Başarının yaşı var mı?


[b

Genel kanı, girişimci olmanın yaşı olmadığı yönünde. Ancak araştırmalar başarılı erken aşama girişimlerin kurucularının ortalama yaşının 45 olduğunu gösteriyor. Türkiye’de ise tablo biraz farklı. Son 5 yılda yatırım alan 27 start up’ın 45 kurucusunu incelediğimizde, ağırlıklı 30-39 yaş aralığında olduklarını görüyoruz. Bu kategoride yer alanların oranı yüzde 46,7. Yüzde 44,4’ü ise girişimlerini 20-29 yaş aralığında kurdu.

Hande Yavuz Çalık / [email protected]
Start-Up Dergisi / Haziran-Temmuz-Ağustos 2025

Girişimcilik denince çoğumuzun aklına genç yaşlarda kurulan dev şirketler geliyor. Bill Gates, Microsoft’u 20 yaşında kurdu. Steve Jobs, Apple’ı kurduğunda henüz 21 yaşındaydı. Mark Zuckerberg, Facebook’u Harvard yurdundaki odasında 19 yaşındayken başlattı. Airbnb’nin kurucularından Brian Chesky ise 27 yaşındaydı. Bu örnekler, genç kurucuların teknoloji ekosisteminde yarattığı devrimi çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Ancak bu başarılı hikayeler, girişimcilik ekosisteminin geneline dair bir fikir vermeyebilir. Harvard Business Review’da yayımlanan kapsamlı bir araştırma, en başarılı erken aşama girişimlerin kurucularının ortalama yaşının 45 olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde küresel girişimcilik ağı Endeavor’ın unicorn statüsüne ulaşmış 2 bin girişimin incelendiği analizinde, bu şirketlerin kurucularının üniversite sonrası ortalama 10 yıllık bir iş deneyimine sahip olduğu görülüyor. ABD merkezli MIT Sloan School of Management’ın bir çalışması ise yaş ilerledikçe başarı ihtimalinin arttığını ortaya koyuyor.

Buna göre bir girişimi başarılı kılma ihtimali, 40’lı yaşlardaki kurucular için 20’li yaşlardakilere kıyasla anlamlı ölçüde daha yüksek. Son yıllarda ise küresel start up ekosisteminde 30-40 yaş arası kurucular daha çok öne çıkıyor. Bu yaş grubunun hem yenilikçi fikirleri hayata geçirecek dinamizme hem yatırımcıların aradığı olgunluk ve yönetim tecrübesine sahip olması bu tabloyu açıklıyor. Özellikle fintek, sağlık teknolojileri ve yapay zeka gibi sermaye ve uzmanlık gerektiren alanlarda daha deneyimli girişimcilerin başarıya ulaşma oranı dikkat çekici biçimde artıyor. Peki Türkiye’deki mevcut durumda tablo nedir? Son 5 yılda yatırım almış 27 start up’ın 45 kurucusunu incelediğimizde bu girişimcilerin mevcut girişimlerini kurduklarında ağırlıklı 30-39 yaş aralığında olduğu ortaya çıkıyor. Bu kategoride yer alanların oranı yüzde 46,7. Yüzde 44,4’ü girişimlerini 20-29 yaş aralığında, yüzde 8,9’u da 40-49 yaş aralığında kurmuş durumda.

STRATEJİK DÜŞÜNCE VE İLİŞKİ AĞI

Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, şirketini 35 yaşında, ortağı Arman Eker ise 31 yaşındayken kurdu. İkili hem kurumsal hayat hem önceki girişimcilik deneyimlerinden edindikleri birikimi Figopara’ya taşıdı. Bugün itibarıyla Figopara, Dünya Bankası Grubu üyesi IFC başta olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası fondan toplamda 22 milyon dolar yatırım aldı. Koray Bahar, bu yaşta girişimci olmanın sağladığı dengeyi şöyle anlatıyor:

“35 yaşında bir girişim kurmanın en önemli avantajı hem deneyim hem enerji bakımından en verimli olduğunuz yaşlarda olmanız. Daha önceki yöneticilik ve girişimcilik tecrübelerim sayesinde ekip kurmaktan yatırımcı ilişkilerine kadar sağlam adımlar atabildim.”

Bahar, bu dönemin yalnızca avantajlardan ibaret olmadığına da dikkat çekiyor. “Hayatın en üretken ama en yoğun dönemine denk geliyor. Aile, çocuklar ve girişimcilik ayrı ayrı ciddi bir odak ve zaman istiyor. Bu dengeyi kurmak zamanla öğreniliyor. Ben start up kurmanın bir yaşı olduğuna inanmıyorum. Girişimcilik, enerji, merak, çözüm üretme isteği ve belirsizliğe tahammül kapasitesiyle ilgili. Genç yaşta hız ve risk alma becerisi öne çıkarken yaş ilerledikçe stratejik düşünce ve ilişki ağı devreye giriyor” diyor.

Waste Log Kurucu Ortağı Mahir Okay Çelik, 2023’te girişimini kurduğunda 32 yaşındaydı. Ortağı Ertuğ Sargut ise 35 yaşındaydı. Girişimcilik öncesinde kurumsal hayatta deneyim kazandığını belirten Çelik, bu deneyimi iş dünyasına taşımanın önemli bir avantaj olduğunu düşünüyor ve şunları söylüyor: “Kurumsal hayatı tecrübe etmiş bir girişimci olarak ekosisteme giriş yaptım. İş ve projeye yaklaşımım duygusallık yerine daha profesyonel oldu. Kurumsal hayatı tecrübe eden girişimciler, bence 1 adım daha önde.”

RİSKLERİ BİLİNÇLİ YÖNETME

Birçok girişimciye göre başarı, yaşın değil o yaşın getirdiği avantajları doğru kullanabilme becerisinin bir sonucu. HotelRunner Kurucu Ortağı Ali Beklen de aynı görüşte. Şirketini kurduğunda 32 yaşında olan Beklen, her ne kadar girişimcilikte yaş kuralı olmadığını düşünse de yaş ilerledikçe tecrübenin devreye girdiğini itiraf ediyor. “Standart problemleri daha hızlı çözme, daha az hata yapma ve daha stratejik ilerleme imkanı yaşla birlikte geliyor. Her yaşın farklı güçlü yönleri var. Önemli olan, bunları işin doğasına göre doğru kullanabilmek” diyor.

Tatildekirala’nın Kurucusu ve CEO’su Ruşen Mat, girişimini 36 yaşındayken hayata geçirdi. Yedi yıllık bu yolculukta, Tatildekirala toplam 6,5 milyon dolarlık yatırım almayı başardı. Bu performansta daha önce edindiği kurumsal deneyimin önemli bir kaldıraç etkisi yarattığını söyleyen Mat, “Şirketi görece daha ileri bir yaşta kurmuş olmak, süreçleri, insan kaynağını ve organizasyonu daha etkili yönetme avantajı sağladı. Riskleri daha bilinçli yönetmeme ve daha stratejik kararlar almama olanak tanıdı” diye konuşuyor.

Mat, deneyimin sağladığı soğukkanlılıkla ilerlemenin değerini de vurguluyor. Genç yaşlardaki zaman esnekliği ve sınırsız enerjinin bir avantaj olduğunu kabul etmekle birlikte bu farkın tecrübeyle dengelenebileceğine inanıyor. “Bu eksiklik, zamanla tecrübeyle büyük ölçüde kapanabiliyor. Önemli olan bu farkındalıkla ilerlemek” diye konuşuyor.

“TEMKİNLİ DAVRANABİLİYORUZ”

Çok kuruculu girişimlerde kurucularının farkı yaş gruplarından olması da bazen önemli bir denge yaratıyor. Bunun önemli örneklerinden biri de bugüne kadar 6,5 milyon dolarlık yatırım alan Navlungo. Şirketin dört ortağı, kuruluş tarihinde 28 ila 34 yaş aralığındaydı. O dönem 33 yaşında olan Navlungo Kurucu Ortağı ve CEO’su İsa Korkmaz, farklı yaş ve uzmanlıklardan gelen bu ekip yapısının kendilerine hem hız hem denge kazandırdığını ifade ediyor ve kendi adına yaşının avantajını şöyle paylaşıyor: “Uzun yıllar kurumsal hayatta çalışmış, sektörel birikim ve yönetim tecrübesi edinmiştim. Bu birikim, girişimcilik yolculuğunda sağlam bir temel oldu. Stratejik karar alma süreçlerinde daha bilinçli hareket edebildik, operasyonel süreçlerde hata payımız daha düşüktü.”

Dezavantajların da farkında olan Korkmaz, bu konuyla ilgili olarak “Zaman zaman fazla temkinli davranabiliyoruz. Genç girişimciler daha kolay risk alabiliyor, bu da bazı durumlarda fark yaratabiliyor” diye konuşuyor.

Farklı yaş gruplarından gelen kurucu ortak yapısıyla dikkat çeken bir diğer girişim de Techsign. Şirketin dört kurucu ortağından biri olan CEO Abdullah Kip, şirketi kurduğunda 39 yaşındaydı. Diğer kurucuların yaşlarıysa 38, 33 ve 26 olarak değişiyordu. Bu çeşitlilik sayesinde, ekip içinde deneyimle dinamizmin doğal bir dengede buluştuğunu söyleyen Kip, “Yaş tecrübeyi, gençlik ise dinamizmi artırıyor. Şirketinizin hangisine daha çok ihtiyacı olduğuna göre bu avantajlar ve dezavantajlar yer değiştirebilir” diyerek yaş farklılığının sadece bir veri değil aynı zamanda bir stratejik bir güç olduğuna işaret ediyor.

40’LARIN AVANTAJI

40’lı yaşlarında girişimcilik yolculuğuna çıkan isimler de bu dönemin sağladığı deneyim ve stratejik bakış açısının büyük avantajlar sunduğunu düşünüyor. İltema Kurucu Ortağı Ayhan Prepol, girişimini 46 yaşında hayata geçirdi. Yaşın, özellikle zorlu durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda önemli bir rehber olduğunu vurgulayan Prepol, “Yaşanılan sıkıntılar karşısında nasıl davranmanız gerektiğini uygulamalı olarak öğreniyorsunuz” diyor.

Ona göre önemli olan kaybedilen değil kazanılan deneyimlere odaklanmak. Diştedavim CEO’su Dr. Efe Çelebi ise girişimini 41 yaşında kurdu. Bu yaşta girişimci olmanın kendisine ciddi avantajlar sağladığını belirten Çelebi, “Daha önceki işlerimden edindiğim tecrübe ve bağlantılar sayesinde daha hızlı ilerledim” diyor. Girişimcilik serüveninde yaşadığı olumlu ivmeyi büyük ölçüde yaşının getirdiği birikime bağlıyor. Ulak Kurucusu Sabri Sami Toker de 40 yaşında kendi girişimini kurdu. Yaşı sayesinde daha stratejik kararlar alabildiğini belirten Toker, “Tecrübelerimden çok faydalandım” diyor. Ancak bu yolculukta tek başına olmanın bazı zorluklar yarattığını da ekliyor. “2 ya da 3 kurucu ile başlamak, görev paylaşımı ve psikolojik destek açısından daha faydalı olabilirdi” diyerek ekip olmanın önemine dikkat çekiyor.

HIZLI ADAPTASYON

20’li yaşlarda girişimci olanlar da yaşadıkları deneyimden memnun. Genç yaşta çıkılan yolculukta, risk alma iştahının yüksekliği ve enerjinin sınırsızlığı sayesinde önemli avantajlar yaşadıklarını düşünüyorlar. Kolektif House Kurucu Ortağı Ahmet Onur, henüz 21 yaşındayken girişimcilik yolculuğuna başladı. Onur, bu süreçte birkaç başarısızlık yaşamasına rağmen her birinden değerli dersler çıkardığını belirtiyor. “Odaklanmanın önemini ve hesapların her zaman kağıtta yazdığı gibi olmadığını öğrendim” diyerek genç yaşta kazandığı deneyimlerin aslında sağlam bir temel oluşturduğunu vurguluyor.

İkas CEO’su Mustafa Namoğlu, genç yaşta kurdukları girişimin en büyük avantajının sınırsız enerji ve cesaret olduğunu ifade ediyor. Namoğlu, “O dönemde daha cesur kararlar alabiliyor, yeniliklere çok daha hızlı adapte oluyorsunuz” diyerek bu dinamizmin şirketlerinin büyümesine ivme kazandırdığını söylüyor. Kolay İK COO’su Tunca Üçer de girişimini kurduğunda 28 yaşındaydı. Genç yaşta daha az sorumlulukla daha atik ve cesur hareket edilebildiğini belirten Üçer, bu dönemde çevik kararlar alabilmenin büyük avantaj sağladığını ifade ediyor. “Annem ‘Çağla iken çatlamak’ der, ben bunun avantajını hep gördüm” diyor.

Evreka Kurucu Ortağı Umutcan Duman ise benzer bir deneyimi paylaşıyor. Girişimini 24 yaşındayken kuran Duman, genç yaşın enerjisi ve teknolojiye yatkınlık sayesinde hızlı karar alabildiklerini ve cesur adımlar atabildiklerini söylüyor. “Risk alma konusunda daha cesur davranabiliyor, küresel trendleri hızla entegre edebiliyorduk” diyen Duman, deneyim eksikliğini ise öğrenme hızı ve güçlü mentorluk desteğiyle dengelediklerini belirtiyor. Bu yaklaşımın Evreka’nın bugün küresel ölçekte başarıya ulaşmasında etkili olduğunu vurguluyor.

YATIRIMCI NE DİYOR?

Peki yatırımcılar ne diyor? Girişimcinin yaşı, yatırım kararlarında tek başına belirleyici bir faktör olmasa da yatırımcıların bu konuya yaklaşımı farklılık gösterebiliyor. Ortak görüş ise yaşın ötesinde girişimcinin vizyonu, bilgisi, çevresi ve kararlılık düzeyinin çok daha belirleyici olduğu yönünde. Kayacan Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan, girişimcide aradıkları en önemli unsurun, yaş fark etmeksizin dinamizm ile deneyimi dengeleyebilme yetisi olduğunu söylüyor. “Genç yaşın getirdiği öğrenme isteği ve risk alma motivasyonu önemli avantajlar sunarken daha olgun yaştaki kurucuların sektör bilgisi, kriz yönetimi becerisi ve güçlü bir çevreye sahip olması da büyük artılar getiriyor. Biz yaşa değil bu özelliklerin nasıl dengelendiğine odaklanıyoruz” diyor.

ZMT Ventures Yönetici Ortağı Tolga Güreş, genç yaşın özellikle teknoloji odaklı girişimlerde bir tempo avantajı sunduğuna dikkat çekiyor. “Başarı için haftanın 7 günü, 24 saat çalışmak gerekiyor. Yaş ilerledikçe bu tempo zorlaşıyor, aynı zamanda risk iştahı azalıyor. Kurumsal hayatta uzun süre çalışmış profesyoneller, mevcut gelir düzeylerinden vazgeçip sıfırdan başlama konusunda daha temkinli olabiliyor” diyerek genç yaşın sağladığı hareket alanına işaret ediyor.

ScaleX Ventures Kurucu Ortağı Dilek Dayınlarlı ise kurucu yaşına odaklanmadıklarını belirterek, “Biz hiçbir zaman yaş üzerinden değerlendirme yapmadık. Girişimcinin vizyonu, probleme olan yakınlığı ve çözüm konusundaki motivasyonu bizim için daha önemli. Başarılı girişimciler sadece gençler değil sektörel birikime sahip deneyimli kurucular da aynı ölçüde değer yaratabiliyor” yorumunu yapıyor.

APY Ventures Fon Yöneticisi Mustafa Keçeli de bu konunun çokça tartışıldığını ama ortak bir sonuca varılamadığını belirtiyor. ABD’deki unicorn kurucularının yaş ortalamasının 35 olduğunu hatırlatıyor ve “Girişimcinin sektördeki deneyimi başarı şansını yüzde 85 oranında artırıyor. Ancak genç yaşın getirdiği teknolojiye yatkınlık ve cesaret de önemli bir avantaj. Biz yaş yerine, kurucu ekibin yapısı, ürünün gelişime açıklığı, satış becerisi ve çıkış potansiyeline odaklanıyoruz” diyor.

 

“BAŞARIYI GENÇKEN ATTIĞIMIZ TEMELE BORÇLUYUZ”

EMİN CAN YILMAZ PARAM KURUCUSU

AVANTAJ

Param’ın temellerini 2004 yılında, 24 yaşındayken attım. Genç yaşta girişimci olmanın bana sağladığı en büyük avantaj, korkusuzca risk alabilmekti. O dönem, kaybetmekten korkmadan denemeler yapabiliyor, “ya yanlış olursa” demeden birçok fikri hayata geçirebiliyordum. Yazılımdan finteke uzanan ürünleri test ederken hiçbir çekincem yoktu. Bu da bana çok genç yaşta kullanıcıyı sahada tanıma ve sektörü içeriden öğrenme fırsatı sundu.

ZORLUKLAR

Tabii ki bu yaşta girişimcilik sadece avantajlarla dolu değildi. Tecrübe eksikliği ve ticari belirsizliklerle baş etmek zaman zaman zorlayıcı oldu. Yalnız kaldığım, ne yapacağımı bilemediğim anlar çoktu. Ama sürekli öğrenerek, gelişerek bu dezavantajı dengelemeyi başardım. Genç yaşta yola çıkmanın en önemli getirisi enerjiydi. Ama zamanla şunu da gördüm: Yaş ilerledikçe gelen stratejik bakış, ilişki ağı ve karar alma refleksi de bir o kadar kıymetli. Ben girişimcilikte belirleyici olanın yaş değil tutku ve dayanıklılık olduğuna inanıyorum.

YATIRIM

2022 yılında Param için çok önemli bir dönüm noktası yaşadık. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), CEECAT Capital, Alpha Associates ve Revo Capital’in katıldığı yatırım turunda, 217 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldık. Bu, sektörde o güne kadar gerçekleşmiş en dikkat çekici yatırımlardan biriydi. Bu başarıyı da yine genç yaşta attığımız sağlam temellere borçluyuz.

SENA NOMAK / RS RESEARCH KURUCUSU

“STRATEJİK BAKIŞ KRİTİK ROL OYNUYOR”

AÇIK ZİHİN

RS Research’ü 2015 yılında, Rana Sanyal ile birlikte kurduk. Kuruluş sırasında ben 35, Rana ise 42 yaşındaydı. Kurucular olarak farklı disiplinlerden gelmemiz, bize güçlü bir başlangıç yapma imkanı sundu. Yaşımızın getirdiği olgunluk, özgüven ve sektör bilgisiyle birlikte hala risk alacak enerjimiz ve öğrenmeye açık bir zihnimiz vardı.

SAĞLAM EKİP

Mühendislik, bilimsel araştırma, proje yönetimi ve girişimcilik gibi yetkinlikleri bir araya getirerek sağlam bir ekip yapısı oluşturduk. Elbette girişimciliğin doğasında olan belirsizlikler ve karar alma baskısı her yaşta zorluk yaratabilir. Ancak biz, çok disiplinli bir ekip olarak bu zorlukları birlikte aşmayı başardık.

SERİ A

2021 yılında GEN İlaç liderliğinde, Eczacıbaşı Momentum ve İstanbul Portföy’ün katıldığı Seri A yatırım turumuzda 12 milyon dolarlık yatırım aldık. Bu yatırım öncesinde, ACT Fonu’ndan 2 milyon Euro tutarında çekirdek yatırım almıştık. Ayrıca bugüne kadar 6 milyon doların üzerinde teşvik ve hibe desteğine hak kazandık.

ROLLER

Girişimcilikte yaşa dair kesin kurallar olduğuna inanmıyorum. Genç yaşın getirdiği enerji ve esneklik önemli. Ancak ileri yaşlarda edinilen deneyim, profesyonel bağlantılar ve stratejik bakış özellikle derin teknoloji alanlarında kritik bir rol oynuyor. Başarıyı belirleyen yaş değil, bilgi birikimi, dayanıklılık ve çevresel farkındalık. Farklı kuşaklardan girişimcilerin bir araya geldiği ekiplerin başarısı da bu çeşitliliğe dayanıyor.

ÇAĞAKAN KÜÇÜK / REPIE GSYO GENEL MÜDÜRÜ

“PORTFÖYÜMÜZDE 50 YAŞ ÜSTÜ KURUCULAR DA VAR”

RİSK ALMAK

RePie GSYO olarak ilk start up’larını kuran girişimcilerin çoğunluğu 27 ila 35 yaş aralığında yer aldığını görüyoruz. Bu dönem, profesyonellerin belli bir sektörel deneyim kazandığı, pazarın dinamiklerini daha net okuyabildiği ve risk alabilecek mental ve finansal eşiğe ulaşabildiği bir dönem oluyor.

İLİŞKİ AĞI

Öte yandan portföyümüzde 50 yaş üstü kuruculara sahip start up’lar da var. Bu girişimlerin bazıları, kurucularının yıllar içinde biriktirdiği sektörel uzmanlık, liderlik becerileri ve ilişki ağları sayesinde çok daha hızlı yol alabiliyor. Bu da bize şunu gösteriyor: Girişimcilik artık yalnızca gençlerin cesaret ettiği bir alan değil her yaştan profesyonel de güçlü iş fikirleriyle bu dünyada yerlerini alabiliyor.

NEYE BAKIYORUZ?

Yatırım kararı alırken yaş, bizim için belirleyici bir faktör değil. Çünkü biz bir girişime yatırım yaparken o girişimin çözüm sunduğu problemin büyüklüğüne, çözümün pazardaki karşılığına, iş modelinin ölçeklenebilirliğine ve büyüme potansiyeline bakıyoruz. Bizi esas etkileyen faktör, bu vizyonu hayata geçirecek insan kaynağının niteliği. Kurucunun geçmiş deneyimi, daha önce girişim kurmuş ya da çıkış yapmış olması bizim için güçlü bir referans olabilir. Ancak burada sadece kurucu değil kurucu ekip bizim için çok önemli.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.