Peak Games’in 1,8 milyar dolarlık exit’i, start up ekosistemini hiç olmadığı kadar hareketlendirdi. Türk girişimcilerin milyar dolarlık işler yaratabileceğine duyulan inancı pekiştiren bu çıkış, “Sırada kim var” tartışmasını başlattı.
Start Up Dergisi olarak bu sorunun yanıtını aradık. Ekosistemin önde gelen uzmanlarıyla yaptığımız analizler sonucunda birkaç yıl içinde milyar dolarlık değerlemeye ulaşabilecek girişimleri saptadık.
İşte yakın zamanda unicorn olma potansiyeli taşıyan 10 start up ve onların gelecek hedefleri…
1- HERKES “GETİR” DİYOR
Getir, son dönemin en çok konuşulan girişimlerinden biri. Özellikle pandemi döneminde büyüme hızını katlayan girişim için aslında 2019, iyi bir yıl oldu. Silikon Vadisi’nin önemli yatırımcısı Sir Michael Moritz, kişisel yatırım fonu Crankstart aracılığıyla 2019 sonunda Getire 25 milyon dolar yatırım yaptı.
Moritz’in ardından Brezilya ve Türkiye’den bazı yatırımcılar 13 milyon dolarlık ek fon sağladı. Getir, 2020 başında da Seri A turunu toplamda 38 milyon dolarlık yatırımla tamamladı.
Getir Kurucusu Nazım Salur, Getir ile dünyada bir ilki gerçekleştirerek bir pazar oluşturduklarını söylüyor. “Aldığımız yatırımlar, Türkiye’den çıkan bir fikrin elde ettiği başarıları perçinlememize ve yeni pazarlara açılmamıza destek olacak” diyor.
Getir, A turunun tamamlanmasıyla birlikte süratle B turunda 100 milyon dolarlık yeni bir fon oluşturmak için görüşmelere başladı. Bu ek yatırımın Getir’in gerek yurt içi büyümesini hızlandırmak gerek dış pazarlara açılmak için kullanılacağını ifade eden Nazım Salur, “2020 yılı tamamlanmadan yurt dışında da hizmet verebilmek için çalışmalarımızı hızlandırdık.
Bu doğrultuda yurt dışında öncelikli olarak Londra olmak üzere Paris, Sao Paulo ve Meksika’da faaliyet göstermeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
2- HAZELCAST’IN DÜNYA HEDEFİ
Hazelcast, Java ile yazılmış açık kaynak kodlu bir veri dağıtım platformu. 2008 yılında İstanbul’da kurulan girişim, 2012 yılında Silikon Vadisi’ne taşındı.
Silikon Vadisi şirketi olarak Amerika’dan dünyaya yazılım satmanın çok daha kolay olması nedeniyle bu hamleyi gerçekleştirdiklerini belirten girişimin kurucusu Talip Öztürk, ancak şirketin Ar-Ge’sinin hala büyük oranda İstanbul’da olduğunu söylüyor.
Silikon Vadisi’ne taşındıktan sonra marka algısı, müşteri güveni konusunda hızlı ve önemli bir yükseliş yaşadıklarına da değinen Öztürk, “Yaşadığımız diğer bir önemli avantaj hızlı büyümeyi kaldırabilecek, özellikle satış, pazarlama, finans alanında insan kaynağı ve her seviyede finansman desteğini verebilecek doğru yatırımcı ve bankalara erişebilmek oldu” diyor.
Hazelcast, geçtiğimiz yıl 50 milyon dolarlık bir yatırım aldı. Öztürk, şirketin şu an finansal olarak güçlü olduğunun altını çiziyor, önümüzdeki 18 ay boyunca yatırıma ihtiyaç olmadığını söylüyor.
Gelecek hedefleri ve bu hedeflere ilişkin yol haritasına ilişkin ise şöyle konuşuyor: “Bu büyüme hızıyla giderse bir sonraki yatırım miktarının 100 milyon dolar civarında olmasını bekliyorum.
Biz geliştirdiğimiz inovatif yazılım ürünlerini dünyaya satarak büyüyoruz. Daha büyük yatırım sayesinde daha fazla inovasyon yatırımı yaparak daha fazla değer üreten yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. Hazelcast olarak bu şekilde ölçeklenebilir bellek-içi veri işlemede dünya lideri olabiliriz.”
3- MARTI YATIRIMCILARIN GÖZDESİ
Elektrikli scooter paylaşım girişimi Martı, 2018 yılında kuruldu. Martı’yı kurma kararı aldığı zaman gideceği yeri ezbere bildiğini belirten girişimin kurucusu Oğuz Alper Öktem, Martı’nın bugün geldiği noktada kat ettiği en önemli eşiğin, kuruluş kararını hayata geçirmek olduğunu söylüyor.
“Sadece yatırımcıların işe inanması biraz zaman aldı” diyor. Bugün bine yakın çalışanı ve 3 milyonu aşkın kullanıcısı bulunan Martı, kuruluşunun üzerinden geçen kısa zamanda yerli ve yabancı birçok kişi ve kuruluştan yatırım aldı.
Son olarak geçtiğimiz aylarda 25 milyon dolarlık yatırım alan girişim, bu yatırımı da büyümesini hızlandırmak için kullanacak. Mikromobilitenin çok sermaye gerektiren bir iş olduğunu ifade eden Öktem, bundan dolayı her zaman yatırıma ihtiyaçları olduğunu dile getiriyor.
“Düzenli olarak yatırım alıyoruz. Bizi bir üst seviyeye çıkaracak yatırımı tanımlamak çok zor ama zaten düzgün bir mikromobilite şirketinin Türkiye gibi bir ülkede kurulabilmesi için 70-100 milyon dolar arası yatırım lazım. Böyle bir paraya, yatırıma erişimimiz olmasaydı bu işi hiç kurmazdık” diye konuşuyor.
Martı’nın aldığı yatırımın bugüne kadar Peak Games’in aldığı yatırımdan fazla olduğuna da dikkat çeken Oğuz Alper Öktem, gelecek birkaç yılda girişimini taşımak istediği noktayı şöyle paylaşıyor: “Önümüzdeki 5 yıl içinde Martı’nın 30 büyükşehir artı Zonguldak’ta olmasını planlıyoruz.
Sadece scooter değil farklı iş modelleriyle yine mobilite ve transportasyon alanında teknolojik çözümler üretip memleketimize faydalı olmak istiyoruz.”
4- FIREFLY, REKLAMIN GOOGLE’I OLUR MU?
Firefly, Amerika’da iki Türk girişimci tarafından hayata geçirildi. Kaan Günay ve Onur Kardeşler tarafından kurulan girişim, Amerika’da Uber ya da Lyft sürücülerinin alternatif araçlarına reklam almasına aracılık yapıyor.
İlk olarak 21,5 milyon dolarlık bir tohum yatırımı alan Firefly, kendi mecrasını yaratması ve teknoloji kullanımıyla öne çıkıyor.
Girişimi hızlı büyüten en önemli nokta ise Google Ventures’ın şirketin geleceğine inanıp en büyük yatırımcısı olarak Seri A yatırım turunu yönetmesi oldu.
Bu noktadan sonra Google’ın şirkete yaptığı stratejik destekler doğrultusunda açık hava reklam pazarında dünyanın en önde gelen teknolojilerini geliştirip bugün bulundukları noktaya ulaştıklarını belirten girişimin kurucu ortağı Kaan Günay, şimdi yeni bir yatırımla bir sonraki çıkışı yapmaya hazırlanıyor.
Günay, “100 milyon dolarlık bir finansman Amerika’daki satış ağımızı genişletip Amerika’nın tüm büyük medya pazarlarını domine etmemizi ve yurt dışı pazarlara açılmamızı sağlayarak bizi bir üst noktaya taşıyacak” diyor.
1 milyar dolar üzerinde bir yatırım almaları durumunda platformlarını diğer dijital medya varlıklarıyla genişletip çok daha hızlı bir şekilde gelirlerini artırabileceklerini ve doğru ortaklarla 10-20 arasında pazara açılabileceklerini ifade ediyor.
Günay, 5 yıllık hedeflerini şöyle paylaşıyor: “Hedefimiz, yarattığımız değer açısından fiziksel reklam pazarının Google’ı olabilmek. Uzun vadede platformumuzu diğer dijital medya varlıklarıyla genişletip en büyük yatırımcımız Google’ın dijital reklam pazarında sahip olduğu büyüklüğe açık hava reklam pazarında ulaşarak dünyanın en büyük medya marketlerine ulaşmayı hedefliyoruz.”
5- VİVENSE’NİN GLOBAL YOLCULUĞU
Vivense, 2013 yılında Kemal Erol tarafından mobilyada e-ticaret girişimi olarak kuruldu. Zaman içinde iç mimarlık hizmetleri de vermeye başlayan girişim, bugün mobilya merkezlerindeki 500’e yakın üreticiden ürün tedarik ediyor. 50 bin metrekareye yaklaşan lojistik merkezleri ve teslimat ekipleriyle fullfillment süreçlerini kendi teknolojisiyle yönetiyor.
Kuruluşundan itibaren start up ekosisteminin önde gelen yatırımcıları Hasan Aslanoba, Evren Üçok, Fabrice Grinda gibi isimlerden yatırım alan Vivense, son olarak Türkiye odaklı en büyük özel sermaye şirketi Actera’dan 130 milyon dolarlık yatırım aldı. Vivense’nin kurucusu ve CEO’su Kemal Erol, bu yatırımla lojistik ve teslimat altyapılarını güçlendirerek hızlı büyümelerini sürdüreceklerini söylüyor.
“Teknolojimizi daha da geliştirerek Türkiye’de mobilya ve ev kategorisindeki üreticilerin Vivense markası altında globale açılan güçlü bir satış kanalı olacağız” diyen Erol, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özel koleksiyonlarımızla ürün gamımızı daha da zenginleştireceğiz.
Showroom ve satış noktalarımızın sayısını artırmaya devam ediyoruz. Eylül ayında Londra’da açacağımız showroom’la birlikte 2021 yılı başında Ingiltere genelinde e-ticaret sitemiz de faaliyetine başlayacak. Türkiye’deki ürün gamımızı bu iş modeliyle Ingiltere’den başlayarak globale taşımak istiyoruz.”
6- INSIDER’IN BİR SONRAKİ ADIMI
Insider, Türkiye’nin en önemli teknoloji girişimlerinden biri olarak neredeyse kuruluşundan itibaren adından söz ettiriyor. 2012 yılında İstanbul’da Serhat Soyuerel, Hande Çilingir, Mehmet Sinan Toktay, Arda Köterin ve Okan Yedibela tarafından kurulan girişim, yapay zeka destekli çok kanallı büyüme yönetimi platformu olarak faaliyet gösteriyor.
Son olarak Riverwood Capital, Sequoia Capital ve Endeavor Catalyst’ten 32 milyon dolar yatırım alan Insider, böylelikle bugüne kadar 47 milyon dolarlık yatırım almış oldu. 24 ülkede 550’nin üzerinde ekibi ve 250’yi aşkın mühendis kadrosuyla faaliyet gösteren girişimi bu noktaya taşıyan en büyük eşik global açılımları ve ekibi oldu.
Aynı zamanda Always Be Raising yani sürekli yatırım almayı, içeri sermaye enjekte etmeyi gözeten vizyonlarının da geldikleri noktada etkili olduğunu belirten girişimin kurucularından Hande Çilingir, Insider’ın büyüme hızı ve geldiği ölçekle bir scale up şirketi olduğunu ifade ediyor.
Sektörleri için 100 milyon dolarlık yıllık tekrarlayan gelirin önemli bir mihenk taşı olduğuna dikkat çeken Çilingir, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu eşiğe geldiğimizde milyar dolar değerlemeli bir şirket olacağız. Ancak değerlemenin ötesinde 100 milyar dolar eşiği sektörümüzdeki bir start up için bir sonraki adımı düşünme zamanını gösteriyor. Burada Insider’ın bir sonraki adımı halka arz veya herhangi bir opsiyon mu değerlendireceğiz.
Yeni açıldığımız coğrafyalardan Avustralya ve Brezilya oldukça başarılı bir çizgide ilerliyor. Buralardaki başarıları bir ön test olarak değerlendirirsek yakındaki Amerika açılımımız için de başarılı bir sürece gireceğiz, buradaki çalışmalarımız sürüyor.”
DEVLEŞTİREN ÖZELLİKLER GLOBAL MEGA TREND
Fark Holding Başkanı, Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter, unicorn’ların çıkabileceği pazarları incelerken global trendleri de göz önünde bulundurmak gerektiğini söylüyor.
Türkiye’nin adını kaliteli yazılımcıların bulunduğu bir bölge olarak globalde duyurmaya başladığını dile getiren Serter, “Ülkemiz yazılım sektöründe özellikle tüm dünyada etkisi olabilecek yakın zamanda da başarısını duyduğumuz oyun ve global mega trend olan mobilite dikeylerinde unicorn’lar yaratabilecek kapasite ve yeteneğe sahip. COVID-19 döneminde ise hijyen ve mesafe koruyucu çözümler, hizmetlerin dijitalleşmesi (SaaS) ve müşteriye en çok değinen son teslimat çözümlerine talep çok yükseldi” diye konuşuyor.
YIKICI İNOVASYON
Netcad CEO’su Ali Güven, yeni dünyada bir şirketin unicorn olabilmesi için global olması, yıkıcı bir inovasyon gerçekleştirmesi, esnek olması ve sürdürülebilir bir gelir modeline sahip olması gerektiğine dikkat çekiyor.
Bu bağlamda geleceğin unicorn’larının son dönemde olduğu gibi başta fintek ve oyun sektörleri olmak üzere yazılım, servis ve çözüm odaklı şirketler olacağını söylüyor. “Bunların global, inovasyon odaklı, çevik ve servis çözüm odaklı olanları önümüzdeki dönemde katma değer yaratacak” diyor.
7- MODANISA’NIN MİLYAR DOLARLIK PLANI
2011 yılında Kerim Türe, Sami Güzel ve Lale Tüzün Yalçın, muhafazakar giyimdeki boşluğu görerek e-ticaret platformu Modanisa’yı hayata geçirdi. İlk yıl 4 tedarikçiyle yola çıkan girişim, bugün 850 tedarikçisiyle birlikte 130 ülkeye satış gerçekleştiriyor. 9 yılda Modanisa 3 turda yatırım aldı.
Bu kapsamda, Aslanoba Capital, Saudi Telecom, Goldman Sachs, Wamda Capital, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası EBRD girişimin yatırımcıları oldu. Türkiye’nin hazır giyimdeki gücünü dünyaya taşıyabileceklerine inanarak yola çıktıklarını belirten Modanisa Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Türe, bulundukları noktaya gelmelerini sağlayan ilk önemli eşiği tedarikçilerinin Modanisa ve e-ticaretin gücüne inanmalarını sağlayarak aştıklarını söylüyor.
“İkinci önemli eşiğimizi de ihracatımızı, toplam ciromuzun yüzde 80’ine ulaştırarak aşmayı başardık” diyor. Yatırımcılarıyla yarattıkları finansmanın, büyüme ve dünyaya açılma amaçlarına kaynak oluşturduğunu dile getiren Türe, bundan sonraki hedeflerini şöyle açıklıyor: “İstanbul’un modest modanın dünyadaki önemli merkezlerinden birisi olmasını istiyoruz.
Önümüzdeki 5 yılda yeni pazarlara açılarak, yıllık 1 milyar dolar ciroya ulaşma ve ‘modest fashion’ alanında dünyanın en çok tanınan, sevilen, öncü şirketi olmaya devam etme hedefimiz var. Modanın yanında operasyon, teknoloji ve altyapı yatırımları yaparak, dünyanın önde gelen e-ticaret operasyonlarından biri ve teknoloji ihraç eden bir şirket olmak da hedeflerimiz arasında.”
KİMLERİN ŞANSI YÜKSEK? BENZERSİZ İŞ MODELİ
Revo Capital Kurucu Ortağı Cenk Bayrakdar, son 10 yılda girişimcilerin fikirlerini gerçeğe dönüştürme ve kurumsal yolculuklarına başlamaları için sağlam bir altyapı oluştuğunu söylüyor. Doğru exit stratejileriyle Türk start up ekosisteminin daha hızlı büyüyeceğine, başarılı küresel oyuncuların yaratılıp “unciorn” potansiyellerinin artmasına neden olacağına inanan Bayrakdar, “Önümüzdeki 5 yılda daha fazla Türk unicorn göreceğiz. Mesela Getir, benzersiz iş modeli, değer önermesiyle global arenada unicorn olma yolunda ilerliyor” diyor.
ÖNE ÇIKAN ALANLAR
StartupFon Kurucu Ortağı Gülsüm Çıracı, içinde bulunduğumuz COVID-19 salgınını da göz önünde bulundurarak hem dünyada hem Türkiye’de insanların özellikle eğitim ve sağlık alanında teknolojiye olan gereksinimlerinin arttığını belirtiyor. Bu nedenle bu alanlardaki start up’ların iyi bir strateji izleyerek unicorn olma yolunda ilerleyebileceklerine dikkat çeken Çıracı, “Oyun, eğitim, sağlık sektörlerinden yeni unicornlar çıkabilir” diye konuşuyor.
8- VISPERA’NIN BÜYÜK HAYALİ
Vispera, perakende sektöründe mağaza içi uygulama, izleme ve denetim süreçlerinin mükemmelleştirilmesi hedefiyle kurulmuş bir teknoloji girişimi. Kendi geliştirdiği görüntü işleme/makine öğrenmesi teknolojisi sayesinde, sektörde halihazırda kullanılan insana dayalı ve hataya açık geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı ve maliyet avantajlı perakende uygulama ve denetim çözümleri sunuyor.
2014 yılında Prof. Dr. Aytül Erçil ve Dr. Ceyhun Burak Akgül tarafından kurulan girişim, bugün Amerika, Almanya, İsrail, Polonya, Brezilya, Irak ve Kazakistan başta olmak üzere 17 ülkede Coca-Cola, Unilever ve Philip Morris gibi şirketlerle projeler gerçekleştiriyor.
Vispera Kurucu Ortağı Prof. Dr. Aytül Erçil, en büyük güçlerinin Türkiye’nin en önde gelen üniversitelerinden mezun, son derece yetkin bir ekip oluşturarak birçok uluslararası şirketin çok uzun yıllarda oluşturduğu birikimi kısa sürede gerçekleştirmeleri olduğunu söylüyor.
Girişiminin 6 yılda aldığı yoldan memnun olan Erçil, daha da büyümek için 10 milyon dolar civarında bir yatırıma ihtiyaç olduğunu dile getiriyor. “Tüm dünyada faaliyet gösterme hedefimize yönelik satış ve müşteri destek ekiplerimizi büyütmek, farklı bölgelerde ofisler açmak ilk hedeflerimiz. İnovatif yeni ürünler geliştirmek bizim DNA’mızın temeli olduğu için Ar-Ge ekibimizi de güçlendirmek hedeflerimiz arasında.
Bunun için 10 milyon dolar civarı bir yatırım gerekeceğini düşünüyoruz” diyor. Erçil, özellikle Shelfsight adlı mağazalardaki sabit kameralarla rafların takibi için geliştirdikleri yeni ürünün, yatırımla birlikte Kuzey Amerika ve Avrupa pazarları ağırlıklı olarak çok hızlı büyüyeceğini öngörüyor. “En büyük hayalimiz ve hedefimiz perakende alanında görüntü işlemede dünya çapındaki şirketlerden biri olmak” diye konuşuyor.
9- “SAHİBİNDEN” 50 MİLYON KULLANICI
Sahibinden.com Türkiye’nin ilan ve alışverişte öne çıkan e-ticaret platformlarından… 2000 yılında Aksoy Group bünyesinde hayata geçen e-ticaret sitesi,
Google Analytics 2020 Mayıs ayı verilerine göre 52,1 milyon kullanıcı, 395,8 milyon ziyaret sayısı ve 13,1 milyar sayfa gösterimine ulaştı. Teknoloji üretimine yaptığı yatırımlar ve Ar-Ge kadrosuyla dikkat çeken Sahibinden.com, 100’ü aşkın mühendis kadrosuyla yaptığı çalışmalarla aynı zamanda bir teknoloji şirketi olarak konumlanıyor.
10- CARBON HEALTH’İN ABD AÇILIMI
Carbon Health, daha önce online eğitim platformu Udemy ile bir unicorn yaratmış olan Eren Bali’nin ikinci girişimi.
Amerika’da Silikon Vadisi’nde 2015 yılında kurulan Carbon Health, hasta ve doktorları bir araya getiriyor. Hastaların mobil cihazlarından randevu alabilmesine, ödeme yapabilmesine ve test sonuçlarını-raporlarını takip edebilmesine yarıyor.
Son olarak B Serisi turda 26 milyon dolar yatırım alan girişim, geçtiğimiz yıl da Brookfield Asset Management liderliğindeki B Serisi turda 30 milyon dolar toplamıştı. Eren Bali, girişimin beş yıl içinde birkaç bin kliniği olan Amerika çapında teknoloji merkezli sağlık platformu olacağını söylüyor.
0 yorum