Hans Rosling’in “Factfulness” kitabı birçok açıdan önemli bir kitap. Ancak kitapta dikkatimi çeken en önemli nokta olumsuz yargıların tüm toplumlara sirayet etmesi oldu. Kitapta, “Her şey geçmişe kıyasla nasıl” sorusunu soran Rosling, 30 ülkede insanların yarıdan fazlasının bu soruya işlerin kötüye gittiğine yönelik yanıt verdiğini belirtiyor ve işin doğrusunu şöyle açıklıyor:
“Gerçekler öyle değil, BM istatistiklerine göre son 20 yılda olağanüstü yoksul koşullarda yaşayan insan sayısı yarı yarıya azalarak yüzde 9’a kadar düştü.” Bunun gibi daha çok pek çok örneğin olduğu kitap, bazen gerçeklerin algılardan ne kadar farklı olduğunu çarpıcı bir biçimde saptarken daha iyi hissetmemiz için somut gerekçeleri de ortaya koyuyor.
İçinde bulunduğumuz dönemde ekosistemde her şeyin kötü gittiğine yönelik konuşmalar giderek artıyor. Ama 2019’u bir kenara koyup son yıllarda ekosistemin gelişimine baktığımızda gelişim gayet olumlu. Nasıl mı? Rakamlarla konuşalım… 2015’te Türkiye’de 18 hızlandırıcı, 13 STK, 4 devlet kurumu, 14 melek yatırımcı ağı ve 330 melek yatırımcı vardı. 2019’da ise 52 hızlandırıcı, 19 STK, 5 devlet kurumu, 16 melek yatırımcı ağı ve 476 melek yatırımcının yanı sıra 41 teknopark, 23 kurumsal girişim sermayesi, 5 kitlesel fonlama platformu ve 2 de fonların fonu ile ekosistem önemli ölçüde genişledi. Bu süreçte başarılı girişimlerin yükselişine, gurur veren exit’lere tanıklık ettik.
Bugün ekonomideki mevcut durumun özellikle bu yıl yatırımları olumsuz etkilediğini elbette yadsıyamayız; ancak bunun 2020’de değişeceğine inanıyorum. Zaten hem fonların, ikinci fonlarının tamamlanmış ve yatırıma açık olması hem TÜBİTAK bazlı fonların hazır olduğu göz önüne alındığında yeni yıl start up’lar için oldukça hareketli geçeceğe benziyor. Her yeni günün bugünden daha iyi olması dileğimle…
Keyifli okumalar.
0 yorum