SİNA AFRA – [email protected]
Ne kadar net olursanız, o kadar çok insan sizin fikrinize güvenmeye başlar. Uzun vadeli en önemli varlığınız size duyulan güvendir.
Yatırımcı dünyasını her açıdan gördüm. Hem melek yatırımcıdan hem venture capital şirketlerinden hem de stratejik yatırımcıdan yatırım aldım. Markafoni’den evvel eBay’deydim. eBay’de görevlerimden biri şirketlere yatırım yapmak veya onları satın almaktı. ABD venture capital şirketlerinin “agresif ” diye adlandırılan hareketlerinin hepsini izledim. Ancak aynı zamanda etik prensiplere de sahip olduklarını gördüm. Zaman zaman yatırımcı olduğunu belirten kişileri izleyerek deneyim kazandım. Dışarıdan bakıldığında “düzgün” olarak nitelenen insanların aslında hiç de öyle olmadıklarına şahit oldum. Çeşitli deneyimler kazandıktan sonra kendim için belirli yatırım kuralları belirledim. Sonrasında beraber çalışmak istediğim profiller, görmek istediğim tarz, vermeye ve paylaşmaya hazır olduğum işler yavaş yavaş şekillendi.
GİRİŞİMCİ İLE YATIRIMCI İLİŞKİSİ
Ülkemizde çok az yatırımcı (melek yatırımcı, venture capital) bulunduğundan, şu aralar yatırımcılar girişimcileri seçiyor. Bunun tam tersinin olması lazım. Yatırımcıların girişimci tarafından seçilmesi gerekiyor. Yatırımcınızı seçerken mutlaka onun daha önceki girişimcileriyle konuşun. Eğer tavsiye ediliyorsa onu adayların arasına alın. Eğer edilmiyorsa, uzak durun. Ama girişimcinin yatırımcıyı seçmesi gerektiğini unutmayın.
Deneyimsiz yatırımcı, yatırımcının en tehlikelisidir. Kesinlikle deneyimsiz yatırımcıya “lead-investor” denilen ana yatırımcı rolünü bırakmayın. Deneyimsiz yatırımcının önce birkaç tur “co-investor” olması makbul. En tehlikelisi deneyimsiz Türk yatırımcısı diyebilirim: Bilgisi olmadan fikri vardır ve deneyimsiz olduğunu söylememeye gayret gösterir
Girişimci ve yatırımcı ilişkisinin bir evlilikten farkı yok. Bunun bilincinde olmalısınız. Birbirleri hakkında kötü düşünseler bile kamuoyunda kötü konuşamazlar ve diğer yazılmamış kurallara uymak zorundadırlar. Nasıl erkek veya kız arkadaşınızı seçerken kılı kırk yarabiliyor veya hislerinizi dinliyorsanız, yatırımcı seçerken aynısını yapmalısınız.
Girişimci ve yatırımcı arasındaki evlilik anlaşması, ortaklık sözleşmesidir (Shareholder Agreement veya SHA). Buna zaman ayırın. Bir ortaklık sözleşmesine her şey iyi gittiği zaman önem vermeyebilirsiniz. Ama işler kötüye gittiğinde avukatların bakacağı yer orası olacak. Kafanızda senaryolar canlandırın (ayrılık nasıl olur, nasıl hisse satılır, yeni yatırımcı nasıl girer, ileri bir zamanda değerleme nasıl oluşturulur gibi) ve bunların çözümlerini ortaklık sözleşmesine yazın. Girişimci-yatırımcı ilişkisi daha ilk aşamadayken her şey soğukkanlılıkla çözülebilir. İleride sorun çıktığında işler zorlaşabiliyor.
Yatırımcınız hakkında başka biri sizden referans isterse hiçbir zaman yuvarlak cümle kullanmayın. Eğer memnun değilseniz, genellemeden sadece neden memnun olmadığınızı anlatın. Ne kadar net olursanız, o kadar daha çok insan sizin fikrinize güvenmeye başlar. Uzun vadeli en önemli varlığınız size duyulan güvendir…
“İLK YATIRIMIMDA ACİZ DURUMA DÜŞTÜM”
İlk şahsi yatırımımı yapmadan önce mesleki olarak 100’e yakın satın alma veya yatırımın içinde bulunmuştum. İşin tekniğine ve bilgisine son derece hakimdim. Ancak kendim için ilk yatırımımı yaparken son derece aciz bir duruma düştüm, bu 7 sene önceydi. Ufak bir meblağ yatıracaktım, yatıracağım girişimci son derece net bir profil çiziyordu. İyi bir e-ticaret yatırımıydı. eBay için gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir yatırım olurdu. Ama iş kendi paramı yatırmaya gelince, beni gereksiz bir heyecan sardı. Uykusuz bir gece, ortaklık anlaşmasını 2-3 kere okumam, risk tarafını gözümde büyütmeye başlamam… Soğukkanlılığımı yitirmiş, evhamlı biri oluvermiştim. Ta ki benimle beraber yatırım yapan diğer yatırımcılardan biri benimle konuşana kadar. “İlk yatırımını yapıyorsun, değil mi” diye sormuştu. İçimden bunu anlamış olduğuna sinirlenmiştim, “Evet” dedim. Bu soruyu soran yatırımcı o yılların en popüler Alman yatırımcılarından biriydi. Yaşı benden biraz küçüktü. İlk işini başarıyla satmış ve hem girişimci hem yatırımcı olmuştu. Onunla yaptığım kısa konuşmadan sonra ilk yatırımıma imzayı attım. Beni çok rahatlatmıştı. Bu ilk yatırım deneyimim oldu ve start up’a ortak oldum. Benim için ilk deneyimimin yeri çok önemli. Hem iyi bir deneyim olması hem birinin insanın elinden tutması, bana bu kapıyı araladı. Ben de sonra başkalarına yardım etmeye çalıştım.
Yatırımcılara 6 kritik ipucu
1- Yatırımcı ve girişimci arasında uzun vadeli güven ilişkisi her şeyden daha önemli. Kısa vadeli çıkarları her zaman ikinci planda tutun.
2- Başka yatırımcıya güvenip yatırım yapmayın, mutlaka kendi fikrinizi oluşturun. El elden üstündür, hiç kimsenin görmediği bir boyut sizin dikkatinizi çeker ve sizin için önemli olduğundan tüm bakış açınızı değiştirir.
3- İlk yatırımlarınızda temkinli ve mütevazı davranın. Coinvestor olarak başlayarak yazılı ve yazılı olmayan kuralları öğrenin. “Herkes yatırım yaptı, bir ben yapamadım” hissine kapılmamaya özen gösterin. Acele etmeden yatırım yapın.
4- Yatırımlara başladığınızda, önünüze gelen tüm iş planlarını detaylıca okuyun ama sizin için önemli olan yapıları ve maddeleri anlayana kadar yatırım yapmayın.
5- Ne zaman çıkacağınızı belirleyin. Herkesin kendisine uygun bir çıkış noktası vardır. Bunu belirledikten sonra mümkün olduğu kadar net bir şekilde diğerleriyle paylaşın.
6- Nasıl iyi bir girişimci her zaman iyi bir profesyonel yönetici olamıyorsa, aynı şekilde her girişimci her zaman iyi bir yatırımcı olamayabilir.
HER YATIRIM GÜZEL BAŞLAR
Anlaşma sağlandıktan sonra yatırım gelir, basın açıklaması çıkar, beraber yemekler yenilir, herkes geleceğin ne kadar güzel olacağından bahseder. Bunların hiçbirine kulak asmayın. Asıl gerçekler her zaman girişimci-yatırımcı ilişkisinin sonunda yaşanır. Eğer anlaşma sağlandıysa, beraber yemekler yeniliyor, basın açıklaması çıkıyorsa sadece o zaman “Bu iyi bir yatırımcıydı” diyebiliriz. Yanlış beklentiler, büyüyen işlerle büyüyen hacimlerin paylaşılamaması, exit olurken birbirini suçlamalar… Bunların olduğunu deneyimledim. Ülkemizde bunların çoğu kapalı kapılar arkasında oluyor ama diğer ülkelerden daha çok olduğunu söyleyebilirim.
YER GÖK YATIRIM OLSUN
Son 7 yılda geldiğimiz yer çok güzel ama kesinlikle yeterli değil. İnternete yatırım yapan melek yatırımcılar genelde Galata Business Angels veya E-tohum etrafında organize olmuş durumda. Belki 50’ye yakın melek yatırımcımız var. Venture capital şirketlerinin sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor. Bunların yanı sıra az sayıda kapalı yatırım organizasyonları (örneğin HİS veya Akinon) var. İnternet ve teknoloji sektörünün, en az 500 yatırım meleği olan, 20 tane venture capital şirketine sahip bir sektöre dönüşmesi gerekiyor.
VİZYONUMUZ GENİŞ OLMALI
Yatırımcıların niteliği ve niceliğinin artması önemli ama bunların yanı sıra tüm girişimci/yatırımcı ekosisteminin petrolü “çıkışlar.” 2011’de sektördeki bayram havasını hatırlamayan yoktur diye düşünüyorum. Girişimci tarafındaki heyecanın haddi hesabı yoktu. Herkes internet girişimcisi olmak istiyordu. Yatırımcılar Türk internetine ilgi göstermeye başlamıştı. Borsalar en önemli çıkış kanallarından biridir. Türkiye’de genç teknoloji şirketlerine hitap eden bir borsa oluşturursak, hem finansman hem çıkış konusunda çok hızlı yol alabiliriz.
0 yorum