Türkiye’nin ilk mobil öykü dergisi Trendeki Yabancı, yayın hayatına başladı. Trendeki Yabancı Yayın Yönetmeni Selim Bektaş, “Trendeki Yabancı’nın en büyük yeniliği interaktif öyküler olacak. Oyunlaştırmayı, edebiyata da uyarlayabileceğimizi düşünüyoruz” diyor.
Nil DUMANSIZOĞLU [email protected]
Can Yayınları, Türkiye’deki ilk mobil öykü dergisi “Trendeki Yabancı” ile edebiyat dünyasında önemli bir adım attı. Eylül ayında ilk sayısı yayımlanan dergide Hakan Bıçakcı, Murat Uyurkulak, Ferit Edgü, Müge İplikçi gibi Türk edebiyatının önemli yazarlarının yanı sıra Kalben gibi popüler isimlerin de öyküleri yer alıyor. Ayrıca son sayıda dünya edebiyatından Hannah Sloane, Peter Oner, Igoni Barret’ın da öyküleri dergiyi zenginleştiriyor. Her sayısında 20 öykü yayınlanması planlanan Trendeki Yabancı’nın aylık, 3 aylık, 6 aylık ve 12 aylık paketleri bulunuyor. Can Yayınları ekibinin, “Neden herkesin ulaşabileceği bir dergi olmasın” sorusuyla hayata geçirdiği dijital öykü dergisinin okuyucular tarafından beğeniyle karşılandığını anlatan Trendeki Yabancı Yayın Yönetmeni Selim Bektaş, “Trendeki Yabancı bugüne kadar on binin üzerinde indirilme sayısına ulaştı. Yıl sonunda toplam 50 bin indirilme gibi bir hedefimiz var. Trendeki Yabancı’nın en büyük yeniliği interaktif öyküler olacak” diyor.
Selim Bektaş’la Trendeki Yabancı’nın ortaya çıkış hikayesini ve hedeflerini konuştuk:
“FARKLI DİNAMİKLERE ALIŞTIK”
“Can Yayınları bünyesinde zaten matbu bir öykü dergisi çıkıyordu. Dergi ekibi ayrılınca biz de farklı bir arayışa girdik ve dijital yayıncılık üzerine odaklandık. ‘Neden herkesin ulaşabileceği bir dergi olmasın’ diyerek dergiyi mobil uygulama olarak çıkarmaya karar verdik. Temel odağımız, herkesin kolayca ulaşabileceği bir format oluşturmaktı. Bu formatı da zaten sürekli elimizin altında bulunan cep telefonlarıyla yapmak istedik. Tabii bunun altında sadece yeni bir format deneme fikri değil, dergi yayıncılığındaki zorluklar da var. Bu zorlukların başında dergi dağıtımının zorluğu ve rafta görünme gibi sorunları sayabiliriz.
Hazırlık ve lansman süreci neredeyse bir yılımızı aldı. Trendeki Yabancı gibi bir işi ilk kez yaptık ve ilk kez karşılaştığımız onlarca şey deneyimledik. Bunların büyük bir bölümünü yazılım tarafı oluşturuyor. Geleneksel yayıncılıktan geldiğimiz için mobil uygulama ve yazılım dünyasının farklı dinamiklerine alışmamız zaman aldı.
“HEDEF 50 BİN İNDİRİLME”
Dergi yayımlandığından beri okurlardan ve yazarlardan da gayet güzel tepkiler alıyoruz. Bu geri dönüşleri ilerleyen zamanlarda yayınlayacağımız güncellemelerde de kullanacağız. Yazarları ikna etmekte zorluk yaşamadık, tam aksine ilk kez yapılan bir işte bulundukları için hemen benimsediler Trendeki Yabancı’yı. İkinci sayı itibarıyla Trendeki Yabancı, Google Play ve App Store’da 10 binin üzerinde indirildi. App Store’da ‘Dergiler ve Gazeteler’ kategorisinde en popüler 2’nci uygulama oldu. Yıl sonunda toplam 50 bin indirilme gibi bir hedefimiz var. Trendeki Yabancı’nın en büyük yeniliği interaktif öyküler olacak. Kullanıcı etkileşimini şu an zaten film endüstrisinde ve web tabanlı bazı sitelerde görüyoruz. Oyunlaştırma dediğimiz olay tüm web’e girmiş durumda. Bunu edebiyata veya öyküye de uyarlayabileceğimizi düşünüyoruz ki bu uygulamaları az da olsa görmeye başladık. Türkiye’de çok fazla yok ama yurt dışında ‘electronic literature’ (elektronik edebiyat) diye tabir ettiğimiz oluşumlar var. İlerleyen zamanlarda buna da proje temelli olacak şekilde yer vereceğiz.”
“OKUMA DENEYİMİNE ODAKLANDIK” TASARIMIN ÖNEMİ
Mobilde başarılı olmanın temel noktası, kullanıcı dostu ve sade bir tasarım. Biz Trendeki Yabancı’yı tasarlarken en çok okuma deneyimini nasıl iyileştirebiliriz diye düşündük. Tabii bu sürekli değişip gelişen bir süreç. Üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Diğer yandan uygulamanın stabil olması, farklı profiller için farklı seçenekler sunması da bir artı sağlayacaktır.
İLETİŞİM BAŞARISI
Sadece dijital olarak varlık gösteren bir yayın için sosyal medyada görünür olmak da çok önemli. Uygulama dili ve sosyal medya dilinin uyumlu olması ve okurlarla kurulan iletişim de mobilde başarıyı getirecek bir hamle. Trendeki Yabancı abonelik üzerinden ilerleyen bir platform olduğu için bu abonelik ücretinin de okurlara uygun gelmesi gerekiyor. Bu yüzden çok makul bir abonelik ücreti belirledik.
GÖÇMEN SORUNLARINA MOBİL ÇÖZÜM
NASIL KURULDU? Göçmen bir ailenin çocuğu olarak Türkiye’de doğan ve sonra sırasıyla Avustralya, Hindistan ve son olarak 23 yıl Amerika’da göçmen olarak hayatını geçiren Semih Seçer, PeerBie’yi de hayatından ilham alarak modelledi. Patentli teknolojisiyle dünyanın ilk rol bazlı sosyal medya ve kollaborasyon uygulamalarını tasarladıklarını söyleyen Seçer, “Kişilerin rollerine uygun tüm ağları tek bir platformda toplamalarına yardımcı olacağız. İş, aile, okul çevresi, göçmen ihtiyaçları ve diğer tüm rollerin gerektirdiği sosyal çevreyle bağlantı kurmalarını sağlayacağız” diyor.
HEDEFTE NE VAR? Şu an PeerBie Üniversitem, PeerBie Adım Adım, PeerBie Belediyem ve PeerBie TAC, Türk- Amerikan Topluluğu uygulamalarıyla hizmet verdiklerini belirten Seçer, şöyle konuşuyor: “Kısa sürede İş Hayatım, Kreş ve Mahallem kategorilerine özel uygulamaları da tamamlayacağız. Şu an girişimimiz PeerBie Üniversitem’in aktif 3 bin kullanıcısı var. Yıl sonunda 15 bin öğrenci ve mezunu bir araya getirmiş olmayı, TAC uygulamamızda ise 10 bin göçmeni bir araya getirmiş olmayı hedefliyoruz. 0-5 yaş bebek-çocuğu olan anne ve babaları aynı çatı altında toplayan uygulamamız Adım Adım’la ise yıl sonunda 20 bin, 5 yılda 2 milyon kullanıcı hedefliyoruz.”
Son dönemin en büyük başarısı hiç kuşkusuz Getir’in son yatırım turunda ulaştığı değerlemeyle bir unicorn olması ve hızla yurt dışına açılması oldu. Nilüfer Gözütok Ünal Her ne kadar pandemi...
Copyright © 2014 Start Up Dergisi.
Çerez Seçimini Sıfırla
0 yorum