Gerçek şu ki Türk start up’larına olan ilgi oldukça azalmış durumda. Kuşkusuz Türkiye’deki ekonomik ve siyasi değişkenler bunda etkili. Ekosistemin küçüklüğü, ölçek problemi, alternatif azlığı da ilgiyi azaltıyor. Rusya ve Ortadoğu kökenlilerin Türkiye’ye bakmayı sürdürdüğü konuşuluyor. Ancak Batılı yatırımcıların iştahı bir hayli azalmış durumda. Uzmanlara göre ise uzun vadede Türkiye’nin potansiyeli yüksek.
Her yıl ortalama 100’e yakın İsrailli teknoloji şirketi, yılda ortalama 7 milyar dolar civarında ‘exit’ yapabiliyor. Hindistan’ın aldığı yatırımlar, Türkiye’nin 100 katından fazla. Yabancı yatırımcıların ilgisi çok azalmış durumda. Eğer 2015 Haziran genel seçimlerinden sonra daha iyi bir görüntü verebilirsek, yabancı yatırımcılar yeniden Türkiye’ye gelmeye başlayabilir.” Türkiye’nin en fazla yatırım yapan melek yatırımcısı Hasan Aslanoba, Türk start up’larına azalan yabancı melek ve fon ilgisini bu sözlerle anlatmıştı. Türkiye’nin dijital devrimi kaçırmaması için bol miktarda dış yatırıma ihtiyacı olduğunun altını çizen Aslanoba, “Çünkü Türkiye’de eski ekonomi zenginleri dijital ekonomideki fırsatları çok anlamıyor ve bu alanlara yatırım yapmıyor” demişti. Aradan 1 yıldan uzun bir süre geçti. Önce 7 Haziran, ardından 1 Kasım seçimlerini yaşadık. 2016’da da yavaşlayan yabancı yatırımcı iştahı bir türlü çıkışa geçemedi. Startupwatch verilerine göre 2016 yılının ilk yarısında Türk start up’ları toplam 4 milyon 450 bin dolarlık yabancı yatırım aldı. Oysa 2015’in aynı döneminde bu rakam 18 milyon 475 bin dolar olarak gerçekleşmişti. 2013 yılından itibaren yabancı girişim sermayesi fonlarının ve yabancı melek ağlarının Türkiye’deki start up’lara yatırımlarında önemli bir düşüş gözleniyor.
SADECE 5 YABANCI YATIRIM
Türkiye’de melek yatırımcıların sayısı şu an 380 civarında. Yaptıkları yatırım sayısı ise 9 bine yaklaştı. Türkiye’deki mevcut melek yatırımcıların yüzde 10’unu yabancıların oluşturduğu tahmin ediliyor. String Ventures Kurucu Ortağı Can Saraçoğlu, Türkiye’de yabancı melek ağlarına bağlı, akredite birkaç ağın varlığına dikkat çekiyor. Bunların uzun bir süredir aktif olduğuna değinen Saraçoğlu, yabancı fonlar arasında ise girişim sermayesi (PE) ve risk sermayesi(VC) ayrımını yapmanın da güçleştiğini söylüyor. Saraçoğlu, şöyle anlatıyor: “Çünkü yeri geldiğinde PE’ler de teknoloji yatırımları yapıyor. Türkiye’de önde gelen 20 fonun 7’si yurtdışı bağlantılı veya yabancı yatırımcıların parasını da temsil ediyorlar.” Yabancı fonlar da son bir yılda Türkiye start up ekosisteminde gözle görülür bir fark yaratamadı. 2016’nın ilk yarısında sadece 5 start up yabancı yatırım alabildi. En son Wamda Capital ve AddVenture, Kapgel’e yapılan yatırımın içinde yer aldı. Armut.com ise yabancılardan 3,2 milyon dolarlık yeni bir yatırım alarak toplam yatırımını 4,2 milyon dolara yükseltti. Addventure’ın yüzde 75 pay ile liderlik ettiği yatırımın yüzde 25’i de Hummingbird’den geldi. 2016 yılında yabancı yatırım çeken diğer start up’lar ise Verusatürk GSYO’dan yatırım alan Smartiks, Goldman Sachs’tan yatırım alan Gordion Teknoloji ve Middle East Venture Partners ile Wamda Capital’den yatırım alan Volt oldu. Başarılı start up’lardan Positive Energy’nin kurucu ortağı Soner Hacıhaliloğlu, Türkiye’de yatırım hızının oldukça yavaşladığını belirtirken nedenlerini şöyle anlatıyor: “Yerli yatırımcıların yatırım yapma konusunda çekinceleri otomatik olarak yabancı yatırımcıları da etkiliyor. Çünkü yabancılar en azından tohum yatırımı almış girişimlere yatırım yapmak istiyor.”
MELEKLER LOKAL
Yabancı melek yatırım ağları genellikle Türkiye’ye doğrudan giriş yapmıyor. Fırsatlar oldukça yatırım yapmayı tercih ediyorlar. Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir, Keiretsu Forum dışında Türkiye’ye doğrudan giriş yapan başka bir ağ olmadığına dikkat çekiyor. Büyükdemir, yabancı meleklerin neden gelmediğini şöyle anlatıyor: “Melek yatırımcılar, tüm dünyada kendilerine yakın girişimlere yatırım yapıyor. Bu sebeple yabancı melek yatırımcıları beklemek doğru olmaz.” Girişim Fabrikası Direktörü İhsan Elgin, yabancı ağların genellikle Türkiye’deki yatırım fırsatlarını takip edebilmek amacıyla yerel pazarda tecrübeli melek yatırım ağlarıyla işbirliği yaptıklarını belirtiyor. Elgin, şöyle devam ediyor: “Örneğin geçtiğimiz yıllarda Galata Business Angels Fransa merkezli melek yatırım ağı Sophia Business Angels (SBA) ve ABD merkezli melek yatırım ağı Houston Angel Network (HAN) ile işbirliği yapmıştı.” İstanbulstartupangels Kurucu Ortağı Gülsüm Çıracı, melek yatırımcılığın lokal bir iş olduğuna inandığını belirtiyor. Melek yatırımcıların, diğer yatırımcılardan farklı olarak dokunabilecekleri ve ulaşabilecekleri mesafedeki girişimlere yatırım yaptığını söyleyen Çıracı, “Bu nedenle ortak yatırım için Türkiye’ye ilgi duymakla beraber buraya giriş yapmıyorlar. Türkiye’deki melek yatırımcı ağlarından da yabancı ağlarla yaptıkları işbirliklerini duymaktayız. Bu işbirliklerinin artacağına inanıyoruz” diye anlatıyor.
SERKAN ÜNSAL STARTUPWATCH KURUCUSU “KÜÇÜK OLDUĞUMUZ İÇİN BÜYÜME TRENDİNDEYİZ”
HAREKETLİ DÖNEM
TÜBİTAK ve EIF desteğiyle kurulan ACT ve DCP gibi risk sermayesi şirketleri yatırım ekosistemini 2015 ortasından itibaren hareketlendirdi. Revo Capital’in fonunun ikinci kapanışını yapması da aslında yatırım ekosistemini oldukça güçlendirdi. Özellikle Amerika’da 2015 son çeyreğinden beri yatırımlar yavaşladı, fakat biz zaten küçük bir ekosistem olduğumuz için hala büyüme trendindeyiz.
RUSYA ÖNE ÇIKIYOR
Şu anda Türkiye girişim ekosistemine yatırım yapmak isteyen ülkelerin başında Rusya geliyor. Addventure ve Buran Ventures aktif olarak Türkiye pazarına yatırım yapıyor. Türk start up ekosistemiyle Rusya’dan sonra en çok ilgilenen bölge ise Ortadoğu. Wamda Capital, Middle East Venture Partners Türkiye pazarıyla en çok ilgilenen yatırımcılar. Yabancılar toplam yatırımın yüzde 10’unu yapıyor.
DOĞU İLGİLENİYOR
Melek ağları zaten tüm dünyada 2-3 saat içinde ulaşabilecekleri yakınlıktaki girişimlere yatırım yapıyor. Risk sermayesi şirketlerinden de özellikle Batı’dakiler politik nedenlerle ve kur nedeniyle geçtiğimiz yıllara göre daha az ilgi gösteriyor. Özellikle Batı Avrupa ve Amerika’nın ilgisinin azalmasının bir nedeni de Türkiye’de Seri A sonrası için çok fazla girişim bulamamaları. Doğunun ilgisi giderek artıyor.
YABANCI FON İLGİSİ
Türkiye’de start up’lara yatırım yapan yabancı yatırımcılara baktığımızda risk sermayesi fonlarıyla girişim sermayesi fonlarının daha hareketli olduğunu görüyoruz. Bunlar arasında yer alan Hummingbird, 3TS Capital, Tiger Global, Wamda Capital ve Elixir Capital’in adlarını son dönemde daha sık duyar hale geldik. Bu yıl San Francisco merkezli 500 Startups da Türkiye pazarına girerek 500 İstanbul ismiyle Türk girişimlere 15 milyon dolarlık bir yatırım fonu ayırdığını belirtti. Yine de 2013 yılından bu yana start up’lara yapılan yabancı fon yatırımında önemli bir düşüş söz konusu. 2012 yılında yabancı fonların start up’lara yaptığı toplam yatırım 65 milyon 270 bin dolardı. Bu rakam 2013’te 17 milyon 105 bin dolara düştü. 2014’te ise önemli ölçüde gerileyerek 6 milyon 345 bin dolar oldu. 2015’te yatırım ortamı yeniden hareketlendi ve start up’lar toplam 26 milyon 190 bin dolar yatırım almayı başardı. 2016’da ise yabancı yatırımlar ilk 6 ayda sadece 4 milyon 450 bin dolarda kaldı. Son dönemde yabancı fon girişindeki daralmayı Girişim Fabrikası Direktörü İhsan Elgin, şöyle yorumluyor: “Silikon Vadisi’nde faaliyet gösteren bir yatırımcı için Türkiye’de girişimcilik sektörü yeterli olgunluğa ulaşmadı. Ülkemizdeki politik ve ekonomik dengelerin değişken olması yabancı yatırımcıların Türk girişimlere uzak durmasına sebep oluyor.” 2016’da yabancı fon yatırımlarının azalacağını söyleyen Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir ise şöyle açıklıyor: “Yabancı fonların bir ülkeye yatırım yapmasında en önemli kriter o ülkenin ekonomisinin büyüyor olması ve sürdürülebilir bir ekonomiye sahip olmasıdır. Diğer taraftan siyasi istikrarı da dikkate alıyorlar. 2016 yılının ikinci yarısında Türkiye’deki start up’lara yabancı ilgisinin düşebileceğini tahmin ediyorum. Ancak uzun vadede Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek.”
ÖLÇEK KÜÇÜK
Yabancı yatırımcıların Türkiye’deki start up ekosistemiyle fazla ilgili olmamasının bir diğer nedeniyse yerli start up’ların ölçeklerinin küçük olması. Türkiye’nin en büyük iki çıkış hikayesi, GittiGidiyor ve Yemek Sepeti’ne bakıldığında boyut olarak çizgi dışında kalıyorlar. Yemeksepeti Delivery Hero’ya 589 milyon dolara, Gittigidiyor ise Ebay’e 217 milyon dolara satılmıştı. String Ventures Kurucu Ortağı Can Saraçoğlu, bu iki örneğin dışındaki start up çıkışlarının tutar olarak çok küçük ölçekli kaldığını söylüyor. “Bu da büyük yabancı fonlar için Türkiye’de henüz yeteri kadar iştah açıcı bir ekosistem olmadığını gösteriyor” diyor.
Aynı zamanda melek yatırımcı olan A.T. Kearney ortaklarından Emre Kati, Türkiye’den dünya çapında start up’ların çıkması için ölçek ekonomisinden faydalanılması gerektiğini söylüyor. Kati, “Türkiye pazarı yeterli ölçek ekonomisi sağlayamıyor. Bu nedenle belli bir evreye geldikten sonra bazı start up’lar yurtdışına açılmak zorunda” diyor.
Saraçoğlu, geçtiğimiz yıllarda pazara giren yabancı fonların kaynaklarının tamamını henüz tam anlamıyla start up’lara yönlendiremediklerini belirtiyor. Saraçoğlu, ayrıca erken aşamada çok fazla alternatif olmasına rağmen daha ileri aşamalarda, yatırım tutarları büyüdüğünde yatırım yapılabilir, çok sayıda teknoloji şirketi bulunmadığına dikkat çekiyor.
EBRU DORMAN STARTERSHUB YÖNETİM KURULU BAŞKANI “ORTADOĞULU FONLAR TÜRKİYE ILE İLGİLENİYOR”
BÜYÜME
Dünya genelinde yapılan girişim sermayesi fonu yatırımlarında, 2016 ilk çeyrekte geçen yılın ilk çeyreğine oranla yaklaşık yüzde 14 düşüş oldu. Türkiye’de ise ekosistemin henüz yeterli büyüklüğe ulaşmamış olmasının da etkisiyle yapılan yatırımlar ve desteklenen start up sayısında büyüme olduğunu gözlemliyoruz.
DESTEK
Bugüne kadar 23 şirkete 4,3 milyon TL yatırım yaptık. Erken aşama teknoloji girişimlerini destekliyoruz. Girişimlere mentorluk, yurtiçi ve yurtdışı uzmanlardan eğitimler, stratejik ortaklıklar, yerel ve global iş bağlantıları dahil olmak üzere ihtiyaç duydukları her alanda, her aşamada destek oluyoruz. 2016 sonuna kadar 30’a yakın yeni girişime yatırım yaparak 50 girişime destek olmayı hedefliyoruz.
İLGİ
Son dönemde Türkiye’ye yabancı melek yatırım ağı girişi olmadı ama özellikle Rusya ve Ortadoğu merkezli fonların Türkiye pazarıyla ilgilendiğini gözlemliyoruz. Mevcut melek yatırım ağlarına baktığımızda yabancı oranı yaklaşık yüzde 10. Start up ekosistemi açısından koşullar gittikçe iyileşiyor. Az sayıda da olsa yeni fonlar kuruluyor, hızlandırıcıların sayısı artıyor, destek platformları ortaya çıkıyor, ortak çalışma alanları ve etkinliklerle daha aktif bir ekosistem yaratılıyor.
YATIRIM İKLİMİ DÜZELMELİ
Türkiye yabancı yatırımcılar için bir taraftan riskli ülke olarak görülmesine rağmen bir taraftan da gelişmekte olan bir ülke olması nedeniyle büyük fırsatlar barındırıyor. Genel olarak yatırım ikliminin düzelmesi yatırımcıların en önemli koşulu. İstanbulstartupangels Kurucu Ortağı Gülsüm Çıracı, yabancı fonların Türkiye’ye gelmek için ne beklediklerini şöyle anlatıyor: “Türkiye’de regülasyonlar, çıkış imkanları onlar için önem arz ediyor. Hala birçok sektörde regülasyon yapılanmaları devam ediyor. Bu regülasyonlar geliştikçe fonların dikkati çekilecektir.” Melek yatırımcı Abdullah Orkun Kaya da genel olarak start up yatırımlarının artması için yatırım ikliminin düzelmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yatırım yapılacak start up bulmanın da kolay olmadığını belirten Kaya, “Girişimciler çoğunlukla Türkiye’yi yeterli pazar olarak görüp hayallerini sınırlıyor. Global anlamda yeni bir şeyler kolay kolay çıkmıyor. Dijital ve bilişim teknolojileri alanlarındaki projelerle ilgileniyorum. Bu alanda daha başarılı start up’lar görebilmemiz için kodlamanın yaygınlaşması lazım” diye konuşuyor. BIC Angels Kurucusu Joachim Behrendt, yabancıların dikkatini çekebilmek için Türkiye melek yatırımcı ağlarının aktif rol alması gerektiğini düşünüyor. BIC Angels olarak uluslararası girişim merkezi Rainmaking Loft Berlin ile yaptıkları anlaşmayla İstanbul-Berlin start up değişim programını başlattıklarını söyleyen Behrendt, “Gerek yurtdışına açılma konusunda gerek yurtdışındaki ekosistemin dikkatini çekme konusunda önemli bir adım attık” diyor.
GLOBAL BAKIŞ AÇISI ŞART
Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye daha fazla ilgi göstermesi için global bakış açısına sahip start up’ların artmasının da önemli olduğu ifade ediliyor. Örneğin Startupwatch Kurucusu Serkan Ünsal, konuyu şöyle değerlendiriyor: “Yabancı melekler ve fonlar gelmek için politik konuların düzelmesini, kurun daha az dalgalanmasını ve daha global düşünen ve Seri B yatırımla ölçeklenebilir girişimlerin çoğalmasını bekliyor. 2016’nın sonuna kadar 7-8 start up yatırımında daha yabancı yatırımcıların katılımını görebiliriz.” StartersHub Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dorman, global bakış açısı eksikliğine dikkat çekiyor ve “Ölçeklenebilir ve global potansiyeli olan start up’ların çoğalması, başarı örneklerinin artması, daha fazla yetenekli bireyin girişimciliğe adım atması ve ekosistem oyuncularının birlikte hareket etmeleri Türkiye ekosisteminin cazibesini artıracaktır” diyor. DCP Yönetici Ortağı Ömer Hızıroğlu, Türkiye’de teknoloji temelli yatırım yapılabilecek erken aşama start up’ların daha büyük fonları çekmek için sayıca artması gerektiğini düşünüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu da daha fazla AR-GE ve bilimsel araştırma yapılmadıkça arzu edilen hızda büyümeyecek. En büyük eksiğimiz fikri mülkiyet hakları ve stratejik yönetimin öneminin anlaşılmaması. Fikri mülkiyet haklarını, iş modelinin temel taşlarından biri olarak anlayan bir girişimci ekosistemi, doğal olarak küresel anlamda rekabet edebilecek start up’lar da Joachim Behrendt çıkartacaktır.”
0 yorum