< code.yapıkredi /> ile hızlı start up

PROJE 1 – “DOLANDIRICILIĞI ÖNLÜYORUZ”
İlk etapta noterlerde kullanılması hedeflenen “emanetçi” uygulama DevriKolay’ın kurucu ortağı Emre Güven, “Geliştirdiğimiz yazılımla 2’nci el araç satışlarında dolandırıcılığı, nakit para taşıma riskini ve sahte para sorununu önlüyoruz” diyor.

Hazırlayan: Ayçe Tarcan Aksakal [email protected]

Mert Arısoy, Emre Güven, Caner Yakupoğlu

Yapı Kredi Hackathon’da yüzlerce proje arasından birinci seçilen DevriKolay, 2’nci el araç satışlarında taraflara güvenli, nakit taşıma riski olmadan, düşük maliyetli ve hızlı transfer kolaylığı sağlayan “emanetçi” bir uygulama. Mobil uygulama üzerinden alacağınız veya satacağınız aracın bilgilerini girip işlem başlatarak arabanızın satışını gerçekleştirebiliyorsunuz. Kuruculardan Emre Güven, “Dolandırıcılığı, nakit para taşıma riskini ve sahte para sorununu önlüyoruz” diyor. Kurumsal hayattan sıkılan 3 genç yazılım mühendisi tarafından kurulan girişimi, Güven, şöyle anlatıyor:

“KURUMSAL HAYATTAN SIKILDIK”
“Yolculuğumuz aslında bir hackathona katılma fikriyle başladı. Kurumsal hayattan sıkılmış 3 genç olarak 2017 Aralık ayında Yapı Kredi Hackathon’a katılmaya karar verdik. Başlarda QR kodla ilgili bir fikrimiz vardı. İnsanların daha hızlı para gönderebileceği bir sistem üzerine düşünüyorduk, sonra aklımıza bu sistemin en fazla kullanıldığı noterler geldi. O dönem bir tanıdığımızın noter satışında dolandırılmasıyla taşlar yerine oturdu ve DevriKolay fikri ortaya çıktı. Büyümemizdeki en önemli dönüm noktası Yapı Kredi Hackathon’u kazanmamız oldu. Daha sonrasında Yapı Kredi’den ve KWORKS-Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi’nden almaya hak kazandığımız destekle birçok sorunumuzu kolayca çözmeye başladık. Şu anda uygulamamızın çıkış tarihi olan Mart 2019 için tüm hızımızla geliştirme yapmaya devam ediyoruz.

HEDEF 150 BİN İŞLEM
2017’de satılan 2’nci el araç sayısı 7,6 milyon, bir günde yaklaşık 30 bin araç satışı gerçekleşiyor. Böylesine büyük bir pazarda insanların net bir sorununa çözüm getirmek bizim için büyük bir fırsat oluşturdu. 2019’da geliştirdiğimiz uygulamayla 150 bin işlem gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. İşimizi kurarken sermayemiz zamanımız oldu, yaklaşık 1 yıl boyunca iş çıkışları, hafta sonları gibi tüm boş vakitlerimizde projeyi geliştirdik. 3 yazılımcı olmanın avantajı da bu oldu. Finansman ihtiyacını geceleri projeyi yapıp gündüzleri çalışırken karşıladık. Melek yatırımcılardan çok fazla ilgi oldu. Ancak erken aşamada bir destek almak yerine verebileceğimiz kadar kendi emeğimizi verdik. Uygulamanın çıkış tarihinden sonraki zamanda yatırım alma düşüncesini gözden geçireceğiz.

POTANSİYEL BÜYÜK
DevriKolay olarak Türkiye’nin ilk emanetçi uygulaması olma yolunda ilerliyoruz. En önemli hedefimiz, insanların risk altında kalmadan güvenli alışveriş yapabilmesine olanak sağlamak. 2’nci el araç alım satımlarından sonraki ilk planımız gayrimenkul satışlarında da paranın güvenliğini sağlayan taraf olmak. Daha sonrasında bitcoin, domain gibi ticari faaliyetlerde emanetçi rolüyle bulunmak istiyoruz. Türkiye’de yeterli seviyeye geldikten sonraki hedefimiz, böyle bir sisteme ihtiyaç duyan ülkelere yönelmek. Bunun için Orta Doğu ilk rotamız olacak. Sonrasında en önemli hedefimiz devlet desteğini alarak noter satışlarında paranın güvenliği için kullanılması zorunlu bir sistem olmak.”

Girişimciler: Emre Güven,
Caner Yakupoğlu, Mert Arısoy
Marka: DevriKolay
Kuruluş tarihi: 2018
Sektör: Bankacılık
Faaliyet alanı: Fintek
Melek yatırımcı: Yok
Sermaye ihtiyacı: Var

PROJE 2 – “YENİ ORTAKLIKLAR KURMAK İSTİYORUZ”
Market, restoran gibi perakende noktalarından ATM’den olduğu gibi para çekilmesini sağlayan Nakitex’in hedefi yeni ortaklıklarla büyümek. Muhammed Aziz Ulak, “5 yılda para yatırma, fatura ödeme gibi işlemleri de sağlamak istiyoruz” diyor.

Damla Yasun, Muhammed Aziz Ulak, Hüseyin Yusuf

İTÜ’lü üç genç mühendisin öğrenciyken hayata geçirdiği Nakitex, en yeni fintek şirketlerinden biri. Banka müşterilerinin nakit para çekme işlemlerini tıpkı ATM kullanır gibi market, eczane, benzin istasyonu, restoran gibi perakende mağazalardan gerçekleştirmesini sağlıyor. Böylece işletmenin kasasındaki para banka müşterisi tarafından erişilebilir oluyor. Kurucu ortak Muhammed Aziz Ulak, “İlk günden bu yana bankaların test hesaplarıyla hızlıca çalışan bir yazılımımız var. İki adet market zinciriyle ve bir banka ile prensipte anlaşmış durumdayız” diyor ve start up’larını şöyle anlatıyor:

“İLKİNDE ÇOK HATA YAPTIK”
“Daha önce Hüseyin ve ben, İTÜ Çekirdek’te sosyal oyun tarzında başka girişimin kurucu ortaklarıydık. Üniversite 3’üncü sınıfta bir grup arkadaşla kurmuş olduğumuz girişimde birçok hata yaptık, ancak bir o kadar da deneyim kazandık. Eski girişimimize devam ederken bir gün bir bankanın hackathon ilanını görüp başvurduk. 2 yıl önce “Keşke kantindeki yazar kasadan ATM gibi para çekebilsek” diye başlayan sohbetimiz hackathona başvuru konumuz oldu ve yarışmada birinci olduk. Eski girişime devam etmekle yarışmada birinci olduğumuz projeyi hayata geçirip geçirmemek arasında kalmışken seçimimiz Nakitex’ten yana oldu. Eski girişimden edindiğimiz tecrübeyle kurucu ekibin farklı beceri setlerine sahip olması gerektiğini düşünerek İTÜ İşletme Mühendisliği’nden arkadaşım Damla Yasun’a ortaklık teklif ettik. 1,5 yıldır harika bir sinerjiyle üçümüz çalışmaya devam ediyoruz.

PARA ÇEKME İHTİYACI FAZLA
Türkiye’de 50 bine yakın ATM var. En çok ATM’si olan bankanın bile 7 bin civarı ATM ağı mevcut. Bizimki gibi yüzölçümü geniş bir coğrafyada her bir banka müşterisinin hesabında duran nakit paraya sadece ATM üzerinden ulaşabiliyor olması yetersiz. Ayrıca ATM yatırımı da bankalar için oldukça yüksek. Bu iki durumu değerlendirdiğimizde, banka müşterilerine nakit paralarını ulaştırmanın alternatif bir yolunu bulmamızın kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu gördük. İlk günden bu yana bankaların test hesaplarıyla hızlıca çalışan bir yazılımımız var. İki adet market zinciriyle ve bir bankayla prensipte anlaşmış durumdayız. 5 yıl içinde Türkiye’deki bankaların birçoğuyla anlaşmayı hedefliyoruz.

BAŞKA ÜLKELER RADARDA
İlk günden bu yana kurucu ortaklar olarak kişisel finansmanlarımızı kendimiz üstlendik. Code.YapıKredi ise Nakitex’in girdiği ikinci hızlandırma programı oldu. Hem programın sağladığı imkan ve eğitimler hem Nakitex’in Yapı Kredi ile ilişki kurma şansı elde etmesi çok büyük avantajlar sağlıyor. Programı başarılı bir şekilde tamamlayıp yeni ortaklıklar kurmayı umut ediyoruz. Kasalardan para çekimi hizmeti ile başlayarak 5 yıl içinde para yatırma, fatura ödeme, kredi kartı işlemlerini gerçekleştirme gibi olanakları da sağlamayı amaçlıyoruz. Projemizin başka ülkelerde de faaliyet göstermeye başlaması hedeflerimiz arasında yer alıyor.”

Şirket adı: Nakitex
Girişimciler: Muhammed Aziz Ulak, Hüseyin Yusuf, Damla Yasun
Marka: Nakitex
Kuruluş tarihi: Ocak 2019
Sektörü: Finansal teknolojiler
Faaliyet alanı: Yazılım Geliştirme, API bankacılığı
Melek yatırımcı: Yok
Sermaye ihtiyacı: Var

PROJE 3 – “YATIRIMCI ARAYACAĞIZ”
Finanstaki bilgi eksikliğinden yola çıkan Balya’nın en büyük hedefi, bireylere kişisel bütçeleri konusunda yardımcı olmak. Ortaklardan Mehmet Batuhan Süngü, “Projemizi geliştiriyoruz. Eksiklerimizi tamamladıktan sonra yatırımcı arayacağız” diyor.

Mehmet Batuhan Süngü, Esra Okumuş, Tuğkan Pilka

Fintek girişim adayı Balya, üç üniversite öğrencisi tarafından kurulan oldukça genç bir start up. Kurucular halen Bahçeşehir Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi. Esra Okumuş ve Mehmet Batuhan Süngü işletme, diğer ortak Tuğkan Pilka ise yazılım mühendisliğinde okuyor. Yakın zamanda demo sürümlerini çıkaracaklarını söyleyen kurucu ortaklardan Mehmet Batuhan Süngü, Code.YapıKredi Hızlandırma Programı kapsamında yürüttükleri çalışmalarını ve hedeflerini şöyle anlatıyor:

“HARVARD’A ÇAĞRILDI”
“Üçümüz de lisans öğrencisi olduğumuz için girişimcilik ve öğrencilik hayatını beraber yürütüyoruz. Fakat her birimizin lise ve üniversitede bireysel olarak gerçekleştirdiği, tecrübeler kazandığı çalışmaları oldu. Tuğkan lisede geliştirdiği farklı bir yazılım projesiyle Harvard’ın ev sahipliği yaptığı IJAS konferansında proje sunumuna davet edildi. Esra ise Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın düzenlediği GençBizz girişimcilik programına katıldığı ekiple Türkiye birinciliği kazanıp İsviçre’de ülkemizi temsil etti. Aynı zamanda kendisi eski bir YGA’lı.

“DALGALI KUR İLHAM VERDİ”
Ekibimiz Balya’dan önce yine kurucu ortakları olduğumuz Fudy isimli farklı bir girişim üzerinde çalışıyordu. Balya olarak iş fikrimizse geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğinde netleşti. Ülkemizin hareketli ekonomik yapısı, döviz kurlarında yaşanan hareketlilik finans sektörünün önemine olan farkındalığımızı artırdı. Ülkece ekonomik haberlere ilgi düzeyimizin diğer ülkelere kıyasla çok daha yüksek olduğunu ve insanların bu gelişmelerden haberdar olmak istediğini fark ettik ve çoğu kişinin sunulan veriler arasında kaybolarak güncel bilgileri yorumlamada ve aksiyon alma sürelerinde yetersiz olduklarını fark ettik. Bu verilerin takibini ise daha kolay bir yöntemle sunabileceğimizi düşündük.

“ÖNÜMÜZDEKİ 5 AY KRİTİK”
Geliştirdiğimiz algoritmalarla ekonomiyi her çeşit ve her yaştan insan için pratik bir yoldan anlamlı hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu işe başladığımızda herhangi bir sermayemiz yoktu. Projemizi geliştirmede yaşadığımız en büyük dönüm noktası müşterilerimizle ilk temasa geçtiğimiz an oldu. Bununla beraber Yapı Kredi gibi büyük bir kurumun bize destek vermesi büyüme ve gelişimimize hız kattı. Şu anda projemizi halen geliştiriyoruz. Eksiklerimizi tamamladıktan sonra yatırım arayacağız, bunu da önümüzdeki 5 ayda gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu nedenle önümüzdeki 5 ayın kritik olduğunu düşünüyoruz. KWORKS’te olduğumuz süre boyunca burada sağlanan olanaklardan en iyi şekilde faydalanıp yatırım almaya çalışacağız. En büyük hedefimiz, insanlara bütçe konusunda yardımcı olabilmek, hareketli piyasalarda güvence sahibi olarak hareket etmelerini ve her türlü değişime hazırlıklı olmalarını sağlamak.”

Şirket adı: Balya
Girişimciler: Mehmet Batuhan Süngü, Tuğkan Pilka,
Esra Okumuş
Marka ismi: Balya
Sektörü: Finans
Faaliyet alanı: Finans
Melek yatırımcı: Yok
Sermaye ihtiyacı: Yok

PROJE 4 – “GLOBAL PAZARI HEDEFLİYORUZ”
GameHub kurucularından Hamdi Cem Karadaş çok bilgiyasar oyunu oynadıklarını, bulut tabanlı oyun platformu kurma fikrinin buradan çıktığını belirtiyor. Karadaş, “Global pazarda aktif olan sistem sağlayıcı haline gelmek istiyoruz” diyor.

Ömer Faruk Atıcı, Hamdi Cem Karadaş

Bulut oyun platformu GameHub (playgamehub.com), yüksek sistem gereksinimi olan bilgisayar oyunu oyuncularının, oyunlarını cihazlarına saatlerce indirmeden ve donanımdan bağımsız olarak oynamalarını sağlıyor. Bulut oyun kategorisinde lokal pazardaki tek oyuncu olan start up’ın kurucularından Hamdi Cem Karadaş, girişimlerini şöyle anlatıyor:

“FİKİR OYUN OYNARKEN ÇIKTI”
“Çok oyun oynayan, oyunları da hızlı tüketen bir ekibiz. Sürekli yeni oyun oynadığımız ve bu oyunların gerektirdiği sistem gereksinimi fazla olduğu için bilgisayarlarımızı yenilememiz veya var olan oyunları silmemiz gerekiyordu. Biz de geliştirdiğimiz teknolojiyle kullanıcıların mouse hareketlerini sunucuda işleyerek onlara oyun yayını yapıyoruz. Bu sayede kullanıcıların kendi bilgisayar özelliklerinden bağımsız olarak oyunları oynayabilmesini sağlıyoruz. En büyük hayalimiz, önce Türkiye’nin sonra dünyanın birçok yerinde bu olanaklara sahip olmayanlara bu hizmeti sunabilmek.

“YATIRIMCI ARAYIŞINDAYIZ”
Fikrimizi iş modeline dönüştürüp hedef kitlemizi netleştirdikten sonra KWORKS (Koç Üniversitesi Girişimcilik ve Araştırma Merkezi) ön hızlandırma programına girmeye hak kazandık. Buradaki mentor ağları ve KWORKS’ün iş birliği içinde olduğu teknoloji firmalarından aldığımız desteklerle Ar-Ge çalışmaları yaparak ürünümüzü oluşturmaya başladık. Ardından Code.YapıKredi Hızlandırma Programı’na başvuru yaptık ve programa dahil olduk. Finansman olarak Arıkovanı-Kitlesel Fonlama Platformu’nda ön siparişe çıktık ve yaklaşık 100 bin TL fon topladık. TÜBİTAK 1512 BİGG kapsamında da yaklaşık 150 bin TL devlet hibe desteği almaya hak kazandık. Ancak altyapı ihtiyacımız fazla olduğundan, yatırım arayışımız aktif olarak devam ediyor.

“YOĞUN TALEP ALIYORUZ”
Daha satışa başlamadan kapalı beta dönemimizde sitemize kayıtlı 20 bin üyeye eriştik. Daha sonra da sunucumuzu Türkiye’de konumlandırıp yazılımımızı geliştirerek ürünümüzü satışa açtık. PUBG ve Fortnite oyunlarını içeren paketimizle satışa başladık. Oyun lisanslarının kullanıcıya ait olduğu paketimizde saatlik 4 TL ve aylık 52 TL olmak üzere kullanıcıya iki farklı çeşit sunuyoruz. Dünyada da yeni gelişen bir teknoloji olduğu için kullanıcılar tarafından talep oldukça yoğun. Geliştirdiğimiz teknoloji oyun sektörü dışında birçok farklı sektöre de hitap ediyor. Bazı saatlerde oluşan atıl kapasiteyi değerlendirmek için Gpuhub (usegpuhub.com) adında web sitesi kurduk. Kurumsal şirketlerin 2D, 3D çizimlerini, animasyonları ve rendering işlemlerini yüksek donanımlara para harcamadan gerçekleştirmesini sağlıyor. Hedefimiz global pazarda da aktif olan bir sistem sağlayıcı haline gelmek.”

Şirket adı: Hub Bilişim ve Yazılım
Girişimciler: Hamdi Cem Karadaş, Ömer Faruk Atıcı, Harun Baydoğan
Marka: GameHub
Kuruluş tarihi: 11.01.2018
Sektörü: Yazılım, oyun
Faaliyet alanı: Bulut oyun
Melek yatırımcı: Yok
Sermaye ihtiyacı: Var

PROJE 5 – “PLATFORMU AVRUPA’YA AÇIYORUZ”
2018 sonunda hayata geçen Récolte’m’in kurucusu Bahar Okyar, Türkiye’den sonra sisteme Fransa ve İtalya’yı dahil etmeyi planladığını söyleyerek, “Hedeflerim arasında Çinli tüketiciye de Avrupa ve Türkiye’de tarımsal üretim yaptırmak bulunuyor” diyor.

Bahar Okyar

Récolte’m, doğaya özlem duyan şehirli insana, herhangi bir toprak, arazi ya da üretim tesisi kurmaksızın bir yıllığına kendi ürünlerini üretebilme imkanı sunan bir platform. Kullanıcılar, üreticilerin koçluğunda üretim eğitim ve deneyimi yaşayabiliyor. Kurucusu Bahar Okyar, platforma farklı üretim konularını da ekleyeceğini söylüyor ve kurumsal hayattan ayrılıp kendi işini kurmasının hikayesini şöyle anlatıyor:

“KURUMSAL HAYATI BIRAKTIM”
“Uzun yıllar, pazarlama müdürlüğü ve marka yöneticiliği yaptım. Kavaklıdere Şarapları’nda çalıştığım 5 yıllık sürede bağcılık ve şarap konusunda eğitim almak üzere konusunda en iyi okul olan Ecole du Vin’da eğitim almak üzere Paris’e gittim. En son So Chic marka direktörüyken Turquality programı çerçevesinde Koç Üniversitesi’nde özel eğitim programı için seçildim. Ancak hep kendi işimi yapmak istiyordum. Eğitim ve çalışma hayatım boyunca kazandığım pazarlama, bağcılık, tarım ve e-ticaret alanındaki bilgi ve deneyimlerimi birleştirerek Récolte’m’i yarattım.

“DOĞAL YAŞAMA İLGİ ARTIYOR”
35 bin dolar sermayeyle çıktığım girişimcilik yolunda başta sadece bağcılık ve üzümle ilgili üretilen ürünlerle yola çıkmıştım. Ancak zeytinyağı üretimi de yapan üreticim zeytinyağını da sisteme eklemeye ikna etti. İşimde doğal hayata özlem duyan şehirli insanları hedefliyorum. Aynı zamanda sağlıklı beslenmeye önem veren, ne tükettiğini bilen, kökenini takip eden ciddi bilinçli kitle var. Ancak doğaya dönüş yapmak çok radikal bir karar ve bunu vermek bile yeterli değil. Arazi almak, üretim tesisi kurmak gerekiyor. Récolte’m bu kitlelerin ihtiyacına cevap veren global bir network olma yolunda ilerliyor.

“FRANSA VE İTALYA İLK SIRADA”
Site ve hukuki süreç tamamlandıktan sonra üretici görüşmelerine başladım. Türkiye ve Avrupa’da çeşitli üreticilerle anlaşmalar yaptım. 2018’de sistemi açıp örnek üretim projeleriyle tanıtıma başladık. Melek yatırımcılarla görüşmelerim sürüyor. Hedefim, 2019’da Türkiye’de bağcılık ve zeytinyağı üretimi konusunda tanıtım aşamasını geçip satış yapar hale gelmek ve Récolte’m Global’i İtalya ve Fransa’da da başlatmak. 5 yıl sonra ise İspanya, Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Amerika, Çin ve Katar’da hizmet vermeyi hedefliyorum. Bağcılık ve zeytin haricinde ürün ve hammadde sayısını 100’e çıkarmak, Çinli tüketiciye Avrupa ve Türkiye’de üretim yaptırmak da hedeflerim arasında. Ürün ve ülke gamını geliştirdikten sonra niş müşteri grubumla kulüpleşip farklı projelerle ilerlemeyi planlıyorum. Ayrıca sadece nihai tüketiciyi değil kurumları da hedefliyoruz. Sürekli yeni hediye arayışı içerisinde olan kurumlara, kendi markalarıyla farklı ürün üretme imkanı sunan sistemimiz, çalışanların da farklı motivasyon ihtiyacına cevap veren bir kurguya sahip.”

Şirket adı: Recoltem Ltd. Şti.
Girişimci: Bahar Okyar
Marka: Récolte’m
Kuruluş tarihi: Eylül 2016
Sektörü: Gıda, Tarım
Faaliyet alanı: E-ticaret
Melek yatırımcı: Yok
Sermaye ihtiyacı: Var

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.