Değişime direnmeyin, değişimin kendisi olun!

“Değişim”, Türk Dil Kurumu’na göre kelime anlamıyla “Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü, değişme” olarak açıklanıyor. Yani sizin veya bir şirket/ ürünün yaşam döngüsü içerisindeki tüm yaşadığı değişikliklerin tümü… Açıkçası söylemesi ve yazması “kolay”, ancak planlaması ve uygulaması oldukça “zor” bir kelime. Kim kolay kolay bulunduğu konfor alanını terk etmek ister ki? Büyük bir çoğunluğumuz istesek de istemesek de ilk başta değişime direniriz. Zor gelir, yapmak istemeyiz ve kendimizi haklı çıkarmak için sebepler buluruz. Peki sonunda neden değişim yaşarız?

Şirketiniz önemli bir değişiklik süreci başlatmıştır,
Yaptığınız işiniz (özellikle kendi işiniz ise) çevre koşullarının etkisinde kalmıştır,
Değişen teknoloji ve yeniliklere ayak uydurmak zorundasınızdır,
Gelişen ve değişen rekabet koşulları ve pazar durumu buna zorlamıştır,
Ya da artık siz değişimin gerekliliğine inanmışsınızdır ve istemektesinizdir.

Herkes değişim ister ancak iş aksiyona geldiğinde nedense herkes geri adım atar. Bunun nedeni, konfor alanı dışına çıkmak istememektir.

Yapılan araştırmalar, tüm büyük kurumsal değişim çabalarının (yarısından üçte ikisine kadar) başarısız olduğunu göstermiştir. Ancak direncin de başarısızlığa önemli derecede katkısı olduğu biliniyor. İngiltere’de Oakland ve Sohal tarafından yapılan ortak bir araştırmaya göre direnişin üretim ve yönetim tekniklerinin kullanılmasının büyük engellerinden biri olduğu bulunmuş olup aynı zamanda Avusturya üretim sanayinde kalite yönetimi uygulamalarına yönelik işçiler ve yöneticiler tarafından gösterilen direncin büyük engeller oluşturduğu tespit edilmiştir (Waddell and Sohal 1998, 543).

Değişim, çözülme, değişme ve yerleşme olarak 3 ana adımda sıralanabilir. Çalışan, bu 3 dönemi de başarılı şekilde atlatırsa eski davranış ve iş yapma stillerini terk eder, kendini geliştirip yeni süreci kavrar ve bunları da sürekli bir alışkanlık haline getirirse işte o zaman “değişim-transformasyon projesi” başarıyla tamamlanmış ve hedefe ulaşmış olur diyebiliriz.
Hayatımızda yapacağımız ufak fikir ve düşünceler büyük etkilere neden olabilir.

Düşünün bir kere aşağıdaki kişi ve örnekler, kendi konfor alanlarını terk etmeseydi var olabilirler miydi?
1. Fatih Sultan Mehmet, yenilikçi bir fikir geliştirmeyip “gemileri karadan yürütmek” fikrini uygulamasaydı,
2. Mustafa Kemal Atatürk, konfor alanını terk etmeyip halkı bir araya getirmeseydi,
3. Albert Einstein ortaya yeni teoriler atıp bunların üzerine kafa yormasaydı,
4. Nikola Tesla dahiyane fikirleri uygulamak için sefalet içinde yaşamayı göze almasaydı,
5. Steve Jobs hem kendi hem insanlık için kolaylık sağlayacak yeni fikirler, projeler ortaya koymasaydı.
Birileri daha iyi bir şeyler yapabilmek için “konfor alanlarını” terk ettiği için biz elimizdeki imkanlara sahibiz…

“HEDEF GLOBAL PAZARLARDA BÜYÜMEK”
Workinton, Türkiye’de çalışmanın şeklini değiştiren bir start up başarı öyküsü. Çıkış noktası ise Türkiye’de mobil çalışanların sayısının artması ve çalışmak için kafeleri tercih etmesi. Türkiye’ye uyarlanarak 5 ortakla birlikte 2012 yılında ilk şubesi Maslak’ta açılan ofis-kafe zinciri Arjantin’li Urban Station olarak hayata geçti. Urban Station, evde, kafelerde çalışan kişileri hedef almıştı ancak ihtiyacın ve pazarın çok daha büyük olduğunu görünce 2015 yılından itibaren kurumsal kimliğimizden lokasyon adetlerimize hatta adımızdan, hizmetlerimize, hedef kitlemize kadar her alanda kendimizi yeniledik ve böylelikle Workinton doğdu.

KATAR AÇILIMI
Türkiye’ye ortak çalışma alanları (co-working) konseptini getiren ilk kurum olarak, ticari başarımızın yanında bu alanda çok kıymetli bilgi birikimine sahibiz. Bu birikimi Workinton’un uluslararası arenada yaygınlaşması için kullanıyoruz. Son dönemde gerek ülkemizde gerek gelişmiş ülkelerde Orta Doğu pazarının yükselişte olması nedeniyle önceliğimizi bu bölgeye çevirdik. Bu esnada mücevherattan gayrimenkul geliştirmeye, otomotivden portföy yatırımına birçok farklı sektörde 60 yılı aşan tecrübeye sahip Alfardan Group’la yollarımız kesişti. Katarlı Alfardan Grup, Katar ve Türkiye dışında Orta Doğu’da birçok ülkede gayrimenkul sektöründe seçkin ve lüks segmentte hizmetler veriyor. Workinton konseptini Katar’a taşıma isteği ile bize geldiler.
Alfardan Group ve Workinton iş birliğiyle mayıs ayında Katar Doha’daki ilk ofisimizi grubun ilk yatırımlarından olan Alfardan Center’da açacağız. Böylece Katar, Doha’da ‘İyi Çalışanlar Ülkesi’ Workinton’a katılmış olacak. Bölgede ilerleyen dönemlerde farklı çalışmalarımız da olacak. Start up’ları ve girişimcileri geleceğe ve global rekabete hazırladığımız Workincubation kuluçka merkezimizin Katar’da da hayat bulmasını planlıyoruz. Hedefimiz bu konuda sahip olduğumuz bilgi birikimini global pazarlarda büyümek için değerlendirmek.

Güner Bayram/Vexrob Kurucu Ortağı
VEXROB: KİŞİSEL EGZERSİZ ASİSTANI
Vexrob, kişisel egzersiz asistanı, halihazırda 600’e yakın doktor ve fizyoterapistin kullandığı yerli bir sağlık girişimi. Türkiye’de bu alanda ilk girişimiz. Uygulama egzersize dayalı ve egzersizle desteklenen tedavilerde hastanın egzersiz uyumunu artıracak bir çözüm sunuyor. Tamamı Türkçe olan video egzersiz kütüphanesi üzerinden seçilen egzersizlerle hastaya özel egzersiz programı oluşturulabiliyor. Böylece hasta egzersiz programına telefonundan, tabletinden ya da bilgisayarından erişebiliyor.

Egzersizlerini yapması gereken zamanlarda hatırlatmalar alıyor. Vexrob, hastayı tanıyarak onun rahatsızlığıyla ilgili günlük önerilerde bulunuyor. Programın takibi de yine doktor ve fizyoterapistler tarafından Vexrob üzerinden yapılabiliyor. Tedavi bazlı taslak egzersizler sayesinde 10 saniyede hastaya özel bir egzersiz programı oluşturmak mümkün.

“KULLANANLARIN AĞRI DURUMU AZALIYOR”
Girişimimiz KOSGEB Ar-Ge inovasyon fonunu almaya ve Türk Telekom Pilot son dönem girişimlerinde olmaya hak kazandı. Her geçen gün Vexrob’a eklenen hasta sayısı artıyor. Bu da bazı istatistiklerin elimize geçmesini sağlıyor. Yurt dışında rakiplerimiz olsa da Vexrob’u rakiplerinden ayıran çok önemli özellikler var. Bunların en başında akıllı asistan özelliği geliyor. Yani kullanıcıyı tanıyarak ona özel kişisel bir program olma özelliği… Bu kısımda bazı çalışmaları tamamlayıp yayına aldık. Bir kısmının üzerinde de halen çalışıyoruz.