Yeni kurulan start up’lar en çok eğitim ve sağlık sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
Ayçe Tarcan Aksakal
[email protected]
2020’de ekosistemdeki 4 oluşumda 32 start up kuruldu. Zor bir yılda doğan bu start up’lar kendilerini pandeminin içinde buldu. Kimi yatırım bulmakta kimi ise pazar ve ekip oluşturmakta zorluk yaşadı.
Tedarikteki problemlerin yanı sıra dağıtımdaki büyük sıkıntılarla boğuşanlar da oldu. Ancak gerçek şu ki zorluğa doğan yeni start up’lar için bu sınav çok kritik… Uzmanlara göre bu dönemi atlatanlan başarılı bir gelecek bekliyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Aslında bu yılın ikinci çeyreğinden beri iş dünyasının gündeminin ilk sırasında salgın var. Salgının toplumsal ve ekonomik etkilerinin yanı sıra iş süreçlerine ve işin kendisine olan etkisi her yönüyle konuşuluyor, değişimler izleniyor, yaratacağı trendler tahmin edilmeye çalışılıyor.
Bu yıl kurulan start up’lar da işte bu ortama doğdu. İlk yıllarında kendilerini zor bir sınavın ortasında buldular.
Tarvenn Kurucu Ortağı ve CEO’su Mustafa Kopuk, pandeminin yeni girişimler için getirdiği en büyük riskin, sağlıklı bir ürün-pazar analizi yapamamak olduğunu düşünüyor ve devam ediyor:
“Hayatlarımızı derinden etkileyen ve davranış biçimlerimizin değiştiği geçici bir dönem yaşıyoruz.
Bu dönemdeki problemler, o problemlerin çözümü ve müşteri davranışları da geçici olabilir. Bu yüzden pandemi döneminde kurulan girişimlerin müşteri analizleri yanıltıcı olabilir ve sadece geçici bir dönemi kapsayabilir. Yeni kurulan girişimler için pandeminin getirdiği gizli risk bu.”
Girişim Merkezi Kurucusu Mehmet Şöhrap Sanlı, kısa vadede zorluk yaratan bu durumun bu dönemi atlatabilecek start up’lar için başarılı bir gelecek vadettiğini düşünüyor.
Sanlı, “Pandemi döneminde ticarileşme süreci hem talepteki daralma hem de iş hayatının süreçlerinin yavaşlamasıyla zorlaştı. Girişimciler plan ve hedeflerini yeni şartlara uyumlu bir şekilde revize etmeli” diyor.
Tablo böyle… Bu yıl Y ıldız Teknopark’ta 22, İTÜ Çekirdekte 6, İş Bankası’nın girişimcilik programı Workup’ta 3, YGA’da ise 1 yeni start up kuruldu. Peki yeni kurulan start up’lar neler yaşadı? Zor yılla nasıl baş ettiler?
ÖNE ÇIKAN ALANLAR
2020’de kurulan start up’lar, yeni dönemin ihtiyaçlarına uygun olarak daha çok sağlık ve eğitim alanında faaliyet gösteriyor. Bu yıl hayata geçen ve eğitim teknolojileri alanında ürün geliştiren start up’lar arasında Spiky,
Tospaa ve Awen for Us gibi pek çok girişim bulunurken sağlıktaki yeni girişimler arasında Chemtox Biolab, KTK Biyoteknoloji, Corbell Robotik, İmak Sağlık ve KDMED Biyoteknoloji öne çıkıyor.
Hastalıkların tanısında kullanılan enzim ve kullanıma hazır kitlerin üretimini yapan KTK Biyoteknoloji’nin kurucu ortağı Tuğba Koçmar, zor bir yılda kurulmalarına karşın enzim kitlerinin üretimini gerçekleştirerek pazarlama aşamasına geldiklerini belirtiyor.
Pandemi nedeniyle yurt dışı malzeme alımında aksamalar yaşadıklarını anlatan Koçmar, “Kısıtlamalar potansiyel müşterilerle iletişim kurmamızı zorlaştırdı” diyor.
Eğitim teknolojileri geliştiren Spiky’nin kurucu ortağı Furkan Eris, pandemi nedeniyle ekiple sürekli online toplantılar yapmanın ve fiziksel olarak bir arada bulunmamanın sıkıntısını yaşadıklarını belirterek öncelikli hedeflerinin ABD’de ilk satışı gerçekleştirmek olduğunu söylüyor.
Bu yıl şirketleşerek faaliyete başlayan Tospaa Kodlama Girişimi, çocuklar için kodlama araçları üretiyor. Okullarda bilişim öğretmenlerinin kullanabilecekleri pratik araçlar tasarladıklarını belirten girişimin kurucu ortağı Murat Adnan Tamer, bu sayede kodlama eğitiminde yaşanan eşitsizlikleri bir nebze olsun gidermeyi amaçladıklarını anlatıyor.
KALDIRAÇ ETKİSİ
Pandemi çözülecek yeni sorunları ve dolayısıyla girişimci bakış açısıyla fırsatları da beraberinde getirdi. Özellikle pandemiyle online’da artan iş hacmi yeni kurulan start up’lar için yeni fırsatlar oluşturdu.
Iş Bankası destekli Workup hızlandırma programının 7’nci dönemine seçilen Ingosa’nın kurucu ortağı Gökçe Duman, ev ve internette geçirilen sürenin artmasıyla geliştirdikleri chatbotlara ilginin arttığını, bunun da girişimlerini olumlu etkilediğini söylüyor. Duman, “Pandemi küçülme değil tam tersi bir kaldıraç etkisi yarattı” diyor.
Teknolojide rol model kadınlar yetiştirmeyi ve istihdam etmeyi amaçlayan eğitim teknolojisi girişimi Up School’un kurucusu Mina Ilköz, pandemiden kaynaklanan zorlukları fırsata çevirdiklerini belirterek, “Bu süreç karantina değil kuluçka oldu” diyor.
Ilköz, eğitimleri en baştan online ve canlı olarak kurgulamaları sayesinde derslere hız kesmeden devam ettiklerini ifade ediyor.
Xtinge Teknoloji’nin başkanı Dr. Emel Küpçü, salgınla yeni istihdam ve uzaktan çalışma konularında zorluklar yaşadıklarını, ancak sürece hızlı adapte olarak iş planlarını hedefledikleri şekilde sürdürdüklerini dile getiriyor. Küpçü, “Prototip aşamasındaki çözümümüzü yakında piyasaya sunacağız” diyor.
Marttaki sokağa çıkma yasaklarının başta moralini bozduğunu itiraf eden Awen for Us Kurucusu Dr. Aylin Löle, belirsizlikte bocalayan herkes gibi kalkıp yola devam ettiklerini anlatıyor. Löle, “Pandemi sonrası toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerimizi hızla online’a taşıdık” diye konuşuyor.
NE ÖĞRENDİLER?
Yeni kurulan start up’lar pandemi dönemini fırsata çevirmeye odaklansa da zor süreç pek çoğu için ilginç, yavaşlatıcı ancak aynı zamanda öğretici oluyor.
Yeni girişimciler, pandemi döneminde en çok ekiple sürekli online toplantı yapmakta, fiziksel olarak bir araya gelememekte ve 2020 hedeflerini hayata geçirmekte sıkıntı yaşadıklarını belirtiyor.
Perakendede oluşan gıda fazlasının tüketilmesini sağlayan pazaryeri uygulaması Oreka’nın kurucu ortağı Ethem Özcan, sokağa çıkma yasaklarının başladığı ilkbahar döneminde gıda perakendecilerinin kapalı olması nedeniyle piyasaya çıkışlarının geciktiğini söylüyor.
Perakendecilerin daha sonraki dönemde üretimlerini azaltmasının da girişimlerini olumsuz etkilediğini dile getiren Özcan, “Bu atıl zamanda odağımızı ürün geliştirmeye çevirerek uygulamamızı iyileştirdik ve yeni kapsam ekledik” diyor.
Pandemide ekibe yeni katılan çalışanları sürece dahil etmekte zorlandıklarım ifade eden Spiky’nin kurucu ortağı Furkan Eris, “Bu dönemde arkadaşlarımızdan geri bildirimler alıp ekipler arası iletişimi güçlendirme sürecini iyileştirmeye çalışıyoruz” diye konuşuyor.
2020 başında kurulan ve sağlık alanında yeni ürün geliştirme faaliyetleri devam eden KDMED Biyoteknoloji’nin müdürü Ayşenur Ertunç, girişimlerini TÜBİTAK sermaye desteğiyle hayata geçirdikleri için kurulma aşamasında zorluk yaşanmadıklarını, ancak pandemi nedeniyle şirketi yürütme anlamında zorluklarla karşılaştıklarını söylüyor. Ertunç, “Şirketleri ayakta tutmak için inovatif ürünler geliştirilerek var olma savaşı verilmesi şart” diyor.
TEST SÜRECİ
Bu yıl kurulan start up’ların ürün geliştirme ve test çalışmaları devam ediyor. Yıl bitmeden ilk ürünlerini devreye almayı hedeflediklerini söyleyen Archmir Kurucu Ortağı Mustafa Çakır, “Türkiye’nin en büyük sigorta şirketleriyle iş birliğimiz ve geliştirme süreçlerimiz devam ediyor.
Ürünümüzün sahaya çıkmasıyla global pazarlama ve yeni ürün geliştirme süreçlerini beraber yürüteceğiz” diye konuşuyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta faaliyetlerini sürdüren FineSci Teknoloji de kuruluş aşamasında TÜBİTAK BİGG 1512 Teknogirişim sermayesi desteğini kazanarak ilk yatırımını aldı. Girişimin yönetim kurulu başkanı Doç.
Dr. Alptekin Küpçü, Türkçe doğal dil işleme prototipi ve ilk uygulamayı kısa süre içerisinde bireysel kullanıcılara açmaya hazırlandıklarını belirterek, “Doğal dil işleme teknikleri kullanarak başta Türkiye olmak üzere dünyada kullanılabilecek akıllı yazılım çözümleri üretmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
Yatırım turunu 2020 sonuna kadar kapatmayı hedefleyen yeşil teknoloji girişimi NutzenTech de tohum öncesi yatırım aşamasında ve ilk ürünü hazır bekliyor. Girişimin CEO’su ve kurucu ortağı Mirkan Emir Sancak, yazılımlarını Türkiye çapında iyi niyet mektubu aldıkları 48 müşteride deneyip geri dönüşleri topladıklarını anlatıyor.
Pandemi sonrasında hızlı toparlanmanın yaşanacağı düşüncesiyle yatırım kararını ertelemediklerini belirten turizm alanında faaliyet gösteren teknolojiDemirarslan, bu ay yayına başlayan platformlarıyla “şehirden kaçanların yeni platformu” olmayı amaçladıklarını söylüyor.
GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
Zor yıl start up’larım en çok zorlayan konuların başında yatırım almak bulunuyor. Pek çoğu yatırımcılarla görüşmeye devam ederken bir taraftan da girişimlerini kendileri finanse etmek zorunda kalıyorlar.
K-Works hızlandırma programına dahil olan Archmir’in kurucu ortağı Mustafa Çakır, henüz yatırım almadıklarını, finansmanı ortakların sağladığını belirtiyor.
Bu yıl ODTÜ Teknokent’de kurulan teknoloji girişimi Homeye’nin kurucu ortağı Mehmet Uzun, bugüne kadar girişimlerini kendilerinin finanse ettiğini söyleyerek “Global strateji odaklı yatırımcılarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz.
Yıl sonuna kadar ilk yatırımımızı Türkiye’de alarak önümüzdeki yıl ABD pazarına açılacağız” diye konuşuyor. Özsermayeyle çalışmalarına devam ettiklerini ve herhangi bir yatırım almadıklarını ifade eden etik imza platformunu hayata geçiren Etik Teknoloji’nin kurucusu ortağı Erhan Tahminciler, kısa vadede kullanıcı ve işlem sayısını artırarak yurt dışına açılmak istediklerini söylüyor.
Yatırımcılarla görüşmeleri devam eden Pivony’nin kurucusu Emre Çalışır, çok yeni TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermaye Fonu’nu almaya hak kazandıklarını söylüyor. Çalışır, “18 ay boyunca desteklenecek Ar-Ge çalışmalarımıza kasım ayı itibarıyla başladık” diyor.
HEDEFLERİ NE?
Pandeminin yavaşlattığı yeni start up’ların en önemli hedefi yurt dışına açılmak. Yeni girişimler en çok ABD ve İngiltere pazarlarını hedefliyor.
Eğitime ve okullara odaklanan bir girişim oldukları için pandeminin etkilerini önemli boyutta hissettiklerini belirten Tospaa Kodlama Girişimi’nin kurucu ortağı Murat Adnan Tamer, “Öncelikli amacımız 2021 yılında tüm ürünlerimizle Londra’da düzenlenen BETT fuarında yer almak” diyor.
BETT’in eğitim teknolojileri alanında en önemli fuarlardan biri olarak kabul edildiğini dile getiren Tamer, yurt
dışına açılıp dünyada erken yaş kodlama eğitiminde tercih edilen bir çözüm olmak istediklerini söylüyor. Ingiltere pazarını hedefleyen yeni girişimlerden biri de 2020’nin ilk aylarında
Vestel Ventures önderliğinde yatırım alarak şirketleşme sürecini tamamlayan dijital sosyal sorumluluk platformu AbilityPool. 2021 ortalarında global planlarının ilk adımı olarak İngiltere pazarına açılmayı hedeflediklerini ifade eden girişimin kurucu ortağı Haydar tSinan Yıldırım, “Kurumsal sosyal sorumluluk alanında kuramların güçlü bir çözüm ortağı olarak yeni yılda müşteri portföyümüzü büyütmeyi ve bu alanda hem ulusal hem global hikayeler yazmayı istiyoruz” diye konuşuyor.
EMRE ÇALIŞIR PIVONY KURUCUSU “60 MENTOR GÖRÜŞMESİ YAPTIM”
“UMUDU KAYBETMİYORUZ”
En çok dikkat ettiğim unsur, motivasyonu her zaman yüksek tutmak ve umudu asla kaybetmemek. Devamlı pandemi haberlerini takip ederek işinize motive olmanız mümkün değil. Bu nedenle geliştirdiğimiz ürüne, ekibe ve pazara hiçbir engel yokmuş gibi odaklandık. 8 kişilik ekibimizle henüz yüz yüze bile tanışmadım. Ancak uzaktan çok verimli ve etkin bir şekilde çalışıyoruz. Ekip içi iletişimimizi ve üretkenliğimizi artırmaya yönelik birçok aracı kullanıyoruz.
“TAKİP EDİYORUM”
Dünyadaki diğer start up’ların uzaktan çalışma sırasında özellikle de ürün geliştirme ve proje yönetimi alanında karşılaştıkları zorlukları ve uyguladıkları yöntemleri takip ediyorum. Twitter bu anlamda çok faydalı.
İTÜ Çekirdek ekibi de pandeminin tüm zorluklarına rağmen hiçbir çalışmasını duraklatmadı, onların da devamlı desteğiyle sürekli olarak çalıştık ve geliştik. Son 10 ayda 60’ın üzerinde mentor görüşmesi yaptım.
F. FARUK AKINCI FİBER GAMES KURUCU ORTAĞI “2 HİT OYUN ÇIKARACAĞIZ
“ÖZSERMAYEYLE İLERLİYORUZ”
Şirketimizi kurduktan çok kısa süre sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark bünyesine katıldık. Tamamen kurucu ortakların özsermayesiyle yola çıktık ve böyle ilerlemeye devam ediyoruz. İlgilenen yatırımcı gruplarıyla görüşmelerimiz sürüyor.
“OLUMSUZ ETKİLENMEDİK”
Oyun sektörü pandemiden olumsuz etkilenmedi. Ancak pandemi takım arkadaşlarımızın psikolojisini derinden etkiledi. 2021’de hypercasual türünde en az 2 hit oyun çıkarmayı planlıyoruz. Buradan alacağımız ivmeyle casual mobil oyun üretiminde de üretime geçmeyi düşünüyoruz.
MUTLU YILDIZ MAY AGTECH TEKNOLOJİ KURUCUSU
TEDARİK SIKINTISI
Zirai insansız hava araçları alanında Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Yerli üretim ürünlerimizle 10 dakika içerisinde 10 dönümlük bir araziyi ilaçlayabiliyoruz. Ürünümüzü tamamladık ve seri üretime geçmeyi hedefliyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor.
“ZAMAN KAYBETTİK”
Pandemi sebebiyle tedarik yollarında çok fazla sorun yaşandı ve projemizi tamamlarken zaman kaybı yaşadık. Donanım üreten bir şirket olarak uzaktan çalışma koşulları bizi yavaşlattı. Yeni kurulmuş bir start up için vakit en önemli etken. Tanıtım için gerekli ortamları pandemi sebebiyle sağlayamadık.
0 yorum