Bana başka bir fıkra anlat

“Teknoloji dediğin şey fabrikada yapılmıyor. Şu andaki kültür ve ekonomik sistem inovasyon yapmaya, teknoloji üretmeye uygun değil.”

Serzenişim tek delikli düğme üreticilerinedir. Kimse üzerine alınıp konuyu başka noktalara çekmesin. Politikayla, siyasetle işim olmaz. İlk cümlede seslendiğimiz hedef demografiyi anlattım. Aşağıda bu kitleye mesajlarımı vereceğim. Adamlar yıllar önce internetin temellerini atıyor, 1990’ların ikinci yarısından itibaren de olayı ticarileştiriyorlar. Anlayacağın para işi devreye giriyor. Bu adamlar bildiğin dünyayı ticari, kültürel, sanatsal veya ismini ne koyarsan koy geliştirmeye çalışıyor. Hatta bir kısmı, şirketlerini kurarken küçücük aşamada bile dünyayı değiştirme vizyonuyla yola çıkıyor.

Bir kısım buluşlarını bak ben bile anlamıyorum. Sana diyeyim biz bunlardan daha iyisini yaparız. Örnek vereyim, dünya 3’üncüsü bir futbol takımı çıkarmadık mı? UEFA kupasını almadık mı? Yoğurdu bulmadık mı? 1’inci, 2’nci ve 3’üncü köprüleri bizim işçilerimiz yapmadı mı? Eyvallah hepsini yaparız. İçinde inancın olduktan sonra başaramayacağın hiçbir şey olmaz. Bunu en son “Tek delikli düğme üreticileri derneği” seçimlerinde kanıtlamadık mı?

“Çıktığın vitesle in” derler. 1 veya 2’ye al vitesi. Otomatikse dokunma o halleder. Bu otomobil mevzu açılmışken Silikon Vadisi denilen yerde üretmeye başlamışlar bu cihazlardan. Otomobil, 1886’da Carl Benz tarafından bulunuyor bu arada. Amerika’da da Ford, 1903’te Detroit’in dış mahallerinde kuruyor şirketini. Bu yılları özellikle buldum. 150 yılı aşkın bir “inovasyon” var üstünde oturduğun bu 4 tekerleğin üzerinde. Ne diyeceğim, sonra bu Detroit var ya batıyor. Şimdiler de bu Silikon Vadisi denilen yerde bunları üretiyorlar. Bildiğin internet var içinde, yakında sosyalleşirler de. İki araç birbirini tanır yol verir falan.

Toparlayalım mesajı. Ne demiştik bu kadar kalabalık yazıda. Bir teknolojik gelişmenin sonucunda çıkan icatlar dün bulunmadı, yüzyıllık bir macera hepsi. Uzun vadeli yatırımların ve sürdürülebilir bir vizyonun eseri. Günlük evinin sorunlarıyla uğraşırken iki çocuk çıkıp çalışıyor, bazen arama motorunu geliştiriyor bazen iletişimde devrim yaratacak inovasyonlara imza atıyorlar.

Şimdi desen ki bizim de topçularımız var, onlar kadar iyi oynuyoruz, fayda etmez. 1-2 dışa düşen örnek haricinde başarı yakalaman mümkün değil çünkü yol yanlış, haritayı ters tutuyoruz. Bu dışa düşenler de sürüden ayrılan tipler. Birinin demesi lazım, bu hedefe gidiyorsak harita tek, ama onu düz okuman lazım. Ters tutarsan ne ekonomini büyütebilirsin ne sanayini geliştirebilirsin.

Evet diyorduk ki mesele para olursa yeni dünyanın kuralları değişti, kim teknolojiyi bulursa o topluyor araziyi Tacettin. Dolayısıyla belki yürüyerek yetişmemiz çok uzun sürecek bu drone üreticilerine ama bir yerden başlayalım.

Özetle diyeceğim şudur Muhittin: Adına teknoloji, bilişim koyarak vadi üretemezsin. Teknoloji dediğin şey fabrikada yapılmıyor. Şu andaki kültür, ekonomik sistem veya ortalık inovasyon yapmaya, teknoloji üretmeye uygun değil. Haydi, hala geç değil. Otur konuşalım ama sakın, “interneti tekrar bulurum istersem ülkemi intranet yaparım” deme. Masaya oturup konuşmamızın başlangıcı bu espri olmasın, bana başka bir fıkra anlat, buzları kır.