Yatırımcılar getirisi çok olan yatırım fırsatları ile ilgilenir. Bu fırsatların en başında dijitalleşme geliyor. Bunun içinde e-ticaret ve e-ticaretle bağlantılı projelerden başlayarak yeni nesil sanal ve artırılmış gerçeklik, perakende teknolojileri ve finansal teknolojiler örnek olarak belirtilebilir.
Ali Rıza BABAOĞLAN [email protected]
Geçtiğimiz aylarda NTV ile yaptığımız röportajda “Türkiye’den neden bir unicorn çıkmaz” sorusuna, “Türkiye’de eksik olan şey, ekosistemin tam oturmaması ve sabırsızlık. Bunlar da deneyim eksiliğinden kaynaklanıyor. Bunun zamanla iyileşeceğini umuyorum. Biz daha operasyonel alanlarda teknolojik ürünlerde başarılı olabilecek bir ülkeyiz” cevabını vermiştim. Bu cevabım oldukça yankı buldu ve birçok kişi tarafından kaynak olarak kullanıldı. Konuyu biraz daha açmak istiyorum.
Öncelikle operasyonel konudaki vurgumun doğruluğunu son birkaç ayda basına yansıyan şirket satış haberleri gösterdi. E-fatura alanında işler yapan Foriba kendi alanındaki İspanyol rakibi tarafından, internetten ödeme çözümleri sunan İyzico yine kendi alanındaki yabancı rakibi tarafından ve son olarak internet üzerinde ön muhasebe işlemlerine hız kazandıran Paraşüt, kendisini tamamlayacak şekilde konumlanmış yerli fonların desteklediği başka bir yazılım şirketi tarafından satın alındı. Bu üç satın almanın toplam değerinin 250 milyon dolar civarında olduğu söyleniyor.
YATIRIM FIRSATLARI
Öncelikle belirtmeliyim ki yatırımcılar getiri fırsatlarının en çok olduğu sektörlerden başlayarak yatırım fırsatlarıyla ilgilenir. Farklı birçok sektörde yatırım yapabilirler. Şu an bu alanların en başında dijitalleşme geliyor. Bunun içinde e-ticaret ve e-ticaretle bağlantılı projelerden başlayarak yeni nesil sanal ve artırılmış gerçeklik, perakende teknolojileri ve finansal teknolojiler (fintek) örnek olarak belirtilebilir. Ben de benzer alanlarda yatırımlar yapıyorum. E-ticaret sektöründe sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik ve perakende teknolojileri alanlarında birçok yatırımım var. Yatırımcı tamamen işine odaklanmış girişimci görmek ister. Girişimciler ise genellikle emin olarak bir işe girişmek ve devam etme düşüncesindedir. Bu nedenle yatırımcılarla girişimcilerin tam olarak buluşamadığı konular var. Bir girişimci kendi fikrine güvenip tamamen peşinden koşma riskini alamıyorsa kendisine inanan yatırımcıları bulması da o kadar zor olur. Bu nedenle Türkiye’de yatırımcı bulmak görece kolay olsa da hazırlığını tam yapmayan girişimciler yatırım bulmakta zorlanabilir.
MELEK ALMANIN YOLU
Melek yatırım almak için izlemek gereken en iyi yol, kişinin fikrini hayata geçirip bazı sonuçlar üretildiğini yatırımcıya göstermesi. Yani yatırımcılar fikirden çok somut projeler ve net getiri fırsatlarını görmek ister. Fakat melek yatırımların daha sonra kurumsal yatırımcılar ve özellikle de yabancı fon destekleriyle devam etmesi gerekiyor. Türkiye’de dijital ve teknoloji alanında özellikle B2B tarafta ciddi işler yapan şirketler var, ama kurumsal anlamda yatırımcıların özellikle de yabancı yatırımcıların o şirketlere ulaşması halen oldukça zor. Türkiye’nin yeni nesil teknolojilerde atak yapabileceği fırsatlar var. Bu fırsatları iyi değerlendirmek için şirketlerimizin globalleşmeyi düşünmesi ve yurt dışında büyümeyi tercih etmesi gerekiyor. Bu vizyonlara sahip girişimciler geleceğin girişimcileri olarak hem iyi bir konum edinecek hem pazara yön verecek!
0 yorum