üniversitesi’nden direktörler ve hocalarımız arasında spesifik olarak destekleyen Sondan Durukanoğlu Feyiz, Zehra Sayers, Çağdaş Erk’in yanı sıra ekosistemden Sedat Doğan, Erdem Kılıç, Ergi Şener, Rana Özşeker gibi mentorlarımızın da desteği çok oldu.

Ayrıca yine ekosistemin en başarılı yatırımcı ve girişimcileriyle tanışma ve fikir alışverişi yapma fırsatını hep yarattık. Üniversitemizden de 100 bin TL’nin üzerinde hibe aldık.

ZORLAYAN KONU

Kadınların Elinden için zor olan şuydu: Kimse kadın üreticilerle olan süreci yönetebileceğimize inanmıyordu. Daha dijital işlerle daha hızlı yol alabileceğimizin tavsiyelerini alıyorduk. Ama dinlemedik ve çok hızlı bir şekilde yola koyulduk. Burada en çok ailelerimizden destek aldık.

Kadın üreticilerin destekleyici pazaryeri olmamız noktasında ailelerimiz özellikle üretici kadınlarla çalıştığımız için içten bir motivasyonla her zamankinden daha çok yanımızda oldu. Maddi manevi destekler, en çok yorulduğumuzda gelen psikolojik destekler saymakla bitmez.

İLK BÜYÜK İŞ

İlk büyük işimiz, 8 Mart için 30’dan fazla büyük kurumsal şirket çalışanına hazırladığımız hediye paketleri oldu. 20 bine yakın paket ve 100 binden fazla ürün hazırlandı. Depolama, gelen ürünlerin hepsini tek tek yerleştirme ve paketlerini şirketlere göre özelleştirmek çok büyük bir iş yüküydü.

Birçok sınırlayıcının olduğu o zamanlarda her gün 30 kişi net tabiriyle arı gibi 1 ay boyunca çalıştı. Üreticilerin ve ekibin net gücünü tüm paketler teslim edildikten sonra gördük. Tam olarak büyük pazarlara hazır olduğumuzu o süreçte gözlemledik, eksiksiz ve hatasız 8 Marta ulaştık.”

“DEPRESİFLİĞE KAPILMADIK”
GÜÇLÜ TARAF
Hedeflerimizi hep önde kapattık ama asla başarısız olma depresifliğine kapılmadık, çünkü inandığımız düşüncenin içerisinde çok güçlü olan bir taraf vardı: ‘Üreten kadınlar. Üretim her zaman çok değerliydi, keza şu günlerde çok daha değerli. Ayrıca biz bu işe başlarken ekip tamdı.

GÖNÜLDEN BAĞLI KİTLE
Üreticilerimizle çok iyi ilişki kuracak bir Hande; bu fikri, ürünleri çok iyi satacak bir Alp; sürecin dijitalleşmesini, kullanıcı deneyiminin geliştirilmesini ve ölçeklenmemizi sağlayacak bir Atakan vardı. Size inanan bir kitle yaratmak çok önemli, gönülden bağlı büyük bir kitle başarısız olma ihtimalini kaldırıyor.

“BAŞARDIĞIMIZA İNANDIĞIMIZ AN”
“YAZLIK YERLERE YÖNELDİK
Başarı hep ölçeklenmiş ve planlanmıştı. Bizim için hedeflerin üstünde tamamlamak da hep başarıyı getirdi. Ama ilk defa “Başardık” dediğimiz gün bizim için özel. 2019’un yazında tüm İstanbul gibi biz de yazlık yerlere yöneldik. Ve ‘Bodrum’dan başlayalım’ dedik.

“MARKET MARKET GEZDİK’
Ellerimizde ürünler ve kataloglarla market market gezdik, tanıtımlar yaptık. Bodrum’un en büyük gurmelerinden Metin Çıngıloğlu’na ürünlerimizle kabul edildik ve ilk defa market raflarına ürünlerimiz yerleşti. O gün ilk defa bir marketteydik ve ürünlerimizin hepsini bir günde satıp bitirdik. O gün gerçekten başardığımıza inandık.