Burak Büyükdemir
Denize girme örneğinden girişimciler için ders alınası örnekler çıkıyor. Girişimci olacaksan unutma bunun kışı da var. Soğuk havada buz gibi deniz içinde k.ç.n.n donacağını hiç unutma!
Deniz vakti geldi ve geçti. Bazı plajlarda yaz olmasına rağmen hem sert rüzgar eser hem deniz buz gibidir. Örneğin Assos, Ayvalık, Çanakkale civarları böyledir. Ayak değdirilmeyecek kadar sıcak kumsal ve yakıcı bir hava olmasına rağmen deniz soğuktur. Biraz serinlemek ve sırtındaki terden kurtulmak için denizin kıyısına gelirsin. Bir adım 2 adım derken dizine kadar girersin. Bu sefer soğuğu hissedersin. Suya hemen girmek zordur. Beklersin. Rüzgar eser bu sefer olay karmaşık hal alır. Geri dönsen bu güzel denizden yararlanamayacaksın, serinliğe bıraksan o üşüme seni bir anda rahatsız edecektir. İki arada bir derede kalırsın. Plaja dönüp bakarsın geri dönmek yemez, esintili sulara bakarsın için ürperir. Bu bulunduğun durum harekete geçmezsen böyle sürer gider.
RİSKE GİRMEDEN OLMUYOR
Şemsiyenin altında şezlonga uzanıp bu yüzme girişiminde bulunan kişiyi izlersen bir şirkette çalışırken kendi işini kurmaya çalışanlara benzetebilirsin. Hem girişimci olmak isteyen hem riske girmeyenlere benzerler. Soğuk suyun derinliğine kendini bıraktığında seni nelerin beklediğini bilemediğin gibi ay sonunda banka hesabına yatan dolgun bir maaştan ayrıldığında da seni nelerin bekleyeceğini bilemezsin. İlk önce bir şok yersin ama sıcak havada bu serinliklerde yüzmek gibisi yoktur. Dizlerine kadar denizde durursan ne bu zevki alırsın ne şezlongda yatanın rahatlığını. Yarı beline kadar girmişsen plajı unutacaksın, yüzeceksin. Yok denize girmek istemiyorsan plajda elinde soğuk içeceğinle yatacaksın. İkisinin arasındaysan üşüyüp duran üstüne üstlük bir plaja bir denize bakan bu komik adamın durumuna benzersin.
Stefano D’anna’yla tanışmam 3 yıl önce Etohum Girişimcilik Zirvesi öncesinde olmuştu. Etohum girişimcilerimizden Faruk, Stefano’nun öğrencilerindendi ve onu konuşmaya davet ettik.Bu süreç içinde kendisiyle birçok kez buluşup sohbet ettik. Bir araya geldiğimizde her zaman çok sıcak karşılar, Akdeniz insanının yakınlığıyla sarılırdı. Konuşmalarımızdan bana damıtılmış düşünceler kaldı. Profesör eylül ayında aramızdan ayrıldı. “Dünya tıpkı onu düşlediğimiz gibidir” derdi.
4 BİN GİRİŞİMCİ KATILACAK
İstanbul’un bölgedeki ülkelerdeki tüm girişimciler için bir merkez olduğunu ve fırsatlar içerdiğine inanıyorum. Startup İstanbul Konferansı’nı bu sebeple her yıl yapmaya devam ediyoruz. 6-10 Ekim tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent ve TEB Özel Bankacılık ana sponsorluğunda Volkswagen Arena ve İTÜ SDKM’de düzenleyeceğimiz bu yılki etkinliğe 4.000 girişimci katılacak. 140 ülkeden girişimci başvurusu aldık ve bu girişimcilerden en iyi 100 tanesini finallere davet ettik.
Türkiye birçok ülke için rol model olmaya devam ediyor. Ülkemizdeki yetenekli girişimcilerin yanı sıra Asya, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’daki birçok erken aşama şirketinin buluşma noktası olacağız. İstanbul dünyada eşi benzeri olmayan bir yere ve öneme sahip. İnternet ve teknoloji şirketleri içinde merkez olduğumuzu önümüzdeki yıllarda göstereceğimize inanıyorum. Önümüzde çok zor bir yol var ve biz bunun farkındayız.
Denize girme sırasındaki benzetmeyi düşünürsek girişimciler için ders alınası çok örnekler çıkıyor. Girişimci olacaksan unutma bunun kışı da var. Soğuk havada buz gibi deniz içinde k.ç.n.n donacağını hiç unutma.
Profesör “Düşünü sev, ona tüm gücünle inan, her zorluğa rağmen peşinden git. Gerçekleşecektir” derdi. Her sabah bu heyecanla kalkıyorum bazı geceler uyumuyorum. Pozitif düşüncenin gücüne inanıyorum. Dünya tıpkı onu düşlediğimiz gibidir. Şimdi yepyeni bir dünya düşlüyorum.
0 yorum